Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/384 Esas
KARAR NO : 2023/365
DAVA : Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 09/06/2021
KARAR TARİHİ : 10/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA
Davacı vekili 18.03.2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin —— adresli iş yerinde 19/11/2020 tarihinde iş yerinin demir doğrama olan kapısı kırılmak suretiyle hırsızlık vakası meydanı geldiğini, söz konusu iş yerinde —— markasına ait ürünlerin üretiminin yapıldığını, Müvekkillerinin hırsızlık olayı sonrasında yaptığı incelemelerde ise—– markasına ait 1480 adet Siyah renk erkek kot ceket ürünün çalındığını fark ettiğini, bu malların maddi karşılığının tam olarak 73.871 TL olduğunu, olay üzerine de müvekkillerinin Polis Merkezinde alınan ifadesinde davacı ve şikayetçi olduğunu, Müvekkillerinin iş yerini 29/09/2020 tarihinde —– poliçe numarasıyla —— sigortalattığını, müvekkillerinin söz konusu poliçe kapsamında hırsızlık dolayısıyla doğan zararlarının karşılanması için davalı sigorta şirketine başvuruda bulunduğunu, fakat sigorta tarafından kendisine meydana gelen hırsızlık olayının poliçe kapsamında olmadığının söylendiğini, bunun üzerine de—– Arabuluculuk Bürosu’na—— Dosya Numarasıyla arabuluculuk başvurusunda bulunulduğunu fakat bu kapsamda yapılan görüşmeler neticesinde de bir anlaşmaya varılamadığını, son çare olarak da iş bu davayı açma zarureti hasıl olduğunu, davalı tarafın söz konusu görüşme sürecinde meydana gelen olayın poliçe kapsamında olmadığını iddia ettiğini, fakat söz konusu poliçenin 16. sayfasında Hırsızlık Sigortası Kapsamı başlıklı bölümde “…Bu sigorta ile poliçede belirlenen sigortalı yerde hırsızlık veya hırsızlığa teşebbüsün; Kırma, delme, yıkma, devirme ve zorlamayla girilerek…” denilerek hırsızlığın hangi şekillerde yapılırsa sigorta kapsamında olduğunu belirtmiş olduğunu, müvekkillerinin iş yerinde meydana gelen hırsızlık olayının da demir doğrama kapının zorlanması ve kilidin kırılması suretiyle gerçekleştiğini, görüldüğü gibi hırsızlığın meydana geliş şeklinin poliçede belirtilen kapsamda olduğunu, müvekkillerinin iş yerinin bodrum katta olduğunu poliçede bahsedilen şartları sağladığını, bu sebeple de müvekkillerinin uğramış olduğu zararların söz konusu poliçe kapsamında ödenmesi gerektiğini, bu sebeple müvekkillerinin iş yerinden çalınan malların değeri olan 73.871 TL’nin sigortaya başvuru tarihinden işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı taraftan alınmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili 05/07/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacıya ait, iş yerinin 29.09.2020-29.09.2021 tarihleri arasında —— nolu —— Poliçesi ile sigortalanmış olduğunu, davacının müvekkil sigorta şirketine yapmış olduğu başvuru sonrasında gereken tüm araştırma ve incelemelerin yapıldığını, yapılan kontrolde, tazminat poliçe genel ve özel şartları çerçevesinde teminat dışında kaldığının tespit edildiğinden, söz konusu hasar talebi ile ilgili tazminat ödemesinin yapılamayacağının davacıya bildirildiğini, poliçe hırsızlık şartlarının sağlanamamış olması nedeniyle talebin reddedildiğini, talebinin poliçe teminat kapsamı dışında kaldığını bilinmesine rağmen davacının, işbu davayı açarak maddi kazanç sağlama niyetinde olduğunu, sigorta şirketlerinin maddi kazanç sağlama aracı olmadığını ve sigorta poliçesinde belirtilen teminat bedelinin, tamamının ödenmesi gereken tutar anlamına gelmediğini, tüm bunlara rağmen davacı yararına aksi bir hüküm kurulması, Türk Borçlar Kanunu’nun 77. maddesi uyarınca Sebepsiz Zenginleşme doğuracağını, müvekkil sigorta şirketinin poliçeden doğan herhangi bir sorumluluğu bulunmadığından aleyhine açılan işbu haksız ve hukuka aykırı davanın reddedilmesini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte alanında uzman, bağımsız ve tarafsız bir bilirkişi marifetiyle, davacıya ait iş yerinde meydana gelen zararın poliçe teminat kapsamında olup olmadığının, poliçe teminat kapsamında olması halinde ise meydana gelen zararın tam olarak tespit edilmesi gerektiğini, kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağı hususunun Borçlar Hukukuna ait genel bir kural olduğunu, kişi, zararının meydana gelmesine ve artmasına bilerek sebebiyet verdiği durumlarda, kendi kusurundan yararlanamayacağını, hesaplanan tazminattan müterafik kusur indiriminin yapılması gerektiğini, davacı tarafından talep edilen haksız tazminat tutarının kabulünün mümkün olmadığını, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın davacının iş yerinde meydana gelen hırsızlık nedeniyle sigorta kapsamında 73.871,00 TL nin davalı sigortaya başvuru tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin olduğu belirlendi.Dosyada mübrez güvenlik alanında uzman bilirkişi raporunda özetle; Davacı —— 20.11.2020 tarihinde meydana gelen dava konusu hırsızlık olayında işyeri kapısına kepenkin takılı olmadığını, işyeri demir doğrama kapısını demir korkuluk ile güçlendirmiş olsa da, işyerinin tamamen kamuya açık sokak üzerinde olduğunu düşünerek, dava konusu hırsızlık olayının meydana geldiği tarihte işyerine alarm sistemini kurmadığı ve kamera taktırmadığı (dava konusu hırsızlık olayından sonra bu sistemlerin kurulduğu) hususları ile Sigorta Poliçesi şartları arasında belirtilen hırsızlık genel şartları birlikte değerlendirildiğinde, davacının mallarının korunması konusunda basiretli bir tacir gibi davranmaması nedeniyle, dava konusu hırsızlık olayının meydana gelmesinde, davacı——kusurlu olduğu kanaatine varıldığını rapor etmiştir.
Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçeler ve hesaplamalara göre;Davacı ile davalı arasında 29/09/2020-29/09/2021 tarihleri arasını kapsayan—– işyeri paket sigorta poliçenin ihtilafsız olduğu, uyuşmazlığın 19/11/2020 tarihinde davacının işyerin haksız fiil sebebiyle meydana gelen zararın poliçe kapsamında kalıp kalmadığı, kalıyor ise miktarının kadri maruf olup olmadığı hususunda toplanmıştır.Haksız filin vuku bulduğu iş yerinde işyeri kapısının kepenk takılı olmadığı, işyerin de haksız fiilin meydana geldiği anda alarm sisteminin ve kameranın takılı olmadığı bu sebeple poliçe kapsamında kalmadığı ve davacının belirtilen şartları yerine getirmeyerek kusurlu olması nedeniyle meydana gelen haksız fiil nedeniyle davalıdan poliçe kapsamında herhangi bir tazminat talep edemeyeceği anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
DAVANIN REDDİNE
1-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 179,90 TL harcın peşin alınan 1.261,54 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.081,64 TL harcın talep halinde karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
2-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 1.320,00 TL ara buluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca 11.819,36 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine,Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda açıkça okunup anlatıldı.