Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/41 E. 2022/655 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/41 Esas
KARAR NO : 2022/655

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/01/2021
KARAR TARİHİ : 12/10/2022

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı —— ile müvekkili şirket arasında——- Satış Sözleşmesi imzalandığını, İşbu sözleşmeye bağlı olarak davalı borçlu işletmesinde elektrik enerjisi tüketiminde bulunduğunu, davalı— üzerine düşen yükümlükleri gereği gibi ifa etmeyerek taraflar arasında akdedilen sözleşme çerçevesinde — bedellerini ödemediğini, enerji tüketimine ilişkin ödenmeyen fatura bedellerinin, gecikme faizi ile birlikte toplam olarak 4.115,86 TL olduğu, işbu borcun tahsili amacıyla — sayılı dosyası üzerinden borçlu aleyhine takip başlatıldığını, davalı tarafından tüketim bedeli borcuna ilişkin tebliğ edilen ödeme emrine —- kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, davalının her ne kadar borcu olmadığını iddia etse de müvekkili şirket nezdinde yapılan inceleme ve araştırmalar neticesinde belirtilen borç miktarının tahakkuk ettirilmiş olduğu ve herhangi bir ödeme kaydına rastlanmadığını, davalı adına olan söz konusu faturalarda eski borç da belirtilmekle tüketim bedellerinin ödenmediğinin sabit olduğunu belirterek fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep haklarının saklı kalması kaydıyla ve resen dikkate alınacak nedenlerle, öncelikle; — Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe davalının yapmış olduğu haksız ve hukuka aykırı itirazın iptali ile takibin devamına, davalı/borçlunun işbu haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı Vekili cevap dilekçesinde özetle, Söz konusu dava dilekçesinde beyan edilenlerin gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin hali hazırda —– sözleşmesi ile devam eden bir aboneliğinin bulunmadığını, buna bağlı olarak davacının iddia ettiği “elektrik sözleşmesini imzalayan —- eden — sözleşme iptal edilmediği sürece elektrik —- kaçak elektrik kullanımı ve normal kullanım bedelinden dolayı sorumlu olduğu” ve her hangi bir bedel ödemeden tüketilen— sebepsiz zenginleşileceği” hususlarının mümkün olmadığını, —- dayalı anapara ve gecikme faizi alacağı olduğu iddiasının da gerçeği yansıtmadığını, Zira dava dilekçesi ekinde sunulan faturalarla ilk defa haberdar olduklarını; söz konusu alacak iddiasının sadece——- bedeli olduğunu, geriye kalan tutarların tek taraflı olarak tahakkuk ettirilmiş sözleşme taahhüt çıkış bedeli olduğunu, bu nedenlerle icra takibinde —-bedeli olarak talep — haksız ve kötüniyetli olarak talep edildiğini, Kaldı ki söz konusu fatura detayında — muhtelif mahsup yapıldığının görüldüğünü, bununda —- bedelini karşıladığını, bu nedenlerle ——-bedeli adı altında müvekkilinin herhangi bir borcunun bulunmadığını gösterdiğini, yapılan icra takibinde borcun kaynağı belge, fatura, sözleşme ve sair herhangi bir bilginin taraflarına tebliğ edilmediğini ve icra dosyasına da sunulmadığını, alacak iddiasının salt elektrik tüketim bedeline dayandığını, Oysa ki müvekkilinin söz konusu aboneliğini yıllar önce sona erdirdiğini, sözleşmenin feshinden sonraki süreçte tahakkuk eden fatura olan 171,04 TL’sinde davacının uhdesinde bulunan güvence bedeli olan 195,58 TL’den mahsup edileceğini, bir an için ortada geçerli bir —- satım sözleşmesinin varlığı halinde dahi, müvekkilinin söz konusu aboneliğin olduğu adresteki faaliyetlerine son vererek söz konusu adresi tahliye ettiğinden kendisine taahhüt çıkış bedelinin yansıtılamayacağını, Zaten sözleşme feshinin sebebinin de olduğunu, bu nedenlerle, biran için sözleşmenin varlığı ve hukuka uygunluğu kabul edildiğinde dahi, davacının web sitesinde bulunan matbu sözleşme ve taahhütnamede açıkça (EK1) ,Taahhütname madde 5.1. /d “Müşteri’nin başka bir kullanım yerine taşınması ya da başka bir kullanım yerine taşınmaksızın kullanım yerini tahliye etmesi” müşteri için haklı sebep halleri olarak sayıldığından, müvekkillerinin taahhüt çıkış bedelinden herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddine kötü niyetli yapılan icra takibi nedeniyle %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının ve %10 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :Dava hukuki niteliği itibariyle davacı tarafından davalı aleyhine icra müdürlüğünde başlatılan icra takibine, İİK 67. maddesi uyarınca davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Dosyanın resen seçilecek elektrik mühendisi bilirkişiye verilerek rapor aldırılmasına, karar verilmiştir.
Bilirkişi 17/11/2021 tarihli raporunda; davacı tarafından dava konusu alacağının ispatlanması gerektiğini, faturanın düzenlenmesi davacının alacağını ispat etmemekte olduğunu, dava konusu alacağın ve faturanın değerlendirilebilmesi için taraflar arasında imzalanan sözleşmenin okunaklı bir suretinin, davalının sözleşme süresi dolmadan sözleşmesini iptal ettiğine yada başka bir tedarikçiye geçtiğine dair belgenin ve cayma bedelinin hesaplanabilmesi içinde sözleşme tarihinden itibaren davalı adına düzenlenen tüm faturaların dava dosyasına sunulması gerektiğini, davacı şirket tarafından, takibe konu edilen alacağın ispatı için gerekli belgelerin sunulmaması durumunda, davalının davacı şirkete borcu olmadığının kabulü gerektiğini rapor etmiştir.
Dosyanın önceki bilirkişiye verilerek ek rapor aldırılmasına, karar verilmiştir.
Bilirkişi 07/02/2022 tarihli 1. Ek raporunda, kök raporda talep edilmesine rağmen, davalının sözleşme süresi dolmadan sözleşmesini iptal ettiğine yada başka bir tedarikçiye geçtiğine dair belgenin ve sözleşme tarihinden itibaren davalı adına düzenlenen tüm faturalar davacı vekili tarafından dava dosyasına sunulmadığını rapor etmiştir.
Dava dosyasının önceki bilirkişiye tevdii ile———– aldırılmasına, karar verilmiştir.
Bilirkişi—-raporunda; davalı —–kapsamında — numaralı —– numarası üzerinden —– bedel üzerinden —- kampanyası taahhütnamesi” imzalandığı, davalının — tarihleri arasında, İmzalanan sözleşme gereği davacı — üzerinden elektrik kullandığı,—tarihinden itibaren tedarikçisini değiştirerek dava—elektrik kullanmaya başladığı, Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin eki taahhütnamenin 5.3.Maddesinde sözleşmenin 1 yıldan önce tüketici tarafından iptal edilmesi yada iptaline neden olması durumunda, tüketicinin aylık en yüksek fatura tutarının 2 katı oranında cayma/taahhüt çıkış bedeli yansıtılacağının açıkça belirtildiği, davacı şirket tarafından cayma/taahhüt çıkış bedeli yansıtmasının sözleşmesine ve yönetmeliğe uygun olduğu, davalı şirketin,———–olacağı rapor edilmiştir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
davanın İİK 67 maddesine göre açılan itirazın iptali davası olduğu, celp edilen ———- sayılı dosyasının incelenemesinde; davacı tarafın alacaklarının tahsili için icra takibi başlattıkları, davalı tarafın süresi içerisinde yapmış oldukları itiraz üzerine takibin durduğu ve davanın İİK 67 maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmış,
Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; Dava İİK 67. Madde gereği açılan itirazın iptali davası olup, bu davanın teknik özelliği vardır. Bu özellik davanın icra takibi ile sıkı sıkıya bağlı olmasındandır. Davacı yanca davalıya karşı hangi sebepten dolayı icra takibinde bulunursa itirazın iptali davasında o sebep tartışılır. Somut olayda ” tüketilen enerji bedeli ” dayalı olarak icra takibi başlatılmış olup tüm yargılama sonunda davalının tüketip de bedelini ödemediği bir tüketilen enerjinin olmadığı, davacı alacağının başka elektrik dağıtıcısına geçmesinden kaynaklandığı ve düzenlenen faturanın cayma bedeli olduğu anlaşıldığından ve cayma bedeline dayalı icra takibinde bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş, ancak alacak bir senaryo olmadığından sözleşmeye dayalı cayma bedeli talep edildiğinden hatalı bir icra takibi söz konusu olup davacı kötü niyetli olmadığından, davalının kötü niyet tazminatı talebi reddedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine,
3-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden — tarifesi uyarınca davalı yararına taktir olunan 4.115,86 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacının yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalının yaptığı yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davadan önce gidilen ——- ara buluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
8-Davacının yatırmış olduğu gider avansından artan tutarın talep halinde davacıya iadesine,
Dair, miktar yönünden kesin olarak verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı