Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/353 E. 2023/875 K. 07.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/353 Esas
KARAR NO:2023/875
DAVA: Ölümlü Trafik Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ: 27/05/2021
KARAR TARİHİ: 07/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ölümlü Trafik Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

İDDİA:Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi olan ——- tarihinde ——- meydana gelen trafik kazasında, arkadan kimyasal madde yüklü aracın çarpması sonunda meydana gelen infilakla öldüğünü; murisin davalılardan ——- ait —-şoförü olduğunu, kullandığı tırın davalı —– yetkilendirdiği diğer davalı —– poliçe numarasıyla —–sigortalanmış olduğunu, ayrıca aracın davalı —– tarafından — başlangıç tarihli ve —— poliçe numarasıyla ———teminat bedelli yurt dışı ———ile de teminat altına alındığını; ölenin eşi davacı — annesi ——- ve diğer davacı olan çocuklarının onun ölümüyle hem desteğinden yoksun kaldıklarını hem de manevi yönden tazminatı gerektirecek şekilde üzüldüklerini belirterek fazlaya dair haklarını saklı tutmak suretiyle anne ve çocuklar için 1.000,00 er TL den şimdilik 4.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı tüm davalılardan müteselsilen, eş için 200.000,00 TL, anne için 150.000,00 TL, çocuklar için 100.000,00 er TL olmak üzere toplam 650.000,00 TL manevi tazminatın da araç maliki davalı —–olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.

SAVUNMA:Davalı Sigorta Şirket vekilleri ayrı ayrı müvekkillerine husumet düşmediğini savunmuşlardır.—– vekili poliçe teminat kapsamında olmak şartıyla ——— hadleri dışında kalan kısmını ihtiyati sigorta olarak teminat altına aldıklarını ancak sigorta poliçesindeki kapsamla ilgili 2.maddede sorumluluklarının sadece——– sınırları içinde geçerli olduğunu, yurt dışındaki kazalardan dolayı sorumlu olmadıklarını, —— sigortası yönünden ise müvekkilinin —– sigortasını —– adına düzenlemiş olduğunu, bu sebeple sorumluluğun —– olduğunu kaldı ki talebinde sigorta poliçesi kapsamında kalmadığını savunmuş; davalı ——– vekili, müvekkili tarafından sigortalı aracın kusuruyla 3. üncü şahısların gördüğü zararları ödemekle sorumlu olduklarını; olayda sigortalı araç sürücüsünün hiç bir kusuru bulunmadığından dolayı tazmini sorumluluklarının doğmayacağından bahisle davanın reddini talep etmiş, diğer davalı malik şirket ise davaya cevap vermemiş, ancak yargılama esnasında kendilerine ait aracın kazada bir kusuru olmadığından dolayı işleten sıfatıyla tazmini sorumluluklarının doğmayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava ölümlü trafik kazası nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır.09/09/2020 tarihinde meydana gelen yurt dışı trafik kazasında davacıların murisinin vefat ettiği ihtilafsız olup davacı ———- murisin annesi olduğunu, diğer davacıların eş ve çocuklar olduğu sunulan nüfus kaydı ve veraset ilamından anlaşılmaktadır.Davacı taraf söz konusu olan davayı murislerin kullandığı ———malikine (işletenine) ve yurt dışı kazası olması nedeniyle——— onun yetkilendirmesiyle ——- sigorta poliçesini düzenleyen ve ayrıca ———- tarafı ——- ——-karşı davasını yöneltmiştir.Mahkememizce kazayla ilgili belgeler toplanmış, öncelikle kusur yönünden rapor alınmıştır. Uzman makine – trafik bilirkişisi ——raporunda; diğer araç sürücüsü ve tehlikeli madde taşıyan tanker şoförü———- de kazada öldüğünü; tehlikeli madde taşıyan ve ——plakalı olan tankerin hızını yol şartlarına ve aracın özelliklerine uygun ayarlamadan seyir ederken, emniyet şeridinde ve normal park halinde olan ve davacıların murisinin sürücüsü olduğu—– plakalı—- plakalı —- oluşan ———- plakalı —– arkadan çarpan kazaya neden olduğunu, tehlikeli madde nedeniyle infilak yaşandığını, kaza anından davacılar murisi olan sürücü ———-emniyet şeridi içinde normal park halinde olduğunu, keza diğer tırında emniyet şeridi içinde normal park halinde olduğunu, kaza yerine bilahare ulaşan 3 adet daha aracın da infilak sonunda meydana gelen parçalar nedeniyle kontrolden çıkarak kazaya karıştıklarını meydana gelen 6 araçlık zincirleme kazada tüm kusurun KTK52/b-84/1 KTY 101/b-157/a/12 maddelerinde açıklanan kusurları işleyen —— tam kusurlu olduğunu, kazaya karışan diğer araç sürücülerinin sorumlu olmadıklarını tespit etmiştir. Esasen bu hususta taraflar arasında da bir ihtilaf olmayıp muris sürücünün kusursuz olduğu herkesin kabulündedir.Mahkememizce Sigorta Bilirkişisi ve Aktüer Hesap Uzmanından da rapor alınmış olup; bilirkişi raporları ve dava birlikte değerlendirildiğinde;Sigortalı aracın sürücüsünün kazada kusuru olmaması nedeniyle——- tazmini bir sorumluluğunun bu olay nedeniyle doğmayacağı; zira ——– sorumluluğunun doğabilmesi için sigortalı aracın sürücüsünün kusurlu olduğu bir kazada 3.şahısların zarar görmesinin gerekeceği; sigortalı araç sürücüsü kusursuz olduğu için bu davalıya herhangi bir sorumluluğun düşmeyeceği; Davalı ——— araç maliki olduğu; bu sebeple maliki olduğu aracın sürücüsünün kusuruyla üçüncü şahıslara verilecek zararlardan ——-sorumluluk hükümleri gereğince sorumlu olacağı; kazada sigortalı araç sürücüsünün herhangi bir kusuru bulunmadığından ve ayrıca davacılarında 3.şahıs konumunda değil araç sürücüsünün mirasçıları olmaları sebebiyle bu davalının da tazmini bir sorumluluğunun bulunmadığı, Davalılardan ——— ise ——— nedeniyle ancak sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile zarar gören üçüncü şahıslara karşı tazmini sorumluluğunun bulunduğu, ancak sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığından dolayı onun da bu kalemden dolayı sorumlu olmayacağı; ——— yönünden yine sigortalı araç sürücüsünün kusuru olmadığı ve ayrıca davacıların da 3.şahıs konumunda olmadıklarından dolayı herhangi bir tazmini sorumlulukların doğmadığı fakat sadece ——— ferdi kaza sigortası teminatının söz konusu olduğunu, bunun limitinin 50.000,00 TL olduğunu, bu tür sigortanın nitelik olarak zarar sigortası olmadığını; bir meblağ sigortası olduğu, kazanın gerçekleşmesi ve ölümün oluşması halinde her halükarda verilebilecek bir meblağ olduğu; dava dilekçesinde bu sigorta kaleminden bir talep olmasa da; çoğun içinde az vardır kuralı gereğince davalı —- miktarın reşit olan anne ——– dışındaki mirasçılar tarafından istenmiş olduğu kabul edilerek onların eşit olan miras payları çerçevesinde hüküm altına alınmasına karar verilmiş; manevi tazminatlar yönünden de aynı maddi tazminatlarda olduğu gibi ve yine aynı sebeplerle manevi tazminatlardan davalıların sorumlu olmayacakları nazara alınarak aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.

G.D:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVACILARIN MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT TALEPLERİNİN DAVALILAR ———— YÖNÜNDEN HUSUMETTEN REDDİNE,
Davacıların manevi tazminat taleplerinin ——- yönünden HUSUMETTEN REDDİNE,
Davacıların maddi tazminat taleplerinin ——– yönünden sadece kaza sigortası teminatı sebebi ile KABULÜ İLE;
50.000,00 TL’lik sigorta limiti nedeni ile bu sigortadan ücret alınmış bulunduğundan ve davadan önce alınmış bulunduğundan maddi tazminat taleplerinin de —– yönünden reddine,
Alınması gereken 3.415,50 TL harçtan peşin alınan 2.233,74 TL ilam harcının mahsubu ile eksik 1.181,66 TL karar harcının davalı—–alınarak hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafça karşılanan 2.293,04 TL peşin ilam harcı ve başvuru harcının tamamı ile; 5.900,00 TL bilirkişi ücretiyle (3 bilirkişiye takdir edilen) 286,35 TL tebligatlar giderinin kabul ve ret oranı gereğince 96,66 TL lik kısmının toplamı 2.389,70 TL yargılama giderinin davalı —- alınarak davacılara verilmesine, kalan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, karar kesinleştiğinde bakiye gider avansı kalırsa davacıya verilmesine,
Ara buluculuk gideri olan 1.320,00 TL nin kabul ve ret oranları gereğince (maddi tazminat talebinin—- yönünden kabulüne karar verildiğinden) davalı——- alınarak hazineye irat kaydına bu amaçla harç tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
Karar tarihindeki AAÜT gereğince maddi tazminat yönünden davacılardan —–dışındaki davacılar için hesaplanan nispi vekalet ücreti maktunun altında kaldığından 17.900,00 TL maktu vekalet ücretinin —- alınarak ——-eşit olarak verilmesine,
Davalı ——– yönünden davanın husumetten reddine karar verildiği ve AAÜT den müteselsil sorumluluk halinde ret sebepleri ortaksa tek bir vekalet ücreti takdir edileceği sebebiyle; ——– haricindeki (zira bu davacı yönünden istenen maddi tazminat yok) her bir davacıdan 1.000,00 er TL vekalet ücreti alınarak (zira vekalet ücreti asıl alacaktan daha fazla olamadığından) kendisini vekille temsil ettiren ———— eşit olarak verilmesine,
Reddedilen manevi tazminatlar yönünden; manevi tazminatların tamamı ret olduğu için ve müteselsil borçlular için ret sebebi aynıysa tek bir vekalet ücreti takdir edileceğinden; ancak her bir davacının ayrı ayrı manevi tazminat istediğinden; her bir davacıdan 17.900,00 er TL maktu vekalet ücreti alınarak davalı ———- verilmesine,
Dair karar, Davacılar vekili ile e-duruşma ile katılan davalı vekillerinin yüzüne karşı, —— vekilinin yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde—–Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak oy birliği ile verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 07/12/2023