Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/115 E. 2022/507 K. 22.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/115 Esas
KARAR NO: 2022/507
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİH: 18/02/2021
KARAR TARİHİ: 22/06/2022
Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP
Davacılar vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle;—- tarihinde meydana gelen kaza sonucu —- hayatını kaybettiğini eşi ve çocuklarının maddi desteğinden yoksun kaldığını ve manevi açıdan telafisi mümkün olmayan zararlar meydana geldiğini—- tarihinde —-mevkinde meydana gelen kazada, davalılardan — ait, diğer davalı —- tarafından —- poliçesi ile sigortalanan —-plakalı araç ile —plakalı aracın çarpıştığını ve sürücü—- ölümüne ve yine aynı araçtaki yolcu müvekkili —- ağır yaralanmasına neden olduğunu, —— doğumlu eşi —– maddi desteğinden yoksun kaldığını, diğer davacı çocuklarında babalarının desteğinden yoksun kaldıklarını, aracın sahibi veya işleteni olmayan ve zarar gören sürücünün uğradığı zararların —— kapsamında sayıldığını, trafik kazasında zarar gören kişinin istemesi durumunda sorumlular içerisinde birine veya birkaçına veya hepsine başvurma hakkı bulunduğunu, manevi tazminatın amacı vefat edenin yakınlarının ve mirasçılarının hukuken korunması, vefat edenin kaybı ile uğramış oldukları manevi zararın ——- de olsun karşılanması olduğunu, vefat edenin arkasından eşi —— üzüntüyü en derin şekilde yaşadıklarını, —–asli kusuru sebebiyle trafik kazasında vefatının tüm aile üzerinde derin üzüntüye ve ailede manevi çöküntüye sebep olduğunu, eş — ve çocukların her biri için — olmak üzere, toplam—-manevi tazminatın indirim yapılmaksızın aynen hüküm altına alınmasını talep ettiklerini, kaza yapan ve sürücüsü asli kusurlu olan —-plakalı aracının kaza tarihi itibariyle geçerli ——– tarafından yapıldığından, adı geçen şirketten de sorumluluk sınırı içerisinde maddi tazminat istendiğini, aynı zamanda —- tarihinde bu zararın karşılaması için ilgili sigorta şirketine talep dilekçesi sunulduğunu, başvuruya —- tarihinde sigorta şirketi tarafından olumsuz dönüş yapıldığını belirterek trafik kazasında eş ve babalarını kaybeden davacıların, 6100 sayılı Yasa’nın 107.maddesi uyarınca Fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla davacılardan —– şimdilik ——maddi ve destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacılardan eş ——— manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte işleten ve sürücüden müştereken ve müteselsilen tahsiline, işletenin ve sürücünün taşınır taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine “ihtiyati tedbir” konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı ——tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacının meydana gelen ölümlü trafik kazası nedeniyle aracın sahibi/işleticisi olduğu gerekçesiyle aleyhine tazminat davası açtığını ve yasal faiziyle birlikte tahsilini talep ettiğini, ayrıca, yine davacı tarafça manevi tazminat talebinde bulunulduğunu, davaya delil ve dayanak olarak gösterilen—— darinli raporunda, şüpheli sürücü oğlu —– idaresindeki ——- seyir halinde iken dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranışlardan asli kusur yüklenilmesinin gösterildiğini, bunun tümüyle kabul edilemez bir iddia olduğunu, —–ilk raporda —- kusursuz olduğuna dair raporuna rağmen, bu ikinci raporu dikkate aldığını, iki rapor arasındaki çelişkiyi gidermediğini ve sonuçta ceza tayinine gittiğini, yerel mahkemenin de istinaf mahkemesinin de bu iki rapor arasındaki büyük çelişkiyi gidermediğini, kaza tespit tutanağı ile adli tip raporu arasındaki çelişkinin mutlaka giderilmesi gerekirken yerel mahkemenin karar vermesinin haksız ve yersiz olduğunu, şerit ihlali yapılmasının söz konusu olmadığını, aracın hafifçe yolun soluna yöneldiğinin de tümüyle gerçek dışı bir değerlendirme olduğunu, video görüntülerinde de böyle bir durumun olmadığının açıkça görüldüğünü, yine kaza tutanağında da şüphelinin şerit ihlali yapmadığı ve kendi şeridinde gittiği şeklinde kroki çizildiğini, trafik kaza tespit tutanağında olay mahallindeki —— genişliğinde —– olduğu, bu yolda zeminin sathi kaplama-kuru, vaktin gündüz, —— güzergâhın düz ve eğimli, —— olduğu ve mahaldeki azami hız limitinin —- olduğunun belirtildiğini, oysa cd görüntülerinden görüleceği üzere ——- göre hız sınırının daha düşük olması gereken bir araç olup oldukça hızlı olduğunu, —- hızdarı çok daha yüksek hızda olduğunu, burada sürücünün hiçbir kusurunun olmadığını, görüldüğü üzere, sanığın kaza tespit tutanağında “kusursuz”, bilirkişi raporundu ise “asli kusurlu” olduğundan ortadaki çelişkili durumun kaldırılması için —— ya da yetkin bir başka kurumdan yeni bir rapor alınmasının zaruri olduğunu belirterek cevap ve itirazlarının ve delillerinin kabulüne, davacının haksız ve yersiz davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —–tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacıların meydana gelen ölümlü trafik kazası nedeniyle aracı kullanan kişi olduğu gerekçesiyle aleyhine tazminat davası açtığını ve yasal faiziyle birlikte tahsilini talep ettiğini, ayrıca, yine davacılar tarafından manevi tazminat talebinde bulunulduğunu, davaya delil ve dayanak olarak gösterilen, ————- raporunda, şüpheli sürücü oğlu—- idaresindeki —-ile seyir halinde iken dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranışlardan asli kusur yüklenilmesinin gösterildiğini, bunun tümüyle kabul edilemez bir iddia olduğunu, —– —- kusursuz olduğuna dair raporuna rağmen, bu ikinci raporu dikkate aldığını, iki rapor arasındaki çelişkiyi gidermediğini ve sonuçta ceza tayinine gittiğini, yerel mahkemenin de istinaf mahkemesinin de bu iki rapor arasındaki büyük çelişkiyi gidermediğini, ceza davasında —-takiben——–seyir halinde iken arkadan harekete geçerek onu ve önündeki araçları geçmek üzere sola yönelen — plakalı ——– aşırı hız ve dikkatsizlik neticesinde sürücü —– kullandığı araca çarptığını ve işbu ölümlü kazanın meydana geldiğini, kaza tespit tutanağı ve bilirkişi raporuna göre sürücü —– hiçbir kusuru olmamasına rağmen ——- hazırladığı raporun ise bunun tam aksi yönde olmuş ve asli kusurlu olduğu yönünde hazırlandığını, bunun kabul edilemez olduğunu, —— şerit ihlali yaptığı ve kazada asli kusurlu olduğu yönünde haksız ve yersiz ve ilk tutanak ile çelişkili bir rapor düzenlendiğini, şerit ihlali yapılmasının söz konusu olmadığını, aracın hafifçe yolun soluna yöneldiğinin de tümüyle gerçek dışı bir değerlendirme olduğunu, müteveffanın asli ve tam kusurlu olduğu hem kaza tutanağı —–hem de ilk bilirkişi raporunda açıkça belirlendiğini, buna rağmen ——- ise hatalı, eksik ve yanlış olduğunu, kaza tespit tutanağı ile—– arasındaki çelişkinin mutlaka giderilmesi gerekirken yerel mahkemenin karar vermesinin haksız ve yersiz olduğunu, kazada kendisinde de ciddi şekilde yaralanmalar oldu, vücudunda —– kırıklar oluştuğunu, psikolojik rahatsızlıklar yaşadığını, burada şerit ihlali yapılmasının söz konusu olmadığını, aracın hafifçe yolun soluna yöneldiğinin de tümüyle gerçek dışı olduğunu, video görüntülerinde de böyle bir durumun olmadığının açıkça görüldüğünü, yine kaza tutanağında da şüphelinin şerit ihlali yapmadığı ve kendi şeridinde gittiği şeklinde kroki çizildiğini, trafik kaza tespit tutanağında olay mahallindeki yolun —- genişliğinde çifi yönlü yol olduğu, bu yolda zeminin sathi kaplama-kuru, vaktin gündüz, havanın açık, yatay ve düşey güzergâhın düz ve eğimli, mahallin meskün dışı olduğu ve mahaldeki azami hız limitinin —-olduğunun belirtildiğini, oysa cd görüntülerinden görüleceği üzere —–göre hız sınırının daha düşük olması gereken bir araç olup oldukça hızlı olduğunu, —–çok daha yüksek hızda olduğunu, burada hiçbir kusurunun olmadığını, görüldüğü üzere, sanığın kaza tespit tutanağında “kusursuz”, bilirkişi raporundu ise “asli kusurlu” olduğundan ortadaki çelişkili durumun kaldırılması için —— ya da yetkin bir başka kurumdan yeni bir rapor alınmasının zaruri olduğunu belirterek cevap ve itirazlarının ve delillerinin kabulüne, davacının haksız ve yersiz davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketince cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle,—- tarihli trafik kazası nedeni ile davacıların, davalılardan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Delil olarak dayanılan —- sigorta şirketinin davalı şirket olduğu, sigorta ettirenin ise davalı —–olduğu görülmüştür.
—–kararı ile davalı —- yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve kararın istinaf incelemesinden geçerek——- tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda uyuşmazlığın; mirasçı —- tarihinde meydana gelen trafik kazasında vefat ettiği buna ilişkin olarak davacı — Maddi tazminatların kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan alınarak davacılara verilmesine, yine aynı kaza nedeniyle davacı——Manevi tazminatların kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ——-alınarak davacılara verilmesi noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyası aktüer bilirkişi ve kusur bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen dosyada mübrez —– tarihli raporun sonuç bölümünde; Kusur Yönünden; sürücü —- idaresindeki —- öndeki aracı geçmeye başlamadan önce arkadan gelen —- geçmeye başladığı halde kendisinin de öndeki aracı geçmeye başlaması nedeniyle trafiği tehlikeye soktuğu; —- kontrolden çıkmasına,—-sürücüsü —-olmasına, yolcu —– açıklanan kusurları işlediği; ölümlü, yaralanmalı, maddi hasarlı kazanın meydana gelmesinde asli ve %75 kusurlu olduğu; Sürücü —- idaresindeki ——-geçmeye başlamadan önce ses ve ışık cihazları ile sürücüyü uyarmadığı ve kendisi ile yolcu —– olduğu, yolcu —— açıklanan kusurları işlediği; ölümlü, yaralanmalı, maddi hasarlı kazanın meydana gelmesinde tali ve %25 kusurlu olduğu; davalı —— gereğince sahibi olduğu —–plakalı aracın sürücüsü —– kusurundan kendi kusuru gibi ve kusuru nedeniyle oluşan zarardan müştereken ve müteselsilsen sorumlu olduğu; işbu rapordaki kusur değerlendirmesinin, —–kesinleşmiş kararı ve kararın dayanağı —— ile uyumlu olduğu; Tazminat Talepleri Yönünden Yapılan İncelemede; davacı eş —— davacıların yaşı ve bulundukları konum ile müteveffanın olay tarihi itibariyle yaşına nazaran, destekten voksun kalma tazminatı talep koşulları gerçekleşmediği,—- ölümüne bağlı olarak eşi —– destekten yoksun kalma zararı oluştuğu; bu zarar kalemiyle mükerrerlik teşkil eden indirim nedeni varlığının bulunmadığı: hesaplanan zararın kaza tarihindeki —- limitlerini aşmadığı görülerek denetlendiği; davalı sigorta şirketine —- tarihinde başvurulmakla, KTK.m.99/1 ve poliçe genel şartları uyarınca temerrüt için ilk günün —– olduğu; tüm delillerin takdiri ve hukuki değerlendirmenin tamamı mahkememize ait olmak üzere heyet olarak kanaatlerini bildirmişlerdir.
Davacılar tarafından dava ıslah edilmiştir.
Maddi tazminata ilişkin yapılan yargılamada ;
Davacıların murisi—- sevk ve idaresindeki — plakalı —Davalı —— maliki, davalı sigorta şirketine —- altında bulunan ve davalı sürücü — sevk ve idaresindeki —- plakalı —— ile — tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacıların murisi —–vefat ettiği, davamız davacıların murisi — vefatı nedeniyle, trafik kazasında kimin ne oranda kusurlu olup olmadığı, kusurlu ise davacıların destekten yoksun kalma tazminatına hak kazanıp kazanamayacağı, kazanacaklar ise miktarının ne olduğu ve manevi tazminata ilişkin olduğu belirlenmiştir.
Davalı sürücü—–kazanın meydana gelmesinde asli ve %75 oranında kusurlu, sürücü —– kazanın meydana gelmesinde tali ve %25 oranında kusurludur.
Davalı —-gereğince sahibi olduğu — plakalı aracın sürücüsü davalı —– kusurundan kendi kusuru gibi ve kusuru nedeniyle oluşan zarardan müşterek ve müteselsilen sorumludur.
Mahkememizce bu kusur oranları kabul edilmiştir.
Müteveffa kaza tarihi itibariyle —aşındadır. Davacı eşi —- gereğince desteğini yitirmiştir. Davacı —— durumları nedeniyle destekten yoksun kalma tazminat talep edemeyeceklerdir. Bu nedenle bu davacılar yönünden destekten yoksun kalma tazminatının reddine, Alınan hesap bilirkişi raporuna göre davacı —– destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanmıştır. Bilirkişi raporu denetime elverişli olması nedeniyle hükme esas alınmıştır. Bu nedenle maddi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacıların manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede hükmedilecek manevi tazminat duyulan elem ve ızdırabın tam karşılığı olmayıp, mağdurlarda kısmen teskin duygusu yaratmaya yöneliktir. O halde taktir edilecek manevi tazminatın miktarı teskin duygusu yaratacak bir miktar olmalıdır. Manevi tazminat bir zenginleşme aracı da değildir. Acıya özendirir şekilde mağdurlara o tarihe kadar eline geçmemiş bir paranın manevi tazminat olarak hükmedilmesi de mümkün değildir. Manevi tazminatın miktarının taktirinde olayın ağırlığının da gözönüne alınmasının yanı sıra tarafların sosyal ekonomik durumlarının da değerlendirilmesi gerekir. Öte yandan manevi tazminat faillere verilen bir ceza da değildir. Bu nedenle zaruret haline sokacak bir miktara da hükmedilemez. Tarafların kusur oranı, tarafların ekonomik durumu ve kusur durumları da dikkate alınarak, manevi tazminat talebinin kısmen kabul kısmen reddi ile takdiren davacı —- manevi tazminatın manevi tazminatın davalılar—- kaza tarihi olan —— tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan alınarak bu davacılara ayrı ayrı verilmesine,
Karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1)DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
1)Maddi tazminat davasının kısmen kabulüne,
Davacı ——–yönünden açılan maddi tazminatın şartları oluşmadığından ayrı ayrı reddine,
Davacı ——- açmış olduğu destekten yoksun kalma tazminatın kabulüne,
—-destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine, tahsilat yapılırken davalı —- için kaza tarihi olan ——- tarihi itibariyle yasal faiz işletilmesine,
Fazlaya dair taleplerin reddine,
2)Manevi tazminatın kısmen kabulüne,
Davacı —– manevi tazminatın davalılar —- kaza tarihi olan ——- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan alınarak bu davacılara ayrı ayrı verilmesine,
3-Fazlaya dair taleplerin reddine,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 19.540,24 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harç ve 4.498,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 4.557,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 14.982,94 TL harcın, 4.601,48 TL’sinin davalı sigorta şirketinden, bakiye10.381,46 TL’sinin davalılar ——- müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 1.400,00 TL ara buluculuk ücretinin red/kabul oranına göre 778,29 TL’den 239,02 TL’sinin davalı sigorta şirketinden; bakiye 539,27 TL’sinin davalılar —– müştereken ve müteselsilen tahsili ile bakiye 621,71 TL’sinin davacılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
6-Davacılar tarafından yatırılan 59,30 TL. Başvurma harcı, 59,30 TL. Peşin harç ve 4.498,00 TL. Islah harcı olmak üzere toplam 4.616,60 TL harcın, 1417,82 TL’sinin davalı sigorta şirketinden bakiye 3.198,78 TL’sinin davalılar——— alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacılar tarafından yapılan bilirkişi gideri ile tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 2.304,20 TL yargılama giderinden red/kabul oranına göre 1.280,96 TL yargılama giderinin 393,40 TL’sininin davalı sigorta şirketinden, 887,56 TL’sinin davalılar —– müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca kabul edilen maddi tazminat yönünden 26.898,67 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
9-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca reddedilen maddi tazminat yönünden 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacılar —–alınarak davalılara verilmesine,
10-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca kabul edilen manevi tazminat yönünden 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar—— müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
11-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca reddedilen manevi tazminat yönünden 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılar —– verilmesine,
12-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra davacı tarafa iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda açıkça okunup anlatıldı. 22/06/2022