Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/358 E. 2022/7 K. 12.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/358 Esas
KARAR NO : 2022/7

DAVA : Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/11/2020
KARAR TARİHİ : 12/01/2022

Mahkememizde görülen Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı ——verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkili —- — numaralı — —– esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine konu edildiğini, ——- soruşturması kapsamında ilgili icra takip dosyasının gönderildiğini, 12/12/20107 tarihinde borçlu vekilinin takip dosyasına itiraz ettiğini, 23/07/2016 tarih, 29779 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 667 sayılı KHK çıkarıldığını, bu kanuna göre —- taşınmaz malları ve alacaklarının —- devredildiğini, bu nedenle anılan çek bedelinin davalı borçludan tahsiline, 24/08/2016 tarihli davalı borçluya müvekkili idare tarafından ödenme ihtarnamesi talebinden itibaren yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu 31/01/2015 tarihli Çek’in, müvekkilinin daha önce yapılan icra takibine itiraz etmiş olduğu bir çek olduğunu düşündüklerini, bu nedenle zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, esasa ilişkin olarak da davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :Dava, — kapsamında el konulan ve daha sonra davacı kuruma devredilen Çek bedelinin tahsiline ilişkindir.
Dava —- dosyasında görülmekte iken yapılan yargılama sonunda —- tarihli kararı ile mahkemenin Görevsizliğine, dosyanın Görevli—- Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi üzerine dosya mahkememize tevdi edilmiş ve mahkememizin—- kaydedilmiştir.
Mahkememizin 07/06/2021 tarihli Tensip Tutanağı ara kararı ile —- sunulması için Davacı vekiline 1 haftalık kesin süre verildiği, verilen kesin süre içerisinde davacı vekili tarafından arabuluculuğa gidildiğine dair belgesi sunmadığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili duruşmada “taraflar arasında ticari ilişki yoktur, mahkeme görevli değildir, davamızını kabulüne karar verilsin” şekilde beyanda bulunmuştur.
—- Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, söz konusu görevsizlik kararı —- kesinleşmiş ve 28.05.2021 tarihinde (görevsizlik kararının verilmesinden yaklaşık 2 ay sonra) Asliye ticaret mahkemesine tevzi edilmiştir.Davacı Dosyanın mahkememize tevzi edilmesine kadar bu dönemde — başvuru şartını tamamlanması yönünde bir girişimde bulunmamıştır.
Davacı, davanın—— görevsizlik kararı üzerine, Ticaret mahkemesine gönderildiğini, görevsizlikle gelen davalarda arabuluculuğun dava şartı olmadığını ileri sürmüş ise de; davasını hatalı olarak görevsiz mahkemeye açan taraf yasanın aradığı dava şartını — edemeyeceği dikkate alındığında davacının itirazının yerinde olmadığı;
Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir. ” denilmiş olup, arabulucuya başvurmadan dava açılması halinde, bu eksikliğin tamamlattırılması yönünde her hangi işlem yapılamayacağı ve davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği açık ve net bir şekilde belirtilmiş olup, bu kurala diğer mahkemelerden görevsizlikle gelen dosyalar yönünden bir istisna da getirilmemiştir.
Davacı alacaklıya 7155 S.Y nın 23 maddesinde 6325 S.Y 4. Maddesinden sonra eklenen 18/A maddesi ile arabulucuğa tabi davalarda davacı tarafın, arabuluculuğa ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dosyaya sunmak zorunda olduğu, sunulmadığı hallerde davacıya bu konuda son tutanağı eklemesi için 1 haftalık süre verilmesi gerektiği, Davacıya çıkarılan muhtıraya rağmen davacı vekili tarafından arabulucuya gidildiğine dair belgenin süresi içinde sunulmadığı ve dava şartının gerçekleşmediği, 06.12.2018 tarihli 7155 Sayılı Yasanın 23. Maddesi ile eklenen 6325 sayılı 18/A -2 ve HMK 114 ve 115. maddeleri gereğince —– olduğundan ve görevden önce geldiğinden, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi Yukarıda Belirtildiği Üzere;
1-ARABULUCULUK ÖZEL DAVA ŞARTI OLDUĞUNDAN, DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN HMK 114 ve 115 maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
2-Davacı tarafça yapılmış yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3—– ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Alınması gereken 80,70 TL red karar ve ilam harcından peşin ödenen 256,17 TL harcın mahsubu ile bakiye 175,47 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.