Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/274 E. 2023/608 K. 27.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/274 Esas
KARAR NO:2023/608
DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:20/04/2021
KARAR TARİHİ: 27/09/2023

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,

TALEP:Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; 05.10.2020 tarihinde sürücüsü —– sevk ve idaresindeki —– plakalı aracın —— istikameti şeridinde yayalara yeşil ışık yanarken yaya geçidinde karşıdan karşıya geçiş yapan —– çarpması sonucunda yaralanmalı trafik kazasının meydana geldiğini, meydana gelen trafik kazası sonucunda yaya konumunda olan müvekkili ——- yaralandığını, sol bacak alt eklem bağlantı kemiklerinin kırık olduğunu (8 adet vida ile platin takılmış) ve vücudunun değişik yerlerinde yaralanmalar meydana geldiğini, müvekkilinin kaza nedeniyle sair yaralanmalarının da mevcut olduğunu, bu sebeple müvekkilim geçici ve sürekli olarak iş göremez hale gelerek, bakıma muhtaç olduğunu, ayrıca müvekkilinin tedavisi için zorunlu olarak yaptığı birtakım giderlerinin de olduğunu, —- plakalı aracın kaza tarihi olan —itibariyle ——- poliçesi ile sigortalı olup, bu poliçe kaza tarihi itibariyle kişi başına sakatlık halinde 410.000,00 TL, kişi başına sağlık giderleri (tedavi) olarak da 410.000,00 TL olmak üzere toplam 820.000,00 TL teminat sağladığını, müvekkilinin sürekli olarak iş göremez hale geldiğini, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları ve her türlü hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkilinin uğramış olduğu sürekli iş göremezlik zararına istinaden şimdilik 80,00 TL’nin davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsili gerektiğini, fazlaya ilişkin hakları ve her türlü hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkilinin uğramış olduğu geçici iş göremezlik zararına istinaden şimdilik 10,00 TL maddi tazminat bedelinin davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsili gerektiğini, müvekkilinin kaza sonucunda en azından %100 iş göremez halde olduğu geçici iş göremezlik süresince bakıma muhtaç hale geldiğini, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları ve her türlü hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkilinin uğramış olduğu bakıcı gideri zararı nedeniyle şimdilik 10,00 TL’nin davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsili gerektiğini, fazlaya ilişkin talep ve ek dava açma hakları saklı kalmak kaydı ile, müvekkilinin geçirdiği trafik kazası sonucu yaralanması sebebiyle maddi zararlarının tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere (HMK 107. Maddesi gereği belirsiz alacak davasındaki geçici talebimizdir) şimdilik 100,00 TL, müvekkilin uğramış olduğu sürekli iş göremezlik zararı için 80,00 TL, geçici iş göremezlik zararı için 10,00 TL ve bakıcı gideri zararı için 10,00 TL olmak üzere maddi tazminat bedelinin diğer kusurlu kişilerin kusurlarına düşen sorumluluk dahil olmak üzere 1limit sınırları içerisinde 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 61, 2918 sayılı KTK’nın 88/1. Ve Türk Borçlar Kanunu’nun 163. maddeleri gereği teselsül hükümleri uyarınca temerrüt tarihi olan 02.02.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın ——plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde motorlu araçlar ———– olduğundan bahisle malul kaldığından bahisle tazminat talep ettiğini, hiçbir surette açılan davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla; kazaya karışan —– nolu poliçe ile —— olduğunu, ancak poliçede manevi tazminat klozunun olmadığını, bu nedenle müvekkili şirketin talep edilen manevi tazminattan hiçbir şekilde sorumlu olmadığını, bu poliçeden dolayı sorumluluklarının sigortalısının kusuru oranında olmak üzere, ölüm/sakatlık halinde azami 410.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirketin maddi zararla ilgili olarak da bir sorumluluğunun bulunmadığını, zira aracın ——- yapan şirketin bu zararlardan sorumlu olduğunu, müvekkilinin böyle bir sorumluluğu olmamakla birlikte davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla şayet sorumlu tutulacaksa da bu ancak aracın—— sigorta şirketin poliçedeki limiti aşıldığında ve müvekkil şirketin poliçedeki limiti dahilinde mümkün olacağını, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olduğunu, meydana gelen trafik kazasında sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığını, müvekkili şirketin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğunu, müvekkili şirketin hiçbir mesuliyeti olmamakla birlikte, tazminat hesabı yapılması halinde asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, —–tarafından davacıya rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması ve ödeme yapıldığının tespiti halinde hesaplanacak tazminattan tenzil edilmesi gerektiğini, meydana gelen kaza nedeniyle geçici iş göremezlik, tedavi ve bakıcı giderinden müvekkili şirket sorumlu tutulamayacağını zira bu hususta sorumluluğun sosyal güvenlik kurumuna ait olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek üzere, müvekkile şirketen yalnızca dava tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu olabileceğini belirterek davanın dava şartı eksikliği sebebiyle, usulden reddine, mahkememiz aksi kanaatte olması halinde davacının dayanaktan yoksun maddi tazminat talebininin reddine, mahkememizin aksi kanaatte olması halinde davacı tarafından mevzuata uygun illiyet bağını ve maluliyet oranını tespit eden maluliyet raporu tanzim edilmesine, mahkemeniz aksi kanaatte ise, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, kusur oranlarının tespit edilebilmesi adına Kusur Raporu tanzim edilmesine, mahkemenizin aksi kanaatte olması halinde, tazminat hesaplaması için aktüerya raporu tanzim edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:Dava hukuki niteliği itibariyle, 05/10/2020 tarihli trafik kazası nedeni ile davacının, davalıdan maddi tazminat talebine ilişkindir.Delil olarak dayanılan—-plakalı aracın —— poliçesinde sigorta şirketinin davalı şirket olduğu görülmüştür. — sayılı soruşturma dosyası—– üzerinden gönderilmiş, yapılan incelemesinde; tarafların karşılıklı şikayetçi olmamaları nedeniyle —–karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği görülmüştür. Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda uyuşmazlığın; 05/10/2020 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle davacının şimdilik 80,00 TL sürekli iş göremezlik, 10,00 TL. geçici iş göremezlik, 10,00 TL bakıcı gideri istemi noktasında toplandığı anlaşılmıştır.Dosyada mübrez ——-karar sayılı raporun sonuç bölümünde; dosyadaki mevcut tıbbi belgelere göre; —- kızı — doğumlu—– tarihinde geçirdiği kazaya bağlı yaralanması sebebiyle 20.02.2019 tarih ve 30692 sayılı Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik kapsamında; Kas İskelet Sistemi, Alt Ekstremite: Tablo 3.33.b’ye (Diz ve tibia kırıkları ile diz artroplastisi) göre; %5 alt ekstremite engellik oranı olduğu, Tablo:3.2’ye göre; kişinin tüm vücut engellilik oranının %3 (yüzdeüç) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği, bir başkasının sürekli veya geçici olarak bakımına muhtaç durumda olmadığının mütalaa edildiği görülmüştür. Dosyada mübrez aktüer bilirkişi —– ve kusur bilirkişi—– tarafından düzenlenen 05/08/2022 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; davacı yaya —– yakında yaya geçidi olduğu halde kullanmadığı; karşıdan karşıya geçerken yaklaşan araçların hızlarını ve mesafelerini dikkate almadığı, kendi güvenliğini yeterince emniyet altına almadan karşıdan karşıya geçmeye çalışırken—- plakalı kamyonet ile kazaya karışarak yaralandığı için KTK 68/b ve KTY 138/b maddelerinde açıklanan kusurları işlediği; yaralanmalı kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 kusurlu olduğu; dava dışı sürücü —- idaresindeki —– plakalı —- seyrederken, dikkatsiz ve tedbirsiz şekilde karşıdan karşıya geçen yaya —– kazaya karıştığı için yaralanmalı kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığı; davacının belirlenen 6 aylık tıbbi şifa süresinde 14.061,82 TL geçici iş göremezlik zararı oluştuğu; bu zarar kalemi ile mükerrerlik teşkil eden indirim nedeni varlığı bulunmadığı; kaza ve poliçe başlangıç tarihi itibari ile cari yönetmeliğin Erişkinler Hakkında Yönetmeliğine göre belirlenen %3 oranına nazaran, davacının, 51.469,35 TL sürekli iş göremezlik zararı oluştuğu; bu zarar kalemi ile mükerrerlik teşkil eden indirim nedeni varlığı bulunmadığı;———raporunda davacının sürekli ya da geçici bakıcıya ihtiyaç duymadığı mütalaa edilmekle zarar kalemi oluşmadığı; yukarıda zarar kalemleri hesaplanmış olmakla beraber, davacı yayanın %100 kusurlu olduğu; sebep sorumlusunun kusuru bulunmamasına nazaran, işleten KTK.m.86/1 hükmü uyarınca kurtuluş kanıtı getirdiğinden onun sorumluluğunu üstlenen davalı şirketinin tazmin borcunun kalktığı tüm delillerin takdiri hukuki değerlendirmenin tamamı mahkememize ait olmak üzere heyet kanaatlerini bildirmişlerdir. Kusur yönüyle yapılan yargılamada; davacı yaya—– yakında yaya geçidi olduğu halde kullanmadığı, karşıdan geçerken yaklaşan araçların hızlarını ve mesafelerini dikkate almadığı, kendi güvenliğini yeterince emniyet altına almadan karşıdan karşıya geçmeye çalışırken davalı sigorta şirketine —- güvence altında altında bulunan —- plakalı —ile kazaya karışarak yaralandığı, olayın meydana gelmesinde davacı yaya —–yüzde yüz kusurludur. Kazada başkaca kusurlu yoktur. Bu sebeple davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Harçlar Kanun uyarınca alınması gerekli 269,85 TL harcın peşin alınan 283,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye 13,45 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karışlanan 1.320,00 TL ara buluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup anlatıldı. 27/09/2023