Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/182 E. 2022/201 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/182 Esas
KARAR NO : 2022/201

DAVA : İntifa Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak
DAVA TARİHİ : 04/07/2013
KARAR TARİHİ : 17/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İntifa Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREKÇE : İş bu dava mahkememizin—- sayılı dosyasında ) açılmış olup, mahkememizce HMK 18 maddesi gereğince yetki sözleşmesi yapılamayacağı, davanın taşınmazın aynına ilişkin bir dava olduğundan bahisle ve taşınmazında —olduğundan bahisle—- yetkili olduğundan dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmiş,— hükmünde, taraflar arasındaki anlaşmanın — ön görülen süreden önce sonlandırılması nedeniyle davacı lehine davalı taşınmaz kaydında tesis edilen intifa hakkı süresi nazara alınarak davacı yanca yapılmış olan ödemelerin kullanılmayan süreye isabet eden tutarının denkleştirici– güncellenecek miktarın tahsiline ilişkin;—aynına ilişkin bir dava bulunmadığı ortada bir alacak davasının bulunduğundan bahisle mahkememizin yetkisizlik kararı kaldırılmış, dosya — yapılan yargılama sonunda,
“Davacı vekili, taraflar arasında —- bulunup, müvekkilinin — şirketi, davalının ——-olduğunu; davalının malik olduğu ve davacı lehine —-için — tesis olunan taşınmazın, —anlaşması gereğince davalı bayiye tevdi edildiğini; intifa hakkı kapsamında davalıya faturalar karşılığı ödeme yapıldığını; ancak — kararı gereğince, anlaşmaların öngörülen süreden –sonlandığını; taşınmazda davacı lehine —- hakkı kapsamında davalıya peşin olarak ödenen bedellerin — davacı yanca kullanılmayan süresine tekabül eden kısmının— güncelleştirilen miktarını davalının ödemesi gerektiğini belirterek;——- tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş,
Davalı vekili;——olduğunu; davacının—-olarak—- ödemiş bulunduğunu; —– kısmı için—- istenebileceğinin; davacı yanca gönderilen diğer paraların —— istenemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini savunmuş,
Dava, taraflar arasındaki——– süreden evvel sonlandırılması nedeniyle, daavacı lehine davalı taşınmaz kaydında tesis edilen —-süresi nazara alınarak, davacı yanca yapılmış olan ödemelerin kullanılmayan süreye isabet eden tutarının ——– hesaplanacak güncellenmiş miktarının tahsili istemine ilişkin olduğu,
Yargılama da; taraflar arasındaki ihtilafın; davacı yanca ödenen intifa bedelinin; davacı yanca iddia edilen miktar mı? Yoksa davalımızca savunulduğu—–davacının gönderdiği —-bedeli olup olmadığı hususunda toplandığı; araştırmaların ve alınan bilirkişi raporlarının —- oluştuğu görülmüş,
Ancak, —— süreden önce sona ermesi sebebiyle kullanılmayan döneme ilişkin bedelin talep edilebilmesi için, intifa hakkının TERKİN ETTİRİLMESİ ön koşul olduğu,
———–karar sayılı ilamında “dava tarihi itibarıyla ——– terkin edilmediği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Lehine —- davacı şirketinde——— ettirme ——- bulunmaktadır. Her ne kadar, davacı tarafca bu konuda davalı şirket yetkililerine vekaletname verilmiş ise de,——- durumunda, davacının basiretli davranıp intifa hakkını terkin ettirdikten sonra dava açması gerekirdi. Bu durumda mahkemece, intifa hakkı terkin edilmeden dava açılamayacağı gözetilerek; zamansız açılan davanın reddine karar vermek gerekirken; yerinde olmayan gerekçelerle hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır” denildiği,
Mahkememizce bu husus nazara alınarak ve getirtilen—- davacı adına taşınmaz üzerinde —- devam ettiğinden; zamanından evvel açılan davanın reddine karar vermek gerektiği, kararın niteliği gereği, davalı lehine maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği gerekçeleriyle;
İpotek terkin edilmeden açılan davanın zamanından önce dava olması nedeniyle davanın usulden reddine”
KARAR VERİLMİŞTİR.
Mahkememiz kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olup, —- Karar sayılı hükmünde;
” Mahkemece getirtilen —- bulunmadığı ve tapu kaydında 05/01/2016 tarihli bir ipotek kaydının bulunmasına rağmen; dava konusu edilmeyen ipotekten bahsedilerek hüküm tesisi doğru olmamıştır. Mahkemece yapılması gereken iş öncelikle davacı lehine tesis edilen intifa hakkının tesisine ilişkin tapu —- getirtilerek ve intifa hakkının davadan önce terkin edilip edilmediğinin tespiti ile, terkin edilmiş olması halinde intifa bedelinin ne olduğunun — bir miktarın ödenip ödenmediğinin davacı tarafından sunulan delillerle ispat edilip edilemeyeceğinin araştırılıp, ispat edilmesi halinde intifa bedelinin karşılıksız kalan kısmına yönelik kısmın sözleşme hükümlerine göre tespitinden ibarettir. — kurulan hükmün bozulması gerekmiştir. ” şeklinde bozulduğu;
Mahkememizin —davada, bozma ilamına uyulmuş,—-intifa —- —-hakkının hangi tarihte kaldırıldığı sorulmuş,
——- olarak gösterildiği, intifa hakkının — taşınmazları ve bu taşınmazlar üzerinde halen mevcut olan ve intifa hakkının süresinin sonuna kadar—- kapsadığının bildirildiği,—- görülmüştür.
— tarihinde kurulduğu—- yani davadan önce kaldırıldığı belirlenmiştir.
Toplanan bu deliller çerçevesinde, ——- kararıyla bu tür sözleşmelerin 5 yılla sınırlanması nedeniyle sözleşmenin 20/09/2012 tarihinde sona erdiği ancak taraflar arasındaki sözleşmeyle ön görülen süreden önce sonlandırılması nedeniyle davacı lehine davalı taşınmaz kaydında tesis edilen intifa hakkı süresi nazara alınarak, davacı yanca yapılmış olan ödemelerin kullanılmayan süreye isabet eden tutarının ulaştığı değere göre hesaplanacak güncellenmiş miktarının tahsilinin gerektiği; davalı tarafın, davacının iddia ettiği intifa bedelini kabul etmediği, bu bedelin tapudaki akit tablosunda gösterildiği üzere 300.000,00 TL olduğunu, davacının yaptığı ödemelerden bu miktarın dışında kalan tutarların ” bayilik hizmet bedeli ” olarak ödenen ve işletme sözleşmesi gereğince — savunduğu; davacı tarafından ibraz edilen faturaların ispat hukuku açısından resmi senet niteliğinde olmadığını savunduğu görülmüşse de; bizzat davalı tarafından davacıya— faturaları davalı şirketin hazırladığı, —– toplam——–oldukları; bizzat davalı tarafından kesilen bu faturaların—-” şeklinde kesildiği; bu nedenle davalı tarafın savunduğu üzere —- bedeli olamayacağı; davalının —- olduğu, davacının —-olduğu;—- gereği —olsa faturalarda gayri maddi hak bedeli olarak —– bedeli olarak ve yatırımın cinsi gösterilmek suretiyle faturanın kesilecek olması; kaldı ki, taraflar arasında —-dosyasında, —-gereğince davalı —- — kapsamında satın aldığı ürün bedellerinden ödemediği kısımların ve sözleşme kapsamında davalıya —olarak verilen — dava konusu edildiği; söz konusu bu davada da bu faturaların verilen —– nazara alınarak; davacının dayandığı ve bizzat davalı tarafından kesilen gayri maddi hak bedeli olarak faturalandırılan bedellerin davalı tarafından intifa bedeli olarak alındığı; paranın tahsil edildiği hususunda taraflar arasında bir ihtilafın bulunmadığı; Yargıtay bozma ilamından önce mahkememizce raporlar alındığı; Yargıtay uygulamalarına göre 20/05/2017 tarihli hesap bilirkişisinin raporunun hükme esas alınması gerektiği; alınan raporda intifa hakkının 17 yıl 9 ay 4 gün olarak akdedildiği; terkin edildiği sürenin tam 5 yıl olduğu; faturalarla ödenen —- olduğu; kullanılmayan devreye isabet eden intifa hak bedelinin ödendiği tarih ile —- edildiği tarih arasında ——- alım gücünün —–; bilirkişi raporunun hazırlanış şekli, hesap biçimi ve tespit ettiği bedeller yönünden yerinde olduğu; bu bedelin iadesine karar verilmesi gerektiği, davacının —- numarasıyla davalıya 04/02/2013 tarihinde tebliğ edildiği, verilen mehilin —- tarihinde gerçekleştiği nazara alınarak bu miktarın —- itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği nazara alınarak aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
—- itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsiline, davacıya verilmesine,
Fazlaya dair talebin reddine,
Peşin olarak alınan 84.631,80 TL harcın alınması gereken 290.325,11 TL ilam harcından mahsubu ile eksik 205.693,31 TL harcın davalıdan alınıp, hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafından karşılanan 84.656,10 TL başvuru harcı ve peşin harcın tamamı ile 15 normal tebligat 6 elektronik tebligat gideri 153,00 TL ile bilirkişi inceleme ücreti 3.000,00 TL’nin kabul ve ret oranı gereğince ( davacının talebi —olduğu ) kabul kısmına isabet eden — yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansı kalırsa davacıya iadesine,
Karar tarihindeki —-nispi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Reddedilen — hesaplanan 88.719,00 TL nispi vekalet ücretinin de davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay yolu açık olarak oy birliğiyle verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.