Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/186 E. 2023/534 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/186 Esas
KARAR NO : 2023/534

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 24/12/2015
KARAR TARİHİ : 12/07/2023

—- Asliye Hukuk Mahkemesinin—- Esas ve —–Karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize gelmekle, mahkememiz esas defterinin —– Esas sırasına kaydı yapılmıştır. Mahkememizde görülen Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

DAVA:Davacı vekili tarafından sunulan 24/12/2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin uzun yıllar —– yaşadığını, 1997 senesinde geçirdiği ameliyatta doktor hatası nedeniyle bağırsaklarının kesildiğini, buna mukabil açtığı tazminat davasında 2002 senesinde kendisine 600.000.-ABD doları tazminat ödendiğini, dava dışı —-ile aralarında bir arkadaşlık olduğunu ve ailece görüştüklerini, geçmiş yıllarda da aralarında para alıp verme ilişkisinin olduğunu, müvekkiline ödenen tazminattan sonra dava dışı —– kendisinden 200.000.-dolar borç istediğini, geri ödemek kaydıyla müvekkil —- bu parayı dava dışı—– verdiğini, aradan geçen sürede borcun ödenmediği, —– kullandığı aracı gördüğünü ve tarif sonucu —-diye biriyle karşılaştığını, bu kişinin “—-arabayı ve iki valizi bana bıraktı” demesi üzerine—–ile telefonda görüşüldüğünü ve borca mahsuben arabanın müvekkiline verilmesini, iki valizin de —– dönecek olan müvekkiline verilmesini istediğini, müvekkilinin aracı 5000 dolara satacağını düşünerek aldığını, her iki valizi —- annesi dava dışı —– (müvekkilin eşiyle birlikte) teslim ettiğini, sonrasında —— arayarak valizleri alıp almadığını sorması üzerine — eksiksiz ve açılmamış halde teslim aldım dediğini ifade ettiğini, daha sonra —-eşiyle bir sabah—– gelerek müvekkilini çağırdığını, borcuma karşılık bugün 10.000- dolar ödemek istiyorum, aracın bedelini düşünce geriye 185.000.-dolar kalıyor, bunun için de sana çek vereceğim dediğini, müvekkilinin bunu kabul ettiğini, —- bulunan kardeşini arayarak … adına 10.000 dolar para çıkarmasını istediğini ancak kardeşi —– 9000 dolar gönderdiğini, —– müvekkiline 200.000.-dolar borçtan sana 185.000.-dolar kalıyor diyerek müvekkiline dört adet — çeki teslim ettiğini, çeklerin dava dışı —-ve davalı … — tarafından keşide edildiğini, 2013 yılında müvekkilinin —–aramak ve parasını almak için —geldiğini,—- eşine ait ev adresinde—–bulduğunu, alacağını istediğini, tarafların karakolluk olduğunu, müvekkilin ceza aldığını, —– müvekkiline verdiği keşidecisi ve hesap sahibinin kendisi olmayan dört adet çekin —–karşılıksız çıktığını, dava konusu çekin bunlardan birisi olduğunu, karşılıksız çeke karşı icra takibine haksız itirazın kaldırılmasını, takibin devamı ve %20 den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı tarafından sunulan 07/03/2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davaya konu icra takibinde borcun sebebi olarak gösterilen yabancı banka çekinin davacı tarafından çalınmak suretiyle elde edildiğini ve bu hususlarda ilgili Mahkemelerde ceza davası açıldığını, kambiyo vasfı taşımayan belgenin yazılı delil başlangıcı yapılarak alacağın söz konusu olduğunu işbu davada diğer delillerle ispat etmeye çalışmasının hukuken mümkün olmadığını, davacıyla arasında temel bir alacak ilişkisi olmadığı gibi sebepsiz zenginleşme ilişkisinin de olmadığını, davanın reddi gerektiğini, davacıya hiçbir borcunun olmadığını, fotokopi belgeye dayanılarak hak iddia edilmesinin mümkün olmadığını ve bu nedenle çek aslının sunulmasının talep edildiğini, davacıdan hiçbir zaman borç para almadığını ve çek de düzenleyerek vermediğini, —– ile davacı arasında geçen olaylarla ilgisi bulunmadığını ve bu olayların gerçekliğinin bulunmadığını, davacı dilekçesinde —— verdiğini iddia ettiği 200.000,-dolar borç paranın 2002 yılından 4-5 yıl sonra yani 2006-2007 yıllarında verildiğini, ceza dosyalarında verdiği ifadelerde 2003-2004 yıllarında verildiğini söylediği, en az üç ayrı ifadesinde bu tarihleri tekrar ettiğini, şahsi çek hesabının mart 2006 tarihinde açıldığını, fotokopi belgede görülen çekin Türk hukuk sistemine göre çek özelliği taşımadığını, yabancılık unsuru taşıyan bu davada — hukukunun uygulanması gerektiğini ve bu yönde karar oluşturulması halinde —-polisine yapılan ihbarın ve polis raporunun dikkate alınması gerektiğini, davanın reddine, davacının asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini tatep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibarıyla 09/03/2012 tarihli 70.000 USD bedelli çek kapsamında başlatılan ilamsız takibe yapılan itirazın iptali davasıdır. İtirazın iptali davası, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre; ilamsız takip yapılmış olması, borçlunun bu takibe itiraz etmesi, itirazın alacaklıya (davacıya) tebliğinden itibaren alacaklının, bir yıl içinde mahkemeye başvurmuş olması yasal koşullarının gerçekleşmesi gerekir.Takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılan itirazın iptali davasının konusu, icra takibine konu edilen alacaklar olup, davanın amacı itirazla duran takibin devamını sağlamaktır. Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. Davalı borçlunun icra dosyasında ileri sürdüğü itirazlar dışındaki itirazlarını da bu dava içinde ancak cevap süresi içinde ileri sürmesi olanaklıdır. Eğer cevap süresi içinde davalı/borçlu diğer itirazlarını ileri sürmezse mahkeme bunları kendiliğinden göz önüne alamaz, takibe itiraz edilirken bildirilen sebeplerle sınırlı araştırma yapmak durumunda kalır. Nitekim aynı hususlara Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17/09/2019 tarihli ve——- sayılı kararında da değinilmiştir.Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.Çek tarihi olan 09/03/2013 tarihinde—- Hukuku’nda; çek unsurlarının ne olduğu, çekin muhatap bankaya ibrazını düzenleyen kuralların ne olduğu, karşılıksız (bedelsiz) çıkan çek bedellerinden kimlerin sorumlu olduğu, keşideceler dışında banka ya da başka kuruluşların sorumluluğunun söz konusu olup olmadığı ve varsa miktarının ne olduğu, çekin ibraz ve karşılıksız çıkması halinde dava/icra takibinin yapılmasında bir hak düşürücü sürenin bulunup bulunmadığı hususlarında çekin —- Bankasına ait olduğu ve tabi bulunduğu eyaletteki fazla düzenlemeleri varsa bunları da içerecek mevzuat hükümleri ve bu yönde—– yargı makamlarınca verilen karar varsa gönderilmesi için Adalat Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü’ne yazılan yazımıza verilen 04/02/2022 tarihli cevabi yazıda; yeminli tercüman bulunmadığını, metnin tercümesinin yapılamadığını, bahse konu mevzuatın günümüz şartlarında geçerli olduğunun Başkonsolosluğu görev bölgesindeki avukat vatandaşlardan şifahen öğrenildiği bildirilmiştir.

Yapılan yargılama toplanan tüm delillere göre;Dava davacının —- eyaletine ait 70.000 USD bedelli 09/03/2013 tarihli çeke (fotokopi) ilişkin alacağına istinaden —-. İcra Dairesinin —–sayılı dosyasında Örnek —- ilamsız takip ödeme emrine davalının süresi içerisinde yetkiye ve borca itiraz ettiği, yetki itirazı kabul edilerek davalı borçlu aleyhine tekrardan —–. İcra Dairesinin ——esas sayılı dosyası üzerinden örnek —- ilamsız takip ödeme emri tebliğ edildiği, davalı borçlunun süresi içerisinde borca itiraz etmiştir.İş bu dava itirazın iptali davasıdır.—– İcra Müdürlüğünün —–sayılı dosyasında ilk önce davacı alacaklının kambiyo senetlerine özgü ödeme emri düzenlendiği, ancak takibe konu çekin fotokopisinin ibraz edildiği, davacı alacaklı tarafından takibe konu çek fotokopisinin aslının ibraz edilmemesi sebebiyle örnek—- ilamsız takip ödeme emri gönderilmesine karar verilmiştir. —- Asliye Hukuk Mahkemesinin —-esas sayılı dosyasında görevsizlik kararı verilerek, mahkeme kararı İstinaf incelenmesinden geçerek mahkememiz esasına kaydı yapılmıştır.Davacı yabancı çek fotokopisine dayanmakta olup davalı taraf bu çekin kendisi tarafından imzalandığını ancak davacıya yönelik düzenlemediğini, davacının bir şekilde ele geçirdiğini ve üzerini doldurduğunu iddia etmektedir.Davacı ile davalı arasında bir takım ceza davaları bulunmakta olup ancak ceza yargılamalarında davalı, çekin davacı tarafından çalındığını ispat edememiştir. Boş olarak imzalayarak çek veren sonucuna katlanır.
Bu sebep ile söz konusu bu çek elinde olsa davanın kabulüne karar verilebilirdi.
Fakat çek aslının davacı tarafından sunamamış olup bu yönde verilen süreler içerisinde ibraz edememiştir. Davacı talebini çek fotokopisine dayandırmaktadır. Oysa hak sahibinin belge aslını ibraz etmesi zorunludur. İbraz edemediği çeke dayalı herhangi bir alacağa hükmedilemez. Bu nedenle davanın reddine karar verilmiştir.Davacının elinde belge vardır. Fotokopidir. Alacağını ispat edememiştir. Bu kötü niyetli sayılmasına yetmez. Kötü niyetli olduğunu davalıca ispat edilememiştir. Fotokopi üzerindeki belge imza davalının kabulü vardır bu nedenle davalının kötü niyetli takip tazminatının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN REDDİNE
1-Şartları oluşmayan kötü niyet tazminatının reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 179,90 TL. Harçtan peşin alınan 27,70 TL. Harcın mahsubu ile bakiye 152,2‬ TL. Harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalı taraflar kendilerini vekil ile temsil ettiklerinden AAÜT uyarınca davalılar yararına taktir olunan 28.251,57 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 20,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
6-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden ilgili tarafa iadesine,Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı.