Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/534 E. 2022/15 K. 12.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/534 Esas
KARAR NO : 2022/15

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/08/2021
KARAR TARİHİ : 12/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacı şirketin——olduğunu, davalının, müvekkili şirketin — olduğunu, davalının, davacı taraftan almış olduğu ve alacağı mallar ile her ne nedenle doğmuş ve doğacak olan borçlarının teminatını teşkil — senetle müvekkili şirket lehine —- ——— vasıflı taşınmazın davalının—- faizli ipotek verdiğini, davalının 28/09/2020 tarihi itibariyle 183.185,02 TL bakiye borcu bulunmakta olup, bu borcun halen ödenmediğini, bu nedenle bakiye borcun tahsili amacıyla —- dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine başlandığını, ödeme emrinin tebliği üzerine davalı tarafından, yetkiye, tüm borca, takipte talep edilen faize, faiz oranına ve tüm feri’lerine itiraz edildiğini, — Adliyesi icra müdürlüklerinin yetkili olduğunu, davalının itirazında —-İcra Müdürlükleri’nin yetkisiz, —– Müdürlükleri’nin yetkili olduğunu iddia ettiğini ancak takibin—– İcra Müdürlükleri’nde açılmadığını, —– resmi senet hakkında doğacak ihtilaflar hakkında—— Mahkemelerinin ve İcra Müdürlüklerinin yetkisini kabul ederim.” şeklinde yetki şartının mevcut olduğunu, dolayısıyla bu yetki şartı gereği ve tarafların da tacir olmaları nedeniyle takibin açılmış olduğu —- yetkili olup, davalı tarafın mesnetsiz yetki itirazının reddini talep ettiklerini, faiz oranının mevzuata uygun olduğunu, dava konusu takipte talep edilen faiz oranının —– avans faiz oranı olduğunu, tarafların tacir olmaları nedeniyle faiz oranı mevzuata uygun olup , faize yönelik itirazın iptali gerektiğini, davalı tarafın borcunun bulunmadığını, Davalının itiraz dilekçesinde müvekkili şirkete karşı hiçbir borcunun bulunmadığını beyan ettiğini, davalının, müvekkili şirketten aldığı ürünlerin fatura bedellerini ödemediğini, davalının borçlu olduğunu, takibin yetkili yerde açılmadığını ve takipte talep edilen faiz ile faiz oranının mevzuata uygun olduğunu, davalının —- esas numaralı dosyasına vaki haksız ve kötü niyetli itirazının iptali için dava açma ihtiyacı doğduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak kaydıyla yukarıda arz ve izah olunan sebeplerle; davalının——- dosyasına vaki itirazının iptali ile 183.185,02 TL. üzerinden takibin devamına, davalının asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından talep edilen miktarda borcunun olmadığını, ———- davacının icra takip öncesi tarafına tebliğ ettiği ihtarnamesine karşı itirazda bulunulduğunu, alacağın yargılamayı gerektirdiğini, çünkü icra takibinde talep edilen kadar borcunun olmadığını, davacının öncelikle icra takibi yapmadan alacak davası açması ve alacağını belirlemesi gerektiğini, davacının kendine düşen özenli tacirlik görevini yerine getirmediğini, —- ilan edip üretimi durdurduğunu taraflarına mal vermediğini, bu nedenle de iflaslarına sebep olduğunu, alacaklı şirket ile aralarında cari hesap veya işleyecek kredi gibi bir sözleşmenin teminatı olarak kurulmuş bir ipotek bulunmadığını, aralarındaki ticari ilişki gereğince doğacak olan alacağın teminatını teşkil etmek üzere ipotek tesis edildiğini, bu durumda, alacağın varlığı, miktarı, tahsili gerekip gerekmediği yargılamayı gerektireceğinden, söz konusu teminat ipoteğine dayalı olarak, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip yapılamayacağını, alacaklının, öncelikle dava açıp, mahkemeden alacağını belirtir ilam aldıktan sonra takibe geçebileceğini, davacı şirketin hem ipotek hem de senetler aldığını, ancak bu ipoteğin ve senetlerin karşılığı mal yollamadığını, bir miktar yollanan mallar karşılığında ise senetler alındığını ve bu senetlerinde ödenerek elden teslim alındığını belirterek davanın reddi ile takibin iptaline, talep edilen alacak üzerinden %20 den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Celp edilen —– esas sayılı dosyasının incelenmesinde; —- süeli yıllık %11,75 faizli, 1. Derece —- Geçmiş gün faiz olmak üzere toplam 186.114,71 TL. alacak tutarı için ilamsız icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
Davacı şirket lehine —— resmi senetle ——- kayıtlı tarla vasıflı taşınmazın davalının payında —-.— Süreli %11,75 değişken faizli ipotek verildiği, bu kapsamda davalının borcunu ödemediği, davacı alacaklı—– esas numaralı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığı, davalının süresi içerisinde icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği, bilindiği üzere HMK 12/1 maddesi taşınmazın üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda taşınmazın bulunduğu yer mahkemesin kesin yetkilidir hükmünün bulunduğu, taşınmazın —–bulunduğu, takibin kesin yetkiye rağmen takibin —— başlatıldığı anlaşıldığından davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kabulüne, usulüne uygun yetkili yerde yapılmış takip bulunmadığından mahkememizde açılan davanın usulen reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın İİK 50. Md. Yollamasıyla HMK 12/1 md. Gereğince kabulüne,
2-Usulüne uygun yetkili yerde yapılmış takip bulunmadığından mahkememizde açılan davanın usulden reddine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 80,70 TL. harcın peşin alınan 2.197,78 TL. harçtan mahsubu ile bakiye 2.117,08 TL. harcın talep halinde karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
4-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe—–ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden ilgili tarafa iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı.