Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/36 E. 2023/522 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/36
KARAR NO : 2023/522

DAVA : İtirazın İptali ( Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan )
DAVA TARİHİ : 18/01/2021
KARAR TARİHİ : 06/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali ( Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan ) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

İDDİA: Davacı vekili, müvekkili bankanın —– Şubesinden davalılardan —– ŞİRKETİ’ne kredi kullandırıldığını, diğer davalıların bu kredi sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını; kredi taksitleri ödenmeyince banka tarafından sözleşmenin kat edilip, taraflara kat ihtarının tebliğ edildiğini; ihtara rağmen sonuç alınamayınca davalılar aleyhine — İcra Müdürlüğünün —– sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların süresi içinde yaptıkları haksız itiraz sebebiyle takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve davalılardan %20 icra inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA: Davalılardan ——vekili, müvekkilinin kredi sözleşmesine kefil olduğunu ancak asıl borçlu şirketin yöneticisi olmadığını sadece ortağı olduğunu; 14/12/2018’de de şirketten ayrıldığını; kredi sözleşmesine gayrimenkul rehini verildiğini, alacağın buradan tahsil edilmesi gerektiğini, borçlu şirket tarafından verilen teminat mektuplarının da paraya çevrildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Diğer davalılar davaya cevap vermemiş olup, bu nedenle diyecekleri icra takibine yaptıkları itiraz çerçevesinde değerlendirilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, İİK 67 madde gereğince açılan itirazın iptali davası olup, icra takibine konu alacak genel kredi sözleşmesine dayalıdır.
Davacı banka, davalı asıl borçlu ve kefiller aleyhine 3.184.235,07 TL asıl alacak, 62.110,49 TL işlemiş temerrüt faizi, 3.105,47 TL işlemiş faizin BSMV’si ve 2.091,96 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 3.251.542,99 TL alacak üzerinden ve asıl alacağa takipten itibaren uygulanacak temerrüt faizinin %50 fazlası ile faiz uygulanmak suretiyle devamını talep etmiş; davalılar süresi içinde takibe itiraz ederek herhangi bir borçları olmadığını beyan etmişler ayrıca icra dairesinin yetkisine itiraz ettiklerini bildirmişler; süresinde yapılan itirazla icra takibi durmuş, iş bu davada bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
Bir kısım davalılar icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş iseler de, davalı borçlulardan üçünün adresinin mahkememizin yetki sahası içinde olması, ayrıca kredi veren şubenin mahkememiz yetki sahası içinde olması nedeniyle icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın yerinde olmadığı kabul edilmiş, itibar edilmemiş ve yargılamaya devam edilmiştir.Kredi sözleşmesinde, bu sözleşmeden dolayı taraflar arasında ihtilaf çıktığında, banka kayıtlarının geçerli olacağı düzenlenmiş olup, bu yetki sözleşmesi niteliğindedir ve tarafları bağlar. Bu nedenle mahkememizce banka kayıtları üzerinde ve dosyaya ibraz edilen deliller incelenmek suretiyle bankacı bilirkişiden rapor alınmıştır.Uzman bankacı bilirkişi yapmış bulunduğu incelemede, borçlu şirket tarafından kredi borcunun ödenmediğini, bu nedenle bankanın sözleşmedeki yetkisine dayalı olarak hesabı kat ettiğini, kat ihtarını tebliğ ettiğini, kredi borcunun ödenmeyen kısmının asıl alacağı oluşturduğunu, ödenmeyen taksit ile temerrüt tarihi arasında sözleşmede düzenlenen akdi faiz oranı ile faiz uygulandığı, temerrüt tarihinde faizin ana borca eklenmek suretiyle asıl alacağa ulaşıldığını, temerrüt tarihi ile icra takip tarihi arasında da temerrüt faizi uygulandığı bu faizin —–belirlenen faizin %50 oranında artışı ile tespit edilen faizi olduğunu ve banka uygulamasının genel uygulamaya uygun olduğunu, bu şekilde asıl alacağın ve işlemiş temerrüt faizi ile BSMV’sinin yerinde olduğunu rapor etmiştir. Mahkememizce bu bilirkişi raporunun hesaplama şekli ve gerekçeleri yerinde bulunduğundan ve ihtarname masrafı da belgelenmiş olduğundan bilirkişi raporu kabule şayan bulunmuş; bilirkişi raporu hükme esas alınmış; bankanın icra takibindeki tüm kalemlerinin yerinde olduğu, itirazın haksız olduğu nazara alınarak hüküm oluşturulmuştur.Davalılardan ——- yargılama esnasında kısıtlanmış olup, kısıtlının vasisine tebligat yapılmış, davaya dahil edilmiş ancak kısıtlı vasisi davayı takip etmemiş ve davaya herhangi bir beyanda bulunmamış olup; kısıtlanan kefilin kısıtlanma kararı kefaletten çok önce olduğu için o da dosya borcundan mahkememizce sorumlu tutulmuş,Davacı taraf inkar tazminatı talep etmiş olup, icra inkar tazminatının şartlarının oluştuğu, mahkememizce, yapılan takibin yerinde bulunduğunun belirlendiği, kredi sözleşmesinden kaynaklı alacakların likit olduğu, itirazında haksız olduğu nazara alınarak asıl alacak üzerinden inkar tazminatına da hükmedilmek suretiyle aşağıdaki karar tesis olunmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KABULÜNE,Davalıların —-İcra Müdürlüğünün—– sayılı dosyasına yaptıkları itirazların iptaline, haklarındaki takibin aynen devamına,3.184.233,07 TL üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline davacıya verilmesine,Davacı banka harçtan muaf olduğu için iş bu dava harçsız olarak açılmış olup, takip miktarı üzerinden hesaplanan 222.112,83 TL karar harcının tüm davalılardan müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,Tamamı davacı tarafça karşılanan 19 normal 13 elektronik tebligat masrafı 318,88 TL ile 2.000,00 TL bilirkişi ücreti toplamı 2.318,88 TL yargılama giderinin tüm davalılardan müteselsilen tahsiline, davacıya verilmesine,Karar tarihindeki AAÜT gereğince 248.560,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen tahsiline, davacı tarafa verilmesine,1.400,00 TL ara buluculuk giderinin davalılardan müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına, bu amaçla harç tahsil müzekkeresi gönderilmesine,Dair karar, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda,, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde—- Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak oy birliğiyle verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.