Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/100 E. 2021/848 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/100 Esas
KARAR NO : 2021/848

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/02/2021
KARAR TARİHİ : 30/11/2021

Mahkememizde görülen Menfi Tespit davasının yapılan yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı tarafından —— müvekkili aleyhine kambiyo senedine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, vade ve tanzim tarihi boş olarak bırakılan —- tarihinde icraya konulduğunu, İcra takibinin bizzat müvekkiline tebliğ edilmediği için takipten — sayılı dosyası ile açılan tasarrufun iptali davası sırasından haberdar olunduğunu, tasarrufun iptali davasının görülmesi sırasında bu ödemelerden söz edilerek ödeme belgeleri ibraz edildiğini, ödeme belgeleri üzerine havalelerin yapıldığı bankalara yazı yazılacağını, Ancak bu sırada bu ödemelerin görülmekte olan tasarrufun iptali davasının konusu olmadığını karar verilmesi üzerine işbu davalarının açılmasına gidildiğini, takibe konu senet karşılığı davacının davalıya hiçbir borcu bulunmadığını, davalı — dava dışı — alacağı bulunduğunu, — ile davacı arasında o tarihte bulunan ticari ilişki bahane edilerek— — yapacağı olası ödemelerin– ödenmesi isteği doğrultusunda davacıdan takibe konu 150.000 TL lik senetin baskı ve ölüm tehtiti ile teminat olarak alınacağını, Ancak senede teminat şerhinin yazılamayacağını, tanzim ve vade tarihleri de boş bırakılmak suretiyle davalıya verileceğini, ancak davacının baskı, tehtit ve can güvenliği nedeniyle bunu şikayet yoluyla adli makamlara intikal ettiremediğini, senetteki borcun davacı tarafından banka havaleleriyle ve kısmende elden verilmek suretiyle tümünün ödeneceğini, ancak davalı — kendi uhdesinde bulunan senedi— vade tarihli olarak doldurup haksız icra takibi başlatıldığını— talimatı üzerine borca mahsup olmak üzere davalı —ortağı ve yetkilisi olduğu — tarafından ödemeler yapıldığını, gerek müvekkili davalının kendi hesabına gerekse davalının talimatı üzerine borca mahsup olmak üzere davalının ortağı ve yetkilisi olduğu —— takip konusu senedin tanzim ve vade tarihinden önceye rastladığını, bu nedenle davalı———- ödeme yapıldığını, böylece elden yapılan ödemelerle birlikte takibe konu senet bedeli olan 150.000 TL lik borcun fazlasıyla ödemesi yapıldığını belirterek — dosyasından davacı müvekkilinin davalıya karşı dava konusu senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine, haksız yere takip başlatan davalı-alacaklı hakkında %20 den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle——– derdest haldeki –iptali davasını sürüncemede bıraktırmak için açıldığını, davacının borcunu ödediğine ve davalıya borçlu olmadığına dair beyanının ispatlanamadığını, hukuki dayanaktan mahkum bir iddia olduğunu, takip konusu senedin davacıya baskı yapılarak — iddasının ileri sürülen diğer bütün vakıalar gibi düzmece ve tasarrufun iptali davasını uzatmaya yönelik olduğunu, ödeme dekontlarının tanzim tarihinden sonra olduğunu, belirterek davanın, — haldeki tasarrufun iptali davasını uzatmak masadıyla açılması sebebi ile haksız ve kötü niyetli davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELLİLER VE GEREKÇE : Dava, davalı tarafından icra müdürlüğünde başlatılan takip dosyasından davacının, davalıya karşı dava konusu senetten dolayı borçlu olmadığının tespiti ile takip başlatan davalı-alacaklı hakkında tazminata hükmedilmesi talebinden ibarettir.
Ön inceleme duruşması yapılmadan davacı vekili dosyaya ibraz ettiği 16/11/2021 tarihli dilekçesi ile davadan feragat edildiğini belirtilerek gereğinin yapılmasını talep etmiştir. Davacı vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinden vekilin feragat yetkisinin olduğu anlaşılmıştır.
Feragat 6100 sayılı HMK nun 307. Vd maddelerinde düzenlenmiştir. Yasada feragatin dilekçe ile de yapılabileceği, feragatin hüküm ifade etmesinin karşı taraf ve mahkemenin muvafakatına bağlı olmayacağı belirtildikten başka HMK 311. Maddesinde feragatin kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağına yer verilmiştir. Feragatin varlığı nedeniyle, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davacının peşin yatırdığı 2.561,63 TL den alınması gerekli 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.502,33 TL fazla harcın, hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden — uyarınca davalı yararına taktir olunan 2.550,00 TL ( ön inceleme duruşması yapılmadan feragat edildiğinden) vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Kullanılmayan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yokluğunda karar verildi.