Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/206 E. 2022/77 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/206 Esas
KARAR NO: 2022/77
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 25/03/2021
KARAR TARİHİ: 09/02/2022
Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında —– imzalandığını, sözleşme çerçevesinde davalı şirketin müvekkil şirketten —– ürünlere münhasıran ——ürünlerde ise düzenli ve sürekli ürün temin etme yükümlülüğü bulunduğunu, sözleşmeye göre davalı tarafa iskonto sağlandığını, davalının — tarihinden itibaren müvekkil şirketten ürün alımını durdurduğunu, —– ihtarname keşide edilerek sözleşmeye aykırı davranışlara son verilmesi gerektiği, aksi halde sözleşmenin feshedileceği, müvekkilinin uğradığı ve uğrayacağı her türlü zararın tazmini, sözleşme gereği yapılan ödeme ve iskontoların, ayrıca kararlaştırılan —- tutarlı cezai şart bedelinin tahsili için hukuki yollara başvurulacağının ihtar edildiğini, buna rağmen durumun düzelmediğini, cezai şartın da ödenmediğini, bu nedenle —– takip başlattıklarını, dosyaya itiraz edildiğinden takibin durduğunu beyan ederek, itirazın iptalini ve takibin devamına karar verilmesini, itiraz haksız ve kütiniyetli olduğundan %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketinin en son — tarihinde ürün aldığını ve aldığı ürünler tükenmeden —- işletmelerin kapanması ve kısıtlanması sürecine girildiğini, pandemi sebebiyle yeterli satış yapamadıklarını, faaliyetlerin durma noktasına geldiğini, müvekkil şirketin sözleşmeden önce de davacıdan ürün aldığını, sözleşmeden sonra da fiyatların aynı olduğunu, davacı şirketin bu dönemden sonra ürün tedariği yapmadığını, ürünlerin konulduğu soğutucuyu da alarak satış yapamayacağını belirttiğini, sözleşmeye aykırı davranan tarafın davacı olduğunu, davacı şirketin en son ürün alınan tarihten —- yol sonra ihtarname gönderdiğini, öncesinde fiili olarak sözleşmeyi feshettiğini, sözleşmeye göre —–ürünleri hangi sıklıkta ve miktarda temin edeceğinin belirsiz olduğunu, bu açıdan soyut ifadeler içerdiğini, bu nedenle cezai şartın geçerli olamayacağını, davacının kötü niyetli ve kusurlu olduğunu, davanın kabul edilmesi halinde cezai şartın müvekkilinin ekonomik mahvına sebebiyet vermesi nedeniyle büyük oranda indirim yapılması gerektiğini, pandemi nedeniyle birçok işletmenin iflas ettiğini beyan ederek davanın usulden ve esastan reddini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Davanın İİK 67 maddesine göre açılan itirazın iptali davası olduğu, celp edilen— dosyasının incelenemesinde; davacı —– tahsili için icra takibi başlattıkları, davalı tarafın süresi içerisinde yapmış oldukları itiraz üzerine takibin durduğu ve davanın İİK 67 maddesi gereğince—yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda uyuşmazlığın; taraflar arasında süreli ———- yapıldığı, bu sözleşme kapsamında davacının cezai şart alacağının olup olmadığı, olacaksa miktarının ne olacağı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında —- tarihleri arasını kapsayan bayilik bölgesi direkt satış noktası sözleşmesinin akdedildiği, sözleşme kapsamında davacının belirlenen—- ürünleri tedarik edeceği, davalının ise bu —— ürünleri münhasıran ——ürünlerde ise düzenli ve sürekli ürün temin etme yükümlülüğü düzenlendiği, ayrıca — bu sözleşme kapsamında uyulmaması halinde herhangi bir işleme gerek kalmadan hem bu sözleşmeyi tek yanlı olarak feshetme serbest ve yetkili olacağı hem de — cezai şart olarak derhal ve defaten ödemeyi kabul ve taahhüt edeceğinin düzenlenmiştir.
Davacı — yevmiye nolu ihtar namesi ile—- münhasıran, —-ürünlerde ise düzenli ve sürekli ürün temin etme yükümlülüğü bulunduğu, —- tarihi itibariyle ürün alımı gerçekleştirilmediği, farklı marka —-ürünlerin satışın gerçekleştirdiği ile haklı nedenle sözleşmenin feshedileceği ve cezai şart bedelinin tahsilinin talep edilmiştir.
Davalı tarafından verilen süreye rağmen sözleşmeye aykırılık giderilmemiş davacı tarafından cezai şart alacağına ilişkin —– dosyası üzerinden takibe konulmuş, davalı süresi içerisinde borca itiraz etmiştir.
Davacı süresi içerisinde mahkememizde davalının itirazının iptali ile yüzde yirmi icra inkar tazminatı talep etmiştir.
Davalı — tarihli cevap dilekçesinde davacıdan — tarihinden itibaren ürün alımını durdurduğunu bildirmiştir.
Taraflar sözleşme ile cezai şartın , fesih ile birlikte istenebileceği ayrı olarak da isteyebilecektir. Bu kapsamda davacı her halükarda cezai şartı isteyebilecektir.
Toplanan tüm deliller ve yapılan yargılama sonrasında, taraflar arasında — tarihli bayilik bölgesi direkt satış noktası sözleşmesinin ihtilafsız olduğu, davalının da kabulünde olduğu üzere davalının sözleşme kapsamında —-tarihinden sonra ürün satın almadığı sabittir.
Davalı bu kapsamda üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmeyerek sözleşmeye aykırı davranmıştır. Bu kapsamda davacının taraflar arasında özgürce belirlemiş olduğu —-cezai şartı talep edebileceği anlaşıldığından, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Asıl alacak sözleşme ile belirlendiği bu sebeple asıl alacağın likit olması nedeniyle asıl alacak olan —–yüzde yirmisi icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Her ne kadar; tacirler arasında düzenlenen cezai şart miktarında karine olarak mahkemece takdiri indirim yapılamaz yeter ki aleyhine verilecek şirketin mahvına sebep olmasın, olayımızda cezai şart miktarı şirketin mahvına sebep olmayacak miktarda olduğundan indirime gidilmeyerek aşağıdaki şeklide hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-Davanın KABULÜNE,
Davalının —- dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına, asıl alacak olan 22.213,38 TL’nin %20’si icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 1.517,40 TL harcın, peşin alınan 268,28 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.249,12 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 268.28 TL peşin harç, 24,00 TL posta giderleri olmak üzere toplam 351,58 TL’ nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf yararına AAÜT uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
6-Davadan önce arabuluculuğa başvurulduğu, sonuç alınamadığı nazara alınarak, her ne kadar arabuluculuk ücretinin davalıdan alınıp hazineye irat kaydına karar verilmesi gerekiyorsa da, sisteme arabuluculuk ücreti dekontu taratılmadığından; arabuluculuk ücretinin hazine tarafından dava ya da takibe konmakla muhtariyetine; davalıdan bu yoldan tahsil edilmesine,
7-Kullanılmayan gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı. 09/02/2022