Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/231 E. 2023/132 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/231 Esas
KARAR NO : 2023/132

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 27/12/2016
KARAR TARİHİ : 22/02/2023
Mahkememizde görülen Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 30/06/2013 tarihinde dava dışı—— sevk ve idaresindeki—–plaka sayılı aracın müvekkilinin oğlu ——Çarpması sonucu önce yaralanmasına daha sonra da 12/07/2013 tarihinde tedavi gördüğü hastanede ölümüne sebebiyet verdiğini, kazada davalının sigortalısı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, kaza sonucu ölümü ile babası olan müvekkilinin maddi zarara uğradığını, destekten yoksun kaldığını, davalının poliçede yazılı miktar ve limitlerle sınırlı olmak kaydıyla maddi ve bedeni zararlardan sorumlu olduğunu, bu nedenle haksız eylem ve tazmin borcunun doğduğu olay tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte şimdilik 100,00 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacı vekili 23/05/2018 tarihli dilekçesi ile talep etmiş oldukları tazminat miktarını 40.208,24 TL arttırarak davayı ıslah etmişlerdir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Delil ve belgelerin kendilerine tebliğ edilmediğini, zamanaşımı itirazlarının olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında ve sigorta poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kusurun tespiti gerektiğini, müteveffanın davacıya destek olduğu hususunun ispatlanması gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte zararın tespiti için davacı tarafından elde edilen kazanımların belirlenmesi ve aleyhe hüküm kurulacak olması halinde bu kazanımların belirlenecek tazminattan indirilmesi gerektiğini, davacının ölüm nedeniyle —— herhangi bir ödeme alıp almadığının tespiti gerektiğini, aleyhe hüküm kurulması halinde dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu tutulması gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle davacının desteğinin vefatı nedeniyle maddi tazminata hükmedilmesine ilişkindir.Dava ilk olarak Mahkememizin —— sayılı Esasında görülmekte iken yapılan yargılama sonunda —– Sayılı 31/10/2018 tarihli kararı ile “Davanın Kabulüne” karar verilmiş, verilen karara karşı Davalı ——vekilince İstinaf yoluna başvurulmuştur.
Yapılan istinaf incelemesi sonunda;——Bölge Adliye Mahkemesi —–.Hukuk Dairesi’nin —–Es. ——- Sayılı 03/03/2021 tarihli ilamı ile mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiş olup, verilen kaldırma kararı üzerine dava dosyası tekrar mahkememize gelerek —– Esas sayılı Esasına kaydedilmiştir.BAM kararında belirtilen eksiklikler giderilerek dava dosyasının;—–Asliye Ceza Mahkemesi’nin —— Esas, ——- Karar sayılı dosyasındaki kusur raporu ve dosyamız içerisinde bulunan kusur raporları ve kaza tespit tutanağı da incelenerek çelişkiler giderilecek şekilde toplanan deliller ve taraf beyanları dikkate alınarak tarafların kusur oranının hesaplanması için dosyanın —— dairesine gönderilmesine karar verilmiş olup, dosyada mübrez 28/10/2022 tarihli —– tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez —– Raporunda özetle; Sürücü——kusursuz olduğu, Müteveffa yaya——- %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen raporlardaki gerekçeler ve hesaplamalara göre; Dava trafik kazasından kaynaklanan tazminat davası olduğu, 30.06.2013 tarihinde davacının oğlu —— vefat ettiği, Mahkemece verilen kararın İstinaf incelemesinde işaret edilen kusur durumu kaldırma kararından sonra çözümlenmiş olup, müteveffa davacının oğlu——- %100 kusurludur. Mahkememizce bir an için davalı sigorta şirketinin kimin sigortası kazaya karışan diğer aracın mı sigortası yoksa müteveffanın içinden indiği ve davacının da maliki olduğu aracın mı zorunlu sigortası olduğu hususunda tereddüte düşse de her halükarda sonuç değişmeyeceği, zira diğer aracın zorunlu sigortası zarardan sigortalı aracın kusuru ile sorumlu olacağı o aracın kusurunun bulunmadığı; davacı babanın aracının ZMMS ise zorunlu sigortanın amacının sigortalının 3. Şahıslara verdiği zararı gidermek olduğu, davacının bizzat sigortalı olması sebebiyle poliçeye dayalı olarak sigortalı sıfatıyla talepte bulunamayacağı anlaşılmıştır. Bu nedenle mirasçı olmasından ötürü 3. Şahıs konumunda sayılamayacağı, zira sigortalı olduğundan sigortalının 3. Şahıs konumunda olamayacağı, bu durumda sadece mirasçı sıfatından dolayı talepte bulunacağı, ondan da kusurun tamamen miras bırakanda olduğu nazara alınarak davanın reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL red karar ve ilam harcından peşin ödenen 716,20 TL(Peşin Harç:29,20 TL + Islah Harcı:687,00 TL) harcın mahsubu ile fazla alınan 536,3‬0 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça sarf edilen tüm yargılama giderlerinin kendi uhtesinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarf edilen 100,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davalı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6——- numaralı, 07/11/2022 tarihli 1.560,00 TL ——alacağından davacının sorumlu tutulmasına, iş bu hükümden bir suretinin —— icraya neticelendirmek üzere ilgili kuruma gönderilmesine,
7-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde——Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere huzurda bulunan davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.