Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/415 E. 2022/518 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/415 ESAS
KARAR NO:2022/518
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:22/06/2021
KARAR TARİHİ:23/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA:Davacı vekili, müvekkili ile davalılar arasında eser sözleşmesi imzalandığını, —–tarihli —- gereğince davalı yüklenicilerin sözleşmede her birisi için kararlaştırılan işleri gerçekleştirip, binayı müvekkiline teslim etmeyi taahhüt ettiklerini; sözleşmenin 6. Maddesinde —- süresinin — gün olarak belirlendiğini; ——Esas sayılı dosyasında karşı tarafın beyanı ile doğrulandığı üzere inşaatın —- tarihinde kendilerine tamamlanarak teslim edildiğini, bu nedenle —aylık bir gecikmenin doğduğunu belirterek, günlük —-aylık gecikme cezasının taraflarınca —– sayılı dosyasıyla icra takibine konduğunu, davalıların haksız bir itirazla takibi durdurduklarını belirterek; itirazın iptaline, takibin devamına ve davalılardan —icra inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Her iki davalı vekili de ayrı ayrı verdikleri cevap dilekçesiyle, sözleşmeye dayalı olarak istenen cezai şartın zaman aşımına uğradığını, — yıllık sürenin geçtiğini, onun dışındaki tüm delillerinin —- dosyada bulunduğunu belirtmişler; davalı şirket vekili, müvekkili tarafından sözleşme gereği projeye uygun olarak havalandırma tesisatının yapıldığını, yüklendikleri edimin bu olduğunu, bu işi bitirince diğer davalının gerekli teçhizatı döşeyerek çalışır vaziyete getirip sistemi davalıya teslim edeceğini; müvekkili şirketin edimini yerine getirdikten sonra davacı tarafın ilave edimler istediğini, bunların sözleşme dışı olduğunu, bu nedenle sözleşmedeki sürenin bunlar yönünden işletilemeyeceğini, sözleşmedeki edim yönünden müvekkilinin herhangi bir gecikmesinin bulunmadığını savunduğu; davalı vekilinin ise, müvekkilinin sözleşme gereği edimini tam olarak yerine getirdiğini, davacının üçüncü şahıslara yaptırdığını iddia ettiği işlerin davacı tarafından ispatı gerektiği, gecikmenin de davacı tarafından ispatı gerektiğini belirterek davanın reddini savunduğu anlaşılmıştır. Davalı şirket vekili, kötü niyetli takip tazminatı talep etmemiş, davalı vekili ayrıca davanın reddiyle birlikte kötü niyetli takip tazminatı talebinde bulunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:Dava, İİK 67 madde gereğince açılan itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf, davalılar aleyhine— asıl alacak, — olmak üzere toplam —- bir takip yapmış, asıl alacağa takip tarihinden itibaren —- fiilen uygulanan azami — işletilmesini de talep etmiştir. Davalılar bu takibe süresi içinde itiraz etmişler, itiraz üzerine takip durmuş, iş bu davada–yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.Mahkememizce —-Esas sayılı dosyası incelenmiş olup, bu dosyada davacının olduğu, davalının ise dosyamızın davacısı olduğu, bu dosyada —– farklı edimleri üstlendikleri, her birinin sorumluluklarının farklı olduğu; davacı —- söz konusu edimlerini yerine getirdiği kabul edilerek, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar — edilmiş olup, —- incelemesinin devam ettiği belirlenmiştir. Mahkememizce öncelikle tarafların zaman aşımı itirazı ele alınmıştır. TBK 147/6 maddesi gereğince ” yüklenicinin yükümlülüklerini ağır kusuruyla hiç ya da gereği gibi ifa etmemesi dışında; eser sözleşmesinden doğan alacakların ” —- yıllık zaman aşımına tabi olduğu düzenlenmiştir. Dolayısıyla, davacımızın talep ettiği gecikme cezasından kaynaklanan alacağı da—yıllık zaman aşımına tabidir. Söz konusu zaman aşımının başlangıcı inşaatın teslim tarihidir. Davacı taraf, dava dilekçesinde bu tarihin —- olduğu ve bu tarihten itibaren cezai şartın hesaplanması gerektiğini bildirmiştir. Hal böyle olunca, davacı tarafın talebi için dava zaman aşımı —- tarihinde dolmuştur. Oysa icra takibi —– tarihinde yapılmıştır. İcra takibine kadar zaman aşımı dolmuştur. Mahkememizce bu durum tespit edildikten sonra davacı vekilinin zaman aşımını kesen herhangi bir işlemin bulunup bulunmadığı, cezai şart yönünden herhangi bir ihtarın ya da dava ya da icra takibinin daha önce yapılıp yapılmadığı sorulmuş, kendisine süre verilmiş ancak davacı vekili davamıza konu icra takibinden önce dava zaman aşımını kesecek bir başka işlemi bildirmemiştir. Hal böyle olunca, zaman aşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Zaman aşımından dolayı davanın reddinde, vekalet ücretinin nispi olacağı sebebiyle davalılar lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmiş ancak icra takibi her iki davalı yönünden müteselsil borç niteliğinde gerçekleştirildiği için, —- gereğince her iki davalıya tek bir vekalet ücreti taktir edilmiş, Davalı vekili ayrıca —tazminatı talep etmiş ise de, Zaman aşımına uğramış alacağın icra takibine konabilir bir alacak olduğu, karşı tarafın zaman aşımı definde bulunmadığı taktirde alacağın tahsiline engel bir durumun bulunmadığı; alacağın senaryo bir alacak olmadığı, taraflar arasında sözleşme bulunduğu, —–dosyası kapsamından da —-edimlerini bir miktar geç yerine getirdiği anlaşıldığından kötü niyetli takip tazminatı şartlarının oluşmadığı nazara alınmış ve bu davalı lehine kötü niyetli takip tazminatına hükmedilmeyerek aşağıdaki karar tesis olunmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
ZAMAN AŞIMI NEDENİYLE DAVANIN REDDİNE,
Ret harcı maktu olduğundan, maktu ret harcının mahsubuyla bakiye ——harcın talebi halinde davacıya iadesine,
Tamamı davacı tarafından karşılanan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansı kalırsa davacıya iadesine, Karar tarihindeki—- gereğince, Davalılar lehine —– nispi vekalet ücreti taktirine, davacıdan alınarak, davalılara verilmesine, Davalı —-kötü niyetli takip tazminatı talebinin reddine, Dair karar, taraf vekillerinden —— bağlanan —- ve huzurdaki taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren — hafta içinde—– yolu açık olarak oy birliğiyle verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.