Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/57 E. 2021/833 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/57 Esas
KARAR NO: 2021/833
DAVA: Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/01/2021
KARAR TARİHİ: 24/11/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkili— davalı şirketten alacağının bulunduğunu, davalı/borçlu şirketin müvekkil —- söz konusu borçların ödenmesi veya yapılandırılması hususunda herhangi bir başvuruda bulunmaksızın kötüniyetli olarak ——- talebin bulunmasının öncelikle mevzuatla belirlenen —- hükümlerine aykırılık oluşturduğunu, Müvekkil —- zaten söz konusu alcaklarını davalı/borçlu şirketten tahsil edememiş olması nedeniyle önemli bir mağduriyeti bulunurken davalı/borçlu şirketin dava yolu ile kötüniyetli ve haksız olarak —– talebinde bulunması müvekkil — açısından telafisi olmayan zararlara neden olduğunu, müvekkili — tarafından ilgili —— dosyasına sunulmuş olan müdahale dilekçesi ile —— talebinin kötüniyetli olduğunun beyan edildiğini, Müvekkil — alacağını oluşturan — kapsamında davalı/borçlu şirketten — alacak bildirim beyanı ile —sunulduğunu, Davacı borçlunun — yapmış olduğu alacak bildirim dilekçemize itirazında müvekkil —- olan borçlarının —olduğunu geri kalan miktarı kabul etmediğini beyan ettiğini, alacak bildirim dilekçesindeki miktar ile davalı/borçlu tarafından reddedilen miktar arasında fark bulunmakla birlikte söz konusu tutarın ”ÇEKİŞMELİ ALACAK” kapsamında değerlendirildiği belirtilmiş,—alacak kapsamında olan müvekkil Banka alacağı hakkında —alacak olarak katılmasına,” dair karar kesin olarak verildiğini, —— hükümleri ile borçların proje ile tekrardan yapılandırılması ve borçluların ticari hayatlarına devam edebilmesini amaçlamışken davalı/borçlu şirketin bu amaç doğrultusunda hareket etmediği, kötüniyetli olarak söz konusu kanun hükümlerinden faydalanmak istediği açıktır. Görüleceği üzere alacak bildirimi ile müvekkil Banka alacağının davalı/borçlu şirket tarafından kabul edilmeyerek itirazda bulunması işbu delil niteliği taşımaktadır. Halbuki ———- sunulan alacak bildirim beyanımızda müvekkil—– fiziken dosyaya sunulmuşken davalı/borçlu şirketin söz konusu sözleşme hükümlerini görmezden gelerek yasal olan müvekkil Banka alacağını kabul etmemesi iyiniyetli bir yaklaşım olmadığını, Davalı/borçlu şirketin müvekkil Banka alacağının—-olarak nitelendirilmektedir. İşbu dava ile Tasdik kararına esas alınan ——raporunda belirtili müvekkil Banka alacağının dikkate alınarak nisaba dahil edilmesi gerek ——- hükümlerine gerekse de diğer yasal mevzuatlar ile sağlanan adalet kavramına uygun düşmediğini iddia ile—-Sayılı dosyasından verilen— olarak nisaba katılması talebimizin İcra İflas Kanunun 308/b maddesi gereğince KABULÜNE, Eksik olarak —— nisabına katılmamış olan —- Alacağın davalıdan tahsiline ; işbu bedel için davalı tarafından İİK 308/B hükmü gereğince —– projesi uyarınca çekişmeli alacağımıza isabet eden payın, ihtiyati tedbir talebimizi kabulü ile kararın kesinleşmesine kadar davalı tarafından, mahkemece belirlenen bir bankaya yatırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilimin müdahil bankaya —-Sayılı —— dosyası kapsamındaki komiser raporları, mahkeme ara kararı, alacaklılar toplantı tutanağı, müvekkil beyanlarıyla ve revize proje ile sabit olduğunu,—- tarafından; müvekkilimden alacaklı olduklarını iddia ettikleri miktarların kayıt edilmesi talebinde bulunulması üzerine müvekklimce yasal düzenlemeler kapsamında anapara borcu kabul edilerek faize ve ferilerine itiraz edilerek alacak kayıt talebinin miktarına itiraz edildiğini, Davacı tarafından ——- dosyasına sunulan kayıtlarda yapılan incelemede — olan bir adet kredi taksit borcu olduğunun açık olduğunu, bu tutarın kendileri tarafından da kabul edildiğini, bankanın taksit tarihi geçici mühlet kararından sonraki tarih olan —tarihine ait olduğunu, Bankanın bu alacağa faiz işlettiği ve faizin gider vergisini talep ettiği dosya kapsamına sunduğu belgelerden anlaşıldığını, Banka geçici mühlet tarihinden sonra faiz vs işletemeyeceğini, Bu nedenle davacı bankanın alacağı taksit anapara tutarı olan — Bankanın fazlaya ilişkin talebi haksız ve kötü niyetli olup yasal düzenlemelere aykırı olduğunu, hal böyle olunca —— komiserinin yasaya uygun olarak yürüttüğü —— süreci sonunda Mahkemece yasaya uygun olarak verilen konkordatonun tasdiki kararı ve davacı tarafından — firmasının —— dosyasına alacak kaydının yapılmış olması nedeniyle yasaya ve mahkeme kararlarına aykırı talepler içerir işbu davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle —— nisabına eksik kaydedilen alacağın tahsiline ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
— dosyası celp edilip incelenmiştir.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın,—dosyasına konu ——- projesinin tasdik kararına ilişkin olarak davacı alacağının —– nisabına eksik kaydedilip edilmediği davacı şirketin İİK 308/b Maddesi uyarınca alacağının bulunup bulunmadığına yönelik olduğu görüldü.
—- celp edilip incelenmiştir.
Tarafların delilleri toplanmış, tayin edilen inceleme günü dosya Bankacı bilirkişi ile —– konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilerek bilirkişi raporu alınmıştır.
Bilirkişi heyeti ortak raporunda; Davacı şirketin — yıllarına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, Davacı şirketin—- ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, Davalı şirketin delil niteliğine haiz ticari defterlerinde Davacı ——– borçlu olduğu, Davalı şirketin —— başvurusu ile— aldığı ve Davacı bankadan kullanmış olduğu Ticari kredinin son taksiti anapara tutarı olan —anaparaya geçici mühlet süresine kadar faiz işlete bileceği, ilgili —— başvurusunda çekişmeli olarak değerlendirilen alacağın sadece ana para kısmı olan — tutarlık kısmının kabul edildiği, ancak geçici mühlet tarihi olan — tarihine kadarlık süre için –utarlık alacak talep edebileceği sonucuna varıldığını bildirmişlerdir.
HMK 281/3.mad. gereğince tarafların itirazları irdelenmek suretiyle Ek rapor için dosya yeniden bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyeti Ek raporunda; Davacı şirketin—ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, Davacı şirketin —-yıllarına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, Davalı şirketin delil niteliğine haiz ticari defterlerinde Davacı—- borçlu olduğu, Kök raporumuzda ; Davalı şirketin —— başvurusu ile — aldığı ve Davacı bankadan kullanmış olduğu —-anaparaya geçici mühlet süresine kadar faiz işlete bileceği, ilgili —— başvurusunda çekişmeli olarak değerlendirilen alacağın sadece ana para kısmı olan — tutarlık kısmının kabul edildiği, ancak geçici mühlet tarihi olan —- tutarlık alacak talep edebileceği sonucuna varılmış olduğu,— raporuna itiraz dilekçesinde —- –alacak bildirim tarihi olan —tarihine kadar faiz talebinde bulunmuş olduğu,— bulunduğu — alacaklı hesaplanmış olduğu görüş ve sonucuna varıldığını bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava hukuki niteliği itibariyle —— nisabına eksik kaydedilen alacağın tahsiline ilişkin olup, tarafların delilleri toplanarak, tayin edilen inceleme günü dosya — —– konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilerek bilirkişi raporu tanzim ettirildiği, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen ek rapor da dikkate alınarak, Davacı şirketin —-yıllarına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, Davalı şirketin delil niteliğine haiz ticari defterlerinin HMK 222 uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, Davacı—- olduğu, Kök raporda, Davalı şirketin —- başvurusu ile — Mühlet aldığı ve Davacı bankadan kullanmış olduğu —- son taksiti anapara tutarı —anaparaya geçici mühlet süresine kadar faiz işlete bileceği, ilgili —– başvurusunda çekişmeli olarak değerlendirilen alacağın sadece ana para kısmı olan—- tarihine kadar faiz talebinde bulunmuş olduğu, Davacı Bankanın —— komiserliğine alacak bildirim talebinde bulunduğu—— alacaklı olduğu, ana paranın ihtilafsız olduğu, ihtilafın bu borca faiz ve ferilerinin dahil edilip edilemeyeceği söz konusudur. Konkordatoya girmesi ve geçici mühlet kararı faize engel teşkil etmediğinden, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile Davalı şirketin —— komiserliği tarafından —– olarak kabul edilen davacı alacağının —–olduğunun kabulü ile İİK 308/B hükmü gereğince —- tarafından nisaba katılmasına, fazlaya dair talebin reddine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
1-Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile,
Davalı şirketin — tarafından —- olduğunun kabulü ile İİK 308/B hükmü gereğince ——– komiserliği tarafından nisaba katılmasına, fazlaya dair talebin reddine,
2-Davacı tarafça yapılmış, 59,30 TL başvurma harcı, 231,64 TL peşin harç, 8,50 TL vekalet harcı olarak toplam 299,44 TL harç gideri ile tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olarak toplam 1.539,00 TL masraf olmak üzere toplam 1.838,44 TL yargılama giderinden kabul edilen kısma isabet eden 1.706,44 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Kabul edilen miktar üzerinden Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 5.413,69 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Red edilen miktar üzerinden Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 2.792,61 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Alınması gereken 2.465,39 TL karar ve ilam harcından peşin ödenen 231,64 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.233,75 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Davadan önce arabuluculuğa başvurulduğu, sonuç alınamadığı nazara alınarak, her ne kadar arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve red oranına göre taraflardan alınıp hazineye irat kaydına karar verilmesi gerekiyorsa da, sisteme arabuluculuk ücreti dekontu taratılmadığından; arabuluculuk ücretinin hazine tarafından dava ya da takibe konmakla muhtariyetine; taraflardan bu yoldan tahsil edilmesine,
7-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin Davacı banka yönünden miktar itibariyle KESİN, davalı yönünden tebliğinden itibaren 10 gün içinde——Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 24/11/2021