Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/133 E. 2022/245 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/133 Esas
KARAR NO: 2022/245
DAVA : Yaralamalı Trafik Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ: 25/11/2016
KARAR TARİHİ: 31/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Yaralamalı Trafik Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili, — tarihinde meydana gelen kazada davacının kullandığı — plakalı —- kullandığı diğer davalı — tarafından da—- teminat altına alınan —–plakalı araçların çarpıştığını; kaza nedeniyle davacının malul kaldığını; kazanın davacı askerden izinli olarak geldiği izin süresi içinde gerçekleştiğini; kaza nedeniyle —– dosyasında davalı sürücünün yargılandığını, asli kusurlu bulunduğunu belirterek; —– sürekli ve geçici iş gücü kaybı ve bakıcı giderinden oluşan maddi tazminatın kazada kusurlu olan davalı sürücü —-müteselsilen tahsiline, —- manevi tazminatın ise sadece sürücü ——– müvekkilinin uğradığı elem ve üzüntü nedeniyle tahsiline karar verilmesini, tahsil edilecek bedellere de kaza tarihinden itibaren en yüksek faizin uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı —- davadan önce sigorta şirketine herhangi bir başvuru yapılmadığını, bu nedenle davanın usulden reddi gerektiğini; kaza tarihinde —plakalı aracın —– sigortası olduklarını ancak sorumluluklarının sigorta poliçe limitiyle ve davalı sürücünün kusur oranı ile sınırlı olduğunu; davacının maluliyet ve geçici kazanç kaybı taleplerinin usulünce araştırılması gerektiğini belirterek; davanın reddini savunduğu görülmüştür.
Davalılardan —–davacının kaza anında ehliyetsiz, —–kullandığını, aşırı hızlı olduğunu, yoldaki hız kesiciye çarpmak suretiyle yere düşüp yerde kayarak gelip müvekkilinin aracı altına girdiğini, bu nedenle kazada müvekkiline yüklenebilecek bir kusurun bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuş, istenen maddi tazminatında fahiş olduğunu bildirmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, yaralamayla sona eren trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasıdır.
—- tarihinde söz konusu kazanın meydana geldiği, davalı —- kullandığı—- plakalı araçla davacının kullandığı —— çarpıştıkları, kaza nedeniyle davacının yaralanmış olduğu hususları ihtilafsızdır. Taraflar arasındaki ihtilaf, kimin hangi oranda kusurlu olduğu ve davacının yaralanmasının derecesine göre maluliyet ve tedavi sürelerinin ne olduğu, bunların maddi ve manevi tazminatı gerektirip gerektirmeyeceği, gerektiriyorsa tazminat miktarlarının ne miktar olduğu hususunda toplanmaktadır.
Trafik kazalarında araç sürücüleri Borçlar Kanununun haksız fiil hükümleri gereğince, —–, sigorta poliçesi gereğince zarar görenin zararını tazminle yükümlüdürler. Davamızda da bu sorumluluk durumu nazara alınmak suretiyle inceleme yapılmış olup;
Davacının tedavi evrakları toplanmış, sigorta poliçesi getirtilmiş, maluliyet ve tedavi süresi yönünden —–, kusur yönünden uzman makine – trafik bilirkişisinden, maddi tazminat yönünden ise uzman hesap bilirkişisinden rapor alınmış; manevi tazminat yönünden davacı ve davalı sürücünün sosyo-ekonomik durumları araştırılmış, tüm deliller değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmiştir.
Kaza nedeniyle — dosyasında yargılama yapılmış, — tarihinde verilen —- karar sayılı hükmünde, davalımız —– doğru dönüş yapması sonunda kazaya neden olduğundan bahisle ve alınan —- kusur raporuna dayalı olarak asli kusurlu bulunmuş, bunun sonunda — hapis cezasıyla cezalandırılıp, kendisine —– oranında indirim yapılmak suretiyle ve sonuç cezada paraya çevrilmek suretiyle hüküm oluşturulmuş bulunup, mahkememizce alınan kusur raporu ceza dosyasında alınan —– raporuyla ve mahkeme kararıyla çelişkili olmadığından ayrıca bir inceleme yapılmamıştır.
Mahkememizce alınan kusur raporunda da, davalı sürücü —– plakalı aracıyla seyir ederken sola dönüş kurallarına uymayarak davacının yaralanmasına neden olan kazaya karıştığı, —–açıklanan kusurları işlediği bu nedenle asli ve kazada %80 kusurlu olduğu; davacının ise, motosikletiyle seyir ederken hızını—– teknik özelliklerine, yol ve trafik şartlarına göre ayarlamadığı, bu nedenle —- maddelerinde açıklanan kusurları işlediği, kazada %20 kusurlu olduğu tespit edilmiş; iş bu raporun hem ceza dosyasında alınan —— Raporuna hem dosyamızda kazanın meydana geliş şekline hem de dosya kapsamımıza uygun olması nedeniyle mahkememizce de davalının %80 kusurlu olduğu kabul edilmiş, tazminat miktarlarında %20 oranında indirim yapılmak suretiyle miktarlar belirlenmiştir.
Davacının bu trafik kazası nedeniyle ne kadar malul kaldığı, kaza tarihinde geçerli olan çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü yönetmenliğine göre —–belirlenmiş olup; tüm tedavi evrakları gönderilerek ve davacı da muayene ettirilerek alınan rapora göre, davacının %100 oranında meslekten kaldığı, bir başkasının sürekli bakımına muhtaç kaldığı rapor edilmiştir. Her ne kadar davalı —– davacının evlilik hazırlığı içinde olduğunu belirterek nikah davetiyesini ibraz etmiş ve ayrıca motosiklet kullanmaya devam ettiğini bildirmiş ise de, davacının tam malul olmasının evlenmesine engel teşkil etmeyeceği, ayrıca sunulan fotoğraflardan da davacının motosiklet değil—- kullandığı, davacı vekilinin beyanına göre geçimini sağlayabilmek için davacı — gezdirdiği belirtilmesine karşı mahkememizce —-teknik bir rapor olduğu, davacının ne şekilde yaralandığı ve maluliyete uğradığının bu rapora göre değerlendirilmesi gerektiği kabul edilerek; davalı vekilinin savunmasına itibar edilmemiş;
Maddi hesap bilirkişisi, davacının kazadan evvel asgari ücretin daha üstünde bir işte çalıştığı iddia ve ispat olunmadığından asgari ücret üzerinden hesaplama yaparak davacının sürekli iş gücü kaybını hesaplamıştır. Bu hesaplama yönetmenliğe ve kaza içtihatlara uygun olup, davacının sürekli iş gücü kaybı zararının —– olduğu belirlenmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki, yargılama esnasında davalı —– tarafından sigorta poliçesi çerçevesinde — ödeme yapılmıştır. Son celsede davacı vekilinin de bildirdiği üzere sigorta poliçesi —- olup, bu bedel sigorta poliçesi gereğince ödenecek azami —- bedel ve bu bedele düşecek yargılama giderleri, vekalet ücreti ve ödeme tarihine kadar devam edecek olan işlemiş faiz miktarlarını kapsamaktadır. Bu ödeme üzerine davacı vekili ” ödeme sebebiyle ” davalı —- davalarından feragat ettiğini bildirmiş olup, söz konusu feragatin bedel ödemek suretiyle yapıldığı için ve diğer davalının sigortaya rücu hakkını ortadan kaldırmadığından dolayı —- feragatin sonuçları yönünden sirayet etmeyeceği; sadece —- düşülmek suretiyle —-aleyhine karar verilip, ayrıca ——kısma düşen yargılama giderleri ve vekalet ücretleri de düşülerek hüküm oluşturulacağı, böylece yapılan ödemeden —— yararlanacağı değerlendirilmiş;
Bilirkişi raporunda,—- belirlenen sürekli bakıcıya muhtaç kalmadan dolayı bakıcı gideri hesaplandığı, bakıcı gideri alabilmesi için davacının mutlaka bakıcı tuttuğunu ispat etmesi gerekmediği, ona evdeki beraber yaşayanlarında bakabileceği ancak bunun bakıcı tazminatı istemeye engel teşkil etmeyeceği bu hususta —– da bulunduğu nazara alınarak; davacının bilirkişi raporuyla hesaplanan ömrü üzerinden bakıcı giderinin ——- olarak tespit edildiği görülmüş; maddi hesap bilirkişisinin gerek tam maluliyet yönünden hesapladığı, sürekli iş gücü kaybı tazminatı gerekse bakıcı tazminatının hesaplanma şekli ve uygulanan yönetmenliklerinin yerinde olduğu, her iki rakamda %20 oranında kusur indirimi yapılarak tespit edildiği, bu sebeple hükme esas alınacağı belirlenmiş;
Manevi tazminat ise, tamamen taktiri olarak, manevi tazminatın bir zenginleşme aracı olmayacağı ancak davacının duyduğu elem ve üzüntüyü de bir nebze hafifletici nitelikte belirlenmesi gerektiği; sonuç olarak davacının ömür boyu malul kaldığı, maluliyetinin çok yüksek olduğu nazara alınarak, davalının kusur durumu ve kusurunun yoğunluğu nazara alınarak ve %20 civarında da bir indirim yapılarak ———- olarak belirlenmiş; davacı her ne kadar en yüksek mevduat faizi yönünden talepte bulunmuşsa da, araçların ticari olmadığı, tazminat nedeninin haksız fiil olduğu nazara alınarak, hükmedilen tazminatlara yasal faiz uygulanmak suretiyle aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Maddi tazminat yönünden;
Davalı —– yaptığı ödeme nedeniyle davada davacı tarafından feragat edildiği için feragat sebebiyle davanın reddine,
Diğer davalı —– yönünden,
— sürekli iş göremezlik tazminatı ile —– tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı —–alınıp davacıya verilmesine; davacı tarafından harç tamamlamasından sonra gerçekleşen sigorta ödemesinin ana parası olan —– ve buna isabet eden faiz, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden davalı —– açılan davanında konusuz kaldığından bu kalemler yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
Manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile;
—manevi tazminatın —- itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı —– alınıp davacıya verilmesine,
Fazlaya dair manevi tazminat talebinin reddine,
Alınması gereken 186.843,50 TL ilam harcından peşin olarak alınan ve bilahare tamamlanan 56.885,55 TL harcın mahsubu ile 129.957,95 TL harcın davalı —- alınarak hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafından karşılanan 56.914,75 TL başvuru harcının ve peşin ilam harcının tamamı ile 2 normal tebligat — elektronik tebligat gideri —–bilirkişi inceleme ücretlerinin kabul ve ret oranları gereğince, — kısmının toplamı — yargılama giderinin davalı—— alınarak davacıya verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansı kalırsa davacıya iadesine,
Karar tarihindeki AAÜT gereğince,
Maddi tazminat yönünden,
113.059,00 TL nispi vekalet ücretinin davalı —– alınarak davacıya verilmesine, (davacı tarafça harç tamamlanmasından sonra gerçekleşen sigorta ödemesinin ana parası olan —- yönünden dava bir yerde konusuz kalmış bulunduğundan ancak feragat edildiğinden bu kısım yönünden davacının ya da davalının lehine herhangi bir vekalet ücreti taktir edilmemiştir.)
Manevi tazminat yönünden,
11.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davalı ——- alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım nedeniyle de 11.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı—– verilmesine,
Dair karar, davacı vekilinin, davalı —- ve Davalı asil —– yüzlerine karşı, diğer davalının yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ——– İstinaf yolu açık olarak oy birliğiyle verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.31/03/2022