Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/316 E. 2023/178 K. 08.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/316 Esas
KARAR NO: 2023/178
DAVA: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ: 07/05/2021
KARAR TARİHİ: 08/03/2023

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,

TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalı-borçlu —- arasında — imzalandığını, diğer davalı —– sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, borçluya işbu sözleşmeye istinaden ticari kredi kullandırıldığını, borçluların borcunu ödememesi üzerine, borçların ödenmesi için —–yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderildiğini, yasal süresi içinde ödeme yapılmadığı takdirde yasal yollara başvurulacağının bildirildiğini, ancak ihtarnameye herhangi bir itirazda bulunmayan ve borçları da ödemeyen borçluya karşı—— sayılı dosyasından genel haciz yolu ile ilamsız takibe geçildiğini, davalıların söz konusu takibe, haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ve takibin haksız olarak durdurulmasına sebebiyet verdiğini, davalıların borçlu olmadığına ilişkin vaki itirazları yerinde olmamakla birlikte, haksız ve kötü niyetli olup iptali gerektiğini belirterek davalıların —– esas sayılı dosyası ile açılmış takibe ve ferilerine ilişkin itirazının iptaline, davalılar aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde; müvekkili aleyhine ——sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını ve taraflarınca itiraz edildiğini, huzurdaki dava ile davacı yapılan itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiş ise de yargılama sonucunda icra takibinin haksız ve mesnetsiz olduğu anlaşılacağını, kredi borçlusu müvekkili şirketin —- diğer müvekkili —– kefil sıfatıyla imzaladığı kredi sözleşmesinden kaynaklı olarak, kredi şartlarına uymayan müvekkili adına —–nolu ihtarname keşide edildiğini beyan ederek borcun muaccel hale geldiğini beyan ettiğini ancak bahsi geçen ihtarnamenin müvekkillerine usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, davacı bankanın takip konusu yapılan kredi kredi hesabına yönelik hesabı kat ettiğine ve bu hesabın muaccel kılındığına ilişkin noter aracılığıyla ihtar bildirimini göndermesinin kanunen zorunluluk olduğunu, müvekkillerine gönderilen ihtarnamelerin tebliğ şerhi kontrol edildiğinde gerek Tebligat kanunda, gerek tebligat tüzüğünde ve kanunun uygulanmasına dair yönetmelikte gerekli olan şartları taşımaması sebebi ile ——da yerleşmiş olan içtihatlarında açıkça belirttiği üzere geçersiz bir tebliğ işlemi olması sebebi ile hukuki sonuç doğurmayacağından muacceliyet şartının gerçekleşmediğinin kabul edilmesi gerektiğini, davacı tarafça düzenlenen usulüne uygun olmayan sözleşmede müvekkili ——– maktu bir sözleşmeyle kefil olarak gösterildiğinin görüldüğünü, Türk Borçlar Kanunu’nunda kefalet sözleşmesinin nitelikli yazılı şekil şartlarına bağlandığını, davacı tarafça icra dosyasında talep edilen alacak tutarının gerçekleri yansıtmadığını ve müvekkili ve müvekkili şirket tarafından yapılan ödemelerin mahsup edilmediğinin anlaşıldığını, ayrıca davacı tarafın talep ettiği tüm talep haklarının da zamanaşımına uğradığını ve zamanaşımı def-i hakları dikkate alınarak iş bu davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacı tarafça takibe konu edilen ve taraflarınca kabul edilmeyen bu alacaklar bakımından talep edilen ve de işletilen faiz oranlarını ve tutarlarının da kabulünün mümkün olmadığını, davacının dava dilekçesinde haksız ve hukuka aykırı olarak icra inkar tazminatı talebinde bulunduğunu belirterek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, icra takibine yapmış oldukları itirazın devamına, davacı aleyhine, alacağın %20’sinden az olmamak koşuluyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, genel kredi sözleşmesine dayalı alacağa ilişkin takibe yönelik itirazın iptali istemidir.
Celp edilen —— takip dosyasının celp olunarak yapılan incelemesinde; davacının davalılar aleyhine genel kredi sözleşmesine dayalı olarak 30.575,19 TL asıl alacak, 56.008,60 TL işlemiş faiz, 2.800,43 TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 89.384,22 TL alacağın tahsili için ilamsız takip başlatıldığı, davalıların yasal süresi içerisinde borca itiraz ettiği takibin durduğu görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda uyuşmazlığın; davalıların —— dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Tarafların delilleri toplanarak, tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamı ile mahkememizce yapılan ön inceleme duruşmasında zapta geçen beyanlar ve uyuşmazlık tespiti dikkate alınarak davacı alacağının bulunup bulunmadığının tespiti için dosya üzerinde inceleme yapmak suretiyle dosyada mübrez 02/03/2022 tarihli rapor tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez bilirkişi raporunun sonuç bölümünde; davacı banka ile asıl borçlu —-arasında —- tarihli asıl borçlusu —- limitli kefil olarak—- bulunduğu genel kredi sözleşmesi imzalandığı, —- müteselsil kefil sıfatıyla ve —kefalet limiti ile —-kefalet hükmü kısmı imzalayarak tüm kredilere müteselsiz kefil olmayı kabul ettiği, davalı kefil ——–sözleşmenin akdedildiği tarihlerde dava dosyasına sunulan evraklardan sözleşmenin akdedildiği tarihte şirket ortağı olup olmadığı yönünde tespit yapılamadığı, bu çerçevede eş Rızası’nın gerekmekte olup olmadığı yönünden —- kefaletinin kabulünün mahkememizin takdirinde olduğu, mahkememizce —–kefaletinin kabulü yönünden; takip tarihi itibari ile yapılan hesaplama sonucunda davacı bankanın tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile temerrüt tarihinin mahkememizce — tarihi itibari ile kabulü yönünden; Davacı Bankanın,—- no.lu ticari krediden kaynaklı asıl alacak tutarının —- işlenmiş faizin — faiz vergisinin — olmak üzere toplam —- alacak olarak hesaplandığı, temerrüt tarihinin mahkememizce —tarihi itibari ile kabulü yönünden; davacı bankanın—- no.lu ticari krediden kaynaklı asıl alacak tutarının — işlenmiş faizin —- olmak üzere toplam —- alacaklı olarak hesaplandığı, takip tarihinden başlamak üzere —asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık —– oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden —- vergisinin davalıdan istenebileceği, tarafların masraf, vekalet ücreti ve benzeri diğer taleplerinin değerlendirilmesinin mahkememiz takdirleri içinde kaldığı bildirilmiştir.
Mahkememiz dosyası kredi sözleşmesi hükümleri gereğince taksit süresinde ödenmeyince ödenmeyen borç için bankanın belirleyeceği akdi faiz oranının, işleyen faiz miktarının, kat ihtarının tebliği ve tebliğde verilen süre sonuna kadar hesaplanıp, temerrüt tarihi olan ihtarnamede verilen sürenin sonuna kadar işleyen bu faiz asıl alacağı katılmak suretiyle asıl alacak olarak hesaplanacağı, o tarihten itibaren işleyen faizin ise temerrüt faiz olduğu buna göre banka vekilinin itirazları da irdelenmek suretiyle ek rapor düzenlenmek üzere bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen dosyada mübrez—- tarihli bilirkişi ek raporunun sonuç bölümünde; davacı banka ile asıl borçlu —– tarihli asıl borçlusu —- limitli kefil olarak —- bulunduğu genel kredi sözleşmesi imzalandığı,—-müteselsil kefil sıfatıyla ve —- kefalet limiti ile —-kefalet hükmü kısmını imzalayarak tüm kredilere müteselsiz kefil olmayı kabul ettiği, davacı vekili tarafından sunulan —- tarihli —– davalı kefil—– sözleşmenin akdedildiği tarihlerde şirket ortağı olduğu, bu kapsamda kefaletin geçerliliğinin mahkememizin takdirinde olduğu, —– kefaletinin kabulü yönünden; takip tarihi itibari ile yapılan hesaplama sonucunda davacı bankanın tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile temerrüt tarihinin mahkememizce ——– tarihi itibari ile kabulü yönünden; Davacı Bankanın, —— no.lu —– krediden kaynaklı talep edebileceği asıl alacak tutarının—-, işlenmiş faizin — faiz vergisinin —-olmak üzere toplam — alacak olarak hesaplandığı, temerrüt tarihinin mahkememizce —- tarihi itibari ile kabulü yönünden; davacı bankanın —-no.lu ——– kaynaklı asıl alacak tutarının —-, işlenmiş faizin —–, faiz vergisinin —-olmak üzere toplam —- alacaklı olarak hesaplandığı, takip tarihinden başlamak üzere —- asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık %40 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden —— davalıdan istenebileceği, tarafların masraf, vekalet ücreti ve benzeri diğer taleplerinin değerlendirilmesinin mahkememiz takdirleri içinde kaldığı bildirilmiştir.
Davacı banka ile dava —— tutarlı —– imzalandığı, diğer davalının —— bu miktarla müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, davalı kefilin sözleşmenin akdedildiği sırada şirket ortağı olduğu, eşin rızasının aranmayacağı bu sebepler ile kefaletin kanunda düzenlenen geçerlilik koşullarını taşıdığı, asıl borçluya kredi de kullandırıldığı, oluşan kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesabın — tarihi itibariyle kat edilerek — tarihinde —– sayılı dosyasıyla —- işlemiş faiz alacağı,—– olmak üzere toplam —- alacak için ilamsız takip başlatılmıştır. Davalılara kat ihtarı —– tarihinde tebliğ edilmiş davacı banka ihtarında—– vermiş temerrüt tarihi — olarak kabul edilmiştir. Davalı — sözleşmeye müteselsil borçlu ve kefil sıfatıyla imzalamış, sözleşme tarihinde davalı şirketin ortağıdır. Eşin rızası aranmamaktadır bu beseple kefaletin kanunda düzenlenen geçerlilik koşullarını taşımaktadır. Alınan bilirkişi raporu ve talep ile bağlı kalınmak suretiyle davacının alacaklı bankanın 30.757,19 TL asıl alacak, 56.008,60 TL işlemiş faiz, 2.800,43 TL faiz vergisi olmak üzere 89.384,22 TL alacaklıdır. Bu sebeple davanın kabulüne karar verilmiş, alacak genel kredi sözleşmesine ilişkin olması sebebiyle likittir. Bu sebeple icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
DAVANIN KABULÜNE
1-Davalıların—–esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
2-Asıl alacak olan 30.575,19 TL nin %20 si İcra İnkar Tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 6.105,84 TL harçtan peşin alınan 1.079,54 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.026,30 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 1.360,00 TL ara buluculuk ücretinin davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
5-Davacı tarafça yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ile 1.079,54 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.138,84 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.000,00 TL bilirkişi gideri ile tebligat ve müzekkere gideri 237,10 TL olmak üzere toplam 1.237,10 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca kabul edilen dava yönünden 14.301,48 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
9-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı. 08/03/2023