Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/430 E. 2022/96 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/430 Esas
KARAR NO: 2022/96
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/06/2021
KARAR TARİHİ: 16/02/2022
Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekilinin— tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında——– hususunda anlaşmaya varıldığını, işbu protokol doğrultusunda davacı tarafından ——- bedelinin davalının hesabına ödendiğini, taraflar arasında yaşanan süreçte taşınmazın devrinin davalı tarafından davacıya gerçekleştirilmediğini, bu durum karşısında davacı tarafından ödenen kaparo bedelinin iadesi talebiyle icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından takibe itiraz edildiğini, davacı tarafından ödenen kaparo bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda iade edilmesi gerektiğini, gayrimenkulün devir sonucunu doğuracak olan sözleşmelerin TMK” nın 706, BK” nun 213, TBK” nın 237, Tapu Kanunun 26 ve Noterlik Kanunun 60 ve 89 maddeleri uyarınca resmi şekilde yapılmasının zorunlu olduğunu, bahsi geçen şekil şartına uygun olarak yapılmayan sözleşmeler şekil şartı noksanlığı sebebiyle geçersiz olduğunu, bu nedenle taraflar verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri isteyebileceğini, davacı ile davalı arasındaki protokolün gayrimenkulün devrini hedef alığı bu nedenle resmi şekilde yapılmasının zorunlu olduğunu, protokol resmi şekle uygun olarak yapılmadığı için geçersiz olduğunu, geçersiz olan bu protokol uyarınca davacı tarafından ödenmiş olan — davacıya iade edilmesi gerektiğini, huzurdaki dava ile benzer birçok uyuşmazlığa ilişkin Yargıtay kararlarının bulunduğunu beyan ederek fazlaya ilişkin beyan ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla; davalı tarafından—— yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetli olarak gerçekleştirilen itiraz nedeniyle davalı borçlunun asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı veki ——– dilekçesinde özetle; Müvekkili davalı şirketin yurt içi ve —— olduğunu, davacı ile davalı şirket arasında davalının maliki olduğu—–tarihli protokolde taraflar; davalı ——– her türlü gerçek ve tüzel kişiler nezdinde herhangi bir şekilde mülkiyeti kısıtlayıcı hak ve yasal kısıtlamalar bulunmadan gayrimenkulü —- tarihine kadar teslim etmesi, satıştan vazgeçilmesi durumunda, alıcıya belirtilen—– bedeli dahil olmak üzere toplam — cezai tazminat ödemesi yapması, —- tarihine kadar söz konusu gayrimenkulün belirtilen şekilde —- banka hesabına nakden ve defaten iade etmesi, davacı —– ödeme yapması, herhangi bir sebeple alımdan vazgeçmesi halinde, belirtilen —– kaydetmesini gayrikabili rücu olarak kabul , kendisine nihai işlemi bitirmek üzere —– kadar süre verildiğini, bu süreyi geçirdiği takdirde belirtilen kaparo bedelinin Satıcıya ait olduğunun gayrikabili rücu olarak kabul edildiği…” hususlarında anlaşıldığını, davalı şirketin söz konusu protokol gereğince üzerine düşen yükümlülüğünü ifa etmiş olduğunu ve gayrimenkul üzerinde bulunan mülkiyeti kısıtlayıcı tüm hak ve yasal kısıtlamaları, gayrimenkulün teslim tarihi olan —– yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, “…Taşınmaz üzerindeki tüm ipoteklerin, taahhüt süresinden önce — itibariyle kaldırıldığı ve taşınmaz üzerinde hiçbir gerçek veya tüzel kişi lehine tesis edilmiş herhangi bir takdiyatın kalmadığını, — tarihli protokolde alıcının talebi üzerine nihai işlemleri bitirmek üzere —- kadar süre verildiğini, taşınmaz üzerindeki tüm takdiyatlar fek edilmiş olduğundan, taşınmazın satışa hazır olduğunun ihbarı ile —- tarihine kadar taşınmazın satın alınması ile ilgili gerekli işlemlerin yapılması ve satış bedelinin en geç satış gününde nakden ve defaten ödenmesi gerektiği, Aksi takdirde satıştan vazgeçilmesi sebebi ile,—– cayma akçesi olarak irat kaydedileceği…” şeklinde beyan ve ihbar edildiğini, davalı şirket tarafından; ”. Taşınmaz üzerindeki kısıtlamaların taahhüt edilen tarihten önce kaldırıldığını, satış işlemlerine başlamaya hazır olunduğunu, satış işlemlerinin en geç—– yevmiye sayısı ile keşide edilen ihtarnamenin davacı alıcıya — tarihinde tebliğ edildiğini, yine taşınmazın satışa hazır olduğunun davalı şirketin —- davacı alıcı şirketin yetkilisi —- gönderilen e-mail ile de ayrıca bildirildiğini, davacı alıcının satış gününde hazır olmaması ve hatta müteaddit defa yapılan bildirimlere rağmen satış gününe kadar davalı şirket ile iletişime geçmemesi üzerine bu kere davalı şirket tarafından davacı alıcıya—- yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edildiğini, alıcı tarafından satıştan haksız ve yasal dayanaktan yoksun bir şekilde vazgeçilmiş olduğunu, yaşanan tüm bu sürece rağmen davalı şirketin asıl amacının — tarihli protokol hükümlerine riayet ederek taşınmazı satmak olduğundan, — olmaları gerektiği, —- satın alınması ile ilgili alıcı olarak kendileri tarafından yapılması gerekli işlemlerin yapılması, —-satılması konusunda mutabık kalındığından, satışın yapılması halinde cayma tazminatı olarak irat kaydedilen —- nakden ve defaten ödenmesi, aksi takdirde satıştan vazgeçmeleri ve temerrüde düşmüş olmaları sebebi ile, cayma akçesi olarak irat kaydedilen—–geri ödenmesi taleplerinin hiçbir şekilde kabul edilmeyeceği…” şeklinde bildirildiği, açıklanan nedenlerle, haksız ve yasal dayanaktan yoksun, kötü niyetli olarak ikame edilmiş iş bu davanın, esastan reddine, asıl alacak tutarının %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, davacının huzurdaki davayı açmakta haksız olması ve kötü niyetli olması sebebi ile HMK md.329 uyarınca ayrıca 2021 AAÜT uyarınca vekâlet ücreti ödenmesine ve disiplin para cezasına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Celp edilen —- dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine — alacağın tahsili için icra takibi yapıldığı, davalı borçlu vekili tarafından takibe itiraz edildiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların delilleri toplanarak, taraf defterlerinin incelenmesi için gün tayin edilmiş, tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle dosya üzerinde Mali Müşavir bilirkişiden inceleme yaptırılarak —- tarihli bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez bilirkişi raporunda özetle; Tarafların ticari defterleri usul yönünden incelendiğinde; —- göre usulüne uygun tutulduğu, Her iki tarafın defter kayıtları karşılaştırıldığında; dava konusu — tutarındaki kaparo bedelinin tarafların defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının — takip tarihi itibariyle davalı taraftan — tutarında alacaklı gözüktüğü, davalının ise kendi defterlerinde aynı tutarda borçlu gözüktüğü görülmüştür. Taraflar arasında akdedilen—– bedelle satışına karar verildiği, kaparo bedel davacı alıcının —- tarihli protokole istinaden ödemiş olduğu kaparo bedelinin iadesi talebi yönünden yapılan irdeleme ve Davacının —-değerlendirmeler neticesinde; davacının dava konusu gayrimenkulün satışa hazır olduğu ve satış işlemlerini başlatmak davacı alıcıya protokol ile tanınan— tarihine tapuda hazır bulunması konusunda defaten uyarıda bulunduğu ve—- kısmında detaylı olarak incelenen ihtarname içeriklerinde hazır bulunmaması halinde kaparo bedelinin irat kaydedileceğinin bildirildiği, davalının ise davacı tarafından keşide edilen ihtarnamelerde belirtilen; satış protokolünde kararlaştırılan — tarihli son sürenin gerçek olmadığı, protokolde böyle bir taahhüdünün bulunmadığını, ayrıca taraflar arasında gerçekleşen—tarihli toplantıda davalı satıcının satışa konu gayrimenkulün satış bedelini arttırdığını beyan etmiş olsa da dosya kapsamında incelenen —- gününe kadar süre verildiğinin yazılı olarak kararlaştırıldığı, davalının her iki iddiasını somut deliller ile ispatlayamadığı değerlendirilmiştir. Davacı/alacaklı takip öncesinde —-tutarında avans faiz talebinde bulunduğu, Mahkemenin kısmen veya tamamen davacı lehine hüküm kurmak istemesi halinde taraflar arasında düzenlenen protokol ile gayrimenkulün satış tarihi olarak kararlaştırılan —–tutarında faiz talep edebileceği, ancak, Mahkeme’nin kısmen ya da tamamen Davacı lehine hüküm kurması halinde tarafların tacir olması, işin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle, takip sonrasında hükmolunacak davacı alacağı için —- kurması kapsamında ticari temerrüt avans faizi talebinin yerinde olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçeler ve hesaplamalara göre; Davacı ve davalı arasında —- yönünden protokol yapılmıştır. — açık açık gayrimenkul devrine yönelik olduğu anlaşılmaktadır. — satıcı adına tapulu ise sıhhat şartına tabidir. —- gereğince ya tapuda ya da satış vaadi şeklinde noterde devir sözleşmesi yapılması gerekir. Aksi geçersizdir. Geçersiz sözleşme de herkes verdiğini geri almalıdır. Somut olayda taraflar adi yazılı sözleşme yapmışlar ancak sözleşme tarihinde tapu davalının üzerine kayıtlı olduğu için sözleşme geçersizdir. Davalının ” davacının yeri teslim almaktan imtina etti” iddiası dinlenemez. Davalı aldığı parayı iade etmek zorundadır. Zira geçersiz sözleşmeye taraf olmuştur.Bu nedenle dava konusu alacağı iade etmekle sorumlu olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne karar verilmiş, alacak her ne kadar geçersiz sözleşmeye dayansa da likit olması nedeniyle davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-DAVANIN KABULÜ İLE ,
Davalının —- dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin takip şartlarındaki haliyle aynen devamına,
2-Davalının İİK 67/2.maddesi gereğince —- asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatına mahkumiyetine davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 6.831,00 TL harçtan, peşin alınan 1.177,05 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.653,95 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ve 1.177,05 TL peşin harç toplamı 1.236,35‬ TL’ nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafça sarf edilen 819,6‬ TL(800,00 TL bilirkişi ücreti, 19,60 posta gideri) yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf yararına AAÜT uyarınca 13.450,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
8-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 1.320,00 TL ara buluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
9-Kullanılmayan gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/02/2022