Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/177 E. 2022/600 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/177 Esas
KARAR NO: 2022/600
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 15/03/2021
KARAR TARİHİ: 21/09/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin, davalıdan ——alacağını tahsil edemediğini, bunun üzerine alacağın tahsili için——- icra takibi başlattıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve yersiz olduğunu iddia ile itirazın iptaline, takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde yer alan iddiaların gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin davacıya böyle bir borcunun olmadığını, davayı kabul etmediklerini, davanın hiçbir yasal dayanağı olmadığını, müvekkilinin —— —— olarak çalıştığını, müvekkilinin davacı ile bir —– olmadığını, davacının alacaklı olduğunu iddia ettiği faturalardaki malları teslim alan kişileri tanımadığı gibi davacıdan böyle bir mal da almadığını, Müvekkilinin—- işletmesini kapatarak iş yeri ruhsatını ——-devrettiğini, bu tarihten sonra işletmeyi devir alanların – davacıdan müvekkili —- mal alarak bu borçlarını ödemediğini, davacının ise ——- müvekkili almış gibi alacağının tahsilini istediğini, burada müvekkilinin taraf olmasının mümkün olmadığını, —— görüleceği gibi davaya konu fatura döneminde müvekkilinin bu işletmeyle hiç bir bağı bulunmadığını, öncelikle olarak husumet itirazının bulunduğunu belirterek İş bu sebeple açılan haksız davanın reddine, karşı tarafın alacağının %20’den az olmamak üzere davacının tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre; ilamsız takip yapılmış olması, borçlunun bu takibe itiraz etmesi, itirazın alacaklıya (davacıya) tebliğinden itibaren alacaklının, bir yıl içinde mahkemeye başvurmuş olması yasal koşullarının gerçekleşmesi gerekir.
Takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılan itirazın iptali davasının konusu, icra takibine konu edilen alacaklar olup, davanın amacı itirazla duran takibin devamını sağlamaktır. Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. Davalı borçlunun icra dosyasında ileri sürdüğü itirazlar dışındaki itirazlarını da bu dava içinde ancak cevap süresi içinde ileri sürmesi olanaklıdır. Eğer cevap süresi içinde davalı/borçlu diğer itirazlarını ileri sürmezse mahkeme bunları kendiliğinden göz önüne alamaz, takibe itiraz edilirken bildirilen sebeplerle sınırlı araştırma yapmak durumunda kalır. Nitekim aynı hususlara ——sayılı kararında da değinilmiştir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Celp edilen —- dosyasının incelenmesinde; davacı tarafın cari hesap alacağına istinaden— asıl alacak ile — işlemiş faiz olmak üzere toplam —-alacağın davalı-borçludan tahsili için icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, davalının —— sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince itirazın iptaline ve %20 icra inkar talebine yönelik olduğu, ayrıca icra takibine konu cari hesapdan kaynaklı faturadan davalının sorumlu olup olmadığı davalıya işbu faturadan kaynaklı sorumluluk yüklenip yüklenilemeyeceği, faturadaki imzanın davalıya ait olup olmadığına yönelik olduğu görülmüştür.
Davalıya, İcra takibine konu faturadaki imzanın kendisine ait olup olmadığı hususunda isticvab davetiyesi tebliğ edilmiş, davalı bir sonraki celseye katılarak, faturalardaki kaşe ve imzaların kendisine ait olmadığı beyan etmiş, aynı celse davalının imza örnekleri alınmıştır.
Tarafların delilleri toplanarak, taraf defterlerinin incelenmesi için gün tayin edilmiş, incelemeye davalı taraf katılmadığından, davacı tarafın ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle dosya üzerinde Mali Müşavir bilirkişiden inceleme yaptırılarak bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Mahkememizce benimsenen usul ve yasaya uygun bilirkişi raporunda; Davacı ile Davalı arasında ticari ilişkinin bulunduğu, Davalının — halen devam ettiği ——-yıllarına ait yasal defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde usulüne uygun olarak yaptırıldığı, — yasal süresi içerisinde —- yüklemelerinin yapıldığı, davacının—yıllarına ait yasal defterlerinin delil niteliği taşıdığı, Davalının inceleme gün ve saatinden haberdar olduğu, incelemeye iştirak etmediğinden davalı defterleri üzerinde herhangi bir inceleme yapılamadığı, Davacının incelenen —- yasal defterleri üzerinde takip tarihi itibariyle davalıdan — tutarında asıl alacağının olduğu, Davanın kabulü halinde davacının asıl alacağına takip tarihinden itibaren—- işlemiş faiz talebinde bulunduğu, Yapılan hesaplamada, asıl alacak tutarına işlemiş faiz —-olarak hesaplandığı, talebe bağlılık ilkesi gereği davanın kabulü halinde davacıya ödenebilecek işlemiş faiz tutarı —— Olabileceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirmiştir.
Davacı vekili son celsede; davamızın kabulü ile takibe asıl alacak ve faiz yönünden yapılan itirazın iptalini, takibin devamını, davalı aleyhine icra inkar tazminatı hükmedilmesini talep ettiklerini, harç ikmalini celse arasında yaptıklarını beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacının davalıdan — tutarında asıl alacağı ve —- olduğu kanaatine varılarak davanın kabulü ile davalı tarafın —– esas sayılı dosyasına konu takibe yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin, aynen devamına karar verilmiştir.
İcra inkar tazminatı yönünden; İİK’nın 67 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmünce; icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada borçlunun kötü niyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir. İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip duran ve işin itirazla çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı öngörülmüş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlarının bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda değil ise, alacağın likit ve muayyen olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilemez.
Eldeki davada alacak likit olduğundan Asıl alacak olan —- % 20 si üzerinden hesaplanan—– icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KABULÜ İLE,
1-Davalı tarafın —– sayılı dosyasına konu takibe yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin, aynen devamına,
2-Asıl alacak olan — % 20 si üzerinden hesaplanan —– icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafça yapılmış, 59,30 TL başvurma harcı, 79,48 TL peşin harç. 8,50 TL vekalet harcı ile 13,38 TL tamamlama harcı olarak toplam 160,66 TL harç gideri ile tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olarak toplam 1.002,60 TL masraf olmak üzere toplam 1.163,26 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafça yapılmış yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 7.687,92 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Alınması gereken 525,16 TL karar ve ilam harcından peşin ödenen 79,48 TL peşin harç ile 13,38 TL tamamlama harcı olarak toplam 92,86 TL harcın mahsubu ile bakiye 432,30 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Davadan önce gidilen arabuluculukta devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
Dair karar, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, miktar nedeniyle kesin olarak karar verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.20/10/2022