Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/140 E. 2021/970 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/140 Esas
KARAR NO: 2021/970
DAVA: Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 01/03/2021
KARAR TARİHİ: 16/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili, ihyasını talep ettikleri — aleyhine — sayılı dosyasıyla işçi alacakları yönünden dava açtıklarını; dava açıldıktan sonra bu şirketin —tarihinde de tasfiye kararını tescil ettirdiklerini; tasfiyenin —- günlü resmi gazetede de ilan edildiğini bildirerek; dava açıldıktan sonra bu şirketin tasfiyeye girmemesi gerekirken tasfiye yoluna gittiğini belirtip, İş Mahkemesinde açtıkları davanın devam edebilmesi için şirketin ihyası gerektiğini, İş Mahkemesi tarafından da kendilerine bu yönde mehil verildiğini belirterek, şirketin ihya yoluyla —–yeniden tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı—– vekili, davacının ihyası istenen şirkette kesinlikle çalışmadığını, —- da görülmediğini belirterek, davacının hukuki menfaati bulunmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Diğer davalı davaya cevap vermemiş, duruşmaları da takip etmemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, TTK geçici 7. Maddeye göre açılan ihya davasıdır.
Davacı, ihyası istenen şirketten— sayılı dosyasıyla iş kazasından dolayı alacak davası açmış olup; iş yerinde — camı silmek ve yıkamaya vermek görevinde çalıştığı esnada —-patlaması ve camın düşerek sağ ayağının baştan ikinci parmağının kırılması şeklinde kazanın meydana geldiğini belirtmek suretiyle meslekte kazanma gücünü kaybettiğini iddia etmiş, maluliyet oranı belirlenerek iş veren kusurunun tespiti ve tazminini talep etmiştir.
Mahkememizce —kayıtları getirtilmiş olup, ihyası istenen şirketin tek kişilik bir limited şirketi olduğu,—– hem şirketin tek ortağı hem yetkilisi hem de — olduğu; bu nedenle —- da davanın yöneltilmesinin yerinde olduğu; getirtilen —- kayıtlarına göre, —tarihinde tasfiyeye giriş evrakı düzenlediği, o tarihte ortaklar kurulundan tasfiye yönünde karar alındığı; tasfiye işlemlerinin tasfiye memuru tarafından tamamlanması ile de, — tarihinde —— şirketin terkin edildiği; —- tarihinde açılmış olduğu; dava dilekçesinin de şirkete tasfiye işlemi tamamlanmadan tebliğ edildiği görülmüştür.
Şirket aleyhine açılmış bir dava varken, şirketin tasfiyesinin tamamlanmaması gerekir. Bu nedenle—— tarafından şirket aleyhine davacımızca açılan dava mevcut ve bilinirken tasfiyenin tamamlanması hatalı olmuş, bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücreti ——üzerinde bırakılmıştır.
Her ne kadar —– vekili, davacının ihyası istenen şirkette bir alakası olmadığını, o şirkette çalışmadığını savunmuş ve davacının ihya istemekte hukuki menfaati bulunmadığını bildirmişse de; bu iddia İş Mahkemesini ilgilendirmektedir. İş Mahkemesinde davacının şirketin çalışanı olup olmadığı araştırılacaktır. Ancak, bu araştırmanın da yapılabilmesi için davaya devam etmek gerekmekte olup; davaya devam içinde şirketin ihyası gerekmektedir.
Yargılamanın devam ettiği İş Mahkemesinde şirketin ihyası için davacıya süre ve dava açmak üzere mehil verilmiş olup, bu nedenle mahkememizce davacının iş bu davada hukuki menfaati bulunduğu kanaatine varılmış;
TTK geçici 7. maddesinde dava açma hukuki menfaati bulunan ” alacaklılar ve ilgili şahıslar ” dendiği için alacaklı olan davacımız açısından ihya kararı verilmiş olup;
İhyanın bir alacaklı tarafından talep edildiği, alacaklının devam eden derdest dosyası yönünden talep edildiği nazara alınarak, ihyanın bu davayla sınırlı olması gerektiği; öte yandan—–kararında benzer bir olayda vurgulanan ” sınırlı ihyaya karar verilmemesine ” ilişkin hükmü de nazara alınarak, ancak somut olayımızda ihyanın şirketin tüzel kişiliğini yeniden kazanması, işlem ehliyetini yeniden kazanması gibi bir amaçla değil davada taraf ehliyetini kazanması için yapıldığı; iş bu davanın alacaklı tarafından açıldığı, şirketin ortağı ya da yöneticisi tarafından açılan bir dava olmadığı; bahsedilen —- dava açanın kooperatif ortağı olduğu, bu nedenle ortak sıfatıyla dava açtığı, o yüzden diğer ortakların açabileceği benzer davalar değerlendirilmek suretiyle hüküm oluşturulduğu nazara alınarak; davamızdaki somut olayın bu sebeple içtihat mahkemesindeki olaya göre bir miktar farklılığı bulunduğu nazara alınarak, mahkememizce görevlendirilen tasfiye memuru tarafından yapılacak işlemlerin İş Mahkemesindeki dava süreci ve infaz süreciyle sınırlı ancak bu süre içinde benzer dava ya da icra takipleri olursa onlarında sonuçları beklenmek suretiyle ek tasfiyenin sonuçlandırılması daha uygun bulunarak, aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
—- şirketin kendi kendini tasfiye etmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığı, şirket tarafından yapılan tasfiyede tasfiye memurunun — olup olmadığının ve şirket kayıtlarının karşılaştırılması dışında bir sorumluluğunun da bulunmadığı nazara alınarak, davalı —aleyhine herhangi bir yargılama gideri ya da vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KABULÜNE,
—-numarasıyla kayıtlı olup tasfiye sonunda — tarihinde sicilden terkin edilen —-yeniden kaydına,
—-görevlendirilmesine, —- tarafından—- dosyasının yargılama süreci ve verilecek kararın infaz süreciyle sınırlı olarak tasfiyenin yapıldığı bu süreç içinde bu şirket aleyhine başlatılan başka dava ve icra takipleri sonuçlandırılmamış ise, tasfiyenin bu diğer dava ve icra takipleri sonuçlandırılana kadar ek tasfiyenin gerçekleştirilmemesine, ancak —- sayılı dosyasında yargılama süreci ve verilecek kararın infaz süre içinde bu şirket aleyhine başka bir icra takibi ya da dava açılmazsa bu süreç sonunda ek tasfiyenin gerçekleştirilmesine,
Dava maktu harca tabi bulunduğundan ve maktu harçta alınmış bulunduğundan yeniden harç alınmasına mahal olmadığına,
Tamamı davacı tarafça karşılanan yargılama giderlerinden 118,60 TL başvuru ve peşin ilam harcıyla 4 normal tebligat 2 elektronik 87,00 TL tebligat gideri toplamı 205,60 TL yargılama giderinin davalı —– alınarak davacıya verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansı kalırsa davacıya iadesine,
Karar tarihindeki AAÜT gereğince, davacı lehine 5.100,00 TL maktu vekalet ücreti taktirine, davalı —— alınarak davacıya verilmesine,
Dair karar, davacı vekilinin yüzüne karşı, mazeretli kabul edilen davalı vekilinin yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ———— Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak oy birliğiyle verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.16/12/2021