Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/110 E. 2023/357 K. 08.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/110 Esas
KARAR NO : 2023/357

DAVA : Tazminat (Yöneticinin Şirkete Verdiği Zarara İlişkin)
DAVA TARİHİ : 17/02/2021
KARAR TARİHİ : 08/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Yöneticinin Şirkete Verdiği Zarara İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

İDDİA: Davacı şirket vekili, davalının 01/08/2018’de davacı şirketin —— hissesini devir aldığını, bu şekilde şirkete ortak olduğunu, 31/08/2018’de ise, şirket müdürü seçildiğini; bilahare yaptığı yolsuzluklar ortaya çıkınca müdürlükten istifa edip şirket hissesini de 29/04/2019 tarihinde davacı şirkete iade ettiğini, yöneticilik yaptığı 8-8.5 aylık dönemde hem şirketin ham madde alacağından kaynaklı paralarını zimmetine geçirdiği hem de şirket adına yaptığı tahsilatları (gerek nakit gerekse banka havaleleri ve çek vasıtasıyla yaptığı tahsilatlarını) şahsi hesaplarına geçirerek şirkete zarar verdiğini; kendisini şikayet ettiklerini, —- Cumhuriyet Başsavcılığının —– sayılı dosyasıyla hakkındaki soruşturmanın devam ettiğini belirterek fazlaya dair haklarını saklı tutmak suretiyle şimdilik 10.000,00 TL’nin zimmet tarihlerinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; bilahare talebini 36.940,00 TL’ye yükseltmiş ve harcını karşılamıştır.

SAVUNMA: Davalı vekili, iki hususta savunma yapmış olup, dava konusu edilen bu paraların davalı müvekkilinin payı karşılığında verilen paralar olduğunu, şirketin iki ortaklı bir şirket olduğunu, davalı ile birlikte —-hissedar olduğunu, —–çok şirketin gayri resmi ortağı niteliğinde olan —- oğullar—- ile gelini —- şirketin yönetiminde söz konusu olduklarını; —– devlet memuru olmasından dolayı şirkete ortak yapılmasının mümkün olmadığını, anne —— sadece ortak göründüğünü ama şirketle bir alakası olmadığını; —– amacının şirketi vergiden kurtarmak olduğu için—–nolu Ibanı vasıtasıyla tahsilatları yapıp, kendi Ibanından alınmış gibi gösterdiğini, —– şirketin mali işlerini—- ise üretim ve sevkıyat işlerini gerçekleştirdiğini, —plakalı aracın—— devredilerek şirketten kaçırıldığını, oysa devri için herhangi bir karar bulunmadığını; dava konusu edilen ve şirket zararı olduğu bildirilen paralarında esasen —– hesabına geçirilen paralar olduğunu, müvekkili aleyhine —- tarafından yapılan şikayette müvekkili hakkında —– Cumhuriyet Başsavcılığının —— sayılı hazırlık dosyasında —– kararı verildiğini; o soruşturmada bizzat —– bu şirketin elden ya da çek şeklinde veya bankadan nakit çekme şeklinde tahsilat tipi olmadığını açıkça bildirdiğini, bu da davanın haksız açıldığını ortaya koyduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunduğu görülmüştür.

İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, TTK 644/1-a’nın atfı sebebiyle TTK 555. Maddeye dayalı şirket yöneticisinin akçalı sorumluluğuna ilişkin tazminat davasıdır. Davalının bir süre davacı şirketin yöneticisi olduğu ihtilafsız olup, ihtilafın, bu süre içinde davalının yönetici olarak davacı şirketin paralarını ve tahsilatlarını zimmetine geçirip geçirmediği; söz konusu bu paraların davalının iddia ettiği gibi … tarafından zimmetine geçirilip geçirilmediği hususunda toplandığı belirlenmiştir.Şirket tarafından eski yöneticiye karşı açılacak davalar içinde mutlaka genel kuruldan izin alınması gerektiği için öncelikle davacı vekiline bu davanın açılması yönünden genel kurul kararı getirilmesi bildirilmiş, davacı vekili tarafından genel kurul kararı ibraz edilip açılan bu davaya genel kurulca onay verildiğinden davaya devam edilmiştir.
Davalı vekili her ne kadar ıslah edilen kısım yönünden zaman aşımı definde bulunmuş ise de, davalıya isnat edilen eylemin aynı zamanda suç teşkil eden bir fiil olması sebebiyle ceza zaman aşımına tabi olacağı değerlendirilmiş, ceza zaman aşımı da geçmediğinden ötürü zaman aşımı definin de nihai kararla birlikte reddine karar verilmiştir.Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, davacı şirketin kayıtları incelenmek suretiyle uzman mali müşavir ve hesap bilirkişisinden rapor alınmıştır.Mahkememizce davacı tarafın iddia ettiği hususlarla ilgili davacı şirket kayıtları üzerinden yaptırılan incelemede alınan 08/04/2023 tarihli bilirkişi raporunda:
“1—–Firmasından alınan 4.600,00 TL’lik çek yönünden;
Davacı vekili dilekçesinde, bahsi geçen firmadan davalı tarafından alındığını belirttiği—ait 25.01.2019 keşide tarihli —–no’lu 4.600,00 TL bedelli çek ile ilgili olarak—- . 17.01.2022 tarih —– sayılı yazılarında “..—– seri no’lu çek bankamız sisteminde kayda rastlanılmadığı” bilgisinin verildiği, Davalı —-Şubesindeki —– no’lu hesabına—– tarafından 13.03.2019 tarihinde “—– İnternet EFT —– Ödemesi” açıklamasıyla 2.500,00 TL gönderildiği, Davacı şirketin defterlerinin incelenmesinde, davalının şahsi hesabına gelen 2.500,00 TL’yi şirket kasasına intikal ettirmediği, uhdesinde kaldığının tespit edildiğini, müşterinin cari hesap muavin defterinin, şirketin kasa ve banka muavin defterlerinin rapor ekine alındığı,
2—–Firmasından Tahsil Edilen 4.900,00 TL ve 4.000,00 TL Yönünden —– 17.01.2022 tarih —–sayılı yazıları ekinde gönderilen dekontların incelenmesinde;
a- .—–Bankasındaki —– Iban no’lu hesabına 20.07.2018 tarihinde —– işlem no ile, —-hesabından ——” açıklamasıyla 4.900,00 TL Eft geldiği,
b- —– Bankasındaki —— Iban no’lu hesabına 10.08.2018 tarihinde —–işlem no ile,——- hesabından “EFT ile gelen havale” açıklamasıyla 4.000,00 TL Eft geldiği,Davacı defterlerinin incelenmesinde; Davalının şahsi heşabına gelen 4.900,00 TL ve 4.000,00 TL Eft bedellerinin şirket kaşasına intikal ettirilmediği, davalının uhdesinde kaldığının tespit edildiği, müşterinin cari hesap muavin defterinin, şirketin kasa ve banka muavin defterlerinin rapor ekine alındığı,
3——Firmasından Alınan 7.250,00 TL Tutarlı Çek Yönünden;
Davacı şirketin 03.12.2018 tarih —– sıra no’lu makbuzu ile ——- seri
no’lu 7.250,00 TL tutarlı çek alındığı, —– 17.01.2022 tarih —–sayılı yazıları ekinde gönderilen 21.02.2019 tarih —– işlem no’lu dekontun ve çek bilgi tablosunun incelenmesinde; keşidecisinin—— olduğu çekin (Cirantasının davalı şirket olduğu düşünülen) 21.02.2019 tarihinde davalı … tarafından bankaya ibraz edildiği ve çek bedelinin davalı tarafından tahsil edildiği,Davacı defterlerının incelenmesinde; Davaliının tahsil ettıgı 7.250,00 TL gek bedelinin davacı ettirmediği, uhdesinde kaldığının tespit edildiği, müşterinin cari hesap muavin defterinin, şirketin kasa, banka ve alınan çekler hesaplarına ait muavin defterlerinin rapor ekine alındığı,
4—— Firmasından Alınan 10.000,00 TL Tutarlı Çek Yönünden;
Davacı şirketin 18.01.2019 tarih ——sıra no’lu makbuzu ile—– 31.03.2019 keşide tarihli —— seri no’lu 10.000,00 TL tutarlı çek alındığı, —— 13.01.2022 tarih —— sayılı yazıları ekinde gönderilen 01.04.2019 tarih ——no’lu dekontun ve çek fotokopisinin incelenmesinde; söz konusu çekin keşidecisinin—–, lehdarının——, cirantasının davacı şirket, bankaya ibraz edenin davalı … olduğu, çek bedelinin … tarafından tahsil edildiğine dair dekontta ..—— isim ve imzasının bulunduğu,Davacı defterlerinin incelenmesinde; Davalının tahsil ettiği 10.000,00 TL çek bedelinin davacı kayıtlarında yer almadığının görüldüğü, davalının tahsil ettiği çek bedelini şirket kasasına intikal ettirmediği, uhdesinde kaldığının tespit edildiği, müşterinin cari hesap muavin defterinin, şirketin kasa, banka ve alınan çekler hesaplarına ait muavin defterlerinin rapor ekine alındığı,
5——Firmasından Tahsil Edilen 2.000,00 TL Nakit ve 2.500,00 TL Bedelli Çek Yönünden;
a) 2.500,00 TL Bedelli Çek Yönünden—– 11.01.2021 tarih ——sayılı yazıları ekinde gönderilen çek görüntüsü ve dekontun incelenmesinde; söz konusu—— numaralı 31.08.2018 keşide tarihli 2.50000 TL tutarlı çekin keşidecisinin —– olduğu, hamiline tanzim edildiği, ciro silsilesinde, —–tarafından—-firmasına,——- tarafından —–ciro edildiği, … tarafından da son ciranta —— ciro edildiği,
Yazı ekinde gönderilen 04.09.2018 tarihli dekontta ilgili çeki ——- tahsil ettiğinin
görüldüğü,Davacı defterlerinin incelenmesinde; bahsi geçen 2.500,00 TL çekin davacı kayıtlarında yer ek bedelini şirket kasasına intikal ettirmediği, almadığının görüldüğü, davalının tahsil ettiği uhdesinde kaldığının tespit edildiği,
b) 2.000,00 TL Nakit Tahsilat Yönünden;
Davacı şirketin 11.04.2018 tarih —–sıra no’lu makbuzu ile —— firmasından 2.000,00 TL nakit tahsilat yapıldığı, makbuzda davacı şirketin kaşesi ve bir imza bulunduğu, isim bulunmadığı, imzanın davalıya ait olup olmadığının tespit edilemediği, davacı şirket defterlerinde söz konusu 2.000,00 TL tahsilatın yer almadığı,
6—— Firmasından Nakit Olarak Tahsil Edilen 2.040,00 TL Yönünden;
—– 17.01.2022 tarih —— sayılı yazıları ekinde gönderilen 19.10.2018 tarih —– işlem no’lu dekontun incelenmesinde; ..—–Bankasındaki —– Iban no’lu hesabına—— hesabından —–karşılığında” açıklaması ile 19.10.2018 tarihinde 2.040,00 TL havale geldiği,
Davacı defterlerinin incelenmesinde; Davalının hesabına gelen 2.040,00 TL havale bedelinin davacı kayıtlarında yer almadığının görüldüğü, davalının şahsi hesabına gelen havale bedelini şirket kasasına intikal ettirmediği, uhdesinde kaldığının tespit edildiği,
7—— Firmasından Alınan 2.500,00 TL Bedelli Çek Yönünden;
Davacı vekilinin dilekçesinde;
a) Bahsi geçen firmadan davalı tarafından alındığını belirttiği —– ait 31.08.2018 keşide tarihli —— no’lu 2.500,00 TL bedelli çek ile ilgili olarak banka yazısı, çek örneği, makbuz vb belgeye dosya kapsamında rastlanılmadığından inceleme imkanı olamamıştır.
b) Yine ilgili firmadan davalının 2.000,00 TL nakit tahsilat yapıldığı ve uhdesinde kaldığı belirtilmiş ise de bununla ilgili makbuz vb belgeye dosya kapsamında rastlanılmadığından inceleme imkanı olamamıştır.
8——Firmasından 4.708,08 TL ve 5.945,90 TL Fatura Alacakları Yönünden;
Davacı vekili dilekçesinde, müvekkil şirkete ödenmesi gereken 04.01.2018 tarih —— no’lu 4.708,08 TL ve 08.03.2018 tarih ——- no’lu 5.945,90 TL tutarlı fatura bedellerinin davalı tarafından şahsına alındığını, bu miktarlardan 3.754,50 TL’sinin ——-şahsi hesabına havale edildiğini belirtmiştir.
a) —– 18.03.2021 tarih —— sayılı yazısı ile “.Yapılan araştırma neticesinde, yazınızda adı/unvanı belirtilen kişilere ait rastlanılan bilgiler ekte gönderilmektedir.” Cevabı verildiği, ancak yazı eklerinin görülmediği,
b) —– 03.03.2021 tarih —- sayılı yazısı ekindeki davalı—– Şubesindeki —— no’lu hesabına 08.04.2019 tarihinde —— 3.750,00 TL Eft/havale geldiğinin görüldüğü, davalının şahsi hesabına gelen 3.750,00 TL havale bedelini şirket kasasına intikal ettirmediği, uhdesinde kaldığının tespit edildiği,
c) Davalının, ilgili müşteriden nakit tahsilat yaptığına dair herhangi bir belgeye rastlanılmadığı,
9- —–Firmasından 6.612,79 TL Fatura Alacağı İddiası Yönünden;
Davacı vekili dilekçesinde, müvekkil şirkete ödenmesi gereken 06.08.2018 tarih ——no’lu 6.612,79 TL fatura bedelinin davalı tarafından şahsına alındığını belirtmiş olmasına rağmen bununla ilgili herhangi bir belge ibraz edilmemiştir. ”

HUSUSLARININ TESPİT EDİLDİĞİ;
Bilirkişi raporunun gerekçeleriyle birlikte mahkememizce kontrol edildiği, hükme şayan bulunduğu, rapor gereğince —— firmasından alınan 4.600,00 TL’lik çekin 2.500,00 TL’lik kısmının,—— Şirketinden alınan toplam 8.900,00 TL bedelli her iki çekten dolayı 8.900,00 TL’lik tamamının, ——- firmasından alınan 7.250,00 TL bedelli çekin tamamının——Şirketinden alınan 10.000,00 TL’lik çekin tamamının,
—— alınan 4.500,00 TL’lik çekin 2.500,00 TL’lik kısmının, —— firmasından alınan 2.040,00 TL’lik ödemenin tamamının, ——- alınan 10.653,98 TL’lik ödemenin 3.750,00 TL’lik kısmının,Davalı yönetici tarafından yöneticilik yaptığı dönemde zimmetine geçirildiği şirket kayıtlarına iade edilmediği, şirket zararının 36.940,00 TL olduğu,Davalı her ne kadar bunların kendisine ait şirket payı gereğince ödenen ödemeler olduğunu bildiriyor ise de, şirketin onun ortak olduğu dönemde kar payı dağıtılmasına ilişkin bir kararın bulunmadığı ve kar payı dağıtılmadığı, diğer ortağında kar payı almadığı; öte yandan hisse devir sözleşmesinde hisse devir bedeli olan 330.000,00 TL’nin hisseyi devrettiği—— bedelini nakden aldığı yazılı olduğundan hisse devir parasını—— aldığı, şirketten aldığı paraların buna ilişkin olamayacağı; öte yandan paraların —- gelini —– banka hesabına aktardığını iddia ediyorsa da; bu paraların kendi zimmetinde kaldığının kayden anlaşıldığı, —– hesabına geçirildiğine dair bir delil bulunmadığı, kendisi tarafından herhangi bir dekont ya da havalede sunulamadığı karşısında bu paralarında kendisinde kaldığı, böylece şirketi 36.940,00 TL zarara soktuğu belirlenmiş; Davalı hakkında savcılık ceza soruşturması yapıldığı, —–CBS’nin —-sayılı soruşturma dosyasında dava açıldığı,—–. Asliye Ceza mahkemesinin—–Esas —– karar sayılı dosyasıyla güveni kötüye kullanım suçundan dolayı hakkında iki yıl hapis ve 120 gün karşılığında adli para cezasıyla cezalandırıldığı, hafifletici neden uygulandığı ve cezanın ertelenmesine karar verildiği belirlenmiş;Bu tespitler çerçevesinde şirket zararını ödemesi gerektiği, davacı vekilinin her bir zimmet tarihinden itibaren faiz uygulanmasını talep ettiği ancak son celsede talebini daraltarak, davalının yöneticilik görevinin sona erdiği 22/07/2019 tarihinden itibaren faiz istediği bunun da davalının lehine olduğu nazara alınarak aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KABULÜ İLE;36.940,00 TL’nin 22/07/2019’dan itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, davacı şirkete verilmesine,Peşin olarak dava açılırken karşılanan ilam harcı ve bilahare tamamlanan ilam harcı toplamı 631,78 TL’nin alınması gereken 2.523,37 TL’den mahsubu ile eksik 1.891,59 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,Tamamı davacı tarafından karşılanan 691,08 TL başvuru harcı ve peşin ilam harcıyla 3 normal 11 elektronik tebligat masrafı 91,00 TL tebligat gideriyle 2.500,00 TL bilirkişi gideri toplamı 3.282,08 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansı kalırsa davacıya iadesine,Karar tarihindeki AAÜT gereğince, hükme konu miktar üzerinden hesaplanan nispi vekalet ücreti maktu vekalet ücreti altında kaldığından 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsiline, davacıya verilmesine,Ara buluculuk gideri olan 1.360,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, bu amaçla harç tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,Dair karar, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde —–Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak oy birliğiyle verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.