Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/51 E. 2023/233 K. 22.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/51 Esas
KARAR NO : 2023/233

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/01/2021
KARAR TARİHİ : 22/03/2023

Mahkememizde görülen Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 01/08/2018 tarihinde davalı sigorta şirkete ait —– poliçe numarası ile sigortalı —- sevk ve idaresindeki —— plakalı aracın kaza yapması sonucu yaralandığını ve sakat kaldığını, kazada müvekkilinin bir kusurunun bulunmadığını, davalı —— %100 kusurlu olduğunu ileri sürerek sürekli iş göremezlik nedeniyle çalışma gücü ve kazanç kaybının tespitiyle alacağın tam miktarının belirlenmesini ve davalılardan tahsilini, şimdilik 1.000,00 TL tutarındaki kalıcı ve geçici bedensel zararların tespiti, tahsili ile yapılan masraflara ilişkin maddi tazminatın tazminine, meydana gelen bedensel zarar ve kaza nedeni ile 150.000,00 TL tutarındaki manevi tazminatın tazminine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı ——vekilinin cevap dilekçesinde özetle; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. Maddesi’nin “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir” şeklinde olduğunu, başvurucu tarafın müvekkili şirkete ihbar niteliğinde olmayan ve içeriğinde kaza tarihi ile kazaya karışan isimler dışında bir bilgi içermeyen bir evrak ile başvuru yaptığını, akabinde müvekkili şirketin başvurucu taraftan gerekli evrakları talep ettiğini ancak eksikliğin davacı tarafından giderilmediğini, başvurucu tarafın kaza tespit tutanağı sunmamış olması ile birlikte,—- yahut —– numaralı telefonu arayarak kazayı bildirdiğinin de tespit edilemediğini, müvekkili şirkete yönetmelikte esasları belirtilen ölçütlere uygun maluliyet raporu da ibraz edilmediğini, tüm bu hususlar göz önüne bulundurularak davacının müvekkili şirkete usulüne uygun başvuru yapmadığının kabulü ile birlikte davanın başvuru şartı yokluğu nedeni ile usulden reddini talep ettiği görüldü.Davalı ——vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin seyir halindeyken davacının koşar adım yola çıkması nedeniyle müvekkiline ait aracın sol ön çamurluğuna çarparak yere düştüğünü, meydana gelen kazada davacının bacağını kırdığını, müvekkilinin meydana gelen kaza sonrasında davacıyı hastaneye götürdüğünü ve tüm bu süreçte müvekkilinin davacının ve annesinin yanında olduğunu ve hastane işlemleri bittikten sonra onları evlerine yakın bir kafeye bıraktığını, davacı tarafın KTK’nın ilgili maddesini ihlal ederek kontrolsüz bir şekilde yola çıkması kazanın gerçekleşmesine sebep olduğunu, Ceza Hukuku açısından müvekkiline atfedilebilecek bir suç bulunmadığını, olay tarihinde müvekkili aracına 29/12/2017 başlangıç tarihi ile —- poliçe no ve —– müşteri numarasıyla —– tarafından trafik sigortası yapıldığını, Trafik sigortasının sosyal hukuk devleti ilkesi gereği trafik kazaları sonucunda zarar görenlerin zararlarını tazmin etmesi için düzenlendiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle 01/08/2018 tarihli kazaya ilişkin olarak davacının davalılardan maddi ve manvi tazminat istemine ilişkindir.Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, davacının 01/082011 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonucu oluşan haksız fiilden dolayı maluliyet durumunun oluşup oluşmadığı, tarafların kusurlu olup olmadığı, oluşan zararlardan davalıların sorumlu olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Davacıda meydana gelen yaralanmalar dikkate alınarak kaza tarihinde (01/08/2018) yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre maluliyet oranının (geçici-tam ve kalıcı süre-/nispi) tespiti ile tıbbi şifa süresinin tespiti için dosyanın—–gönderilmesine karar verilmiş olup, dosyada mübrez 18/05/2022 tarihli —– raporu tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez—– raporunda özetle; Mevcut belgelere göre; —– oğlu, 16/08/2012 doğumlu, —–01/08/2018 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının; 30/03/2013 tarih ve —– sayılı —– yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu dolayısıyla; Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (YÜZDESIFIR) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (DÖRT) aya kadar uzayabileceği, Başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 1 (BİR) ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Dava dosyasının celse arasında aktüerya bilirkişisine tevdine karar verilmiş olup, dosyada mübrez 15/09/2022 tarihli bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez bilirkişi raporunda özetle; Maluliyet Oranı/ Raporu; —- Kurumu Başkanlığı —–tarafından 18.05.2022 tarih ve—— Karar numaralı raporunda; 16/08/2012 doğumlu, —– 01/08/2018 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının; 30/03/2013 tarih ve —–sayılı ——-yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu dolayısıyla; Kişinin tüm vücut engi oranının %0 olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (DÖRT) aya kadar uzayabileceğinin mütalaa olunduğu, Maddi Zarar; 16.08.2012 doğumlu —— 01.08.2018 tarihinde geçirdiği trafik kazasında 5 yıl 11 ay 16 günlük olduğu, Geçici İş Göremezlik Zararı; kazazede küçük —— gelir getiren bir işte çalıştığı düşünülemeyeceğinden, tedavi müddeti boyunca mahrum kaldığı herhangi bir kazancı olmadığı, bu bağlamda yerleşik Yargıtay kararları dahilinde geçici iş göremezlik tazminatından söz edilemeyeceği, Sürekli Maluliyet Zararı; —–Raporunda, küçük—— tüm vücut engellilik oranının %0 olduğunun belirtildiği, bu bağlamda; sürekli iş görmezlik tazminatından söz edilemeyeceği, Manevi tazminat talebinin tüm hukuki değerlendirmesinin Mahkemenin takdirlerinde olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.Tarafların kusurunun tespiti için dosya üzerinde inceleme yapmak suretiyle dosyada mübrez 29/07/2022 tarihli bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.Dosyada mübrez bilirkişi raporunda özetle; 6 yaşındaki —— yaklaşan araçların hızlarını ve mesafelerini değerlendiremeyecek kadar küçük olması nedeniyle karşıya geçmek için kontrolsüzce taşıt yoluna firlayarak ——-plakalı kamyonet ile kazaya karıştığı dikkate alındığında KTK 68/b/3 ve KTY 138/b/3 maddelerinde açıklanan kusurları işlemesinin kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 etkili olduğu; Anne —– 6 yaşındaki çocuğu —– yeterince gözetmemesi, kollamaması ve tek başına sokakta karşıdan karşıya geçmesine izin vermesi nedeniyle—— plakalı kamyonet ile kazaya karıştığı ve sürekli sakat kalacak şekilde yaralandığı için KTK 47/d ve KTY 95/d maddelerinde açıklanan kusurları işlediği; yaralanmalı trafik kazasının meydana gelmesinde asli ve %100 kusurlu olduğu; Dava dışı sürücü —– idaresindeki ——plakalı kamyoneti ile normal seyrederken 6 yaşındaki ——kontrolsüzce taşıt yoluna fırlaması nedeniyle kazaya karıştığı için yaralanmalı trafik kazasının meydana gelmesinde kusurunun olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçeler ve hesaplamalara göre; dava konusu 01/08/2018 tarihli trafik kazasının oluşumunda, 6 yaşındaki —— yaklaşan araçların hızlarını ve mesafelerini değerlendiremeyecek kadar küçük olması nedeniyle karşıya geçmek için kontrolsüzce taşıt yoluna fırlayarak ——plakalı kamyonet ile kazaya karıştığından kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 kusurlu olduğu, davalı sürücü—— kusursuz olduğu; —-raporunda ——01/08/2018 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 30.03.2013 tarih ve ——yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğine göre; Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, İyileşme ( iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği ve iyileşme süresi içerisinde 1(bir) ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyacağı mütaala edilmiş ve mahkememizce hükme esas alınmıştır. Sigorta poliçesi incelenmesinde, —— plakalı aracın davalı bünyesinde sigortalandığı anlaşılmıştır. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumlluluk Sigortası Genel Şartlarının, “Sigortanın Kapsamı” başlıklı A.1 maddesinde “sigortacının poliçede tamınlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı KTK ya göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği… ” öngörülmüştür. Mahkememiz dosyası kapsamında alınan kusur raporu uyarınca—— plaka sayılı araç sürücüsünün kamyoneti ile normal seyrederken 6 yaşındaki ——–kontrolsüzce taşıt yoluna fırlaması nedeniyle meydana gelen kazada kusurunun olmadığı anlaşılmakla, davacının davasının reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL harçtan, dava açılırken peşin olarak alınan 1.724,83 TL peşin harcın mahsubu ile fazla alınan 1.544,93 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
3-Davacı tarafça sarf edilen tüm yargılama giderlerinin kendi uhtesinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalılar iş bu davada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca;
a)Maddi tazminat yönünden 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
b)Manevi tazminat yönünden 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
7-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 1.360,00 TL ara buluculuk ücretinin davacı tarafından tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
8——numaralı, 10/06/2022 tarihli 1.360,00 TL —–alacağından davacının sorumlu tutulmasına, iş bu hükümden bir suretinin—–icraya neticelendirmek üzere ilgili kuruma gönderilmesine,Dair, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin ve davalı —— vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı.