Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/263 E. 2023/78 K. 08.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/04/2021
KARAR TARİHİ : 08/02/2023
Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişki sebebiyle faturalar ile faturalara konu mallara ilişkin alacak doğduğunu, davalı tarafından ilgili faturalara süresi içerisinde itiraz edilmediğini, bu fatura ve teslimatlara ilişkin davalı tarafça 4 adet fatura bedeli ödendiğini, Ancak takip konusu olan; 05/01/2021 tarih, —- nolu, 57.900,24 TL fatura, 01/12/2020 tarih,—— nolu, 39.052,10 TL fatura ve 30/11/2020 tarih,—- nolu, 47.097,34 TL fatura bedelleri ödenmediğini, bu sebeple——. İcra Müdürlüğü’nün —— Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, Ancak davalı tarafından haksız ve mesnetsiz şekilde takibin asıl alacak ve ferilerinin tamamına itiraz edildiğini ve takibin durduğunu belirterek Öncelikle ihtiyati haciz taleplerinin makul bir teminat karşılığında kabulüne, davalı/borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına, davalının haksız ve kötü niyetli itiraz sebebiyle % 20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Müvekkilinin şirket taşınmaz ticareti faaliyeti ile iştigal etmekte olup, faaliyetlerini ağırlıklı olarak kendisine ait —–” alan adlı internet sitesi üzerinden yürüttüğünü, Bu internet sitesinde gayrimenkul ilanları yayınlama hizmeti de verilmekte olduğunu, Özellikle emlak ofisleri müvekkilinin internet sitesine üye olarak kendi portföylerindeki gayrimenkullerle ilgili ilanlarını ücret karşılığında yayınlayabildiğini, müvekkili şirketin üyesi olan emlak ofislerine verilmek üzere Haziran 2020 ayından itibaren muhtelif tarihlerde davacıya çeşitli promosyon malzemeleri siparişi verdiğini, Bu kapsamda davacı toplam 11.750 adet afiş, 676 adet branda ve 289 adet olta bayrak yapıp teslim etmeyi ve ayrıca 43 adet —–Set 1, 47 adet—– Set 2 olarak tanımlanan malzeme ile 43 adet kulaklık satmayı kabul ve taahhüt ettiğini, Tarafların, promosyon malzemelerinin davacı tarafından doğrudan ilgili emlak ofislerine teslim edilmesi ve ödemelerin mal teslimini müteakip 90 gün vadeli olarak yapılması konusunda anlaştıklarını, davacı, verilen siparişlerin imalat ve emlak ofislerine tesliminde anlaşma şartlarını ihlal ettiğini ve ayıplı mallar sevketmiş ve/veya sürekli eksik ve/veya geç teslime sebebiyet verdiğini, müvekkilinin ayıplı mallar ve eksik ve geç teslimler nedeniyle davacıyı sözlü olarak ve e-posta yoluyla sürekli uyardığını ve sözleşmeye uyması konusunda ikaz ettiğini, davacının anlaşmaya aykırı olarak promosyon malzemelerini emlak ofislerine teslim etmemekte ısrar edince, müvekkilinin benzer konuda çalıştığı başka bir firma olan “——-” isimli firmadan, davacının deposunda bulunan, ancak davacının teslim görevini yerine getirmediği bir kısım promosyon malzemesini alarak üyelerine ulaştırmasını talep ettiğini, —— firması yetkilileri 26.02.2021 tarihinde davacının——- bulunan deposuna giderek bu malzemeyi teslim almak istediğini, Malzemeleri teslim almak için davacının deposuna giden personel, malzemelerin özensiz depolandığını, önemli bir kısmının yıpranmış ve yırtık durumda olduğunu müşahede ettiklerini ve bu durumu fotoğraf ve görüntülü olarak kaydettiklerini, anılan personelin depodaki bir kısım malı alarak ——- firmasının işyerine götürdüğünü ve malların kontrol edilerek ayıplı ürünler tespit edildiğini ve yapılan bu tespitlerin daha sonra müvekkiline bildirildiğini, müvekkilinin durumdan haberdar olduktan sonra ——Noterliği’nin 15.03.2021 tarih ve——– sayılı ihtarnamesini keşide ederek, davacının ayıplı malları ayıpsız yenileriyle değiştirmesi, aksi takdirde ayıplı mallara ilişkin sözleşmeden dönüleceği ve davacının kendi edimini yerine getirinceye kadar fatura bedeli ödemelerinin durdurulacağının ihtar edildiğini, davacının bu ihtara hiç cevap vermediği gibi, ayıplı malları ayıpsız yenileriyle değiştirmemiş ve icra tabibi başlatarak işbu huzurdaki davayı açtığını belirterek müvekkilinin aleyhine açılan haksız ve dayanaksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :Dava, İİK 67. maddeye dayalı itirazın iptali davasıdır.
Celp edilen —–İcra Müdürlüğü’nün——-Esas sayılı dosyasının incelenemesinde; davacı tarafın alacağına istinaden 09/03/2021 tarihinde 144,049,68 TL alacağının tahsili için icra takibi başlattıkları, davalı tarafın süresi içerisinde yapmış oldukları itiraz üzerine takibin durduğu ve davanın İİK 67 maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.Mahkememizce, davacı vekilinin itirazı değerlendirilerek, Taraflar arasında akdi ilişki ihtilafsız olup, davalının ayıplı malzeme teslimini iddia ettiği, ayıp ihbarında bulunduğu, davacı tarafından bu ihbarın süresinde yapılmadığına dair savunması nazara alınarak bu hususta tanık dinlenmeyeceğine dair itirazları nazara alınarak, ayıp ihbarının tanıkla ispatının—— ve —–. Hukuk Dairesinin 15/05/2009 tarih—— Kararlarında açıkça vurgulandığı bu nedenle hem ayıbın niteliği hemde ayıp ihbarının yapıldığı tarihin tespiti yönünden davalı tanıklarının dinlenebileceği öncelikle davalı tanıklarının dinlenmesi ile oluşacak sonuca göre ayıp ihbarı süresinde yapıldığı kabul edilirse malların gerçekten ayıplı olup olmadığının araştırılması, mallar ayıplı değil ise yada süresinde ayıp ihbarı yok ise o vakit davalının tespit edilmeyen mal iddiası yönünden ticari defter ve kayıtların incelenmesi nazara alınarak davalı tanıklarının dinlenilmesine karar verilmiştir.
Dinlenen davalı tanığı —–beyanında ” Ben —— Şirketinde şoför olarak çalışmaktayım, kendi şirketimin müdürü bana konum atacağını buraya gelip malları teslim almamı söyledi, malları teslim almaya gittiğimde eşyaların bulunduğu dükkanda 1 kat aşağı inerek eşyaları almamı söylediler, eşyalar toz toprak içindeydi, malzemeler afiş ve frandalar idi, eşyaların fotoğraflarını çekerek patronuma attım ve bunların çöp olduğunu getirilmeyeceğini söyledim, patronumda bizim mallar olmadığını, davalı —— malları olduğunu söylediler, bu nedenle malları getirmemi söyledim, bende bizim dükkana getirdim malları, davalı —–malları almaya geldiğinde afişlerin ve brandaların çok kötü olduğunu gördüler ve bunları müşteriye teslim edemeyeceklerini, yeniden sipariş edeceklerini söylediler, ben bu resimleri 26 Şubat 2021 de patronuma gönderdim, ancak ——ne zaman gelip gördüğünü bilmiyorum, “şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dinlenen diğer davalı tanığı ——- beyanında ” 2020 yılından itibaren davalı şirkette pazarlama drektörü olarak çalışmaktayım, benim sorumluluğum şudar dizaynlar doğru mu müşteri memnuniyeti sağlandı mı bunları incelemektir, müşterilerden şikayet gelmeye başladı, sebebi ise ürünlerin geç ve yanlış ürün teslim edilmesinden kaynaklanmaktadır, yanlış üründen maksat ise ürünlerin defolu olması yada yanlış bilgi ile gidiyor olmasıydı, biz davalı şirketten hem afiş ve branda, hem de özel teknoloji kutusu satın almaktayız, en son yaptığımız toplantıda davacı şirket “Ürünleri teslim etmiyoruz. Gelin alın” dedi, bizde ekibi ürünleri alması için gönderdik, ekip oraya gittiğinde ürünlerin yırtık ve parçalanmış bir şekilde olduğunu gördü, ekibin oraya gittiği tarih 26 Şubat 2021 dir, ayrıca orada teknolojik ürünlerin hiçbiri yoktu, içinden sağlam olanları aldık, yırtık olanları almadık ve yırtık ürünlerin yenisi ile değiştirilmesi için karşı tarafa mail gönderdik ancak tarihi hatırlamıyorum, ayrıca teknolojik ürünlerin teslim edilmesi için mail attık, onlar gelmedi, biz teknolojik ürünleri sene başında toplu olarak siparişini veriyoruz, ancak ürünler davacının deposunda kalıyordu, biz müşterilerden sipariş aldıkça ürünler davacı tarafından müşteriye gönderiliyordu, davacı şirket ile önce aramızdaki ticari ilişkiden kaynaklı olarak sözlü olarak ve maille iletişime geçtik, sonuç alamadığımız içinde ihtarname gönderdik, Ayıplı ürünler afiş, branda ve olta bayraklar idi, tam sayısını şu an hatırlamıyorum 4200 tane afiş ve 50-60 tane branda ve olta bayraklar ayıplı idi, davacı şirketten toplam ne kadar ürün aldığımızı hatırlamıyorum, ” şeklinde beyanda bulunmuştur.Mahkememizce, Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından, TTK 83-85.maddeleri ile HMK 222.maddesi uyarınca her iki tarafın 2020-2021 yıllarına ilişkin tüm yasal ticari defterleri (defteri kebir, yevmiye, envanter defterleri ile ve var ise muavin kayıtları ve dayanak belgeleri) üzerinde Mahkememizce resen seçilen mali müşavir bilirkişi incelemesi yapılmasına, karar verilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi 28/09/2022 tarihli raporunda; tarafların ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, e-defter beratlarının süresinde alındığı, usul ve yasaya uygun olduğu, kendi feh ve aleyhlerine delil olma özelliği taşıdığı, TTK 23. maddesinde “Teslim sırasında açıkça belli olan ayıplar yönünden ayıbın 2 gün içinde satıcıya bildirilmesi gerektiğinin, devamında, malda açık ayıp olmasa bile, malı satın alan ve teslim alan tacirin 8 gün içinde malı inceleme incelettirmekle yükümlü olduğu” nun düzenlendiği, yasal süre içinde ayıp ihbarının yapıldığına dair bir belge bulunmamasına göre davalının satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayıldığı, davacının asıl alacağının takip tarihi itibariyle 144.049,68 TL olduğu, davacının takibinde birikmiş faiz talebi olmadığı, asıl alacağına takip tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesini isteyebileceği rapor edilmiştir.Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçeler ve hesaplamalara göre; Davacı tarafından faturalara dayalı olarak davalı hakkında icra takibi başlattığı, davalı yanca cevap dilekçesinde, davacı tarafından ayıplı mallar sevk edildiği, ayıplı malların yenisi ile değiştirilmesinin aksi halde sözleşmeden dönüleceğinin davacıya bildirildiğini, bu nedenle davacı tarafa herhangi bir borcu olmadığını ileri sürdüğü anlaşılmıştır. Tarafların tacir olması ve yapılan işlerin de faturaya bağlanıp cari hesaba yansıtılması ve buna binaen takip başlatılması nedeni ile tarafların defter incelemelerine bakılmıştır. Her iki tarafın da defterlerinin usulüne uygun açılış kapanış tasdiklerinin yapıldığı, sahipleri lehine delil olma özelliği taşıdığı denetime elverişli bilirkişi raporu ile belirlenmiştir. Her iki tarafın incelenen ticari defter ve kayıtlarının takip konusu asıl alacak miktarını doğrulaması karşısında, taraflar arasında akdi ilişki olduğu sabittir. Akdi ilişki çerçevesinde davalı tarafın emtiaları yerinde (davacının deposunda alacağı) ihtilafsıdır. Bizzat davalı tanıkları dinlenmiş olup, bu tanıkların davalı tarafından alım için görevlendirilen 3. Şahıs konumunda olan şirket elemanları olduğu, 26.02.2021 tarihinde malları davacı deposundan aldıkları, alırken bir kısmın ayıplı olduğunu fark ettikleri ve durumu aynı gün davalıya bildirdiklerini beyan etmişlerdir. Davalı tanık beyanlarına itiraz etmemiştir. TTK 23. Madde gereği ürünlerin ayıbı açık ayıp niteliğinde olduğundan, 2(iki) gün içinde ve en fazla 8(sekiz) gün içinde ayıp ihbarı gerekirken, davalı tarafın ilk ihtarı 15.03.2021 tarihinde yaptığı, bu nedenle TTK da düzenlenen süreler geçmiş, davalı taraf hakkını yitirmiş olup, bilirkişi raporundan sonra davalı yanca sunulan mailler incelenmiş olup ayıp ihtarı niteliğinde olmadığından ve fatura bedelinin tamamını ödediğini ispat edemediği nazara alınarak, davacının alacağını ispat ettiği, davada işlemiş faize ilişkin bir talebin bulunmadığı, alacağın likit olduğu, davalı itirazının haksız olduğu mahkememizce kabul edilmekle; davanın kabulü ile davalının takip dosayına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, davalının İİK 67/2 maddesi gereğince asıl alacağın % 20 si oranında tazminat ile mahkumiyetine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-Davanın KABULÜ ile,
Davalının——Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin takip şartlarındaki hali ile aynen devamına,
2-Davalının İİK 67/2.maddesi gereğince 144.049,68 TL asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatına mahkumiyetine davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 9.840,03 TL harçtan, peşin alınan 1,739,76 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.100,27 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı taraf yararına AAÜT uyarınca 22.607,45 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 1.739,76 peşin harç ile 1.242,50 TL bilirkişi ücreti ve posta giderleri olmak üzere toplam 3.041,56 TL’ nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
7-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 1.320,00 TL ara buluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
8-Taraflarca yatırılmış gider avansından ve keşif harcının kullanılmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,Dair, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.