Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/372 E. 2022/383 K. 20.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/372 Esas
KARAR NO: 2022/383
DAVA : İtirazın İptali (Kaçak elektrik kullanımından doğan )
DAVA TARİHİ : 03/07/2018
KARAR TARİHİ: 20/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kaçak elektrik kullanımından doğan ) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREKÇE : Mahkememizin —- karar sayılı dosyasında;
“Davacı vekili, müvekkili şirketin görevlileri tarafından yapılan kontrollerde davalının kaçak elektrik kullandığının tespit edildiğini, bunun üzerine aleyhine icra takibi başlatıldığını; davalının haksız bir itirazla takibi durdurduğunu belirterek; davalı aleyhine —-dosyasında yapılan itirazın iptaline, takibin devamına ve davalıdan %20 icra inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş,
Davalı yetkilisi, —– tarihli duruşmada davalı şirket tarafından sayacın üzerine alınmadığını, şirket binasının dışında elektrik idaresinin kontrolünde bir sayacın bulunduğunu, bu elektrik sayacından geçen elektriği kullandıklarını, bunun dışında kullandıkları herhangi bir elektriğin bulunmadığını; davacı şirketin elemanlarınında çok uzun süre kontrolde bulunmayarak zararın artmasına neden olduğunu belirterek; kendilerinin — ödeme yaptıklarını da belirtmek suretiyle davanın reddini savunmuş; davalı vekili de davanın reddini talep etmiş,
Davanın, İİK’nun 67. Madde gereğince açılan itirazın iptali davası olduğu; davacı, davalı aleyhine—– üzerinden icra takibinde bulunmuş; davalı süresi içinde yaptığı itirazında davacı şirketin —boyunca defalarca uyardıklarını ancak onların bir yıl sonra gelerek kaçak elektrik tutanağı düzenlediklerini; — bir fatura hazırlayıp, elektriği kestiklerini; elektriği açtırabilmek için önce bu fatura bedelinin—-kısmını ödediklerini belirterek; borca itiraz ettiklerini bildirmişler; itiraz üzerine takip durmuş, iş bu davada bir yıllık süre içinde açıldığı,
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, kaçak elektrik tutanağı incelenmiş olup, kaçak elektrik tutanağını davalı şirketin yetkilisi imzalayıp, kaşesi vurulmuş bulunduğundan ve esasen kaçak elektrik kullanılmadığı yolunda bir savunmada bulunmadığından; davalı şirketin kendine ait olmayan bir sayaç üzerinden kaçak elektrik kullandığı kabul edilmiş,
Mahkemece getirtilen tüm belgelerde nazara alınmak suretiyle bilirkişiye inceleme yaptırılmış; uzman bilirkişi davalının kaçak elektrik tutanağı ile tespit edilen elektrik bedelinin, o tarihte yürürlükte olan —- ilgili hükümlerine göre ve —- kanununda değişiklik yapan — kanunun ilgili maddelerine göre zabıt tarihi olan —- olduğu; bunun işlemiş faizininde —-olduğu; takip anında davalının takipten önce yaptığı ödemede düşüldükten sonra, takipte haklı olan miktarın bu olduğu belirlenmiş olup; bilirkişi raporu kabule şayan bulunduğu, hesaplama şekli itibariyle de doğru ve yerinde bulunduğu görülmekle rapor hükme alınarak karar oluşturulmuş,
Davacı her ne kadar inkar tazminatı talep etmişse de, kaçak elektrik kullanımı haksız fiilden kaynaklandığı için ve alacak likit olmadığından inkar tazminatına hükmedilmemiş ve
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
Davalının—– sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline,
Takibin — işlemiş faizi olamk üzere toplam — üzerinden ve sadece asıl alacağa takipten itibaren yasal faiz uygulanarak devamına,
Fazlaya dair itirazın iptali talebinin reddine,
Alacak likit olmadığı için inkar tazminatı talebinin reddine, “
KARAR VERİLMİŞ,
Mahkememizce verilen karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiş,
—– tarihli kararında;
” Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde;davaLı hakkında yapılan tahakkuk ile bilirkişi raporundaki hesaplama arasında afaki fark olduğunu,bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmediğiNİ, bu raporun hükme esas alınmaması gerektiğini,bilirkişi raporunun hatalı olduğnu,davalı tarafından mühür fekki suretiyle enerji açılarak sözleşmesiz elektrik kullanıldığını,ilgili dönemde tüketimi doğru kaydeden sayaç üzerindeki değer üzerinden kaçak tahakkukun yapıldığını,kaçak tüketim süre hesaplamasının yöneltmelikte belirlendiğini,bilirkişi tarafından tüketimi doğru kaydeden endeksin geçersiz sayıldığını,bilirkişi raporunun yönetmeliğe aykırı olduğunu,davacının hesapladığı — bedelin doğru olduğunu,davalının —taksitler halinde ödediğini,daha sonra yapılmayan ödemeler sebebiyle — borç bulunduğunu,bu tutar kadar davacının alacağı olduğunu,yeni bilirkişi incelemesi yapılarak yeniden rapor alınması yada ek rapor alınması için kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Alınan bilirkişi raporuna karşı davacının itirazlarının değerlendirilmediği,rapordaki davalı borcunun hesaplanmasına ilişkin hususlarda kaçak kullanım tarihi ile kaçak tutanak tarihi arasında kaçak tüketime dair doğru bilgi ve belge bulunmaması halinde kaçak tüketim hesabının —– günü geçemeyeceği baz alınarak hesaplamaların yapıldığı görülmekle, davacı tahakkuku ile bilirkişi hesaplaması arasında bariz fark olduğu,hesaplamanın davacı itirazlarını da kapsar şekilde denetlenmesi açısından ek bilirkişi raporu alınması yada yeni bilirkişi raporu alınması gerekirken eksik inceleme ile karar verildiği anlaşılmıştır.
Bu nedenle davacının istinaf talebinin kabulü ile kararın HMK 353/1a-6.madde gereği kaldırılmasıyla yargılamaya devam edilerek bir karar verilmesi için dosyanın mahkemesine geri gönderilmesi gerekmiştir. “
DENİLEREK, MAHKEMEMİZ KARARI KALDIRILMIŞ;
Mahkememizin yeni esasına kaydedilen bu dosyada—- kararı çerçevesinde yeniden bilirkişi raporu alınmış,
Uzman bilirkişi — tarihli raporunda davacı — tahakkuk hesabı gereğince vergi ve cezalar da dahil olmak üzere— dahil olmak üzere davacı alacağının —olduğunu, ancak davalının ödemelerinin bulunduğunu, ödemeler düştükten sonra davacı alacağının—- olduğu belirlenmiş;
Bilirkişi raporu mahkememizce gerekçeleri ve hesaplama metodu yönünden yerinde bulunup hükme esas alınmışsa da; davanın itirazın iptali davası olduğu, mahkememizin icra takiben konan her bir alacakla bağlı olduğu, icra takip talebinde — asıl alacak talep edildiğinden bilirkişinin hesapladığı — yerine takibe konan—üzerinden hüküm kurulması gerektiği ancak davacı tarafın takip talebinde— olarak takibe koyduğu gecik faizini bilirkişi raporunda hesaplandığı ve gerekçesi açıklandığı üzere — olacağı ve yine takip talebinde — olarak takibe konan —- olacağı nazara alınarak mahkememizce karar oluşturulmuştur.
Davalı vekili her ne kadar bilirkişi raporuna itiraz etmiş ve müvekkilinin — KW güç kullandığını, buna rağmen bilirkişi tarafından —- gibi hesaplama yapıldığını, bu nedenle bedelin yüksek çıktığını iddia ederek; kaç —- kullandığını müvekkili şirketten sorulmasını ve belgelerin celbini istemişse de; bilirkişi raporunda da açıklandığı gibi tarafların iş bu icra takibinden önce bir araya geldikleri, oturup bir taksitlendirme planı imzaladıkları; zaten takibe konu borcun da davalının imzalayıp da ödemediği taksitlerden kaynaklı bir borç olduğu; söz konusu bu taksitlendirme planında davalı şirketin —- güç kullandığının yazılı olduğu, davalının da bu planı imzaladığı nazara alınarak ve kaç —– kullandığına dair davalıya sorulacak sorunun, davalının ödeme miktarını değiştireceğinden sağlıklı cevap alınmasının mümkün olmayacağı dikkate alınarak davalının bu savunmasına itibar edilmemiş bizzat imzaladığı taksitlendirme planına itibar edilerek ve bu çerçevede yaptığı ödemeler de düşülerek aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi ekli kararda açıklanacağı üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
Davalının —- dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile
Takibin —- üzerinden ve sadece asıl alacağa takip / ödeme emri ile belirtilen faiz cinsi ve oranı uygulanarak devamına,
Fazlaya dair itirazın iptali talebinin reddine,
Alacak kaçak elektrikten kaynaklandığı ve likit olmadığı sebebiyle inkar tazminatı talebinin reddine,
Alınması gereken 4.694,97 TL harçtan davacı tarafından baştan karşılanan 905,89 TL peşin ilam harcının mahsubu ile eksik 3.789,08 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafından karşılanan 941,79 TL başvuru harcı ile peşin karar harcının tamamı ile 8 normal 8 elektronik tebligat gideri 172,00 TL ve bilirkişi inceleme giderleri toplamı 1750,00 TL’nin kabul ve ret oranları gereğince 1.742,70 TL’nin toplamı 2.684,49 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, karar kesinleştiğinde bakiye gider avansı kalırsa davacıya iadesine,
Karar tarihindeki AAÜT gereğince 9.735,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine; reddedilen kısım üzerinden hesaplanan nispi vekalet ücreti maktu vekalet ücretinin altında kaldığından 5.100,00 TL’nin de davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, reddedilen miktar kesinlik sınırı içinde kaldığı için davacı yönünden kesin, davalı yönünden ise karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde—-Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 20/05/2022