Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/559 E. 2023/197 K. 15.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/559 Esas
KARAR NO : 2023/197

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/08/2021
KARAR TARİHİ : 15/03/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Davalı şirketin kalibrasyon hizmet alım işinin, davalı idare ile müvekkili şirket arasında akdedilen sözleşme kapsamında 01/01/2011-02/01/2012 tarihleri arasında müvekkili şirket tarafından yapıldığını, hizmet sözleşmesi kapsamında müvekkili şirket tarafından 24 personel istihdam edildiğini, bu sayının ihale dönemi içerisinde davalı idarenin isteğine göre zaman zaman değişiklik göstermiş olsa da her aya göre çalıştırılan personel sayısı davalı idareden istenilecek idari işlem ve ihale dosyası ve aylık hakediş dosyalarından tespit edilebileceğinin kararlaştırıldığını, Müvekkili şirketin, teklif fiyatını oluştururken ihaleye girdiği tarihte geçerli olan asgari ücret üzerinden hesaplama yaparak teklif fiyatı oluşturduğunu, bununla birlikte akdedilen hizmet sözleşmesi uyarınca asgari ücrette meydana gelen artıştan kaynaklı olarak fiyat farkı ödeneceğinin de hükme bağlandığını , fiyat farkı ödeneceğine ilişkin yapılan tek düzenlemenin de bu olmayıp başta 5510 Sayılı Kanun, 01/01/2003 tarihinde yürürlüğe giren Hizmet Alımı Fiyat Farkına İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı’nın “Asgari Ücret ve Diğer İşçilik Maliyetlerindeki Değişiklikten Kaynaklanan Fark (Değişik: 07.05.2004-25455/3 md)” başlıklı 8. Maddesi ve diğer alt düzenlemelerin de asgari ücrette meydana gelecek farkın ödenmesi yönünde düzenlemeler içerdiğini , davalı idare tarafından, bahsi geçen düzenlemeler hilafına bir hesaplama yapılarak her ayın sonunda müvekkil şirketin hakedişinin eksik ödendiğini , müvekkil şirketin ihaleye teklif verdiği tarihteki asgari ücret üzerinden % bazlı hesaplamalar yapılarak personel bazında teklif fiyat oluşturulduğunu , davalı idarenin , personel bazında oluşturulan bu hesaplamalara, yalnızca asgari ücrete yapılan artışı dahil ederek hak ediş ödemesi yaptığını , oysa, hizmet işinin başladığı tarihte taban asgari ücrette değişiklik yapıldığını, davalı idare tarafından ödeme yapılırken benimsenmesi gereken hesaplama yönteminin, yeni asgari ücret üzerinden % fazla hesabı yapmak olduğunu , eski asgari ücret üzerinden yapılan % fazla hesabı miktarına, asgari ücrete gelen farkı eklemenin hatalı bir hesaplama yöntemi olduğu gibi hak edişlerin de eksik ödenmesine sebebiyet verdiğini , bu şekilde yapılan hesaplama ile asgari ücrete gelen zammın % fazlası hesaplanmamakta ve eksik ödeme yapıldığını, iddia ile muhakeme neticesinde tespit edilecek miktara göre fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kısmi dava olarak şimdilik 16.936,05-TL’nin arabuluculuk başvuru tarihinden itibaren davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından dava konusu alacak kaleminin kanunda belirlenen sürelerin geçmesi sebebiyle zamanaşımına uğradığını belirterek zamanaşımı itirazında bulunmuş, davacının dava açmaktaki hukuki yararının, korunmaya değer bir yarar olması gerekmekle bu hukuki yararın dava açıldığı anda var olması gerektiğini, dolayısıyla, muaccel olmayan alacak için dava açılamayacağından iş bu davanın hukuki yarar yokluğundan reddedilmesi gerektiğini, esasa ilişkin olarak da; idari şartnamede yüklenicinin doğacak fark hususunda hak talebinde bulunamayacağının açıkça belirtildiğini, taraflar arasında aktedilen Hizmet Alımlarına Ait Tip Sözleşmesinin 6.Maddesinde sözleşmenin türü ve bedeli her bir iş kalemi için Personel sınıflandırılması yapılarak düzenlendiğini, ayrıca sözleşmenin 14.maddesinde “Sözleşmede yer alan fiyat farkına ilişkin esas ve usullerde sözleşme imzalandıktan sonra değişiklik yapılamaz” Hükmü amir olmakla taraflar arasında 1 yıl süreli olan sözleşmeye göre fiyat farkı oluşması halinde yapılacaklar açık bir şekilde tutanak altına alınmışken davacı tarafından hakikate, hukuka ve mevzuata aykırı açılan iş bu huzurda ki davanın reddi gerektiğini, zira sözleşme de akit altına alınan hususlar aynen ifa edilmesine rağmen davacı firmanın haksız bir şekilde talepte bulunmasının hakkaniyetli olmadığını, davacı firma her ne kadar eksik hesaplama iddiasıyla iş bu huzurdaki davayı açmışsa da davacı yanın iyi niyetinden bahsedilmesinin mümkün olmadığını, zira İhale yoluyla davacı firma ile 03/01/2011 tarihinde imzalanan sözleşmede işin tanımı ve süresinin belirtilmiş olduğunu, İşin bitirilmesiyle de taraflar arasında yasal tüm prosedürün gerçekleştirilmesine rağmen 10 yılı aşkın bir süre sonrası dava yoluna gidilmesinde hukuken korunması gereken bir hak bulunmadığından davacı şirketin davası hakikate, hukuka ve mevzuata aykırı olduğunu savunarak davanın öncelikle esasa girilmeden usulden reddine, aksi halde esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi nedeniyle yapılan eksik ödemenin tahsiline ilişkindir.Tarafların delilleri toplanarak, taraf defterlerinin incelenmesi için gün tayin edilmiş, tarafların ticari defter ve kayıtları yerinde incelenmek suretiyle dosya üzerinde Mali Müşavir bilirkişiden inceleme yaptırılarak bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Bilirkişi raporunda; Davacının talebinin ; taraflar arasında imzalanmış bulunan sözleşme ve sözleşmeye konu ihale şartnamesinde belirtilen hususlara istinaden, teklif verilen tarih ile, ihale konusu işin yapıldığı tarihlerde ASGARİ ÜCRET artışının hakkediş bedellerine eksik yansıtılmasından doğan fark tutarlarının tahsiline ilişkin olduğu , Davacı ile davalı arasında imzalanan, Hizmet Alımlarına Ait Tip Sözleşmesinin dosya içerisinde mevcut olduğu , sözleşmeye konu işin 1 yıllık 24 Kişilik Doğalgaz Eğitim Test ve Kalibrasyon İşleri İçin Hizmet Alımı olduğu , Sözleşmenin 669.162,60 TL. + KDV bedel üzerinden aktedildiği , 7.5.2004 tarih ve —Sayılı —–yayınlanan 28.04.2004 tarih ve—— Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile anılan fiyat farkı kararnamesinin 8.Maddesi uyarınca “ ihale konusu hizmetin gerçekleştirilebilmesi – için çalıştırılacak 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa tabi personelin sayı ve günlük çalışma saatinin belirtilmesi kaydıyla ;Asgari Ücret Tespit Komisyonunca ihale ( Son Teklif verme ) tarihinde 16 yaşını doldurmuş işçiler için belirlenmiş asgari ücretin değiştirilmesi halinde eski ve yeni asgari ücret arasındaki farkın ödeneceği veya kesileceğinin belirtildiği, Doğalgaz Eğitim Test ve Kalibrasyon İşleri için Hizmet Alımı Şartnamesinin ÇEŞİTLİ HÜKÜMLER başlıklı 7. Maddesinin 1.5.V. maddesinde söz konusu işleri görecek yüklenici personeline yüklenici tarafından ödenecek minimum ücret tutarlarının belirlendiği, İhale tarihinde ve ihaleye konu işin yapıldığı dönemlerdeki 16 YAŞINDAN BÜYÜK kişiler için uygulanması gereken asgari ücret tutarlarının belirlendiği, Asgari ücret fark tutarlarının hesaplanabilmesi için, ihale konusu işin yapıldığı dönemlere ait ( DÖNEME AİT ücret bordrosunun, çalışan kişilerin, iş gördüğü personel sınıfının, Çalıştığı gün puantaj tablolarının, Mesai tablolarının bulunduğu ) HAKEDİŞ DOSYALARININ mevcut olması gerektiği , Davacı tarafın hesaplama yapılabilmesi için dava dosyasına hesaplama yapılabilecek yeterli veriyi sunmadığı , dava dilekçesinde hesaplama yapılabilecek belgelerin DAVALI idareden celbinin gerektiğini beyan ettiği, Davalı tarafın Defter Belge İncelemesinde 2011/6.7.8.9.10.11.12. dönemlerine ait dosya fotokopilerini sunduğu , Davalı tarafın sunmuş olduğu dönemlerin eksik olması , sunulan dosya içeriklerinde eksiklikler olduğu ( Bazı dönemlerde Ücret Bordroları, vs.), tespit edildiğinden hesaplama yapılamadığı sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Davacı vekili tarafından, bilirkişinin ön raporunda belirtilen belgelerin sunulmasından sonra dosya yeniden bilirkişiye tevdi edilerek ek rapor alınmıştır.Bilirkişi Ek raporunda; Sayın Mahkemenin , 14.09.2022 Tarihli —–nolu celsesi Duruşma ara kararı ile ,Bilirkişinin ön raporunda talep ettiği belgelerin davacı tarafından çalıştırılan işçilerin isimleri, çalışma süreleri, sözleşmeye göre personel sınıfları, çalıştığı gün puantaj tabloları ve mesai tabloları ile hak edişler olduğundan, Bu belgelerin önce işçileri çalıştıran ve hak edişleri hazırlayan davacı tarafta olması gerektiğinden işin icabı gereği davacının bunları sunması, davalının incelemesi ve aksini iddia ediyorsa davacının imzasını taşıyan ve kendisine verilen belgeleri ibraz etmek suretiyle farklı hususu ispat etmesi gerekeceğinden ön rapor doğrultusunda; – İşçilerin isimleri, – çalışma süreleri, -sözleşmeye göre personel sınıfları, -çalıştığı gün puantaj tabloları, -mesai tabloları, – hak edişlerin, Davacı tarafından 2 haftalık kesin süre içinde sunulmasına, aksi takdirde dosyasının esasına girilerek mevcut haliyle değerlendirileceğinin ihtarına, “ vermiş olduğu kararı ile Davacı tarafın 28.09.2022 tarihli beyan dilekçesi ekinde elinde bulunan belgeleri Sayın Mahkemeye sunduğu , Davalı tarafın davacının dava dosyasına sunmuş olduğu belgeler ile ilgili herhangi bir beyanda bulunmadığı , Belgeler üzerindeki tespit ve değerlendirmelerin Raporun 3.2 bölümünde detaylı olarak açıklandığı ,Raporun 3.2. Bölümünde tespit edilen ve açıklaması yapılan hususlardan dolayı Davacının dava dosyasına sunmuş olduğu belgeler üzerinden Davaya konu edilen hesaplamanın yapılamayacağı sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında kalibrasyon hizmet alım işine yönelik sözleşme imzalandığı, sözleşme kapsamında 01/01/2011-02/01/2012 tarihleri arasında davacı şirket tarafından 24 personel istihdam edildiği noktasının ihtilafsız olup, ihtilaf konusu olan asgari ücrette artış meydana gelmesi halinde aradaki farkın mı yoksa sözleşme ücretine asgari ücret artış oranı uygulanarak mı farkın tespit edileceği noktasında toplandığı anlaşılmıştır. Somut olayda taraflar arasındaki sözleşmede davacının çalıştıracağı her bir personele asgari ücretin %55 fazlası kadar ücret ödeneceği kararlaştırılmış ancak bu başlangıç ücretidir. Sözleşmenin devamında sözleşme süresinde asgari ücrette değişiklik meydana gelirse eski ve yeni asgari ücretteki farkın ödeneceği kararlaştırılmış olup, başlangıçtaki ücret belirleme ile bu artış nazara alındığında sözleşme içindeki davacının talebinin asgari ücretteki artışa dayalı olduğu, sırf asgari ücretteki artışın nasıl yansıyacağı konusunda sözleşmede hüküm bulunduğu, buna göre yapılan hesaplamada da bir davacı alacağının bulunmadığı, dava konusu olayı örnek ile açıklamak gerekirse; asgari ücretin 1.000,00 TL olduğu düşünülürse, ilk yıl için işçi başına ve her işçi başına verilecek ücret 1.550,00 TL’dir. İkinci yıl asgari ücret 1.200,00 TL olsun, sözleşme gereğince aradaki fark olan 200 TL’nin eklenmesi ile her işçiye verilecek ücret 1.755,00 TL olur. Oysa davacının talebi kabul edilse 1.200,00 TL +%55=1.866,00 TL ‘dir. Davacının talebindeki fark bundan kaynaklanmaktadır. Bu her sene artarak gidecektir. Bu taraflar arasında imzalanan sözleşmeye aykırı olacaktır. Açıklanan nedenlerle davacının alacak talebi yerinde olmadığı anlaşılmakla yeniden bilirkişi raporu alınmaksızın davanın reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Davacı tarafça yapılmış yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Alınması gereken 179,90 TL red karar ve ilam harcının peşin ödenen 289,23 TL harçtan mahsubu ile bakiye 109,33 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davadan önce gidilen arabuluculukta devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
6-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ——Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.