Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/312 E. 2022/789 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/312 Esas
KARAR NO : 2022/789

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 05/05/2021
KARAR TARİHİ : 01/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili, müvekkili bankanın ———- kullandırıldığını, davalılarında bu kredi sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını; kredi taksitlerinin ödenmemesi üzerine sözleşmeden kaynaklı hakkını kullanan bankanın hesabı kat ettiğini, kat ihtarını asıl borçlu ve kefillere tebliğ ettiğini ancak sonuç alamadığını belirterek; davalılar hakkında ——-başlattıklarını, davalıların haksız bir itirazla takibi durdurduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve davalılardan %20 icra inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalılardan —–vekili, icra takibinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, aynı kredi borcu için ipotek verildiğini, öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluna gidilip, sonuç alınamazsa kefiller aleyhine icra takibi yapılabileceğini; nitekim ipoteğin paraya çevrilmesi için —-sayılı dosyasında banka tarafından icra takibi başlatıldığını; onun sonucu beklenmeden dava açıldığını; ayrıca bu kredi borcu için yapılan ödemelerinde bulunduğunu,—– bulunduğunu, yapılan bu ödemelerle esasen borcunda kalmadığını, buna rağmen icra takibine muhatap edildiklerini bildirerek davanın reddine karar verilmesini, %20 kötü niyetli takip tazminatının da davacı—- tahsiline karar verilmesini savunmuştur.
Diğer davalı ——— davaya cevap vermemiş, yargılama devam ederken ve cevap süresi geçtikten sonra vekil tayin etmiş, davalı vekili, müvekkili yönünden muaccel bir alacağın oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, İİK 67 madde gereğince açılan itirazın iptali davasıdır.
Takip kredi borcuna dayandırılmış olup, —-alacak talebinde bulunulmuş, ——– asıl alacak,—- işlemiş temerrüt faizi —— alacak yönünden icra takibinde bulunulmuş; icra takibi dosyamızın her üç davalısına yöneltilmiş, davalılarımız söz konusu takibe borçlu olmadıklarına dair itiraz dilekçesi vermek suretiyle takibi durdurmuşlar, iş bu davada bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
Bankanın delilleri dosyaya sunulmuş olup, davacı bankanın ——— davalımızında müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, borçlu şirketin çıkartılan firma kayıtlarına göre davalı —– ortakları ve — temsilcileri oldukları– şirketini münferiden temsil yetkilerinin bulunduğu; bu nedenle kefil olmak için eş muvafakatlerine gerek bulunmadığı belirlenmiş; her üç kefilinde sözleşmede kefaletlerini Borçlar Kanunundaki —- ile düzenlendiği ve geçerli olduğu görülmüştür.
Kredi sözleşmesinde taraflar arasında ihtilaf çıkması halinde —– alınacağına dair hüküm mevcut olup, — niteliğindedir ve tarafları bağlayıcıdır. Mahkememizde —-sunulan kayıtlar ve uzman bankacı bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilerek bilirkişi raporu temin edilmiştir.
Bankacı bilirkişi —– raporunda, kredinin ödenmemesi nedeniyle —- sözleşmenin fesih edildiğini, kat ihtarı düzenlenerek kat ihtarının asıl borçlu ve davalımız kefillere tebliğ edildiğini tespit etmiştir. Mahkememizce, ödenmeyen kredi sebebiyle —-hesabı kat etmekte sözleşme hükümlerine göre hakkını kullandığı, kat ihtarının tebliği ile de davalımız olan kefillerin temerrüte düşürüldüğü belirlenmiştir—– tebliğ tarihine göre——– düşürüldüğünü belirterek buna uygun hesaplamalarını yapmış, —– yönünden ve diğer davalılar yönünden temerrüt tarihine göre tablolar ile hesaplamış olup, mahkememizce bilirkişi raporu denetlenmiş, hesaplama şeklinin yerinde olduğu, ödenmeyen kredi borçlarından dolayı son ödeme tarihi ile hesap katı ihtarının tebliğ tarihi arasında bankaca uygulanan akdi faiz oranının bu tür kredilere uygulanan faiz oranlarına uygun olduğu, temerrüt tarihi ile takip tarihi arasında ise sözleşme gereğince akdi faiz oranının %50 fazlasının uygulanarak sonuca gidildiği, bunun da sözleşmeye uygun olduğu mahkememizce belirlenmiş; ayrıca borçlu şirkete ——- mektubunun da nakde çevrilmiş olmasından dolayı yapılan icra takibinin yerinde olduğu, mektubun icra takibinden önce nakde çevrilmiş olduğu belirtilerek gayri nakdi borç yönünden yapılan hesaplamada yerinde bulunmuş;
Davalı tarafın bildirdiği ödemelerin zaten ödenen———–olduğu, daha sonraki taksitler ödenmediğinden dolayı kredinin kat edildiği; bu nedenle davalıların ileriye sürdüğü ödemelerin zaten icra takibine konmadığı ancak bu ödemelere rağmen kredi borcunun devam ettiği; —- paraya çevrilmesi yoluyla takibin derdest olduğu ancak bankanın hem ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla hem de ipotek miktarını aşan kısım yönünden genel yolla icra takibi yapabileceği; ” tahsilde tekerrürü engelleyecek ” şekilde hüküm kurulması yoluyla genel haciz ile başlatılan icra takibinin karara bağlanabileceği nazara alınarak ve kabule şayan bulunan bilirkişi raporu çerçevesinde mahkememizce karar oluşturulmuş; davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin alacağın likit olması ve itirazın haksız bulunması nedeniyle asıl alacak üzerinden kabulüne karar verilmiş; bir kısım davalılar vekilinin kötü niyetli takip tazminatı talebinin ise alacağın———, faiz hesabı yönünden reddedilen kısmın ortaya çıktığı sebebiyle davacı aleyhine kötü niyetli takip tazminatına hükmedilmemiş; bu gerekçelerle aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
Davalıların————- yaptıkları itirazların KISMEN İPTALİ ile;
Takibin davalılar davalı———– yönünden:
Taksitli ticari kredi borcu için;
——— masraf olmak üzere toplam —— yönünden;
Gayri nakdi kredi borcu için;
183.306,62 TL asıl alacak, 17.353,03 TL işlemiş faiz, 867,65 TL işlemiş faizin %5 —-olmak üzere toplam — yönünden;
OLMAK ÜZERE TOPLAM—– üzerinden ve sadece 1.998.429,82 TL olan asıl alacaklar toplamına takip tarihinden itibaren takip talebindeki faiz oranı ve miktarı uygulanmak suretiyle takibin DEVAMINA,
Takibin davalı ————— yönünden ise,
Taksitli ticari kredi borcu için;
1.815.123,20 TL asıl alacak, 199.329,49 TL işlemiş faiz, 9.966,47 TL işlemiş faizin %5 —- masraf olmak üzere toplam 2.031.276,48 TL yönünden;
Gayri nakdi kredi borcu için;
183.306,62 TL asıl alacak, ———işlemiş faiz, 867,65 TL işlemiş faizin %5 —- olmak üzere toplam 201.527,30 TL yönünden;
OLMAK ÜZERE TOPLAM —– üzerinden ve sadece — olan asıl alacaklar toplamına takip tarihinden itibaren takip talebindeki faiz oranı ve miktarı uygulanmak suretiyle takibin DEVAMINA,
Bu dosyada yapılacak tahsilatlar ——- dosyasında yapılacak tahsilatların TAHSİLDE TEKERRÜR ETTİRİLMEMESİNE,
— olan asıl alacaklar toplamı üzerinden %20 icra inkar tazminatının tüm davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Alınması gereken —- peşin olarak alınan 28.772,71 TL karar harcının mahsubu ile eksik 124.907,92 TL harcın davalılardan müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafça karşılanan 28.832,01 TL başvuru harcı ve peşin ilam harcının tamamı—- inceleme ücreti —- kabul ve ret oranı gereğince, —yargılama giderinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansı kalırsa davacıya iadesine,
—- kabul ve ret oranı nazara alınarak 1.285,00 TL’sinin davalılardan müteselsilen, kalan 75,00 TL’sinin ise davacı bankadan alınarak hazineye irat kaydına,
Karar tarihindeki —- — nispi vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacı bankaya verilmesine,
Kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine de karar tarihindeki—– üzerinden 20.888,00 TL nispi vekalet ücretinin davacı bankadan alınarak davalılara eşit olarak paylaştırılmasına,
Dair karar, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak oy birliğiyle verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.