Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/70 E. 2021/825 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/70 Esas
KARAR NO : 2021/825

DAVA : İtirazın İptali (Simsarlık Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/02/2020
KARAR TARİHİ : 18/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Simsarlık Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili, müvekkilinin—– davalı şirket ile aralarında — bulunduğunu, müvekkili tarafından davalının temsilcisine —– gösterildiğini, sözleşme gereğince temsilcinin kendisi, yakınları ve şirketin bir yıl içinde bu taşınmazı kiralarsa yıllık kira bedelinin %12 + KDV’den oluşan — kazanacaklarının düzenlendiğini; süresi içinde iş yerinin davalı şirket tarafından mülk sahibinden kiralanıp kendilerinin aradan çıkarılmaya çalışıldığını; bunun üzerine davalı şirket aleyhine —- dosyasıyla icra takibi başlattıklarını, davalının haksız bir itirazla takibi durdurduğunu bildirerek, itirazın iptaline, takibin devamına ve davalıdan %20 inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili, icra takibine dayanak edilen sözleşmeyi — imzaladığını, bu şahsın— rağmen şirketi temsile yetkili bulunmadığını; şirketin ticari vekili de olmadığını; davacının şirkete verdiği — bulunmadığını; müvekkili şirketin bu taşınmazı doğrudan mülk sahibiyle görüşüp kiraladıklarını belirterek davanın reddine, davacıdan kötü niyetli takip tazminatı tahsiline karar verilmesini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, İİK’nun 67. Madde gereğince açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı, davalı—— işlemiş faiz olmak üzere toplam 508.221,41 TL üzerinden icra takibi yapmış; davalı süresi içinde bu takibe ” borcum yoktur ” şeklinde itiraz etmiş, itiraz üzerine takip durmuş, iş bu davada bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
İcra takibine konu edilen —- —bir taşınmaz ile davamıza konu ——gösterilmiştir. Davamıza konu olan taşınmazın — olarak gösterilmiş olup, sözleşmede bu taşınmazların satın alma / kiralamak amacıyla görüldüğü, — şahsı, ortağı veya çalışanı bulunduğu şirket, şirket ortakları, şirketin ortak olduğu kuruluşlar — satın alması halinde %3 + KDV, kiraladığı taktirde yıllık kira bedelinin %12’si + KDV alacağının doğacağı düzenlenmiştir. Sözleşmenin altında her ne kadar — yazmıyor ise de——– gördüğü açık açık yazmakta olup, yerinde ticari depo olduğu yazılıdır. Bilahare bu taşınmazın davalı — ihtilafsızdır. Kira sözleşmesi de dosyadadır.
Mahkememizce davalı şirketin temsil durumu — getirtilmiş olup, sözleşmeyi —- ile birlikte atacağı imzalar ile yer kiralayabileceği görülmüştür.—- şirketin aynı zamanda ———–Bilindiği üzere karine; şirketin ancak yetkili şahısların imzası ile temsil edilmesidir. Yetkisiz kişinin attığı imzalar şirketi bağlamaz. İmzalayan şahsı bağlar. Ancak bu karinenin aksi ispatlanabildiği gibi halin durumundan da karinenin dışına çıkılabilir.
Mahkememizce davalı şirketin ticari defter ve kayıtları inceletilmiş olup bizzat —, şirketçe benimsenen işlemlerin bulunup bulunmadığı araştırılmış; — imzaladığı ancak şirketin temsilci gibi benimseyerek uyguladığı herhangi bir hukuki sözleşme ya da işlem tespit edilememiştir.
Ancak, halin icabı yönünden değerlendirildiğinde; sözleşmeyi imzalayan —— olsa şirket temsilcisi oluşu; yerin depo olarak kiralanması, sözleşmeden hemen sonra —çalıştığı şirket tarafından —- maliki ile kira sözleşmesi yapılmasının — açıklanmasının hayatın olağan akışına uymadığı; davalı şirketin bu taşınmazın varlığını— öğrenmiş olduğunun çok kuvvetle muhtemel olduğunu; çalışanı —- temsilcisi olan şahıs üzerinden yere baktırdığı; beğendiği ve kiraladığı, bu nedenle sırf temsil yetkisinin bulunmadığı şeklindeki savunmanın iyi niyetli olmadığı; hal böyle olunca– sorumlu olacağı kanaatine varılmış, — sözleşmesinde hem de kira sözleşmesinde yer alan aylık 275.000,00 TL üzerinden hesaplanan yıllık kira bedelinin %12’si ve KDV’sinin toplamının takip talebindeki gibi 467.280,00 TL olduğu; dosya içinde mevcut olan davalının —- ihtarında davacının keşide ettiği ihtarnamenin açıkça yer aldığı; bu nedenle davacının — alacağının — davalının temerrüte düştüğü, takip tarihine kadar işlemiş faizinde 39.193,91 TL olduğu nazara alınarak bu miktarda işlemiş faize hükmedilmek suretiyle itirazın iptaline karar verilmiş;
—- kaynaklanan alacağın likit olduğu, davalının itirazda haksız olduğu nazara alınarak davacının asıl alacak üzerinden inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiş, reddedilen kısmın bir miktar faize ilişkin olduğu, bu nedenle kötü niyetli takipten bahsedilemeyeceği sebebiyle reddedilen kısım üzerinden kötü niyetli takip tazminatı talebi reddedilmiş, aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
Davalının —- dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile,
Takibin 467.280,00 TL asıl alacak 39.193,91 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 506.473,91 TL üzerinden ve sadece asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanarak devamına,
Takipteki işlemiş faize yönelik kaleme ilişkin fazlaya dair talebin reddine,
467.280,00 TL üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım üzerinden davalı tarafça talep edilen kötü niyetli takip tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine,
Alınması gereken 34.597,17 TL harçtan peşin olarak alınan 5.438,87 TL ilam harcının mahsubu ile eksik 29.158,30 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafça karşılanan 5.493,27 TL peşin ilam harcı ile başvuru harcının tamamı ile 2 adet normal 13 adet elektronik tebligat masrafı 109,50 TL tebligat gideri ile 1.200,00 TL bilirkişi ücretinin kabul ve ret oranı gereğince, 1.303,80 TL’lik kısmının toplamı 6.797,07 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp, davacıya verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının davacıya iadesine,
— DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Karar tarihindeki— vekalet ücretinin davalıdan alınıp, davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım üzerinden hesaplanan nispi vekalet ücreti maktunun altında kaldığından ancak asıl alacağı da geçemeyeceğinden 1.747,50 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp, davalıya verilmesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oy birliğiyle verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.