Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/484 E. 2022/256 K. 06.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/484 Esas
KARAR NO : 2022/256

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/03/2018
KARAR TARİHİ : 06/04/2022

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet———ile başlatıldığı, mahkememizin —- ile davanın reddedildiği, davacı vekilinin — ilamı ile bozularak— kaydının yapıldığı anlaşılmış olup, yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin davacıya yaptığı ticari işe karşılık olarak icra takibine dayanak faturalar düzenlendiğini, taraflar arasında daha ——— ettiğini, davalının, yaptırdığı işe karşılık ödeme yapmaması ve cari hesap mutabakatına da yanaşmaması sebebi ile davalı —dosyası ile icra takibine başlanıldığını, davalı ise davacıya cari hesaptan borcu olduğunu bildiği halde bu takibe itiraz ettiğini, itirazın iptali için bu davayı açmak zorunda kalındığını, davalının asıl alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, itirazın iptaline ve takibin devamını, davalının asıl alacağından % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretini davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ——–olduğunu, icra takibinin ve davanın —adına açıldığını, oysa alacak iddiasının … adına icra takiben ve davaya konu edildiğini, vekaleten dava açılmasının HMK’ya ve avukatlık kanunu’na aykırı olduğunu, davacı tarafından cari hesap ve fatura alacağından takip ve dava dilekçesinde bahis getirilmesine rağmen davacı tarafından dava dilekçesine ekte fatura veya herhangi bir ek gönderilmediğini, davalı firmanın takip konusu olan borcun bulunmadığını bildirdiğini, davacının icra takibinde——– alacağı olduğunu iddia ettiğini, burada borcun neye ilişkin olduğunun belli olmadığını, davalı ile davacı taraf arasında ticari ilişkin olduğu kabul edilse dahi icra takibine dayanak gösterilen —– şartlarından yoksun olduğundan, borç doğuramayacağını, davacı tarafın ilamsız takibinde taraflarına gönderilen ve ödeme emrinde —- hesap sözleşmesinin iddia edilen —– taraflarınca tespit edildiğini, taraflar arasında bir cari hesap sözleşmesi olmadığını, davacı tarafından taraflarına tebliğ edilmiş bir mal yada faturanın varlığının da söz konusu olmadığını, davacı tarafından— itirazın iptali davasında ödeme emrine sıkı sıkıya bağlı olup, ödeme emrinde borç dayanağı olarak gösterilmeyen — taraflarına tebliğ edilmeyen —- mahkemece yargılama aşamasında dikkate alınmaması gerektiğini, itirazın iptali talebinin usulden ve esas yönünden reddini, icra takibinin iptalini, davacı aleyhine %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Celp edilen—- —– sayılı dosyasının incelenemesinde; 53.500,00 TL fatura alacağı için takip başlatıldığı, süresinde itiraz edildiğinden takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda uyuşmazlığın; davalı hakkında yapılan takipte alacağın davacı tarafından talep edilebilir ise borç miktarı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Tarafların delilleri toplanarak, tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamı ile mahkememizce yapılan ön inceleme duruşmasında zapta geçen beyanlar ve uyuşmazlık tespiti dikkate alınarak davacı alacağının bulunup bulunmadığının tespiti için dosya üzerinde inceleme yapmak suretiyle dosyada bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Dosyada —bilirkişi raporunda özetle; raporda belirtilen değerlendirme başlığı altında (A) sayılı bentte saptanan uyuşmazlık konusuna göre, itirazın iptaline ilişkin takip dosyası bağlamında yapılan inceleme sonunda; A) Davacının ticari defterlerini ibraz etmediği ve—- kanıtına göre alacak iddiasının kanıtlanmadığı; B) Genel hükümlere göre alacak iddiasının yukarıda değerlendirme başlığı altında (B/b) sayılı bentte irdelendiği; davacının takip dosyasına — faturaların toplam tutarından fazla davalının ———- muhtemelen taraflar arasında düzenlenen başka faturalar da bulunduğu ancak dosyaya yansımadığı, mevcut delil durumuna nazaran, takipteki alacak iddiasının somutlaşmadığı sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
11/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerle, tarafların defter ve belgelerinin
incelenmesi, Sayın Mahkemece bilirkişiye verilen görev ile sınırlı olarak mezkûr surette tahakkuk eden
değerlendirme neticesinde; A- Defterlerin Usulüne Uygun Tutulup Tutulmadığı Yönünden: Davacı tarafın ticari defterleri inceleme gününde ibraz edilemediği, sadece davacı tarafından davalı adına düzenlenen satış
faturaların suretlerinin sunulduğu, davacı vekiline tarafımca gönderilen —-
“…Muhasebecinin vefat ettiği ve mirasçılarına ulaşılamadığı, bu nedenle davacının——
erişimin mümkün olamadığı” bu nedenle davacı tarafın ticari defterleri incelenememiştir. Davalı şirketin — ilişkin ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının
süresinde yaptırıldığı, T.T.K ve V.U.K hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu görülmüştür.—Talebi Yönünden: Dava konusu faturalar ve dosya kapsamında sunulan
diğer deliller irdelendiğinde; bahse konu faturaların davalı tarafın bağlı bulunduğu ——-gönderilen——– yazıların, davacıdan alınan mal veya
hizmete —–
TL, —- tutarında bildirimde bulunduğu, bu bildirimin raporun 6.kısmında detayı bulunan toplamda —- tutarındaki faturalardan ibaret olduğu, hiç kimsenin başkasına ait faturayı sebepsiz yere kendi defterlerine kendi borcu olarak yazmayacağı, “—- olarak kendi aleyhine vergi dairesine beyan
etmeyeceğinden işbu faturalar içeriği malların davalı şirkete teslimine ilişkin——-
oluştuğu, bu kez ispat yükünün davalı şirkete geçtiği, davalının işbu mal/hizmeti almadığını veya
fatura bedelinin tamamını ödediğini ispat etmesi gerektiği, raporun —- olarak incelenen banka ödeme dekontları ile—- ödemelerin doğruluğunun ilgili bankalardan sorulması hususunun Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, işbu davalı
tarafın kendi defterlerinde kayıtlı ödemelerin kabulü neticesinde—
itibariyle davacı alacağının 37.790,94 TL’lik kısmının ispatına ilişkin karinelerin oluştuğu,
hukuki değerlendirmenin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu değerlendirilmiştir.
C- FAİZ: Davacının takip öncesi faiz talebinin bulunmadığı, bu nedenle takip öncesi için herhangi
bir değerlendirme yapılmamış olup, Sayın Mahkeme’nin kısmen ya da tamamen davacı lehine hüküm kurması halinde; taraflardan birinin tacir olması, işin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının
önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle, takip sonrasında hükmolunacak davacı alacağı
için 3095 s.k m.2/2 kapsamında avans faizi talebinin yerinde olduğu,
Sayın Mahkemenin gerek savunmalarının tümü ve gerekse faize hasren tamamen davalı —-yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz ——— bulunduğu, İCRA
İNKÂR TAZMİNATI VE sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı,
kanaatlerine ulaşıldığı bildirilmiştir.
Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçeler ve hesaplamalara göre; tarafların tacir oldukları, davacı tarafından davalı aleyhine faturalara dayalı cari hesaba bağlı alacak nedeniyle takibe başlandığı, tarafların tacir olması nedeniyle her iki tarafından ticari kayıtları üzerinde mali müşavir tarafından inceleme günü verildiği, davacının ticari kayıtlarını sunmadığı, davalının ticari kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, kendi lehine delil olarak kabul edildiği, davalının ticari kayıtlarına göre davacı tarafından kesin faturaların davalının ticari kayıtlarında yer aldığı, alınan bilirkişi raporuna göre davacının davalıdan 37.790,94 TL asıl alacağının bulunduğunun tespit edildiği, her ne kadar davacı tarafından düzenlenen faturalarda teslim alan unvan ve imzası bulunmamakta ise de davacı tarafından kesilen faturaların davalının ticari kayıtlarında yer aldığı, davacının faturaya konu malı davalıya teslim ettiği anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. İspat edilemeyen kısmın reddine karar verilmiştir.
Asıl alacağın faturalara dayalı cari hesaba bağlı alacak olması nedeniyle likit olduğu anlaşıldığından asıl alacak olan 37.790,94 TL oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının —–dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile asıl alacak — Üzerinden takip başlangıcında belirtilen şartlar altında aynen devamına,
Fazlaya dair itirazın iptali isteminin reddine,
2-Asıl alacak olan 37.790,94 TL.nin %20’si icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli 2.581,50 TL harcın, dava açılırken peşin olarak yatırılan 913,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.667,85 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil —– ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden —-vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yapılmış 35.90 TL başvurma harcı, 913,65 TL peşin harç olmak üzere toplam 949,55 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yapılmış tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olarak toplam 1.955,13 TL yargılama giderinden kabul edilen kısma isabet eden 1.381,10 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı. .