Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/219 E. 2022/145 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/219 Esas
KARAR NO: 2022/145
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 31/03/2021
KARAR TARİHİ: 02/03/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Davalı şirketin ortağı olduğu işveren—- tarafından —- yer alan arazideki—– yüklenici olarak müvekkili şirkete yaptırıldığını, Müvekkili tarafından işlerin gereği gibi yapılarak sonuçlandırıldığı ve teslim edildiğini, ancak müvekkili şirketin kesmiş olduğu faturalardan kalan cari alacağının — kısmının ödenmediğini, bunun üzerine alacağın tahsili için —–dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve yersiz olduğunu iddia ile itirazın iptaline, takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kötü niyetli olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptalini talep ettiğini , davacı tarafın öne sürdüğü iddialar ve savunmaların hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ve reddinin gerektiğini, dilekçe ekinde herhangi bir belge bulunmadığını , davacının dava dilekçesi ekinde sunduğunu iddia ettiği bazı belgeleri iddiasına dayanak olarak gösterse de dava dilekçesi ekinde herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığını, davanın miktar itibari ile basit yargılamaya tabi olduğunu , basit yargılamada delillerin dava dilekçesi ile birlikte sunulması gerektiğini, iddianın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağının da davacı bakımından dava dilekçesinin sunulması ile başladığını, ancak taraflarına dava dilekçesinden başka bir belge tebliğ olunmadığını, davacının dava dilekçesi ile sunulmayan delillerine muvafakatları bulunmamakla birlikte; işbu delilere karşı beyan ve itirazlarını delillerinin taraflarına tebliğine dek saklı tutmak zorunluluğu hâsıl olduğunu , Kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin tek başına sorumluluğunun bulunmadığını, —- müvekkili şirketin de ortağı bulunduğu bir adi ortaklık olduğunu, bu ——– yapımı üzerine bir anlaşma yapıldığını, müvekkili şirketin bu adi ortaklığın ortaklarından biri olup tek başına sorumluluğu bulunmadığını, bu nedenle davanın sadece müvekkili şirkete yöneltilmesinin kabul edilemez olduğunu, yukarıda açıklanan sebeplerden de görüleceği üzere davacının dilekçesinde belirttiği hususların tamamının mesnetsiz ve soyut ve gerçeği yansıtmadığını savunarak haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine ve davacının haksız ve kötü niyetli başlattığı takip için %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Celp edilen—-sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafın cari hesap alacağına istinaden—— alacağın davalıdan tahsili için icra takibi başlatıldığı, davalının takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, davacı ile —– ortağı davalı arasında ticari ilişki olduğu hususunda uyuşmazlık olmadığı, uyuşmazlığın; taraflar arasında oluşan fatura alacağına istinaden davalı aleyhine başlatılan ——- esas sayılı dosya ile yapılan icra takibinde itirazın iptali edilip edilmeyeceği, icra inkar tazminatına ve kötü niyet tazminatına hükmedilip hükmedilmeyeceği noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Tarafların delilleri toplanarak, taraf defterlerinin incelenmesi için gün tayin edilmiş, Davalı taraf incelemeye katılmadığından, Davacı tarafın ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle dosya üzerinde Mali Müşavir bilirkişiden inceleme yaptırılarak bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Bilirkişi raporunda; Davacı ile Davalının ortağı olduğu—-arasında ticari ilişkinin bulunduğu, İncelenen davacıya ait —- yıllarına ait yasal defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde usulüne uygun olarak yaptırıldığı, e-defter beratlarını yasal süresi içerisinde e-defter sistemine yüklemelerinin yapıldığı, davacının —yıllarına ait yasal defterlerinin delil niteliği taşıdığı, Davacının incelenen — yılları yasal defterleri üzerinde takip tarihi itibariyle, davalının ortağı olduğu —- tutarında asıl alacağının olduğu, Davacının toplamda—-faiz talebinde bulunduğu , takip tarihi itibariyle hesaplanan faiz tutarının——- olabileceği , Davanın kabulü halinde davacının asıl alacağına takip tarihinden itibaren faiz talep edebileceği, Tarafların İcra inkar Tazminatı ve diğer talepleri ile ilgili değerlendirmenin sayın mahkemenin takdirinde olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
HMK 266 ve HMK 281 maddesi gereğince tarafların iddia ve savunmaları irdelenmek suretiyle Dosyanın ek rapor için önceki bilirkişiye tevdine karar verildiğinden dosya bilirkişiye tevdi edilerek ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi Ek raporunda; Davacı ile Davalının ortağı olduğu — arasında ticari ilişkinin bulunduğu, İncelenen davacıya ait —-yıllarına ait yasal defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde usulüne uygun olarak yaptırıldığı, e-defter beratlarını yasal süresi içerisinde e-defter sistemine yüklemelerinin yapıldığı, davacının —- yıllarına ait yasal defterlerinin delil niteliği taşıdığı, Davacının incelenen— yılları yasal defterleri üzerinde takip tarihi itibariyle, davalının ortağı olduğu —–tutarında asıl alacağının olduğu , Davacının toplamda —-faiz talebinde bulunduğu ,gerekçesi raporun—-bölümünde yapılan açıklama ve hesaplamaya göre takip tarihi itibariyle hesaplanan faiz tutarının — Olabileceği —- cari hesap borcu —- İlamsız takiplerde ödeme emri gönderildiği Borçlulardan—- takibe itiraz ettiklerinden takibin durduğu,—- İCRA takibi başlattığı , —— mal varlığı üzerine şikayete konu takip dosyasından konulan tüm hacizlerin kaldırılmasına karar verdiği, Davanın kabulü halinde davacının asıl alacağına takip tarihinden itibaren faiz talep edebileceği, Tarafların İcra inkar Tazminatı ve diğer talepleri ile ilgili değerlendirmenin sayın mahkemenin takdirinde olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkin olup, tarafların delilleri toplanarak, taraf defterlerinin incelenmesi için gün tayin edilmiş, Davalı taraf incelemeye katılmadığından, Davacı tarafın ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle dosya üzerinde Mali Müşavir bilirkişiden inceleme yaptırılarak düzenlenen denetime uygun olan mahkememizce de benimsenerek hükme esas alınan rapor da dikkate alınarak, Davacı ile Davalının ortağı olduğu —–yıllarına ait yasal defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde usulüne uygun olarak yaptırıldığı,—- beratlarını yasal süresi içerisinde e-defter sistemine yüklemelerinin yapıldığı, davacının—- yıllarına ait yasal defterlerinin delil niteliği taşıdığı, Davacının incelenen —-yılları yasal defterleri üzerinde takip tarihi itibariyle, davalının ortağı olduğu —- asıl alacağının olduğu , takip tarihi itibariyle hesaplanan faiz tutarının—- Olabileceği, HMK 222 maddesi anlamında tacir bulunan tarafların defterlerinin delil olarak kabul edilmesi için her iki tarafın kayıtlarının birbirini doğrular nitelikte olması gerektiği, davacı kayıtları ile belirlenen alacağın davalı tarafın duruşmaya katılmış olması ve defter inceleme arar kararından haberdar olmasına rağmen defter ibraz edilmemesi nedeni ile davacının kayıtların doğruluğunu ispata engel olduğu, engel olduğu vakıanın sonuçlarına katlanması gerektiği, bu hususun —— uygulama niteliğinde olduğu, davalının tacir olması nedeni ile defter tutmadığını da iddia edemeyeceği, adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından malvarlığının sahibi ortaklardır. Bu nedenle alacaklılar, alacağın tamamını ortakların tamamından veya her birinden talep ve tahsil edebilir. Ortaklar, ortaklığın üçüncü kişilere karşı olan borcu nedeniyle malvarlıkları ile ve sınırsız olarak sorumludurlar. Yani ortaklığa karşı koymuş oldukları katılma payları ile değil, bütün malvarlıkları ile sınırsız sorumluluk söz konusudur. TBK’nın “Müteselsil borçluluk” üst başlıklı m. 163 hükmüne dayanarak para alacağında ihtiyari dava arkadaşlığı kuralını uygulandığından, davalı tarafın itirazlarına itibar edilemeyerek davanın kısmen kabul kısmen reddi ile Davalının—-dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin —–alacak üzerinden takip şartlarındaki hali ile aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, Davalının İİK 67/2.mad.gereğincealacak başlangıçta likit olduğundan—– asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatına mahkumiyetine, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
1-Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile,
Davalının—-Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin —- işlemiş faiz olmak üzere toplam—-alacak üzerinden takip şartlarındaki hali ile aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Davalının İİK 67/2.mad.gereğince —-asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatına mahkumiyetine, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacı tarafça yapılmış, 59,30 TL başvurma harcı, 1.198,59 TL peşin harç, 8,50 TL vekalet harcı olarak toplam 1.266,39 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafça yapılmış, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olarak toplam 820,50 TL yargılama giderinden kabul edilen kısma isabet eden 811,81 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Kabul edilen miktar üzerinden avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 13.278,18 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Red edilen miktar üzerinden avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 1.049,25 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Alınması gereken 6.707,45 TL karar ve ilam harcından peşin ödenen 1.198,59 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.508,86 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Davadan önce gidilen arabuluculukta devletçe karşılanan 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.345,59 TL’sinin davalıdan, 14,41 TL’sinin de davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
8-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde———– Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 02/03/2022