Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/176 E. 2023/769 K. 22.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/176 Esas

KARAR NO:2023/769

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

DAVA TARİHİ:12/03/2021

KARAR TARİHİ: 22/11/2023

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,

Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle;
—– günü saat: 06:50 sıralarında——- önünde çift taraflı ölümlü ve yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, —– istikametine seyir halinde olan —- plakalı araç sürücüsü—– kaza mevkiine geldiği esnada karşı şeritte —-istikametine gitmekte olan — plaklı —-sürücü —- kullandığı araçla çarpışması sonucu meydana gelen kazada, —— plakalı araçta ön yolcu koltuğunda bulunan müvekkillerinin oğlu —-olay yerinde hayatını kaybettiğini, —- tarihli trafik kazası tespit tutanağında; “Kazanın oluşumunda —- plakalı aracın sürücüsü ——- 2918 sayılı KTK’ de belirtilen asli kusurlardan 84/G (şeride tecavüz etme) kuralını ihlal ettiğinden birinci dereceden kusurlu olduğu”nun tespit edildiğini, kazada birinci dereceden asli kusurlu sayılan sürücü —- yönetimindeki — plaka sayılı araç maliki — olup, aracın kaza tarihinde—–sigortası; poliçe numarası —-, sigorta başlangıç tarihi — olmak üzere davalı —– tarafından sigortalı olduğunu,—– tarihli bilirkişi tarafından hazırlanan ölü muayene tutanağında araçta yolcu olarak bulunan —- ölüm sebebinin ”geçirmiş olduğu trafik kazası sonucu çoklu vücut travmasına bağlı olarak ölümünün gerçekleştiği” belirtildiğini, meydana gelen kazada ön yolcu koltuğunda vefat eden —- kaza tarihinde 18 yaşında başarılı bir öğrenci olduğunu, yaşasaydı iyi bir üniversitede okuyup meslek sahibi olacağını, müvekkilleri —— henüz 18 yaşında vefat eden oğullarını kaybetmenin acısı ve üzüntüsü içinde olduklarını, vefat eden oğullarının desteğinden yoksun kaldıklarını, ——- göre, sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin etmekle yükümlü olduğunu, ölümlü trafik kazasının oluşumunda — plaka sayılı aracın—— tarafından sigortalı olması nedeniyle destek tazminatının davalı sigorta şirketince karşılanması gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak üzere, HMK 107.vd maddeleri gereğince, talep edilebilir tazminat miktarları belirli hale geldiğinde taleplerini artırmak kaydıyla; şimdilik her bir davacı için ayrı ayrı 10.000,00 TL olmak üzere toplam 20.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketinden alınarak davacılara verilmesine, hükmedilecek tazminata, davalı sigorta şirketine başvuru tarihi olan 19/11/2020 tarihini takip eden 04.12.2020 tarihinden itibaren faiz uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı sigorta şirketi vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle;
Uyuşmazlığın müvekkili şirket nezdinde —— vade tarihli —– ile sigorta teminatı altına alınan —- plakalı aracın karışmış olduğu trafik kazası sonucu —- vefat etmesi nedeniyle yakınlarının destekten yoksun kalma tazminat talebinden kaynaklandığını, arabuluculuk kurumuna başvurulmadığından davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, motorlu taşıt işletilmesi sebebiyle meydana gelen zararın tazmini hususunda, zarar veren işletenin sorumluluğunun haksız fiilden doğan sorumluluk olup 6098 sayılı Kanun’un anılan hükümlerine tabi olmakla birlikte aynı zarardan dolayı sigorta şirketinin tazminat sorumluluğunun, sözleşmeden doğan sorumluluk olduğunu, bu sebeple de işletenin tazminat sorumluluğu ile sigorta şirketinin tazminat sorumluluğunun kapsamının farklı esaslara tabi kılınması, sorumluluklarının dayandıkları esasların farklı olması nedeniyle kaçınılmaz olduğunu, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek üzere —- iptal kararının işbu uyuşmazlık bakımından geçerli olduğu kabul edilse dahi bu durum eski tarihli —- uygulanan usul ve esasların uygulama alanı bulacağı anlamına gelmediğini, öncelikle —— hesaplama esas ve usulleri bakımından —- gösteren maddesinin iptal edildiğini ve şu haliyle madde hükmü ile hesaplama esas ve usulleri bakımından—– uygulanacağını, bu kanunda hüküm bulunmaması halinde ise Borçlar Kanunu’nun esas alınacağı kararlaştırılmış olduğunu, trafik kazaları da dahil haksız fiillere ilişkin tazminat hesaplamalarında esas alınması gereken hesaplama usul ve esasları bakımından Karayolları Trafik Kanunu’nda ve Borçlar Kanunu’nda herhangi bir hüküm bulunmadığını, bu kanunlarda belirlenmeyen hususların yalnızca geçmiş tarihli —- kabul edilen şekilde esas alınamayacağını, — tarihinde yürürlüğe giren yeni Genel Şartlarda destekten yoksun kalma tazminatı ile sürekli sakatlık tazminatı hesabında —— teknik faiz oranı, peşin değer formülü olarak devre başı ödemeli belirli süreli rant formülünün tazminat hesabında kullanılacağının düzenlendiğini, —- iptal kararında vurgulanan gerçek zarar hesabının özü itibariyle varsayımlara dayalı aktüeryal bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esas olduğunu, ülkemize özgü ve güncel verileri içeren kadın ve erkek ayrımlı —— kullanılarak bakiye ömrün belirlenmesini ve toplu para şeklinde peşin ödenen destekten yoksun kalma tazminatı ile sürekli sakatlık tazminatları için iskonto oranının belirlenmiş olmasının 2918 sayılı Kanuna ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununa aykırı olduğu yönünde bir içtihat bulunmadığını, Trafik sigortası sözleşmesinin yasa ile zorunlu kılınmış olması ve bu sözleşmenin içeriğinin de yine yukarıda belirtilen Türk Ticaret Kanunu ve Sigortacılık Kanunu’nun ilgili maddeleriyle düzenlenerek halen yürürlükte olan genel şartlar ile poliçenin bir bütün olduğunun vurgulanmış olması karşısında, dosyada tazminat hesaplanması bakımından——- belirlenen usul ve esasların dikkate alınmasını talep ettiklerini, davayı kabul manasında olmamak üzere kusur oranının tespiti bakımından dosyanın ——- gönderilmesi gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere kusur oranının tespiti bakımından dosyanın ——- sevk edilmesini talep ettiklerini, davayı kabul manasında olmamak üzere mütevefanın gelirinin resmi belgelerle kanıtlanması aksi taktirde asgari ücret olarak alınması gerektiğini, söz konusu sigortalar çerçevesinde aktüeryal hesaplamayı gerektiren tazminat ödemelerinde hesaplamanın Müsteşarlık nezdinde tutulan Aktüerler Siciline kayıtlı aktüerler ile ———-nezdinde tutulan listeye kayıtlı yardımcı aktüerler tarafından yapılmasının esas olduğunu, —— hükmü uyarınca da tazminat hesaplamasında kullanılması gereken yaşam tablosu —- hesaplamada esas alınması gereken teknik faiz —- olarak düzenlenmiştir. İşbu nedenle tazminat hesaplanmasında bu tablonun kullanılmasını ve teknik faizin — olarak esas alınmasını talep ettiklerini, taraflarınca yapılan ödemede bu hususların dikkate alındığını, davacı tarafından, sigortalılarının kusuru ve kusur ile zarar arasında illiyet bağı bulunduğunun usulen ispat edilmesi gerektiğini, davacının talebinin fahiş olduğunu, davayı kabul manasında olmamak üzere faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini, kazada hatır taşıması bulunup bulunmadının tespitinin yapılması gerektiğini, alkollü kişinin aracına binme sebebiyle tazminattan müterafik kusur indiriminin yapılması gerektiğini belirterek davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, 12/09/2020 tarihli trafik kazası nedeni ile davacıların, davalıdan destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir.
Delil olarak dayanılan— plakalı aracın —– poliçesinde sigorta şirketinin davalı şirket olduğu, sigorta ettirenin ise davalı —— olduğu görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda uyuşmazlığın; — tarihinde meydana gelen trafik kazasında müteveffa — vefat ettiği, bu nedenle şimdilik mütevafanın annesi —- 10.000,00 TL, babası —- için 10.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının 04/12/2020 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ayrı ayrı verilmesi istemi noktasında toplandığı anlaşılmıştır.Tarafların kusur durum ve oranın tespiti için mahkememiz dosyası —-gönderilmiş; dosyada mübrez—— karar sayılı—- raporunun sonuç bölümünde; sürücü — %10 (yüzde on) kusurlu olduğu, müteveffa sürücü —- %90 (yüzde doksan) kusurlu olduğu kanaatini bildirmiştir.Mahkememiz dosyası aktüer bilirkişine tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen dosyada mübrez —– tarihli raporun sonuç bölümünde; —-günü meydana gelen trafik kazasında —— ölümü sebebiyle davacıların maddi tazminat talepleri yönünden yapılan inceleme sonunda; müteselsil sorumluluk kapsamında %100 kusur oranına göre davacı annenin 304.259,75 TL, davacı babanın 238.255,55 TL destekten yoksun kalma zararı oluştuğu; mahkememizce davalı sebep sorumlusunun %90 kusur oranına göre tazmin borcunun belirlenmesi gerektiği esasının benimsenmesi halinde davacı annenin 273.833,78 TL, davacı babanın 214.430,00 TL destekten yoksun kalma zararının oluştuğu; her iki seçenek bakımından, yukarıda —– sayılı bentte açıklanan nedenlerle müteveffanın yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsünün —— promil alkollü olması ve sürücü ve müteveffa arasında akrabalık bağı bulunmaması hallerine ilişkin hatır taşıması indirimi ayrı ayrı yapılması gerekip gerekmediği takdirinin münhasıran mahkememizin yargı yetkisi dahilinde olduğu; KTK.m.93 hükmü uyarınca kaza tarihinde —— teminat limitinin 410.000,00 TL olduğu; anne- baba için karar altına alınacak toplam tutarın bu miktarı geçemeyeceği; davalı sigorta şirketine yapılan başvurunun 19.11.2020 tarihinde kayda alınmasına göre, poliçe genel şartları ve KTK.m.99/1 hükmüne göre temerrüt için ilk günü davacı talebi ile bağlı kalınarak 04.12.2020 olduğu; işaret edilen hususlar ile tüm delillerin takdir ve münakaşası ile hukuki değerlendirmenin tamamı mahkememize ait olmak üzere hesaplamaya dayalı kanaatlerini bildirmiştir.Davacı vekilince dava ıslah edilmiştir. Dava 22/06/202022 tarihli kazada —–vefatı nedeniyle davacı anne ve babanın uğradığı destekten yoksun kalma tazminatına ilişkindir. Kusur yönüyle yapılan yargılamada; Mütüveffa —– yolcu olarak bulunduğu müteveffa sürücü —- sevk ve idaresindeki —– plakalı araç ile dava dışı sürücü — sevk ve idaresindeki —- plakalı — çarpması neticesinde —– plakalı sürücü———— ve o araçta sürücü olarak bulunan —– vefat ettiği kazada dava dışı sürücü —— ile seyir halinde iken yola gereken dikkat ve özeni göstermediği, hızını mahal şartlarına göre ayarlamadığı, şeridinde gitmesi gerekirken gitmediği, araç hakimiyetini kaybederek yolun karşı yön bölümüne geçerek kazaya sebebiyet verdiği anlaşıldığından yüzde doksan kusurludur. Dava dışı sürücü —- ise hızını asgari hadde düşürerek karşı yönden seyir şeridine giren araca karşı zamanında gerekli tedbiri almadığından yüzde on kusurludur. Başkaca kusurlu yoktur. Bu kusur oranı Ağır Ceza Mahkemesinde alınan rapor ile uyumludur.
Davalı hatır taşımacılığını ve dava dışı sürücü —- alkollü olduğunu bildiği veya birlikte alkol aldıklarına ve aracı alkollü olarak kullandığını bildiği hususunu hususunu ispat edememiştir. Bu nedenle indirim uygulanmamıştır.
Müteveffa —– yolcu konumundadır. Kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru yoktur. ——- kararında belirtildiği üzere destekten yoksun kalma tazminatı davalarında çocukların anne ve babaya destek oldukları karine olarak kabulü gerektiği benimsenmiştir.Bakiye yaşam sürelerinin belirlenmesinde —- tablosunun esas alınmasının benimsendiği buna göre hesap raporu alınmıştır. Müteveffa —-, kaza anında 18 yıl 07 ay 29 gün yaşındadır. Kaza tarihinde itibaren kazanç elde etmeye başlayacağı ve kazancının asgari ücretin altında olamayacağı nazara alınarak asgari ücret değişimlerine göre hesap yapılmıştır. Destekten yoksun kalma zararı her yıl için gelirin yüzde artırılması yine her yıl için gelirin ayrı ayrı yüzde on iskonto edilmesi suretiyle peşin değer hesaplanmıştır. Buna göre alınan hesap raporuna göre davacı Anne için 229.940,97 TL, davacı baba ——- için 180.059,025 TL hesaplanmıştır. Rapor hukuka uygun ve denetime elverişlidir. Bu sebeple davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-DAVANIN KABULÜNE,
2-Davacı anne —– yönünden 229.940,975 TL; davacı —— yönünden —–tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ayrı ayrı verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 28.007,10 TL harçtan peşin alınan 68,31 TL peşin harç ve 1.333,00 TL tamamlama harcı toplamı 1.401,31 TL harcın mahsubu ile bakiye 26.605,79 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 1.360,00 TL ara buluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
5-Davacı tarafça yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 68,31 TL peşin harç ve 1.333,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 1.460,61 TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
6-Davacılar tarafından yapılan 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 736,80 TL ——- fatura bedeli ile tebligat ve müzekkere gideri 341,30 TL olmak üzere toplam 2.578,10 TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
7-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca 63.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
9-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra davacı tarafa iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup anlatıldı. 22/11/2023