Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/410 E. 2023/235 K. 22.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/410 Esas
KARAR NO : 2023/235
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 21/06/2021
KARAR TARİHİ: 22/03/2023

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında ——imzalandığını, sözleşme uyarınca davalının, uhdesinde bulunan tüm araçların yakıt alımlarını sözleşme süresince—- yapılacağını taahhüt ettiğini, davalı tarafın, sözleşmenin 2.14 ve 2.20 maddelerine aykırı bir şekilde —- üzerinden yaktıt alımını— tarihinde sona erdirdiğini, 28.12.2020 tarihinde davalı firma yetkilisine gönderilen Bilgilendirme yazısında —— kayıtları olan araçlara yakıt alımı yapılmamasının sözleşmeye aykırı olduğu ve bu durumda sözleşmenin müvekkili şirket tarafından tek taraflı ve haklı nedenle feshedilebileceği, böyle bir durumda sözleşmede belirtilen cezai Şartların yansıtılacağının” bildirikdiğini, sonrasında davalı şirket ile yapılan görüşmelere tağmen bir sonuç alınamadığını, nihayetinde davalı ile olan sözleşmenin feshedildiğini, sözleşmenin — maddesi uyarınca, davalı tarafırdan sisteme bildirilen —- araç üzerinden tespit edilen cezai şart tutarının —- numaralı fatura ile fatura edildiğini, davalı şirket tarafından bu faturanın—-yevmiye numaralı ihtarnamesi ile iade edildiğini, cezai şart bedelinin ödenmemesi üzerine, davalı şirket hakkında —–dosyası üzerinden ilamsız icra takibine başlandığını, davalı tarafın — tarihinde haksız ve hukuka aykırı olarak itiraz ettiğini, davalıdan talep edilen cezai şart tutarının sözleşmenin —— şeklinde tespit edilen miktarın — olduğunu, sözleşme uyarınca, uyuşmazlık halinde müvekkil şirketin defter ve kayıtlarının esas alınacağının, müvekkil şirketin defter ve kayıtlarının HMK 193. maddesi anlamında kesin ve münhasır delil teşkil ettiğinin kabul ve taahhüt edildiğini, davalının —– icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazının iptali ile takihin devamını, davalınırı icra takip dosyası bedelinin %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA: Davalı bila tarihli cevap dilekçesinde, özetle; Davacı ile davalı şirket arasında ——– imzalandığını, sözleşme uyarınca davalı şirket uhdesinde bulunan tüm araçların yakıt alımlarının sözleşme süresince—– yapılacağını taahhüt ettiğini, davacı tarafından iş bu sözleşmenin davacının kendi iradesi ile sonlandırıldığını, davacı şirket ile davalı şirket arasında imzalanan sözleşmenin “genel işlem koşulları” kapsamında hazırlarıanı standart bir —– olduğunu, sözleşmenin vadeli akaryakıt satımı ve bunun karşılığında iskonto yapılmasını içerdiğini, nakit ya da EFT ile ödeme yapılması halinde akaryakıt alınması için yapıldığını, sözleşme kapsamında alınması taahhüt edilen akaryakıt miktarının en üst seviye olduğunu ve sözleşmede bu durumuru aylık tüketim limiti olarak belirtildiğini, asgari alım ile ilgili bir miktar belirtilmediğini, davacının sözleşme nedeniyle iskonto uygulaması gerektiğini, davanın reddi ile davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Celp edilen ——– dosyasının incelenemesinde; davacı tarafın alacağına istinaden 56.762,84 TL alacağının tahsili için icra takibi başlattıkları, davalı tarafın süresi içerisinde yapmış oldukları itiraz üzerine takibin durduğu ve davanın İİK 67 maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, taraflar arasında taşıt tanıma sistemi müşteri sözleşmesi imzalanmış olduğunun ihtilafsız olduğu ihtilafın da sözleşmenin haklı nedenle fesh edilip edilmediği, cezai şart bedelinin davalıdan talep edilip edilemeyeceğine yönelik olduğu görüldü.
Tarafların delilleri toplanarak, tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamı ile mahkememizce yapılan ön inceleme duruşmasında zapta geçen beyanlar ve uyuşmazlık tespiti dikkate alınarak davacı alacağının bulunup bulunmadığının tespiti için dosya üzerinde inceleme yapmak suretiyle dosyada mübrez —– tarihli bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez bilirkişi raporunda özetle; Davacı şirketin ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, e-defter beratlarının süresinde alındığı, usul ve yasaya uygun oluğu, Davalı şirketin—- yılı yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin olmadığı, diğer defterlerin tasdiklerinin süresinde yapıtdığı, Dacının, sözleşmede kararlaştınları 3 aylık önele uymadan sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiği kanaatine varıldığı, Sözleşmenin Fesih başlıklı 6. maddesine göre, araç başına 500,00 USD + KDV cezai şartın, sözleşmenin, müşteri tarafından önele uymadan feshi halinde uygulanabileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Dava dosyasının önceki bilirkişiye tevdii ile itirazlar doğrultusunda ek rapor aldırılmasına karar verilmiş olup dosyada mübrez 07/11/2022 tarihli bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez bilirkişi raporunda özetle; Davacı vekilinin itirazlarının ayrı ayrı incelendiği, mevcut delil durumuna nazaran iştirak edilmediği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; Tarafların tacir olduğu ve aralarında 20.09.2019 tarihinde akdedilmiş 3(üç) yıl süreli —- başlıklı yazılı bir sözleşmeye dayalı ticari bir ilişki bulunduğu; davalının uhdesinde bulunan araçların yakıt alımlarını sözleşme süresince ——- yapılacağını taahhüt ettiği, ancak yakıt alımını 12.11.2020 tarihinde sona erdirdirdiği bu nedenle davalıya 28.12.2020 tarihinde bilgilendirme yazısı gönderildiği ve sözleşmenin fesih edileceğinin davalıya bildirildiği, bunun üzerine davalı tarafından sisteme bildirilen 13 araç üzerinden belirlenen cezai şart tutarının fatura edilerek davalı şirkete gönderildiği, davalı tarafından faturanın iade edilmesi üzerine icra takibi başlatıldığı; davalı yanca cevap dilekçesinde sözleşmenin davacının kendi iradesi ile sonlandırıldığını, ayrıca davacının sözleşmede belirlenen akaryakıt alımının en üst seviye olduğunu, bu durumun aylık tüketim limiti olarak belirtildiği, asgari alım ile ilgili bir miktar belirtilmediği bu nedenle davanın reddine karar verilmesini ileri sürdüğü anlaşılmıştır. Somut olayda davacı ile davalı arasında imzalanan sözleşmenin fesih başlıklı ——– Maddesinde,” Taraflardan herhangi birinin bu sözleşme ile yüklenmiş olduğu edimlere uymaması durumunda diğer taraf sözleşmeyi 3 ay önceden bildirmek şartı ile tek taraflı olarak fesh etme hakkına sahiptir. Müşteri’nin bu sözleşmedeki edimlere uymaması ya da yukarıda belirlenen alım miktarının yerine getirilememesi dolayısıyla beher sözleşme yılı itibarıyla indirim farkının doğması veya sözleşmenin zamanından önce Müşteri tarafından feshi durumunda: MÜŞTERİ taşıt başına —— tek taraflı olarak derhal işbu sözleşmeyi feshetme hakkına sahiptir.” düzenlemesi bulunduğu; sözleşmede indirim farkı doğduğunda ve müşteri tarafından sözleşmenin feshi durumunda davacının derhal fesih hakkının bulunduğunun belirtildiği bu sebeplerin dışında sözleşmenin feshi durumunda 3 aylık önel bulunduğu ancak davacı tarafından sözleşmede kararlaştırılan 3 aylık önele uymadan sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiği anlaşılmakla; davanın reddine karar verilmiş ve şartları oluşmayan kötü niyet tazminatının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine,
3-Alınması gereken 179,90 TL red karar ve ilam harcından peşin ödenen 677,62 TL peşin harcın mahsubu ile fazla alınan 497,72‬‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı taraf yararına AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
7-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
8-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 1.320,00 TL ara buluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/03/2023