Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/702 E. 2023/243 K. 29.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/702 Esas
KARAR NO : 2023/243

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2020
KARAR TARİHİ : 29/03/2023

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında ticari iş ilişkisi kurulduğunu, davalının şahıs şirketi sahibi olup, tacir olduğunu, —– Vergi Dairesi’ne bağlı olduğunu, müvekkilinin gıda maddeleri tedarikçisi olduğundan davalı tarafa gıda maddeleri tedarikinde bulunduğunu, bu ticari iş ilişkisinden dolayı cari hesap ekstresi düzenlendiğini, hesap ekstresi tahsil edilemeyince davalı aleyhine —– Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, ancak davalı şirketin, takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirterek davanın kabulüne, davalının itirazının iptali ile takibin devamına, haksız olarak takibe itiraz eden davalı tarafın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı cevap dilekçesinde özetle;karşı taraf ile bir defaya mahsusu olmak üzere ve ürüne karşı ürün vermek üzere bir anlaşma sağlayarak ticari ilişki kurulduğunu, kendileri ile yapılan bu ticari ilişkinin gereği ise eksiksiz bir şekilde ifa edilerek sorumluluklarının ortadan kalktığını, karşı tarafın ticari defter kayıtlarının kesin delil olarak incelenmesinin de hukuka aykırı olduğunu, zira kişilerin ticari defter kayıtları üzerinde kendi hür iradeleri ile işlem yapabilecekleri veya maddi hataya düşülebileceğinin açık olduğunu, alacaklı tarafa kesinlikle borcu bulunmadığını, kendilerinden dönem içerisinde ve bir defaya mahsus temin edilen ürünlere karşılık taraflarınca da ürün verilerek borçlanma ilişkisine son verildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibariyle davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan icra takibine itirazın İİK 67. maddesi uyarınca iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebinden ibarettir.
Mahkememizce, taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından, TTK 83-85.maddeleri ile HMK 222.maddesi uyarınca davacı tarafın 2018-2019 yıllarına ait tüm yasal ticari defterleri (defteri kebir, yevmiye, envanter defterleri ile ve var ise muavin kayıtları ve dayanak belgeleri) üzerinde Mahkememizce resen seçilen mali müşavir eşliğinde bilirkişi incelemesi yapılmasına, karar verilmiştir.Bilirkişi 15/11/2021 tarihli raporunda, 2017 ve 2018 yıllarına ilişkin ticari defterlerinin GIB onaylı beratlarının süresinde alındığı, TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, davalı tarafından defter ve belge ibrazında bulunulmadığından, davalı defterleri üzerinde inceleme yapılamadığı, takip konusu cari hesap alacağını oluşturan faturaların davacı şirketin defterlerinde kayıtlı olduğu, takip tarihi itibariyle 23.067,43 TL alacaklı gözüktüğü, takip konusu alacağı oluşturan faturaların teslim alan bölümlerinde isim ve imza bulunan 21.545,55 TL (12.747,0544.898,5043.900,00) tutarlı 3 adet faturanın incelemede haricen tarafına sunulması sebebiyle davalıya gönderilerek isim ve imzalara itirazının bulunup bulunmadığının isticvap davetiyesi ile sorulmasının takdirinin mahkemeye ait olduğunu, faturalardaki isim ve imzalara itiraz edilmemesi halinde işbu faturaların davalıya tesliminin ispatlanmış olduğunun söylenebileceği, teslim alan bölümünde isim ve imza bulunmayan —– seri no.lu 106,65 TL tutarlı fatura ile tarafına ibraz edilmeyen 24.01.2018 tarihli 1.415,23 TL tutarlı iade açıklamalı faturanın dosya kapsamına sunulan belgelere göre ispata muhtaç kaldığı, davalı tarafından inceleme günü defter ve belge ibrazında bulunulmadığından davalı defterleri üzerinde inceleme yapılamadığı, faturalara davalı tarafından itiraz edilmesi halinde, davacı tarafın dava dilekçesinde ticari defterlere ve sair delillere de dayandığından, davalı tarafın defterlerinin ibraz edilmediğinden incelenememesi de gözetilerek, teslim ve tesellüm karinesinin ispat edilmesi yönünde dayanak belge niteliğinde olan Ba (Bilanço Alış) bildirimi ve KDV indiriminden faydalanıp faydalanmadığı bakımından; davalı şirketin bağlı bulunduğu —– Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne yazı yazılarak, … Vergi Kimlik Numarası hesabından, aylık KDV hariç 5.000 TL Ba beyan sınırı üstünde kalan takip konusu faturalar için davalı tarafın 2017 yılı Aralık dönemi Ba Bilanço Alış formunun istenebileceği, Aylık KDV hariç 5.000 TL Ba beyan sınırı altında kalan takip konusu 2 adet 29.10.2018 tarihli, —-seri no.lu fatura ile 1.415,23 TL tutarlı iadesi faturası faturalar için—– Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne yazı yazılmasının taktirinin mahkemede olduğunu, Yazı cevapları geldikten sonra ek raporla
incelemenin yapılabileceği, Tacir olan taraflar arasında düzenlenmiş sözleşme ya da haricen başkaca somut belgede ödeme vadesi bulunmadığı ve davacının davalıyı temerrüde düşürdüğüne ilişkin tebliğ şerhine
havi ihtarname ya da eş eğer belge bulunmadığından, takip öncesinde davacı alacağının muaccel olmadığından davacının takip öncesi faiz talebinin yerinde olmadığı, kısmen ya da tamamen davacı lehine hüküm kurması halinde; tarafların tacir olması, işin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle, takip sonrasında asıl alacağı için 3095 s.k m.2/2 kapsamında ticari faiz talebinin yerinde olduğu rapor edilmiştir.Davacı vekili ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi hususuna delil olarak dayandığı için karşı tarafında kayıtlarının incelenmesini kabul etmiş sayılacağından davalının da adresinin ——olduğu anlaşıldığından, davalı şirketin ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmak üzere mahkememizce resen seçilecek mali müşavir bilirkişisi görevlendirilerek —-Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak davalının 2016-2017 ve 2018 yıllarına ait tüm ticari defter ve kayıtlarının incelenerek takip tarihi itibarı ile davalının davacıya borcu olup olmadığı ve mahkememizce alınan bilirkişi raporunun 5. Sayfasında belirtilen 3 adet faturaların davalı kayıtlarında yer alıp almadığı hususunda inceleme yapılarak rapor hazırlanmasına, karar verilmiştir—– Asliye Ticaret Mahkemesinden talimatla alınan bilirkişi raporunda, 2016 Döneminin Defter kayıtlarına ulaşılamadığı, 2017 Döneminde 9.305,79 TL Borç bakiye kaldığı, 2018 Döneminde 1.415,23 TL Borç Bakiye Kaldığı, toplamda 10.721,02 TL Borç Bakiyesinin kaldığı tespit edildiği rapor edilmiştir.Dava dosyasının önceki mali müşavir bilirkişiye tevdii ile ek rapor aldırılmasına, karar verilmiştir.Bilirkişi 21/12/2022 tarihli ek raporunda,Takip konusu alacağı oluşturan, 09.12.2017 tarih, —– no.lu 12.747,05 TL, 12.12.2017 tarih, —— no.lu 4.898,50 TL ve 24.01.2018 tarih, —–seri no.lu 1.415,23 TL tutarlı olmak üzere toplam 19.060,78 TL tutarlı faturaların davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olması nedeniyle ispatlanmış olduğu,11.12.2017 tarih, —– seri no.lu 106,65 TL tutarlı faturanın teslim alan bölümünde isim ve imzanın bulunmadığı, fatura içeriği malın davalıya teslimine ilişkin dosya kapsamına somut herhangi bir belge sunulmamış olması nedeniyle ispata muhtaç olduğu, davacı tarafından tanzim edilen 29.10.2018 tarih, —–seri no.lu 3.900,00 TL tutarlı “fiyat
farkı faturanın teslim alan bölümünde “—-isimli kişinin isim ve imzasının
bulunduğu, ancak —–tarafından dosyaya gönderilen davalı şirket çalışan listesinde bu kişinin
isminin yer almadığı, taraflar arasında fiyat farkı faturası düzenleneceğine ilişkin sözleşmenin
bulunmadığı, taraflar arasında bu hususta teamülün de bulunduğuna ilişkin herhangi bir
belgenin sunulamamış, tespitin yapılmamış olması nedeniyle, dosyadaki delil durumuna göre
işbu 3.900,00 TL tutarlı faturanın ispata muhtaç kaldığından davacı lehine değerlendirilemeyeceği, davacı şirketin 09.03.2020 takip tarihi itibariyle, ifası ispatlanan faturalardan kaynaklı 19.060,78
TL tutarlı alacağını talep edebileceğini rapor etmiştir.Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından, davalıya teslim edilen mallar karşılığı düzenlenen faturalardan kaynaklanan cari hesap alacağının tahsili amacıyla davalı hakkında icra takibi başlattığı, davalı yanca ödeme emrine itiraz dilekçesinde davacı tarafa herhangi bir borcu olmadığını ileri sürdüğü anlaşılmıştır. Tarafların tacir olması ve yapılan işlerin de faturaya bağlanıp cari hesaba yansıtılması ve buna binaen takip başlatılması nedeni ile öncelikle tarafların defter incelemelerine bakılmıştır. Takip konusu cari hesap alacağını oluşturan faturaların davacı şirketin defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının 2016 döneminin defter kayıtlarına ulaşılamadığı, 2017 Döneminde 9.305,79 TL Borç bakiye kaldığı, 2018 Döneminde 1.415,23 TL Borç Bakiye Kaldığı, toplamda 10.721,02 TL borç bakiyesinin kaldığı belirlenmiş olup; takip konusu alacağı oluşturan, 09.12.2017 tarih, —– no.lu 12.747,05 TL, 12.12.2017 tarih,—- no.lu 4.898,50 TL ve 24.01.2018 tarih,—— seri no.lu 1.415,23 TL tutarlı olmak üzere toplam 19.060,78 TL tutarlı faturaların davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olması nedeniyle ispatlanmış olduğu, 11.12.2017 tarih—– seri no.lu 106,65 TL tutarlı faturanın teslim alan bölümünde isim ve
imzanın bulunmadığı, fatura içeriği malın davalıya teslimine ilişkin dosya kapsamına somut
herhangi bir belge sunulmamış olması nedeniyle ispata muhtaç olduğu, davacı tarafından tanzim edilen 29.10.2018 tarih,——- seri no.lu 3.900,00 TL tutarlı “fiyat farkı faturanın teslim alan bölümünde—– isimli kişinin isim ve imzasının bulunduğu, ancak—– tarafından dosyaya gönderilen davalı şirket çalışan listesinde bu kişinin isminin yer almadığı, taraflar arasında fiyat farkı faturası düzenleneceğine ilişkin sözleşmenin
bulunmadığı, taraflar arasında bu hususta teamülün de bulunduğuna ilişkin herhangi bir
belgenin sunulamamış, tespitin yapılmamış olması nedeniyle, dosyadaki delil durumuna göre
işbu 3.900,00 TL tutarlı faturanın ispata muhtaç kaldığından davacı lehine
değerlendirilemeyeceği nazara aınarak; davacı şirketin 09.03.2020 takip tarihi itibariyle, ifası ispatlanan faturalardan kaynaklı 19.060,78 TL tutarlı alacağını talep edebileceği tespit ve kabul edildiği anlaşılmakla; Davanın kısmen kabulü ile; davalının —-İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile; takibin 19.060,78 TL asıl alacak üzerinden ve sadece asıl alacağa takip tarihinden itibaren takip talebinde istenilen faiz cinsi ve oranla faiz uygulanarak aynen devamına, davalı tarafından inkar edilen alacak likit ve bilinebilir nitelikte olduğundan davalının İİK 67/2 mad. Gereğince 19.060,78 TL asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
1-Davalının —- İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile; takibin 19.060,78 TL asıl alacak üzerinden ve sadece asıl alacağa takip tarihinden itibaren takip talebinde istenilen faiz cinsi ve oranla faiz uygulanarak aynen devamına,
2-Davalının İİK 67/2 mad. Gereğince 19.060,78 TL asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatına mahkumiyetine, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 4.302,04 TL harçtan, peşin alınan 249,21 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.052,83 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı taraf yararına AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 249,21 TL peşin harcın yargılama giderine katılmaksızın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacının yaptığı yargılama gideri olan bilirkişi ücreti ve posta giderleri olmak üzere toplam 2.571,00 TL’ den davanın kabulüne tekabül eden 2.124,44 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
7-Davadan önce gidilen ara buluculukta devletçe karşılanan 1.560,00 TL ara buluculuk ücretinden 229,27 TL sinin davacıdan tahsiline ve 1.090,73 TL sinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
8-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde —–Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.