Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/407 E. 2023/746 K. 15.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/407 Esas
KARAR NO:2023/746
DAVA: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/06/2021
KARAR TARİHİ: 15/11/2023

Mahkememizde görülen İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket çalışanı —— hakkında davalı tarafça —– dosyası ile icra takibi başlatıldığını, —— sayılı dosya borçlusu —– adına maaş haciz müzekkeresi düzenlendiğini, davacı şirket — tebliğ edildiğini, —– adına davacı şirkete tebliğ edilen maaş haczi yazısına davacı şirket tarafından —– tarihinde cevap verildiğini, cevaben yazılan yazı ve —- icra müdürlüğüne sunulduğunu, dosyaya sunulan cevabi yazıda; —– başka maaş hacizlerinin bulunduğunu, bu dosyaların ödemeleri bittikten sonra —– dosyaya ödeme yapılacağını, davacı şirket çalışanı—–pandemi sebebi ile ücretsiz izinde olduğundan sebep maaş haczi kesintisi
yapılamadığını ve takip borçlusu işçinin, —- tarihinde işten ayrılmış olduğu hususları bildirildiğini,
maaş haciz müzekkeresine itiraz edildiğini, işbu cevap ve itirazların posta kanalı ile gönderilmesi nedeni ile davacı şirket cevapları icra dosyasına girmediğini, icra müdürlüğünce evrakların kaybolduğunu, taranmayan evrakı bulamayacakları bilgisinin davacıya iletildiğini, ancak bildirilen tüm bu hususlar ve itiraza rağmen davacı şirket dosyaya borçlu olarak eklendiğini ve akabinde davacı şirketin banka hesapları üzerine haciz konulduğunu, işbu haksız duruma —– tarihli dilekçemizle itiraz edildiğini, icra müdürlüğünce—– tarihinde verilen karar ile “Maaş haczi tebliğ tarihi olan —— tarihi itibariyle daha önce aylık almakta olduğu maaşının 1/4 ünün işten ayrılış bildiri tarihi olan —-tarihleri arasındaki ödenmemiş sorumlu olduğu ayların toplam miktarı 3.474,67 TL miktarın icra müdürlüğünün dosyasına tahsil edilmesi halinde eski maaş şirketinin taraf sıfatının kaldırılmasını ve maaş şirketi yönünden konulan tam hacizlerin kaldırılmasını, icra ve iflas Kanunu 16.maddesi gereği itiraz ve şikayet yolu açık olmak üzere” şeklinde karar verildiğini, davacı şirketçe—– sorumlu olduğu miktarın —–gecikmeksizin ödendiğin—- işbu dosyada taraf sıfatının kalmadığını, davalı takip alacaklısı tarafından, daha önce davacı hesaplarına konulan hacizlere yönelik, 08.03.2021 tarihinde haksız ve kötü niyetli olarak haczedilen paranın dosyayagönderilmesini ve kendilerine ödenmesi talebinde bulunduğunu, müdürlükçe 05.03.2021 tarihli “hacizlerin kaldırılması” kararı dikkate alınmadan davalı takip alacaklısı —– kötü niyetli ve haksız talebinin kabul edildiğini, İcra Müdürlüğünce—– Müdürlüğü’ne yazı yazıldığını, —— haciz konulan hesabında olan miktarın ——dosyasına gönderilmesinin istenildiğini, —- hesaptaki miktarın icra müdürlüğüne gönderildiğini, ——ödendiğini, davacı şirkete usulsüzce tebliğ edilen maaş haciz
müzekkeresinin ve tekit yazısına ilişkin, tüm hesapların bloke halde olmasının davacı şirketin 35.000 çalışanını maaş ödemelerinin yakın olması nedeniyle iyi niyetle yaklaşıldığını ve ödeme yapıldığını, usulen tebliğin yapılmadığını, müzekkerelerin süresinde cevap verildiği halde müdürlükçe evrakların dosyaya takılmadığın, ——- sistemine taranmamış olmasının sorumlusu olarak davacı şirkete bu durumun adledildiğini, dosyanın tüm borcunun davacıdan tahsil edildiğini, kabul ve ikrar anlamına gelmemek kaydıyla bir an için süresinde cevap verilmeyen maaş haciz müzekkerelerinden davacının sorumluğu olduğu kabul edilse dahi sorumluluğun haciz tarihi itibariyle başlayacağını ve müzekkerenin cevapsız bırakıldığı süre ile sınırlı olacağını, dosyanın tüm borcunun davacı şirketten tahsil edilmesinin icra hukuku kuralının da ihlal edildiğini, davalının haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacının borcunun olmadığını, davacının borcu
olmadığı bir dosyada icra tehdidi altında ödeme yapmasına sebep olmuş ve davanın kabulüne karar verilmesini ve davacının borçlu olmadığını, ödemek zorunda kalınan 17.517,45 TL’nin ödeme tarihi olan 08.03.2021 tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizi/ kabul görülmezse ticari faiz ile birlikte
istirdadına, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin de davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava
etmiştir. Davalıya tensip zaptı ve duruşma tutanağı tebliğ edildiği, anacak davalının davaya katılmadığı cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.

DELİLLER:Dava dilekçesi, icra dosyası, bilirkişi raporu.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının çalışanı —-maaş haczi nedeniyle —-sayılı dosyasına ilişkin yapmış olduğu ödemelerin istirdadına ilişkindir.Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, davacının çalışanı —— adına davalı tarafça —— sayılı dosyası ile takip başlattıldığı davacının çalışanı adına düzenlenen maaş hacizi yazısının davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği, davacı tarafından maaş haczi yazısına süresi içinde cevap yazılıp yazılmadığı, davacının icra dosyasında yapmış olduğu —– ödeme tarihi olan —- tarihinden itibaren davalıdan tahsil edilip edilmeyeceği noktasında toplandığı anlaşılmıştır.Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından, TTK 83-85.maddeleri ile HMK 222.maddesi uyarınca her iki tarafın tüm yasal ticari defterleri (defteri kebir, yevmiye, envanter defterleri ile ve var ise muavin kayıtları ve dayanak belgeleri)üzerindeMahkememizce resen seçilen mali müşavir eşliğinde bilirkişi incelemesi yapılmasına, karar verilmiştir.Mali Müşavir Bilirkişi raporunda özetle; Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerle, davacı tarafın ticari defter ve belgelerinin incelenmesi, Sayın Mahkemece bilirkişiye verilen görev ile sınırlı olarak mezkûr surette tahakkuk eden değerlendirme neticesinde; Ticari Defterlerin Usulüne Uygun Tutulup Tutulmadığı Yönünden: Davacı şirketin incelenen —– yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdikleri ile GİB onaylı Yevmiye ve Defter-i Kebir beratlarının süresinde alınmış olduğu, T.T.K ve V.U.K hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, Davacının İstirdat Talebi Yönünden: ; Davacının——dosyasına toplamda —–ödemeler gerçekleştirdiği, İcra Müdürlüğünce maaş haczi tatbik edilmesi istenen davacı şirket çalışanı —-, pandemi nedeniyle —- aylarında ücretsiz izinde olduğu ve kendisine ücret tahakkuk ettirilmediği ve sırada başkaca maaş hacizlerinin bulunduğu, icra müdürlüğüne bu durumun davacı tarafından——- aracılığı ile bildirdiğinin iddia edildiği, ancak icra müdürlüğü nezdinde bu hususa ilişkin somut belgelerin bulunamadığı, davacı şirketin
banka hesaplarına haciz tatbik edildiği, davacı şirket tarafından çalışanın ücretsiz izinde olması
ve ücret tahakkukunun yapılmaması ve çalışanın başkaca maaş haciz alacaklılarının sırada olması sebebiyle raporun 5.bölümünde hesaplanan ¼ haciz kesinti tutarlarının icra müdürlüğü hesaplarına zamanında, süresinde ödenmemesine ilişkin hukuki takdir ve değerlendirmenin Sayın Mahkemeye ait olduğu değerlendirilmiştir. Yukarıda yapmış bulunduğumuz açıklamalar sonucunda, tüm bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi ve 6100 sayılı HMK ’nın 266/c.2 hükmü uyarınca bilcümle hukuki takdir ve tavsif sadece Sayın mahkemeye ait olmak üzere kanaatlerini bildirmiştir.Mahkememizin 01/02/2023 tarihli celsesinde dosyanın hesap bilirkişisine tevdine karar verilmiştir. Dosyada mübrez hesap bilirkişinin raporunda özetle; ———- tarihleri arasındaki dönemdeki sorumluluğun davacı üzerinde olacağı anlaşılmaktadır. Bu bağlamda davacının 7.875,96 TL den sorumlu olacağı mütalaa edilmektedir. Davacının ise söz konusu takip dosyasına ödediği toplam bedel 17.517,45 TL olup, cebri icra tehdidi altında ifa edilmiş olan 9.641,49 TL ‘nin davalıdan iadesinin lazım geldiği tespit edilmiştir.Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalının, dava dışı borçlu aleyhine ——- sayılı dosyası üzerinden 8.759,00 TL tutarlı takip başlattığı, bu icra takibi nedeni ile davacıya maaş haczi müzekkeresi gönderildiği, davacının icra dosyasına toplamda 17.517,45 TL ödeme yaptığı, borçlu olmadığı iddiası ile ödediği bedeli tahsili amacı ile eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır. Somut uyuşmazlıkta; alınan ilk bilirkişi raporunda, davacı şirket çalışanının maaş haczi tebliğ tarihi olan —- tarihi itibariyle daha önce aylık almakta olduğu maaşının 1/4 ünden işten ayrılış bildirim tarihi olan — tarihleri arasındaki süre için davacı vekilinin icra dairesine beyan etmiş olduğu, —— aylık maaşı hesaplamada dikkate alındığında 1/4 icra kesintisinin toplamda ——– tutarında olduğu hususu tespit edilmiştir. Bu bakımdan maaş haczinin tebliğ tarihi ile takip borçlusunun işten çıktığı tarih aralığındaki bu bedelin ödenmiş olması ile birlikte davacının borçlu sıfatının ortadan kalkacağı, davacı şirketin banka hesapları üzerinde haciz konulmuş ise bu hacizlerin/blokajların kaldırılarak bu paranın davacıya teslim edilmesi gerektiği, somut olayda, maaş haczi tebliğ tarihinin —— olduğu açıktır. Davacı tarafça —— tarihinde müzekkereye itiraz edildiği beyan edilmiş ise bu husus ispatlanamamıştır. Bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere, davacının dosyaya borçlu olarak eklenmesi ve bunun sonucu olarak davacı şirketin banka hesapları üzerinde haciz konması sebebi ile bu duruma itirazının —– tarihi olduğu dikkate alındığında ilk bu tarihte resmi olarak itiraz etmiş olduğu sonucuna varılabileceği, dolayısıyla —– tarihleri arasında müzekkerenin cevapsız bırakılmış olduğu,—– tarihleri arasındaki dönemdeki sorumluluğun davacı üzerinde olacağı, bu sebeple davacının 7.875,96 TL’den sorumlu tutulması gerekeceği, açıklanan nedenlerle; davacı tarafça icra dosyasına ödenen 17.517,45 TL’den cebri icra tehdidi altında ifa edilmiş olan 9.641,49 TL’nin davalıdan iadesi gerekeceği kanaati ile 9.641,49 TL’nin 09/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜK Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile, 9.641,49 TL’nin 09/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli 658,61 TL karar ve ilam harcından, dava açılırken yatırılan 299,16 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 359,45 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ile 299,16 TL peşin harç olmak üzere toplam 358,46 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 1.320,00 TL ara buluculuk ücretinin kabul ve red oranı dikkate alınarak 726,52 TL’sinin davalıdan kalan tutarın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
5-Davacı tarafından yapılan 2.600,00 TL bilirkişi gideri ile tebligat ve müzekkere gideri 182,50 TL olmak üzere toplamda 2.782,5‬0 TL yargılama giderinden red/kabul oranına göre 1.531,47 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 9.641,49 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine,
Dair karar, davacı vekilinin yüzüne karşı, miktar nedeniyle kesin olarak karar verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 15/11/2023