Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/365 Esas
KARAR NO: 2023/463
DAVA: Alacak (Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ: 01/06/2021
KARAR TARİHİ: 14/06/2023
Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 01/06/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Dava dışı —- ile yine dava dışı ——–arasında 31.12.2015 tarihinde imzalanan 500.000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmesine müvekkili ile davalı —- dava dışı ———— müşterek ve müteselsil kefil olduklarını, kredinin borçlusu şirket tarafından zamanında ödenmemesi üzerine, dava dışı bankanın ferileriyle birlikte 267.956,67 TL alacağının tahsili için ——- dosyası ile borçlu ve kefiller hakkında takip başlattığını, takibe konu edilen banka alacağına karşılık olarak değişik tarih ve tutarlarda, müvekkilinin kefil sıfatıyla 147.040,89 TL, ipotek borçlusu —- 9.406,68 TL, kefil —- 112.000,00 TL, üçüncü kişi ——50.000,00 TL ödediğini, toplam 336.812,57 TL (İcra tahsil harcı, vekalet vs masrafları hariç banka hesabına yaklaşık 315.000,00 TL) ödendiğini, müvekkili tarafından bankaya 4.000,00 TL ve 123.516,11 TL, İcra müdürlüğüne 15.422,23 TL ve 4.102,55 TL harç ödemeleri yaptığını, toplam ödemesinin 147.040,89 TL olduğundan bahisle, TBK.m.167 hüküm uyarınca payından fazla yapılan ödeme miktarın tespiti ile şimdilik 5.000,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili tarafından sunulan 15.06.2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Söz konusu kredi borcunun —-, davacı —- müvekkili —— müteselsil kefili bulunduğunu, müvekkilinin icra takibi esnasında maaşından kesilmek suretiyle 9.406,68 TL ödeme yaptığını, davacının da dilekçesinde bahsettiği ödemeler akabinde icra dosyasını kapattığını, kredinin kapatılması için yapılan 50.000,00 TL ödemenin dava dışı —– 112.000,00 TL ödemenin ise dava dışı —– yevmiye numaralı temliknamesi ile alacaklı —- tarafından temlik edildiğini, temliknameye göre alacaklı olarak görünen — tarafından müvekkiline ——yevmiye numaralı ihtarname keşide edilerek söz konusu borcun kefil olması hasebiyle kefalet limiti nispetinde ödeme yapılmasını talep etmesi üzerine 20.11.2020 tarihli protokole istinaden toplamda 66.000,00 TL daha ödeme yaptığını, müvekkilinin söz konusu kredi borcuna istinaden toplamda 75.406,68 TL ödeme yaptığını, davacının rücu talebinin kabulü anlamına gelmemek kaydıyla yapılacak hesaplamada iş bu ödemenin de dikkate alınması gerektiğinden bahisle yerine olmayan davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, davacı ile banka arasında kefil sıfatı ile imzalanan ——- payına düşenden fazla yaptığı ödemeye istinaden maddi tazminat talebine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Celp edilen—– dosyasının incelenmesinde; alacaklı ——–aleyhine 06.04.2018 tarihinde yapılan takipte 244.162,15 TL diğer asıl alacak, 20.840,63 TL işlemiş faiz, 1.353,89 TL BSMV, 1.600,00 TL masraf olmak üzere toplam 267.956,67 alacağın tahsilinin talep edildiği, borcun sebebi olarak genel kredi sözleşmesinin gösterildiğini, alacaklı ———– vekilinin icra dosyasına verdiği 13.01.2020 tarihli dilekçesiyle “dosya borcunun alacaklı banka tarafından haricen tahsil edildiği, iş bu takibin tahsilde tekerrüre yer verilmemesi kaydıyla açılmış olduğu, harç alınmaksızın tüm hacizlerin fekki ve dosyanın işlemden kaldırılmasının talep edildiği” anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, davacının —– arasında imzalanan ——— imzalan kefil sıfatıyla imza ettiği, kefil olarak payına düşenden fazla ödeme yaptığı, şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin olduğu noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Dosyanın bankacı bilirkişilerden oluşan heyetten rapor alınmasına karar verilmiştir.
Dosyada mübrez bankacı bilirkişi heyet raporunda özetle; ———- sayılı ilamlarında açıklanan esaslara göre, davacının sorumluluktaki payını aşan ödeme olmadığından, rücu hakkı oluşmayacağını, ancak farklı olarak——— sayılı ilamı olan bu üç adet yüksek yargı uygulaması esas alınarak yapılan inceleme sonunda, davacı ve davalı kefillerin toplam ödeme miktarından 4 kefilin eşit oranda pay/sorumluluk alması ilkesine göre, davalının sorumluk ölçüsü içinde kalan ödemesinden tenzilinden sonra, davacının rücu edebileceği alacak miktarının 28.679,57 TL olduğunu, bu tutara 02.01.2020 ödeme tarihinden itibaren faiz yürütülmesini isteyebileceğini rapor etmişlerdir.
Dosyada mübrez bankacı bilirkişi heyeti ek raporunda özetle; Davacının itirazına iştirak edildiğini, kök raporda dava dışı ——–müteselsil kefil olduğu tespit edilmesine rağmen, raporun ilgili bölümünde üçüncü kişi ödemesi olarak de-ğerlendirildiğini, dolayısıyla bu hatanın düzeltildiğini, kefillerin toplam ödeme tutarı, kefalet miktarlarının ve sorumluluklarının aynı oranda olmasına göre dört kefil kapsamında ve her kefilin sorumluluğunun 66.086,25 TL olduğunu, davalının yaptığı ödeme tutarının 9.406,68 TL olduğunu, davacının payından fazla ödemesine göre davalıya rücu edebileceği miktarının 56.679,57 TL olduğunu, davalının itirazlarının kök raporda da tartışıldığını, temlik alacaklısı—— dayandığı temlik belgesinin davacı yönünden geçersiz olduğuna yönelik mahkeme kararının kesinleşmesi halinde, bu belgenin halefi olarak davalının ona yönelemeyeceğini, Mahkeme’nin bilirkişi heyetinin görüşünü uygun görmemesi halinde, bu ihtimalde davacının davalıyla rücu edebileceği miktarının yukarıda gösterildiği üzere 7.179,58 TL olduğunu, sair hususlarda önceki raporlardaki tespit ve görüşlerin cari olduğuna ilişkin ek rapor sunmuşlardır.
Davacı vekili 03/10/2022 tarihli dilekçesi ile; 5.000,00 TL bedelli alacak taleplerini 51.679,57 TL ıslah ederek 56.679,57 TL’ye arttırdıklarını bildirmiştir.Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçeler ve hesaplamalara göre;
——— limitli genel kredi sözleşmesinin bulunduğu, bu sözleşmeye davacı, davalı ve dava dışı iki şahsın müşterek müteselsil olarak 575.000,00 TL kefalet sözleşmesi imzalandığı, uyuşmazlığın davacının kefaletine bağlı sorumluluğunu aşan ödeme yapıp yapmadığı yapmış ise miktarının ne olacağı ile davalıya rücu edip edemeyeceği hususunda toplanmıştır. Davacı, davalı ve diğer müteselsil kefilin toplam ödemesinin 264.345,02 TL olduğu, TBK m. 587 hükmü uyarınca 1/4 pay karşılığının 66.086,25 TL olduğu, davalının ödemiş olduğu 9.406,68 düşülmek suretiyle davacının 56.679,57 TL’yi davalıdan rucü edebileceği anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KABULÜNE,
56.679,57 TL’nin ödeme tarihi olan 02/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
1-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 3.871,78 TL. harçtan peşin alınan 85,39 TL. harcın mahsubu ile bakiye 3.786,39 TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
2-Davacı tarafından yapılan ıslah harcı 882,56 TL, bilirkişi gideri 2.000,00 TL ile tebligat ve müzekkere gideri 66,00 TL olmak üzere toplamda 2.948,56 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca 9.200,00 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 1.320,00 TL ara buluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
5-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden ilgili tarafa iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı asilin yüzüne karşı diğer tarafların yokluğunda açıkça okunup anlatıldı. 14/06/2023