Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/141 E. 2022/413 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/141 Esas
KARAR NO : 2022/413

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/03/2015
KARAR TARİHİ : 25/05/2022

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı ile babasının ——-gördüklerini, davacının babasının ——almak konusunda anlaştıklarını, aralarında yaptıkları sözleşme gereği ———-olan davalı —- hesap numarasına havale yapılmasının istendiğini, davacının da bu miktar parayı bilgileri verilen hesap numarasına yatırdığını, davalının eşi —- yapılan —– sözleşmesi gereği 10 gün içerisinde aracın teslim edileceği bildirildiğini ancak 10 gün geçmesine rağmen araç üzerinde herhangi bir işlem yapılmadığını, bu durum üzerine davacının babası neden herhangi bir işlem yapılmadığını sorduğunda o sırada — ve işçilerinin aracın cam yerlerini kestiklerini ve 10.000,00 TL daha istediklerini, istenilen bu parayı vermemesi durumunda aracın başka birine devredileceğini söylediklerini, davacının babasının aracı geri istemesi durumunda da aracın geri verilmemesi üzerine davacının babasının şikayette bulunduğunu, davalı tarafın aracı teslim etmediği için davacı tarafın ekonomik anlamda sıkıntı yaşadığını, alacağın tahsili yönünden—- sayılı dosyası ile yapılan takibe davalının haksız itiraz ettiğini beyanla , itirazın iptaline, %20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile hiçbir ticari ilişkisinin olmadığını, davacıyı tanımadığını, eşinin ise davacının babası ile beraber ticaret amaçlı araç alımı yaptıklarını, bu ticaretin kendisi ile ilgisi olmadığını, eşinin banka hesabı olmadığı için para havalesini kendi hesabına havale ettirdiğini, kendi hesabına para yattığında da eşinin parayı alıp, dava konusu araç için harcadığını, davacının dava dilekçesinde belirttiği iddialarının asılsız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :Dava hukuki niteliği itibariyle ticari amaçla alınan —– yapılmaması nedeniyle sebepsiz zenginleşme bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalının itirazının iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizin—-. Sayılı kararı ile “Somut olayda,Uyap kayıtlarında davacının yatırdığı —— tamamlama harcının temyiz aşamasında yatırtılan harç olduğu,davanın ilk önce Tüketici mahkemesinde açıldığından davacı tarafça harçlarının tüketicinin harçtan muafiyeti sebebiyle yatırılmadığı,görevsizlik kararı sonrası — Ticaret Mahkemesinde yargılama yapılırken eksik dava harçları tamamlanmadığı,davacının peşin karar ve ilam harcının 1/4 ü ile başvuru harcını yatırmamış olduğu halde, mahkemece harçlar yatırılmaksızın yargılamaya devamla hüküm kurulmuş olması doğru olmayıp, kamu düzenine de aykırıdır. Açıklanan nedenlerle, dava harcı eksikliği, HMK 355. maddesine göre kamu düzenine ilişkin ve resen dikkate alınacak hususlardan olmakla, diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin HMK 120/1, Harçlar Yasası 32 ve HMK 355, 353/1-a-4 maddeleri gereğince mahkeme kararının kaldırılmasına” denilerek karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekiline TBK 127’e göre 3. Şahsın yaptığı ödemeler yönünden hak sahibine —-için —-düzenlendiği, ikinci halde de ——” şeklinde ödemeden önce davalıya herhangi bir bildiriminin olup olmadığının sorulmasına, buna ilişkin yazılı beyanda bulunmak üzere iki haftalık süre verilmiştir.
Davacı vekili müvekkili —– babası —– iş bu davaya konu —- plakalı —— işi yapmak amacıyla —— aldığını, davacı ——– ise uhdesindeki parayı babasının müşteri olarak gitmiş olduğu—— hesap numarasını verdiği — hesabına yatırdığını, davacı müvekkili —- babası —- davalı tarafa ödeme yapılmasından önce ”PARAYI OĞLUM ÖDEYECEK” şeklinde bildirimde bulunduğunu, müvekkilinin de babası —-talimatı doğrultusunda davaya konu bedeli davalının hesabına yatırdığını, mahkemenin bu hususu değerlendirerek söz konusu olayda davacı müvekkili —, davacı müvekkili —— babası—— TBK 127/2 gereğince halef olduğunun tespit edilmesini haklı davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı tarafından paranın davalının hesabına gönderilmiş olduğu ileri sürülerek iş bu davanın açıldığı anlaşılmakla, TBK 127/2 maddesine göre davacının bu davayı açabilmesi için babası olan—-alacaklı olan dava dışı —-bu ödeme miktarı yönünden davacı oğlunun kendine halef olduğunu bildirmesi gerekir. Davacının bunun gerçekleştiğini iddia etmekte olup davalı kabul etmemekte tut ki doğru olsun alacaklı dava dışı —-olduğu için iş bu dava alacaklıya karşı açılmadığı için pasif sıfattan reddedilecek ve sonuç değişmeyecektir. Davacı yanın TBK 127/2 maddesi gereği bildirimi varsa yine davacı fakat davalı olarak davalının eşi — dava açması gerekir. Bildiririm yoksa eğer davacının babası — davalının eşi ———dava açması gerekir. Bu nedenle iş bu davanın sıfat yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın sıfat yokluğundan REDDİNE,
2-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL harçtan toplam 396,79 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 316,09 TL fazla harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettiğinden— uyarınca davalı yararına taktir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraflarca yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacının yatırmış olduğu gider avansından artan tutar varsa hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davalı vekilinin yüzüne karşı, davacının vekilinin yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı.