Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/9 E. 2020/427 K. 02.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/9 Esas
KARAR NO : 2020/427
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/03/2014
KARAR TARİHİ : 02/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREKÇE : Davacı vekilinin mahkememize açtığı dava ———— sayılı dosyası ile incelenmiş olup;
” Dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirketi uzun yıllardır pek çok zincir firmanın iç ve dış dekorasyon işlerini yürüttüğünü, müvekkili şirket yetkilisinin davalı şirket yetkilisiyle tanışarak ————- olmak üzere toplam ———-mağazanın tüm dekorasyon, iç – dış tasarım ve proje işini müvekkili firmanın yapması konusunda sözlü anlaşıldığını, müvekkili şirketin her iki mağazanın projelerini eksiksiz olarak çizerek uygulanması için davalı şirkete ilettiğini, tarafların iş bedeli olarak ——ödenmesini kararlaştırdığını, davalıya fatura kesip gönderdiklerini davalının, ——- banka kararıyla ödediğini, bakiyesini ödemeyince icra takibi yaptıklarını, davalının takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu, müvekkilinin kararlaştırıldığı gibi her iki mağazanın uygulama projesi, elektirik projesi, mekanik projesi, yerleşim ve görülmüş planı, tasarım ve konsept çizimleri, kesitler ve detayların tamamını çizdiğini, yıllardır bu işi yapan müvekkilinin sırf proje çizimi için metrekare birim fiyatı olarak talep ettiği birim fiyatın —– civarında olduğunu, müvekkilinin -belirlediği asgari ücretlerle bağlı olmadığını, ———-kesilen faturaların emsal teşkil ettiğini, davalıya kesilen faturaların iade edildiğini ileri sürerek borçlu hakkında ————- dosyası ile ilamsız takip başlatılan takibe itirazın iptaline davalının %20 inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı tarafın iddiasının aksine sahibi bulunduğu iki adet mağazanın tüm iç ve dış tasarım ve proje işleri için anlaşılmadığını, sadece iki mağazanın iç dekorasyon proje çizimlerinin davacı şirket tarafından yapılması konusunda sözlü anlaşmaya varıldığını, bu kapsamda davacının iç dekorasyon projelerinin çizimini yapıp internet ortamında müvekkiline gönderdiğini bunun dışında hiçbir hizmet vermediğini, sonraki tüm işleri müvekkili şirket sahibinin Mimar olan kızı tarafından gerçekleştirildiğini, taraflar arasında ——– mağazalarına uygulanan bedeline esas alınacağına dair bir anlaşma yapılmadığını, davacı tarafın yazılı anlaşma yapmaktan kaçındığını, davacı şirketle hiçbir şekilde bahsedilen proje çizimi dışında teknik ve danışmanlık hizmeti alınmadığını, davacının talep ettiği miktarda alacağının bulunmadığını, somut olayda metrekare birim fiyatının———— asgari ücret tarifesine göre belirlenmesi gerektiğini, bu doğrultuda yaptıkları ödemenin tarife ile belirlenen miktarların üzerinde olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir,
Davanın hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkin olduğu nazara alınarak;
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Celp edilen ————— dosyasının incelenemesinde; davacı tarafın alacaklarının tahsili için icra takibi başlattıkları, davalı tarafın süresi içerisinde yapmış olduğu itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; taraflar arasında davalıya ait——— illerinde bulunan 2 adet mağazanın dekorasyon proje çizimi için sözlü anlaşma yapıldığı, davacının proje çizimlerini tamamlayarak projeyi uygulayacak olan davalı şirket sahibinin kızının sahibi olduğu şirkete gönderildiği ve dava dışı şirket tarafından uygulandığı ve davalı tarafından iş bedeli olarak davacıya ———— ödendiği ihtilafsız olup uyuşmazlığın taraflar arasında kararlaştırılan ve fiilen yapılan işin tespiti ile yapılan iş bedellerinin takip tarihi itibarı ile talep edilen miktar kadar olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Tarafların delilleri toplanarak, tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamı ile mahkememizce yapılan ön inceleme duruşmasında zapta geçen beyanlar ve uyuşmazlık tespiti dikkate alınarak davacı alacağının bulunup bulunmadığının tespiti için dosya üzerinde inceleme yapmak suretiyle teknik ayrıntıları gösterilen ve dosyada mübrez olan ———— tarihli bilirkişi heyet raporu tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez bilirkişi raporun sonuç bölümünde; TBK’nun 481. Maddesi uyarınca sözleşme konusu işin belirlenmesinde projenin hazırlandığı İstanbul İli fiyatının esas alınması gerektiği, ———- ait iki adet iç mekan düzenlemesi proje bedeli olarak———- düzenlemesi ve donanımı tasarımı hizmetleri şartnamesi ve ücret tarifesine göre ödenmesi gereken — bedelin tutarı ——- bedelden davalının davacıya ödenen bedel mahsup edildiğinde bakiye takip tarihi itibariyle talep edebileceği miktarın ——— olarak hesaplandığı bildirilmiştir. Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçeler ve hesaplamalara göre; taraflar arasında yazılı eser sözleşmesinin bulunmadığı, dosya ibraz edilen delillerden ve özellikle taraflar arasındaki yazışmalardan tarafların 2 adet mağazanın iç mekan proje hizmetlerine ilişkin sözlü anlaşma yapıldığı, davacının belirlenen anlaşma kapsamında davalıya hizmet verdiği, davacının ayrıca danışmanlık hizmeti vermediği gibi danışmanlık hizmeti olarak ileri sürdüğü işlerin kararlaştırılan işlerin kapsamında kaldığı, TBK’nun 481. Madde hükümleri kapsamında 2012 yılı için mimarlık asgari proje bedeli üzerinden yapılacak hesaplamanın yaklaşık maliyet olarak belirlenmesi gerektiği, bu doğrultuda bilirkişi heyetince yapılan işler bedelinin hesaplandığı, her ne kadar bazı sonuç rakamlarda konulan virgülün yerinin hatalı olmasına rağmen bu maddi hatanın sonuca etkili olmadığının tespit edildiği, bilirkişi heyetince belirlenen baki alacak miktarının dosya kapsamı ve TBK hükümlerine uygun olduğu, davacının fazlaya dair alacak iddialarını yasal delillerle inandırıcı şekilde kanıtlanamadığından, davacının, davalıdan icra takip tarihi itibariyle bilirkişi raporunda tespit edildiği miktarlarda alacağı bulunduğu anlaşıldığından; davalının icra dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline karar verilip, ———- üzerinden takibin devamına karar verilmiş;
Mahkememizce verilen bu kararı davacı vekili temyiz etmiş;
——————– sayılı hükmü ile;
“Taraflar arasındaki uyuşmazlık 6098 sayılı TBK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Eser sözleşmeleri, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmelerdir. Somut olayda davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. Dava ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nın 481. maddesine göre eserin bedeli önceden belirlenmemiş veya yaklaşık olarak belirlenmişse bedel, yapıldığı yer ve zamanda eserin değerine ve yüklenicinin giderine bakılarak belirlenir. Dairemizin bu konudaki yerleşmiş içtihatları ve doktrinde kabul edildiği üzere bundan anlaşılması gereken, işin yapıldığı tarihteki mahalli piyasa rayicine göre bedelin belirlenmesidir.
Taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığı, sözlü eser sözleşmesi ilişkisinin kurulduğu ihtilâfsız olup; uyuşmazlık, iş bedelinin tutarının ne olduğu konusundan kaynaklanmaktadır. Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de; hükme esas alınan ——– günlü bilirkişi heyeti raporunda davacı yüklenicinin iş bedeli, —————————– göre saptanmış olup, rapordaki hesaplama yöntemi somut olaya uygulanması gereken TBK 481. maddedeki düzenlemeye uygun olmadığından, bu rapor esas alınarak karar verilmesi doğru olmamıştır.
Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş; yeniden oluşturulacak konusunda uzman teknik bilirkişi marifetiyle mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak, 6098 sayılı TBK’nın 481. maddesi gereğince işin yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçlerine göre davacı yüklenicinin hakettiği iş bedeli hesaplattırılıp, bulunacak bu bedelden her iki tarafın kabulünde ve ihtilâfsız olan ————– ödeme düşülerek davacının bakiye alacağı olup olmadığının saptanmasından ve sonucuna göre karar verilmesinden ibarettir.
Açıklanan bu nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.”
Gerekçesi ile hükmü bozmuş;
Mahkememizce bozma ilamına uyulmuş; bozma ilamı doğrultusunda bilirkişilerden rapor ve ek rapor alınmış;
Bozma ilamı doğrultusunda yapılan inceleme sonunda, davacının hak etmiş bulunduğu iş bedelinin —– olduğu, bundan davacıya ödenen —– mahsubu ile davacının talep edebileceği bedelin ————- olduğu kanaatiyle bu yönden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş;
Mahkememizin ——– sayılı hükmü ile verilen bu kararda davacı tarafça temyiz edilmiş olup;
————- sayılı hükmü ile;
“Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamada hükme esas alınan bilirkişi heyetinin ——— günlü asıl raporunda danışmanlık hizmetiyle ilgili hesaplanan tutarın serbest piyasa rayiçlerine uygun olup olmadığı denetime elverişli biçimde açıklanmadığı gibi, bilirkişi kurulunun————– tarihli ek raporunda davacının talebinin proje ve uygulama hizmetlerine ilişkin olduğu gözetilmeksizin, sadece proje yapım bedelinin hesaplanması doğru olmamıştır. Bu hali ile mahkemece hükme esas alınan asıl ve ek raporda bozmaya uygun hesaplama yapıldığından ve mahkemece bozma ilamına uygun şekilde karar verildiğinden söz edilemez.
Kabule göre de; mahkemece bozmadan önce davanın ————– asıl alacak üzerinden kısmen kabulüne dair verilen birinci kararın davacı tarafça temyizi üzerine davalı
vekili tarafından dosyaya ibraz edilen ————- tarihli temyize cevap dilekçesinde kararın onanmasının talep edildiği ve bu beyanın davalı iş sahibini bağlayıcı nitelikte olduğu dikkate alınmaksızın, usuli kazanılmış hak ilkesi ve aleyhe hüküm verme yasağına aykırı şekilde bozulan ilk kararı sadece davacı tarafın temyiz ettiği, karar tebliğinin davalı şirket vekiline çıkarıldığı, tebligatta “muhatap şirket yetkilisinin ofis dışında olduğunu beyan eden daimi çalışan işçisine tebliğ edilmiştir” şeklindeki tebligatın usule aykırı olduğu; davacı tarafın temyiz dilekçesinin usulünce tebliğ edilmesinin ise, karar tebliği yerine geçmeyeceği; bu nedenle davalı yönünden bir temyiz olmamasının davacıya kazanılmış hak bahşetmeyeceği; —- bozma ilamı ile de hükmün ortadan kalktığı gerekçesiyle davacının talep edebileceği bedelin ———— olduğu belirtilerek bu tutar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi de doğru olmamıştır.
O halde mahkemece yapılacak iş; konusunda uzman olan ve daha önce rapor hazırlayan bilirkişilerden farklı başka bir bilirkişi kurulu oluşturularak yeniden gerekçeli ve denetime elverişili rapor alınmak suretiyle dava ve icra takibinin dayanağı fatura konusu işlerin bedelinin bozma ilamında açıklandığı gibi 6098 sayılı TBK 481. maddesi gereğince yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçlerine göre hesaplattırılıp, davacı yüklenicinin hakettiği imalât bedeli saptanarak bulunacak bu bedelden ödendiği her iki tarafın kabulünde ve ihtilâfsız olan ——— ödemenin mahsubu ile sonucuna göre hüküm tesis etmektir.
Açıklanan bu nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
Yukarıda yazılı nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA,”
Denilmek suretiyle hükmümüz bozulmuş;
İkinci bozma sonunda DAVA MAHKEMEMİZİN ———– SAYILI DOSYASINA KAYDEDİLMİŞTİR.
Davacı vekili, —- tarihli duruşmada ———–bozma ilamında sözü geçen “…sadece proje yapım bedelinin hesaplanması doğru olmamıştır, proje ve uygulama hizmetlerine ilişkin” olduğu nazara alınarak denmesine ilişkin faturalarda uygulama bedeli yazmadığını, danışmanlık bedeli yazdığını; danışmanlığın içinde hem proje bedelinin hem de bu projeye ilişkin olarak sorulan hususlarda, danışılan hususlarda bilgi verilmesinin bulunduğunu; bu çerçevede yeniden bilirkişi incelemesi talep etmediklerini bildirdiği görülmüştür.
Mahkememizce davalının —– kayıtları getirtilmiş ancak söz konusu faturaların —-kayıtlarında yer almadığı belirlenmiştir.
Gelinen aşama çerçevesinde taraflar arasındaki ilişkinin eser sözleşmesinden kaynaklandığı, talebin bakiye iş bedeline yönelik olduğu; bu nedenle davacı tarafından kesilen faturaların dayanağı hukuki ilişki yönünden taraflar arasında bir ihtilafın bulunmadığı; davalı tarafça da hukuki ilişkinin kabul edildiği; davacının dayandığı faturalarında bu ilişki çerçevesinde kesildiği; faturalardaki alacağın ————- bulunan mağazanın iş düzenleme konusunda mimari danışmanlık ücreti olarak” adı altında kesilmiş olduğu; danışmanlık hizmetinin verildiği; mahkememizce verilen ve bozulan ilk iki kararın ortadan kalktığı, bu kararlar yönünden davalı için kazanılmış bir hakkın söz konusu olmadığı; mahkememizce kabul edilmesi gereken raporun —————– tarihli kök rapor olması gerektiği; davacı tarafın dayandığı faturalardaki işi verdiği danışmanlık hizmetiyle yerine getirdiği; söz konusu danışmanlığın içinde davacının hazırladığı proje ve bu proje nedeniyle vermiş bulunduğu danışmanlık hizmetinin yer aldığı; hal böyle olunca iş bedelinin ödendiğinin ispatla davalının sorumlu olduğu; davalının yapmış bulunduğu ———— ödeme düşülmek suretiyle icra takibinin başlatıldığı dikkate alınmak suretiyle; icra takibine itirazın tümüyle reddine karar verilmiş; ancak alacak eser sözleşmesinden kaynaklandığı ve eser sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarda iki tarafça imzalanan kati hak edişe bağlanmadığı müddetçe likit olmayacağı nazara alınarak davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilememiş; davalı tarafın kötü niyetli takip tazminatı şartlarınında doğmadığı nazara alınarak aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KABULÜNE,
Davalının —————— sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin aynen devamına,
Ancak alacak likit olmadığı için davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
Şartları oluşmadığı için davalının kötü niyetli takip tazminatı talebinin reddine,
Alınması gereken 3.811,69 TL karar harcından peşin olarak alınan 673,95 TL harcın mahsubu ile eksik 3.137,74 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafça karşılanan 699,15 TL başvuru harcı ve peşin karar harcı ile son bozmadan önce yapılan 3.370,00 TL yargılama gideri ile son bozmadan sonra yapılan 5 adet davetiye gideri 80,00 TL’nin toplamı 4.149,15 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp, davacıya verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansı kalırsa davacıya iadesine,
Karar tarihindeki AAÜT gereğince, 8.054,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınıp, davacıya verilmesine,
Dair karar, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafların yokluğunda karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde —— yolu açık olarak verildi. Açıkça okunup usulen tefhim olundu. 02/10/2020