Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/396 E. 2023/640 K. 04.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/396 Esas
KARAR NO:2023/640
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 14/06/2021
KARAR TARİHİ: 04/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilkeçesinde özetle; olay günü olan 01.12.2020 tarihinde sürücü—- sevk ve idaresindeki —– plakalı kamyoneti ile —- istikametinden ——istikametine seyir halinde iken; direksiyon hakimiyetini kaybederek yoldan sağ tarafa çıkıp tarla ortasındaki metal direğe çarpması neticesinde yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davacı müvekkili —–işbu kazada yolcu konumunda bulunduğunu, sürücü —— 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 52-b maddesini ihlal ettiği ve bu nedenle kazaya sebebiyet verdiğinin kaza tespit tutanaklarında açıkça anlaşıldığını, davacı müvekkili —–söz konusu kaza dolayısıyla yaralandığını, kazaya sebebiyet veren—- plaka sayılı aracın davalı——– kaza tarihinde sigortalı bulunduğunu belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla davacıya ödenmesi gereken 5.900,00 TL daimi maluliyet (sakatlık), 100,00 TL geçici iş göremezlik, 50,00 TL sürekli bakıcı gideri ve 50,00 TL geçici bakıcı gideri olmak üzere toplam 6.100,00 TL tazminatın davalı —- başvuru tarihi olan 26/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle; talep edilen eksik belgelerin müvekkili şirkete iletilmediğini, işbu nedenle —–gereğince davacının dava açma hakkının bulunmadığını, işbu nedenle davanın usulen reddi gerektiğini, dava konusu kazada sigortalı araç sürücüsünün herhangi bir kusuru bulunmadığından söz konusu davanın reddi gerektiğini, davacının aksi yöndeki iddialarının kabulünün mümkün olmadığını, söz konusu kazada müvekkili şirket sigortalısının herhangi bir kusuru olmadığından müvekkili şirket aleyhine tazminata hükmedilmesinin mümkün olmadığını, bununla birlikte, müvekkili şirket sigortalısı olan sürücünün kusursuz olduğu aşikar ise de, mahkememizce aksi kanaatte olunması halinde kusur durumunun tespiti için ——— rapor alınması gerektiğini, kabul manasında olmamak üzere öncelikle davacının, trafik kazasından kaynaklanan gerçek kalıcı maluliyet oranının tespiti bakımından karayolları motorlu araçlar ———- ekine uygun engelli sağlık kurulu raporunun dosyaya kazandırılması gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere davacının talebine konu geçici işgöremezlik tazminatı ve bakıcı gideri tedavi teminatı kapsamında olduğundan, ilgili mevzuat kapsamında —– tarafından karşılanması gerekli işbu giderlerden davalı müvekkilin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, davayı kabul manasında olmamak üzere gelirin asgari ücret üzerinden hesap edilmesi gerektiğini, kabul manasında olmamak üzere tazminat hesaplamasında ——tablosunun kullanılması ve teknik faizin 1,8 olarak esas alınması gerektiğini, müterafik kusur ve hatır taşıması indiriminin mahkeme tarafından re’sen gözetilmesi gereken indirim sebepleri olduğunu, davacının kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu gerektiğini, kabul manasında olmamak üzere işbu dava tarihi öncesinde müvekkili şirkete yapılan başvuru usulsuz olduğundan geçersiz olduğunu belirterek haksız ve mesnetsiz davanın esastan ve usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, hukuki niteliği itibariyle, 01/12/2020 tarihli trafik kazası nedeni ile davacının, davalıdan maddi tazminat talebine ilişkindir.Davalı vekilince sunulan 25/09/2023 tarihli dilekçe ile ekli ibraname gereğince davacı vekili ——- tarihinde 388.585,00 TL ödeme yapıldığını, bu kapsamda müvekkili şirkete yöneltilen talepler bakımından davanın konusuz kaldığını, davanın reddine karar verilmesini ve lehlerine çıkabilecek yargılama giderleri ile vekalet ücretinden feragat ettiklerini belirterek beyanları gereğince işlem yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekilince sunulan 03/10/2023 tarihli dilekçe ile dava konusu alacak için tarafların sulh olduğunu, davanın sigorta şirketine karşı konusuz kaldığını, sigorta şirketine karşı yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiştir. Tüm dosya kapsamı, davacı vekili ile davalı vekilinin beyan dilekçeleri ve mahkememize sunulan 25/09/2023 tarihli dilekçe ekinde yer alan belge nazara alındığında davanın konusu kalmadığı anlaşılmakla konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmsine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiş ve yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri gerek davacı vekili ile davalı vekilinin beyanı gerekse taraflar arasında düzenlendiği anlaşılan yazılı belge uyarınca değerlendirilerek aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 269,85 TL harcın; 59,30 TL peşin harç ile 1.251,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 1.310,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.040,45 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karışlanan 1.320,00 TL ara buluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
4-Taraflarca yargılama gideri ve vekalet ücreti talep edilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. Maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda karar verildi. 04/10/2023