Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/132 E. 2022/67 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/132 Esas
KARAR NO : 2022/67

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 24/02/2021
KARAR TARİHİ : 09/02/2022

Mahkememizde görülen Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili —– tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin kuruluş—- ortaklarının %50’şer hisse payına sahip olan—- tarihinde olağanüstü genel kurul toplantısı neticesinde davalı şirkette bulunan ve —-olan hisselerin tamamını bedelini ödeyerek devir aldığını, işbu devir neticesinde kararın, pay defterine işlendiğini ve— müdürlüğünde yayınlandığını, devir sonrası ortaklık paylarının %50 —, %50 —–ait olduğunu,—— yönetim icrasında hukuka ve usule aykırı olarak başına——- yapılmaması ve yönetim kurulunun keyfi ve haksız eylemlerin neticesinde müvekkilinin ciddi anlamda mağdur olduğunu, şirketin ekonomik olarak da zor duruma girdiğini ve müvekkilinin başkaca şehirde ikamet etmesinde de her an kontrol etme gibi bir durumunun söz konusu olmadığından şirket hisselerinin devir etmek istediğini, bu durumu yönetim kurulu başkanına beyan ettiğini, yönetim kurulu başkanının hisselerin devri için daha öncesinde şirkette —- çalışmış ve şirkete katkı sunabilecek —- adlı kişiye devir etmesini önerdiğini, — tarihinde şirketteki hisselerini—- devrettiğini, bununla birlikte yönetim kurulu görevinden istifa ettiğini, istifanamesini —– yevmiye no.lu ihtarnamesi ile şirkete bildirdiğini, devir alan şahıs—- ihbarnamesi ile şirketin %50 hissesini devraldığını, bu sebepten dolayı yönetim kurulunun acilen toplanması çağrısında bulunduğunu, ancak bu ihtarnameler karşısında netice alınamadığını, hisse devri hukuka ve usule uygun bir şekilde yapılmasına rağmen devir sonrası—— ——müvekkilinin anlam veremediği şekilde tutumunun anlamsız ve yersiz olarak değiştiğini, hisse devrinin davalı tarafından şirket pay defterine kaydedilmediğini, gerekli tescil işlemlerinin yapılmadığını, müvekkilinin devretmiş olduğu hisselerinin— müdürlüğünde bu hisse devrinin tescil ve ilan işlemlerini yaptırmadığını ve şifahi görüşmelere rağmen de bu devre ilişkin tescil ve ilan işlemlerinin sonuçsuz kaldığını belirterek davalı şirkette bulunan %50 hissenin devredildiğinin tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili — tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirketin kurucu ortaklarından—– ait %50 hissenin, şirketin unvan değişikliği ile aynı tarihte davacı —- tarafından devralındığını, davacı şirketin faaliyetlerinden haberdar olmadığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, tüm işleri takip etmek için dava dışı — vekil tayin ettiğini, bu kişinin iştiraki ile iş ve işlemlerin yapıldığını, davacı,—-olduğu hisseleri —tarihinde dava dışı — devrettiğini iddia etmiş ise de, yapılan devir işlemi usul ve yasaya aykırı olduğundan müvekkili şirketçe geçerli kabul edilmesinin mümkün olmadığını, —- hisse senedinin ihraç edilmediği durumlarda “hisse devri” işleminin nasıl yapılacağının— genelgesinde açıklandığını, devre ilişkin müvekkili — kurulunca alınan bir muvafakat kararı olmadığı gibi söz konusu devir işleminin usulüne uygun olarak tescil ve ilan edilmediğini, bu itibarla davacı tarafından kötü niyetle diğer pay sahiplerinin ön alım hakkına ilişkin talep ve dava hakkının da bertaraf edilmeye çalışıldığını, müvekkili şirketin o dönem sigortalı çalışanı olan — davacı tarafından hisse devri işleminin muvazaalı olarak gerçekleştirildiğini söz konusu devre ilişkin — tarafından davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığını, dava dilekçesinde bahsi geçen ve—- numaralı işlemi ile gerçekleştirildiği iddia edilen hisse devri işleminin usulsüz olduğu gibi gerçekte herhangi bir bedel ödemesi yapılmadığından aynı zamanda muvazaalı olduğunu belirterek davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava; Davacının ortağı olduğu davalı şirkete ait hisselerinin dava dışı şahsa devir ettiğinin tespiti talebine ilişkindir.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; Uyuşmazlığın, davacı tarafından— şirket hisselerine hisse devri sözleşmesi ile dava dışı—-adlı şahsa usulüne uygun olarak devredilip devredilmediği ve devredilmiş ise tespiti noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Tarafların delilleri toplanarak, taraf defterlerinin incelenmesi için gün tayin edilmiş, tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle dosya üzerinde Mali Müşavir bilirkişi ile Şirketler Hukukçusu’ndan oluşan bilirkişi heyetince inceleme yaptırılarak teknik ayrıntıları gösterilen dosyada mübrez — tarihli bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez bilirkişi raporunda özetle; Davalının incelenen yasal—-defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin, ——- yönetim kurulu karar defteri ile —-tasdiklerinin süresinde yaptırıldığı, defterlerin TTK ve VUK hükümlerine uygun tutulduğu, Davalı şirket esas sözleşmesinde bir bağlam kuralı bulunmadığı, dava konusu payların bedellerinin de ödendiği, Noterde yapılan devir işlemi ile pay devrinin gerçekleştiği, muvazaa iddiasına dayanak bir delilin dosya kapsamında bulunmadığı, bu sebeple geçerli bir devir işleminin yapıldığı, yapılan bu devri davalı şirket yönetiminin pay defterine işlemek zorunda olduğu, hukuka uygun şekilde gerçekleşen devri kaydetmemesinden dolayı sorumluluğu bulunduğu, Davacının şirket nezdinde pay sahibi olduğunun tespitinde hukuki yararının bulunduğu ve somut olayda pay sahipliği ve dolayısıyla pay defterine kaydın şartlarının gerçekleştiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davanın, şirket hisse devrinin gerçekleştirildiğinin tespiti istemine ilişkin olduğu, davacının ——- yevmiye numaralı senede bağlanmamış —- değerindeki hisselerinin tamamını dava dışı — devretmştir. Devir hususunun, TBK 184. Maddeye göre pay bedellerinin tamamı ödenmiş ve pay senede bağlanmamışsa çıplak payın devri alacağın temliki hükümlerine göre yazılı şekilde yapılmalıdır. Pay bedellerinin tamamı ödenmiş paylarda alacağın devri tasarruf işlemi olduğu için devir ile çıplak pay devralana geçmektedir. Çıplak payın devri ile kazanmada, aslen kazanmada olduğu gibi ticaret siciline tescil zorunluluğu yoktur. Pay defterine kayıt açıklayıcı nitelik taşımaktadır. Fakat pay devrinin şirkete karşı hüküm ifade edebilmesi için pay defterine kaydı gerekir. Bedeli tamamen ödenmiş çıplak paylarda devir sözleşmesi ile bedeli hiç ödenmemiş veya kısmen ödenmiş çıplak paylarda şirketin onayı ile çıplak pay devren kazanılmaktadır. — gerek çıplak payın devrinde gerekse nama veya hamiline yazılı senetlerin devrinde ——– tescile gerek yoktur.—– payın ve nama yazılı pay senedinin devrinde pay defterine kaydedildikten sonra pay sahibi paydan doğan haklarını şirkete karşı kullanma hakkına sahip olmaktadır. Dava konusu olayda ise davalı şirket esas sözleşmesinde bir bağlam kuralı yoktur. Dava konusu payların bedellerinin de ödendiği anlaşılmaktadır. Noterde yapılan devir işlemi ile pay devri gerçekleşmiştir. Muvazaa iddiasına dayanak bir delil dosyada mevcut değildir. Ayrıca davacı sadece hisse devrinin geçerli olduğunun tespiti için bu davayı açmıştır. Elbette davalı şirketin devri kabul zorunluluğu yoktur. Sadece usulüne uygun ( resmi biçimde devrin yapılması ve şirketin ana sözleşmesinde şahsi ya da fiili bir sınırlamanın bulunup bulunmadığı yönünden) tespitine ilişkindir. Yasa gereği şirket satın alanı kabul edebileceği gibi hisseyi ondan satın alabilir ya da 3. Kişinin alması için yönlendirebilir ya da şirketi feshe ve tasfiyeye götürebilir. Bu nedenle davalı savunmaları yerinde görülmeyerek geçerli hisse devrine binaen davanın kabulü ile—– kayıtlı olan davalı şirketteki davacıya ait %50 hissenin 14.03.2019 tarihi itibariyle dava dışı —- devredildiğinin tespitine, karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-Davanın Kabulü ile,
—– sicil numarası ile kayıtlı olan davalı şirketteki davacıya ait %50 hissenin —tarihi itibariyle dava dışı —- devredildiğinin tespitine,
2-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça dava açılırken yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç toplamı 118,60 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafça sarf edilen aşağıda dökümü yazılı 1.636,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafça sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf yararına — uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
7-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.

Davacı Yargılama Giderleri:
Bilirkişi Ücreti :1.600,00 TL
Posta Masrafı :36,70 TL
TOPLAM :1.636,70 TL