Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/243 E. 2021/1049 K. 29.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/243 Esas
KARAR NO: 2021/1049
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 04/06/2020
KARAR TARİHİ: 29/12/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı taraf ile müvekkili firma arasında, inşaatı müvekkili firmaya ait olan —— taşınmazların tüm iç kapı imalatlarının yapılarak monte edilmesi üzerine anlaşıldığını ve devamında davalı tarafça imalatı tamamlanan bu kapılar projede bulunan dairelere takıldığını, ancak —— ardından yerlerine takılan kapıların—- adetinde, imalattan kaynaklı ayıpların gözlemlendiğini ve davalı firma ile ivedilikle iletişime geçildiğini; —- tarihinde davalı firmaca yapılan incelemede de söz konusu ayıplar tespit edildiğini ve gerekli onarımın yapılacağı, onarımın yapılamaması halinde yenisi ile değişiminin sağlanacağı üzerine anlaşmaya varıldığını; —– adet kapı henüz montajı yapılmadan ayıpları tespit edildiğini ve proje alanından davalı tarafça alınarak incelenmek üzere fabrikaya götürüldüğünü, davalı firmanın bu anlaşmaya uymadığını, ayıplı ürünlerin onarımını yapmadığını, misli ile değiştirmediğini, bedel iadesi yapmadığını, şantiye alanından alıp geri götürdükleri—- getirmediklerini, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutularak davanın kabulü ile söz konusu ayıplı ürünlerin ayıpsız misli ile değişimine; bunun mümkün olmaması halinde davalı firmaca malların iade alınarak, mağdur olan müvekkili adına, mahkemece tespit edilecek bedelin, ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline , ayrıca avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafça ayıplı olduğu iddia edilen malların, müvekkili tarafından davacıya —– ayları arasında teslim edildiğini, dava konusu kapıların teslim tarihi ile davanın ikame edildiği tarih gözönüne alındığında davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, müvekkili şirketin, davacı taraftan —— alacaklı olduğunu, hiçbir şekilde davacının iddialarının kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, delillerin ikamesinin ardından davacının iddialarının kabul edilmesi halinde davacı taraftan alacaklarının takas defi olarak bul edilmesini vekaleten talep ettiklerini, müvekkili şirket ile davacı şirketin aralarındaki anlaşma uyarınca dava konusu olan kapıların davacı şirkete — tarihleri arasında teslim edildiğini, müvekkili şirketin —- tarihinde davacı şirketten kalan bakiye borcu talep ettiğinde, davacı tarafın dava konusu olan kapılarda kusur olduğunu müvekkili şirkete —- içinde bildirdiğini, davacı tarafın kapılar üzerinde ilk incelemenin montaj esnasında yapıldığını dava dilekçesinde belirttiğini, davacı tarafın 6102 sayılı TTK’nın kendisine tacir olarak yüklediği, süresi içinde inceleme yapma/yaptırtma ve bildirimde bulunma yükümlülüğünü yerine getirmediğini, bu hali ile kapılarda meydana gelen bozulmaların imalat aşamasında meydana geldiğinin kabulü veya ispatının mümkün olmadığını, müvekkili şirketin satmış olduğu kapılarda herhangi bir hata ve kusur olmadığını, ayıpların saklama koşulları ve montaj aşamasından kaynaklandığının ortada olduğunu, Taraflar arasındaki anlaşmada kapıların boş bir şekilde devredileceği, kapı aksesuarlarının -aksesuar montajı ve kapı montajlarının- davacı tarafa bırakılacağı konusunda uzlaşıldığını, Dava konusu kapıların iç mekan kapıları olduğunu, bu nedenle montaj aşamasına kadar geçen sürede saklanma koşullarının önem arz ettiğini, bu sürecin incelendiğinde kapıların henüz bitmemiş bir inşaatta muhafaza edilmesi hususlarının da göz önüne alınırsa kapılarda meydana gelen deformasyonların sayılan sebeplerden meydana geleceğini, iç mekan kapılarının aşırı soğuk ya da aşırı sıcak, nem ve suya maruz kalması kaplamalarda doğal olarak kalkmalara sebebiyet verebileceğini, davacı şirketin, dava konusu kapıları saklama yükümlülüğünü ihlal ettiğini, bu saklama yükümlülüğünün ihlalinden ——- kusurunun müvekkili şirkete atfedilemeyeceğini, Ayrıca inceleme konusu kapıların montajı yapılırken, kapılara fazla güç uygulanmasından doğan deformasyonlar, kapıların montajı yapılırken yine fazla güç uygulanmasından doğan çekiç izleri müvekkili şirketin sorumluluğunda olmadığını, Davacı şirketin yanlış montaj yapmış olmasının kendi sorumluluğunda olduğunu belirterek davanın esastan reddine karar verilmesini, aksi halde takas defi talebimiz değerlendirilerek bir hüküm verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Davanın, ——– görevsizlik kararı verildiği ve Mahkememize tevzi edilerek geldiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce, uyuşmazlığın satın alınan malların ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ne tür ayıplı olduğu, borcun zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, ayrıca ayıplı ise yenisi ile mi değiştireleceği, yoksa bedelden indirime mi gidileceği noktasında toplandığı tespit edilmiştir.
Davanın, Mahkememizde yargılaması devam ederken davacı vekili tarafından dosyaya ibraz edilen —— tarihli dilekçe ile taraflar sulh olduğundan dolayı davadan herhangi bir mahkeme masrafı ve avukatlık ücreti talepleri olmadan davadan feragat edildiği belirtilerek feragat beyanları doğrultusunda karar verilmesini talep edilmiştir.
Davalı vekili de — tarihli dilekçe ile feragati kabul ettiklerini ve herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri olmadığını beyan etmiştir.
Davacı vekili —– tarihli duruşmada imzalı beyanı ile davadan feragat ettiklerini, karşı tarafın ve kendilerinin vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri olmadığını bildirmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinden vekilin feragat yetkisinin olduğu anlaşılmıştır.
Feragat 6100 sayılı HMK nun 307. Vd maddelerinde düzenlenmiştir. Yasada feragatin dilekçe ile de yapılabileceği, feragatin hüküm ifade etmesinin karşı taraf ve mahkemenin muvafakatına bağlı olmayacağı belirtildikten başka HMK 311. Maddesinde feragatin kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağına yer verilmiştir.
Feragatin varlığı nedeniyle, davanın feragat nedeniyle reddine dair takdiren aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Dava açılırken harç yatırılmadığından, Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça talep edilmediğinden lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
5-Kullanılmayan gider avansı varsa hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ———- Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/12/2021