Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/210 E. 2022/785 K. 30.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/210 Esas
KARAR NO : 2022/785

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/03/2021
KARAR TARİHİ : 30/11/2022

Mahkememizde görülen Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı şirketin, —–bir şirket olup, müvekkili şirket üzerindeki hisse oranının %10 olduğunu, şirketin diğer ortaklarının %70 ve %20 hisselere sahip olduğunu, taraflar arasında imzalanan Hisse Sözleşmesi’nin 3.2. Maddesi gereği bugüne dek tüm ortaklara eşit şekilde ödenmesi kararlaştırılan maaş – ücret ve benzeri personel haklarının bugüne dek müvekkiline hiç ödenmediğini, —- ödemesinin 3.220,73TL’lik kısmının, %70 hisse payı sahibi ve şirketin tek imza yetkilisi olan ortak tarafından “—– açıklaması ile tüm ortakların hesaplarına yatırıldığını,—- kısmın ise zaman zaman bu şirket yetkilisinin kendi —hesabından, zaman zaman da ——- adı altında ortaklara gönderildiğini, müvekkilinin, kendisinin şirket nezdinde bir imza yetkisi bulunmadığından bu türden idari işlerle ilgili bilgilendirilmediğini, şirket ve şirketin aynı zamanda tek imza yetkilisi olan büyük hisse sahibi ortağı tarafından yapılan bu ve benzeri çeşitli oyunlardan habersiz kaldığını, taraflarınca gönderilen ihtarnamelere verilen cevaplarda müvekkilinin şirket çalışanı olmadığı, dolayısıyla şirketten hiçbir işçilik alacağı olamayacağı, ancak ve ancak huzur hakkı alabileceğinin müvekkiline bildirildiğini, dolayısıyla karşı tarafın yatırdığı tutarların dekont açıklamasında “—–bildirilse dahi esasında “—-olarak ödediğini alenen ikrar ettiğini, geçmiş zamanlarda ortaklar arasında süregelen anlaşmazlıklar neticesinde müvekkilinin, kendisine karşı olumsuz, saygısız ve rahatsız edici tavırlar sergilenmesi, kendisine yatırılan ve müvekkilin 3.2. Madde gereği maaş olarak yatırıldığını sandığı ödemenin uzunca süre aksatılmaya başlanması gibi durumlar nedeniyle şirketteki olumsuz gidişattan rahatsız olması ve kendisine karşı çirkin bir üslup kullanılarak düşmanca tavırlar sergilenmesi üzerine müvekkilinin —– ihtarnamesi ile şirket içinde maaşlı olarak icra ettiğini düşündüğü görevinden istifa ettiğini, bunun karşılığında davalı şirketin imza yetkilisi tarafından — —- dahil teslim etmesinin istendiğini, müvekkilinin ortağı bulunduğu şirkete girişinin engellenmeye çalışıldığını ve akabinde müvekkilinin— görme hakkı bulunan —– çıkışının sağlandığını ve hatta daha da ileri gidilerek — değiştirildiğini, sonrasında davalı şirket tarafından müvekkiline bir ihtar gönderilerek müvekkilinin kullandığı—- altına alındığı anda,——— yüklenen tasarımlar ve çalışmaların şirkete tesliminin talep edildiğini, aynı zamanda müvekkili tarafından hiçbir müşteri firmayla bağlantı sağlanmamış olmasına rağmen çeşitli bahaneler ileri sürülerek müvekkilinin suçlanmaya çalışıldığını, yine bu dönemde müvekkiline bir —, taraflarınca tüm bu hususlara — verildiğini, müvekkilinin, davalı şirketin %10 hisse sahibi olduğunu ve şirketin temsil ve ilzamı konusunda imza yetkisi bulunmadığını, bu bağlamda —müvekkilinin takip edemediğini, bu konularda bilgi sahibi olamadığını, yapılan —-toplantısında “%15 üzeri hisseye sahip her——– ödenmesine oy çokluğu ile karar verilmiştir” şeklinde bir karar alındığını; buna istinaden taraflarınca —– —–dosyası ile —– için dava açıldığını, —— mevcut sözleşmenin 3.2. Maddesi ile ortakların hisse payları ne olursa olsun, —— alacakları konusunda anlaştıklarını, ancak bu ödemeyi maaş ve TTK’dan kaynaklı ödemeler olarak nitelendirerek bu hususu ——— buna istinaden müvekkilinin senelerce ———– ödemeler aldığını, ancak ilerleyen yıllarda her ay ———altında ödenmeye başlandığını——–yine her ay çoğu zaman herhangi bir açıklama bildirilmeden yatırıldığını, müvekkiline, bugüne dek diğer ortakların da toplamda ——- aylık ödeme aldıklarının söylenildiğini, ancak onlara yatırılan tutarların ne şekilde yatırıldığı hakkında hiçbir bilgisinin bulunmadığını,—-ve muhasebe kayıtları gerekse diğer ortakların—-incelendiğinde, ortaklara ödenen —— olduğunun tespit edileceğini belirterek—– davalarının kabulü ile, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla davalı şirket tarafından ———— bulunan—-,—– ödemesinin işbu davanın açıldığı tarihe kadar işlemiş ve fiili ödeme tarihine kadar işleyecek avans faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın müvekkili ——olduğu tarih ekli sözleşmeden de anlaşılacağı———- olduğunu, davacının, ——– hesabına gelen ödemelerin açıklamalarına bir kez dahi bakmamasının ——-akışına açıkça aykırı olduğunu, dava dilekçesinde belirtilen diğer bir hususun, davacı tarafından ayrılma istemli ve iddiaya göre iyi ——————– dilekçede belirtildiği ———-davacıya karşı daha bariz şekilde düşmanca ———- sergilenmeye başlanmış; davacı gerek diğer çalışanların da takip ettiği iş paylaşımı———, davacıya emirler verilmiş, kısacası düşmanca tavırlar ve——– davacının işini yapamaz hale gelmesine neden olunmuş ” ve akabinde —————gönderilerek ayrılma isteminin bildirildiğini, bahsedilen—— ettiğini, sonrasında araya hafta sonunun girdiğini ve pazartesi günü doğrudan ihtarname gönderildiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte, dava dilekçesinde belirtilen ve sürekli olarak nitelendirilen iddialar bu eksende değerlendirilirse tüm bunların bir en fazla iki gün içinde yaşanması gerektiğini, bu hususun açıkça iddiaların gerçekdışı olduğunu ve söz konusu mailin oldukça kötü niyetle ve iş bu davalarda kullanılmak üzere gönderildiğini ispatladığını, müvekkili şirket tarafından yapılan ödemelerin hukuken karışıklık yaratmak adına yapıldığı yönündeki iddianın açıkça dayanaksız ve anlamsız olduğunu, zira böylesi bir karışıklık halinin müvekkili şirketin lehine veya aleyhine yorumlanacak bir neticesinin söz konusu olmadığını, açıklama yazılmamasının veya eksik yazılmasının tek sebebinin yıllara dayanan bir ortaklığın mevcudiyeti ve beş yıllık ortak olan davacıya duyulan güven olduğunu, öncelikle bilindiği üzere ——- düzenleme bulunmaması sebebiyle —– hakkı yönünden TTK 394. Maddesinde yer alan ” —– kararıyla belirlenmiş olmak şartıyla ———- pay ödenebilir.” hükmünün uygulama bulacağını, Kanun maddesinde açıkça belirtildiği haliyle——- veya sair ücret ödemelerinin kanuni bir zorunluluk olmayıp— kararıyla belirlendiği hallerde, harcanan emek ve mesai karşılığı olarak ödenebileceğini, müvekkili şirket nezdinde esas sözleşmeyle belirlenen—– Düzenlemenin söz konusu olmadığını, davacı tarafından belirlenen ödemelerin —— ortakların —- kısmen şirket işlerine ayırması sebebiyle sair ödeme olarak yapıldığını, bu nedenle davacı tarafın — olduğunun tespiti yönündeki iddiasının kabulünün mümkün olmadığını, kaldı ki bu tutarın — ödemesi için oldukça fahiş olup bu tutarın — yönündeki iddianın kabulünün bu yönden de mümkün olmadığını, müvekkili şirketin, ortaklara ödenen mali ve benzeri haklarda tüm dönemler için ortaklık sözleşmesinin 3.2. Maddesinde belirtilen ” — benzeri—- ettiğini, belirtilen—- üzere— sebebiyle kapanmaların mevcut olduğu, şirket işlerinin ifa edilemediği tarihlere tekabül ettiğini, bu süreçte yalnızca davacı değil diğer ortakların da şirketten davacıyla aynı tutarda ödeme aldıklarını, belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddine, % 20 kötüniyet tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle, davalı——-bedelinin tespiti ile davacının alacaklı olduğu miktarın tespiti istemine ilişkindir.
Tarafların iddia —–savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda uyuşmazlığın; — bedelinin tespiti ve davacının alacaklı olduğu miktarın belirlenmesi noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Tarafların delilleri toplanarak, tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamı ———–mahkememizce yapılan ön inceleme duruşmasında zapta geçen beyanlar ve uyuşmazlık tespiti dikkate alınarak davacı alacağının bulunup bulunmadığının tespiti için dosya üzerinde inceleme yapmak suretiyle dosyada —-bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez bilirkişi raporunda özetle; dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerle, davalının ticari defterlerinin incelenmesi, mahkememizce verilen görev ile sınırlı olarak —– değerlendirme neticesinde; davalı —- defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapıldığı, TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, davacı Alacağı Yönünden; davalı şirket tarafından, davacı ve dava dışı diğer ortaklara — olarak — ödeme yapıldığı, ancak— hakkı ödemesi dışında davacı ortağa “——-” açıklamalı ödemelerin de yapılmış olduğu, bu kapsamda dekontlar bölümünde detaylı bir şekilde incelendiği üzere, davacıya —- dosyada mevcut belgelere göre ve defter kayıtlarından—– hesap olması sonucu) ayrıştırılamaması sebebiyle —–edilmemiş olması —- sebebiyle diğer ortaklara nazaran tespiti yapılamamış olsa da—- ödemelerinin 10.220,73 TL tutarında teamül oluşturduğu değerlendirilmiş olup, dava konusu ———— borcuna mahsuben yapılan ödemelerin düşümü yapıldığında, davacının talep edebileceği alacak tutarının aşağıda hesaplandığı şekilde 10.500,00 TL olduğunun hesaplandığı, —-tahakkuk eden tutarın 10.220,73 TL, ödenen tutarın ———–, ödenen tutarın ——–olup eksik ödenen tutarın ——- ait tahakkuk eden tutarın ——- dönemine ait tahakkuk eden tutarın — olup eksik ödenen tutarın ——-eksik ödeme yapıldığı, faiz yönünden yapılan değerlendirmede; mahkememizce kısmen ya da tamamen davacı lehine hüküm kurulması halinde davacının ——-hakkı alacağını da içeren tebliğ şerhine —- verilen 5 günlük mehil süresi eklendiğinde ———-tarihinden itibaren kanuni faiziyle birlikte talep edebileceği kanaatini bildirmiştir.
Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçeler ve hesaplamalara göre; Davacı, davalı şirketten ———çalışmalarından dolayı eksik maaş ödendiğinden bahisle alacak talep etmektedir. Ancak davacı şirketin %10 hisseye sahip ortağı olup, incelenen şirket kayıtlarına göre de kendisine diğer ortaklara yapılacağı gibi bir ” kar payı ” ödemesi söz konusu olup, davacı dava dilekçesinde ve yargılama esnasında verdiği dilekçelerde bahsettiği gibi şirket için uzmanlığı konusunda bir çalışma yaptığı ispat edememiş olup, davalı kayıtlarından da böyle bir çalışma ve o çalışmaya ödenecek bir para yer almamaktadır. Bu durumda isteyebileceği ücret kar payı olarak şirketçe gösterilmek suretiyle ödene geldiğini kabul etmekte olup artık bu tür ödemeyi benimsediği mahkemece kabulü zorunludur. Bu benimseme çerçevesinde bilirkişi incelemesi yapılmış olup; bilirkişi ——– ilişkin davacı adına tahakkuk ettirilen aylık tutarın 10.220,73 TL olduğu, esasen bu rakamın davacı tarafından dava dilekçesinde istenen rakam ile bir olduğu, bu nedenle davacı ve davalı yönünden ——davacıya tahsis edilen kar payında bir ihtilafın bulunmadığı; söz konusu kar paylarının bu dönemi takip eden dönemin başında —– düşünülürse,—-için belirlenen bu rakamların aynen verilmesi gerektiği, bir kesinti yapılacaksa bunun ancak üyenin şirkete olan borcunun mahsuplaşması şeklinde olacağı, davalı tarafından bunun savunulmadığı incelenen şirket kayıtlarında davacıya ait borcun ve mahsuplaşmanın gerçekleşmediği anlaşıldığından, ——— davacıya yapılan eksik ödemelerin toplamı kadar olan miktara göre hesapladığı——— mahkemece uygun bulunmuş olup davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜ ile;
1-Davacının davalı ——— aylık miktar olduğunun tespitine,
2-Davacıya eksik ———-dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 717,26 TL harçtan peşin alınan 298,86 TL harcın mahsubu ile bakiye 418,40 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ile 298,86 TL peşin harç olmak üzere toplam 358,16 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 908,10 TL(Bilirkişi ücreti: 800,00 TL+Posta/Teblgat gideri: 108,10 TL) yargılama giderinin kabul ve red oranı (K:%60-R:%40) nazara alındığında ———- davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye 363,24 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansı kullanılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca kabul edilen dava ——-ekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca reddedilen dava yönünden ————- vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine,
10-Davadan önce ——karşılanan —- — ücretinin kabul ve red oranı —- davalıdan, bakiye —— davacı tarafından tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı