Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/504 E. 2022/622 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/504 Esas
KARAR NO: 2022/622
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 28/07/2021
KARAR TARİHİ: 28/09/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan davanın yapılan yargılaması sonunda,
TALEP
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; —- tarihinde sürücü —-sevk ve idaresindeki —– plaka sayılı aracıyla önünde bulunan aracı sollamaya çalışırken, sollama esnasında plakası tespit edilmeyen diğer bir aracın aniden sola manevra yaparak şerit değiştirdiğini, bu nedenle sürücü —–aracının direksiyon hakimiyetini kaybederek aracını savurduğunu, orta yol ayrımından karşı yöne geçerek takla atarak yol dışına ters vaziyette durmasıyla yaralamalı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkili —– bu aracın içerisinde yolcu konumunda olduğunu, müvekkilinin uğramış olduğu maddi zararların giderilmesi için ——– başvuru yapıldığını, —— vermiş olduğu karar ile müvekkili lehine—– maddi tazminat, yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmettiğini, ancak davalı ——— kararına karşı itiraz yoluna başvurduğunu ve itirazlarının kabul edildiğini, çünkü müvekkili hakkında dava açıldıktan ve maluliyet raporu alndıktan sonra kalıcı maluliyeti oluşmadığı gerekçesiyle itiraz komisyonunca, müvekkili aleyhine maddi tazminat talebinin reddedildiğini, alınan raporlardan da görüleceği üzere, müvekkilinin geçirmiş olduğu kaza sonrası etkisinin hala devam ettiğini, maluliyetinin her geçen arttığını, bu duruma rağmen bütün çabalarının bir sonuç vermediğini belirterek haklı davalarının kabulü ile HMK. 107′ ye göre (fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla) —-sürekli iş göremezlik,—-
geçici iş göremezlik toplamda —- tazminata, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız davanın reddi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle beraber; —– plaka sayılı aracın müvekkili nezdinde —— sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin iş bu sigorta poliçesine istinaden sorumluluğunun sakatlanma ve ölüm kişi başına—— sınırlı olduğunu, müvekkili şirketin poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı olup, keza masraf ve vekalet ücreti sorumluluğunun da bu miktara isabet eden oranlarda olacağını, poliçe limiti üzerindeki zararlardan müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, davacı, araç sürücüsünün raci kusuru ve zararı kanıtlaması gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatı bakımından müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, bu hususta ——- tamamen sosyal güvenlik kurumuna ait olduğunu, ayrıca dava konusu kaza sırasında davacı sigortalının aracında yolcu olarak bulunduğundan olayda hatır taşıması olup olmadığı hususunun araştırılması gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle beraber; hükmedilecek faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olduğunu, müvekkili şirkete karşı geçerli bir başvuru bulunmadığından temerrütün gerçekleşmediğini belirterek aleyhlerine açılan haksız davanın öncelikle dava şartı yokluğundan usulden reddine, herhalükarda davanın reddine, yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle, —— tarihli trafik kazası nedeni ile davacının, davalıdan maddi tazminat talebine ilişkindir.
Davalı vekili —– tarihli dilekçesi ile ; dava konusu kaza nedeniyle davacıların maddi tazminat taleplerine ilişkin olarak bilirkişi raporu doğrultusunda davacı vekili adına, asıl alacak ve fer’ileriyle birlikte —- ödeme yapıldığını, işbu ödemeyi almakla davacı vekilinin sözü geçen kazaya müteallik her türlü hak, dava ve alacaktan şirketlerinin zimmetini tamamen kesin olarak ibra ettiği, dava konusu olay nedeni ile müvekkili şirket aleyhine açılan davadan ve fazlaya ilişkin haklarından feragat ettiğini, yapılan bu ödeme ile müvekkili şirketin başkaca sorumluluğunun kalmadığını, işbu davaya ilişkin icra dosyasına takip yapılmayacağını, masraf ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Davacı vekili —— tarihli dilekçesi ile; davalı taraf ile sulh olduklarından dolayı feragat ettiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin karşılıklı olarak olmadığını, dosyanın feragatle kapatılmasını talep ettiği görülmüştür.
Dosyada mübrez —— yevmiye numaralı vekaletnamenin incelenmesinde davacı vekilinin ”davadan feragat etmeye” yetkisinin bulunduğu görüldü.
Feragat 6100 sayılı HMK nun 307. vd maddelerinde düzenlenmiştir. Yasada feragatin dilekçe ile de yapılabileceği, feragatin hüküm ifade etmesinin karşı taraf ve mahkemenin muvafakatına bağlı olmayacağı belirtildikten başka HMK 311. maddesinde feragatin kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağına yer verilmiştir.
Feragatin varlığı nedeniyle, davanın feragat nedeniyle reddine dair takdiren aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 80,70 TL harcın peşin alınan 59,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 1.320,00 TL ara buluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça talep edilmediğinden lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti taktirine yer olmadığına
6-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup anlatıldı. 28/09/2022