Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/276 E. 2022/185 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/276 Esas
KARAR NO : 2022/185

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 20/04/2021
KARAR TARİHİ : 16/03/2022

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Açıklamalar —— manevi tazminat talepleri dahil 500.000,00 TL. limitli, —– —- Sigortası’nı müvekkilinin halihazır —- olması nedeniyle, öncesinde ve sorasındaki poliçeleri yaptırdığı gibi davalı firmaya yaptırdığını, müteakibinde, — müvekkili aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat davası gereğince usule uygun ihbar yapılmasına rağmen davalı firmanın icra dosyasına ödeme yapmadığını, kararın kesinleşmesi sonrasında müvekkili tarafından ödemenin yapılması üzerine yazılı olarak talepte bulunulmasına rağmen yine de ödeme yapmaktan imtina etmiş olduğundan icra takibi başlatılmak zorunda kalındığını, poliçe gereğince —– — muafiyete bağlı fer’iler için değerlendirilmiş ve toplam — yapılan ödemeden mahsup edilerek— rucuen tahsili için—esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, buna karşılık, davalı sigorta şirketinin, yasal süresinde verdiği yetktye ve borca itiraz dilekçesi ile kötüniyetli olarak takibin durmasını sağladığını,—–esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde—–vatandaşların bebek — sonrasında alındığı — kolunun kırılması nedeniyle açtıkları maddi ve manevi tazminat davasında 1.000,00 TL. Maddi tazminat ile 65.000,00 TL. Manevi tazminatın ödenmesine karar verildiğini, işbu kararın davacı yanca— esas sayılı takibine konu edildiğini, taraflarınca istinaf yoluna müracaatları sonucunda manevi tazminat yönünden taleplerinin kabul olunarak yerel mahkeme kararının manevi tazminat meblağları toplamı 40.000,00 TL.ye indirilerek kesin nitelikli karar verildiğini, tüketici mahkemesi tarafından davanın müvekkiline tebliğ üzerine davanın ik ayrı kanaldan–sigorta şirketine ihbar edildiğini, İstinaf Mahkemesi’nin kesin nitelikli kararı sonrasında müvekkilinin icra dosyasına sunduğu teminat mektubunun çözdürülmesi ve ticari itibar kaybı yaşanması tehdidi nedeniyle dosyada kapak hesabı yaptırılarak İcra Müdürlüğü tarafından hesaplanan 85.802,07 TL.’nin nakden dosyaya ödenerek dosyanın kapatıldığını, yapılan ödemenin sigorta şirketi tarafından taraflarına ödenmesi için e – mektup düzenlenerek ihtar edildiğini, ancak müracaatları üzerinden 1 ayı aşkın zaman geçmesine rağmen hiçbir yetkilinin kendileri ile irtibata geçmemesi üzerine, alacaklarının—- icra takibini başlatmak durumunda kaldıklarını belirterek müvekkiklinin poliçe gereğince davalı —- alacaklı olduğunun tespiti ile mesnetsiz itirazının reddine ve takibin devamına karar verilmesine, kötüniyetle borca itiraz edip takibin durmasına sebep olan davalı yanın asıl alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahküm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; dava konusu icra takibinin yetkisiz icra dairesinde açıldığını, bu hususta usulüne uygun ve süresinde itiraz ettiklerini, davacı tarafın talep ettiği tutara dair hesaplamaların tamamen dayanaksız ve mesnetsiz olduğunu, davacı tarafın takibe konu ettiği, yaptığı hesaplamanın tamamen hatalı olup, haksız kazanç elde etme çabasında olduğunu, davacı tarafın talep ettiği ve “tam”,”4/4″ oranında hesaba kattığı icra vekalet ücretlerinin dayanaksız olduğunu, davacının mahkeme sonundaki icra dosyasına ödemeyi geç yaparak 4/4 icra vekalet ücreti ödenmesine sebep olduğunu, bu konudaki tüm sorumluluğun kendisine ait olduğunu, davacı tarafın her iki icra vekalet ücretini de tam 4/4 oranında istediğini, halbuki taraflarınca süresi içinde itiraz işlemi gerçekleştirildiğinden davacı tarafın 4/4 oranında vekalet ücretine hak kazanamayacağını, ancak davacının her zamanki gibi kötüniyetli şekilde haksız kazanç sağlama çabasında olduğunu, bu sebeple talep edilen tutarın bu yönden hatalı olduğunu, davacı tarafın poliçede mevcut muafiyet hesabını da doğru yapmadığını—-. tenzil ettiğini ve bunu da dava dilekçesinde ikrar ettiğini, müvekkili şirketin sigorta hukuku uygulamaları ve poliçe şartları gereği gerekli hesaplamalar yapılarak muafiyet tenzili yaptığını, davacı tarafın dayanaksız şekilde yaptığı hesaplamalara istinaden ödeme yapmasının söz konusu olamayacağını, davacı tarafın mevcut yasal düzenlemeler çerçevesinde müvekkil— ilişkin de hesaplamanın değişeceğini göz ardı ettiğini, müvekkili —-düzenlemeler doğrultusunda ve yasaların elverdiği ölçüde ve şekilde ödeme yapabileceğini, müvekkili şirketin dayanaksız şekilde 1 TL dahi fazladan ödeme yapamayacağını, davacı tarafın faiz hesabını da hatalı yaptığını, müvekkili şirketin faiz yönünden sorumluluğunun ihbar tarihinden itibaren başladığını, davacı tarafın sebepsiz zenginleşmeye yol açan taleplerinin reddi gerektiğini, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin dayanaksız olup reddi gerektiğini, zira takibe haksız yere itiraz edilmediğini, takip yetkisiz yerde açıldığından itiraz işleminin son derece yerinde olduğunu, buna ek olarak talep edilen tutarların da tamamen hatalı ve dayanaksız olduğunu, tüm bunlar gözetilerek davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin de reddi gerektiğini, davacı tarafın kötü niyetli olup hasarı ihtar ettiği gibi ödeme talebine ilişkin yazılı iadeli taahhütlü yahut noter kanalı ile yazılı bir bildirimde bulunmadığını, bu sebeple dava değerinin en az % 40’ı oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ettiklerini belirterek davanın öncelikle usulden yetkisizlik kararı verilerek reddine, aksi durumda dilekçemizde belirtilen hususlarda esastan reddine, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine, davacı aleyhine dava değerinin en az % 40’ı oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
—- üzerinden celp edilerek incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 79.802,07 TL. alacağın tahsili için icra takibi yapıldığı, davalı borçlu vekili tarafından takibe itiraz edildiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, davalının ——- sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkin olduğu belirlenmiştir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
——- sayılı dosyasının incelenmesinde; mahkemece yapılan yargılama sonucunda —– isimli bebeğe verdiği —– olduğuna, 1.000,00 TL maddi, 65.000,00 TL manevi tazminat talebinin yerinde olduğuna karar verildiği, istinaf incelemesi ——maddi, ——- manevi tazminat talebinin yerinde olduğuna karar verildiği görülmüştür.
Dosyada mübrez 27/01/2022 tarihli bilirkişi heyet raporunun sonuç bölümünde; dosya kapsamında yapılan inceleme ve değerlendirmeler ile yukarıdaki tespit edilen hususlar muvacehesinde, meydana—– tarihli manevi tazminat talepleri dahil —–kapsamında olduğu, tazminat talebinin zaman aşımına —— düşüldükten sonra geriye kalan bakiyenin davacıya ödenmesi gerektiği, dava miktarının——– talebe bağlılık ilkesi gereği değerlendirmenin mahkemenin takdirinde olduğunun değerlendirildiğini bildirmişlerdir.
Davacı şirketin davalı——- kapsayan ——-sigortasının bulunduğu, sigorta —– poliçe limitinin bulunduğu, davacının dava dışı —– verdiği —– kusurlu olması nedeniyle —– manevi tazminata hükmedildiği, kararın istinaf edilmesinden sonra ——- sayılı kararında 1.000,00 TL maddi ve 40.000,00 TL manevi tazminata hükmedildiği ve kararın kesinleştiği görülmüştür.
Bu alacak için davacımız aleyhine—– esas sayılı dosyasında takibe geçildiği, davacımızın ——- ödeme yapılmıştır.
Davalı sigorta imzaladığı poliçe kapsamında—– hastaya ödenen bedelden sorumludur. Ancak bu bedel mutlaka ödenen bedel değil, ödenmesi gereken bedel olmalıdır.— Mahkemesindeki dava, sigortaya ihbar olunmuş, huzurunda yürümüş, — maddi, —— manevi tazminata hükmedilmiş, karar istinaf üzerine —- sayılı kararında 1.000,00 TL maddi ve 40.000,00 TL manevi tazminata kesin olarak karar vermiştir. Karar kesindir. Bu nedenle mahkememizce artık bu miktarlar tartışılamaz. Mahkememizce davacının bu miktara karşı yaptığı 85.802,07 TL ödemenin kadri maruf olup olmadığı denetlenmiştir. Karar tarihine nazaran geç ödemenin söz konusu olmadığı,—- yükselme sebebinin 6 yıllık faiz, yargılama gideri icra ve mahkeme masrafları ve vekalet ücretleri nazara alınarak kadri maruf olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne,
Sigorta akdine dayalı rücuen alacak davalarında dava zamanaşımı süresinin ödeme tarihinden iki yıl, rizikonun meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıl olacağı nazara alınarak davalının zamanaşımı itirazının reddine,
Taraflar arasında sigorta sözleşmesinin bulunduğu, akdi ilişkinin ihtilafsız olduğu ve talebi bu akde dayalı bir miktar paranın ödenmesine ilişkin davalarda TBK 89/1 gereğince alacaklının ikametgahı icra dairelerinin yetkili olduğu, davacının — olan ikametgahı sebebi ile takibin gerçekleştiği icra dairesi yetkili olacağından davalının icra dairesinin yetkisine yapmış olduğu itirazın reddine,
Karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-DAVANIN KABULÜNE,
2-Davalının —dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin aynen devamına, asıl alacak olan 79.802,07 TL.nin %20’si icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 5.451,28 TL. harçtan peşin alınan 963,81 TL. harcın mahsubu ile bakiye 4.487,47 TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davadan önce gidilen ara buluculukta ——-davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
5-Davacı tarafça dava açılırken yatırılan 59,30 TL. başvurma harcı ile mahsup edilen 963,81 TL. peşin harcın toplamı 1.023,11 TL. harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
6-Davacı tarafından yapılan bilirkişi gideri ile tebligat ve müzekkere gideri toplamı 1.638,50 TL. yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki tarife uyarınca 11.174,27 TL. Vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı.