Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/411 E. 2022/510 K. 22.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/411 Esas
KARAR NO: 2022/510
DAVA: Alacak (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/02/2022
KARAR TARİHİ: 22/06/2022
Mahkememizde görülen Alacak (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket mal sahibi(dava dışı) —- arasında imzalanmış olan kira sözleşmesi gereğince —- kiracı olarak bulunduğunu, taraflar arasındaki kira sözleşmesi — tarihinde sona erdiğini, ve davacı şirketin kiralanan yeri tahliye tahliye ettiğini, kira sözleşmesi başlangıcında davalı —- tarafından davacı şirketten elektirik teminat tutarı adı altında —- teminat tutarı adı altında —- talep ettiğini, söz konusu bedeller toplamı —- davacı şirket tarafından — tarihinde davalı —- yapıldığını, söz konusu teminatın iadesi aşamasında —-yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalıdan bu bedeller işlemiş faizi ile talep edildiğini, davalı söz konusu teminat tutarları olan toplam ——tarihinde davacı şirketin banka hesabına iade ettiğini, ancak bu bedele baştan beri işlemesi gereken işlemiş faiz iadesi taleblerinin karşılanmadığını ve faiz bedeli taraflarına iade edilmediğini, davalı yönetimi kendisine emanet olarak bırakılan paranın ekonomik gelişmeler karşısında değerini kaybetmemesi için gerek tacir sıfatı ile kendisine yüklediği ve gerekse iyiniyet kuralları çerçevesinde hareket etmesi gerektiğini, kendisine emanet bırakılan bedelin, kendi açısından bir sermaye veya kredi işlevi görme amacı taşımasına imkan verilmemesi gerektiği, davacı şirketin — olarak davalıya depo etmiş olduğu para, davalı tarafından —tarihinden itibaren ekonomi hayatının normal seyri içerisinde bir bankaya yatırılmış ve faiz işletilmiş olması gerektiğini, belirsiz alacak davası olarak şimdilik —– kabul ile artık asıl alacağı dönüşecek olan bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari avans faizi oranı ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı yan üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı firmanın davalı firma hudutları içerisinde bulunan, katılımcıları —– tarihli kira sözleşmesi ile kiraladığını, —– davalı — tarafından üyelerine bedeli karşılığında verildiğini, bölgede elektrik ve suyun abonesi davalı — olduğunu, bu hizmetler katılımcı üyelerin kullanımlar ölçüsünde dağıtıldığı, elektrik, su abonesi doğrudan doğruya davalı —- olduğunu bu hizmelerin dağılımı esnasında hizmet alan firmalardan ödememek ya da geç ödemekten kaynaklanan aksaklıklar esnasında kullanılmak üzere teminat alındığını, ve bu teminatlar alınırken taraflar arasında sözleşme düzenlendiğini, davacı ile aralarında —- düzenlendiğini, bu sözleşmenin güvence bedeli başlığı taşıyan —–yalnızca sözleşmenin sona ermesi veya fesih durumunda nakit olarak yatırılan güvence bedeli, yatırıldığı tarihteki tutaür üzerinden aboneye iade edilir.” denildiğini, davacı firma kullanacağı ——aidatlar karşılığı —– belgeye istinaden davalı —-hesabına ödendiğini, taraflar arasında düzenlenen su hizmetleri sözleşmesi de düzenlendiği, bu sözleşmede de yatırılan güvence bedeline faiz ödenecektir yolunda bir açıklama veya düzenleme olmadığını, davacı firmanın kira sözleşmesini fesih edip, —– ayrıldıktan sonra ilişkiler kesildikten sonra, yatırmış olduğu güvence bedelinin iade edildiğini, bu nedenle davacı firmanın yatırmış olduğu güvence bedelinin faiz talep etmesinin yasal dayanağı olmadığını, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesini, karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, davacı şirketin—- olarak davalıya depo etmiş olduğu paranın, davalıya verildiği tarih olan —- tarihinden davalı tarafından geri ödendiği tarih olan —- tarihine kadarki işlemiş faizin yani asıl alacağı dönüşecek olan bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari avans faizi oranı ile davalıdan tahsili talebine ilişkindir.
Davacı vekili —- tarihli dilekçesi ile; Dava dilekçelerinde belirsiz alacak olarak ve —– olarak arttırdıklarını, Arttırılan tutar açısından işleyecek faizi de kapsamak üzere taleplerinin kabulü ile dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faiz oranı ile davalıdan tahsilini talep ettikleri görüldü.
Dava ilk olarak Mahkememizin —–Davanın Reddine,” karar verilmiş, verilen karara karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
Yapılan istinaf incelemesi sonunda; —- mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. —- tarafından verilen kaldırma kararı üzerine dava dosyası tekrar mahkememize gelerek —— sayılı Esasına kaydedilmiştir.
Kamu bankalarının mevduata uyguladığı ortalama faiz üzerinde paranın verildiği tarih ile iade edildiği tarih arasındaki faiz hesabının yapılması için dava dosyasının mali müşavir bilirkişiye tevdine karar verilmiş olup, dosyada mübrez—- tarihli bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez bilirkişi raporunda özetle; Davacının abonelik sözleşmesi nedeniyle —-tarihinde davalıya vermiş olduğu teminata dair — depozitonun— tarihinde aynen iade edilmiş olmasına göre, —- tarihleri arasında isabet eden faiz miktarının —— olarak hesaplandığı, 6098 sayılı B.K’ 121/son maddesi uyarınca temerrüt faizine ayrıca faiz yürütülemeyeceği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasında —-tarihli sözleşme düzenlendiği, sözleşme gereğince davacı tarafından elektrik, su, aidat ve genel gider teminatı için —- ödeme yapıldığı, bu ödenen bedel taraflar arasında imzalanan sözleşmenin sona erdiği tarihten sonra —- tarihinde davalı tarafından geri ödendiği; davacı tarafından ödenen teminata dair depozitonun ortalama faiz getiren bir banka hesabına yatırmış olsaydı, —- tarihleri arasında isabet eden faiz miktarının —– olacağı anlaşılmakla ve davalının kendisine teminat olarak bırakılan depozitonun enflansyon karşısında değerini kaybetmemesi için gerekli önlemleri alması gerektiği nazara alınarak; her ne kadar kısa kararda sehven davanın kabulüne karar verilmiş ise de davanın kısmen kabulüne karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-Davanın KABULÜ ile;
—– dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 331,11 TL harçtan, peşin alınan 110,90 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 220,21 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça dava açılırken yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 35,90 TL peşin harç ve 75,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplamda 146,80‬ TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafça sarf edilen 964,00 TL(Bilirkişi ücreti: 800,00 TL+Posta/Teblgat gideri: 164,00 TL) yargılama giderinin kabul ve red oranı (K:%92,61-R:%7,39) nazara alındığında 892,76 TL’sinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, bakiye 71,24 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf yararına, kabul edilen miktar yönünden AAÜT uyarınca 4.847,15 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
7-Davalı taraf yararına, reddedilen miktar yönünden AAÜT uyarınca 386,60 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
8-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, miktar itibariyle kesin olarak verilen karar, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda açıkça okundu usulen anlatıldı. 22/06/2022