Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/688 E. 2022/390 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/688 Esas
KARAR NO: 2022/390
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/12/2020
KARAR TARİHİ: 25/05/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili —— harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin,——- yılından itibaren işletmekte olduğunu,—-sonrasında başlamak üzere —-itibaren her ani yağmur yağışında müvekkilinin işyerinin su baskınına maruz kaldığını, müvekkilinin işyerinde — tarihinde gerçekleşen olayın —- ayından itibaren başlayan —- olduğu, yaşadığı baskınlarda her seferinde işyeri ekipmanlarının ve dekorasyonunun zarar gördüğünü,
davalılardan——-, —- sorumlu olması nedeni ile tam kusurlu, diğer davalının ise —- işlerinin yüklenicisi sıfatıyla ve zarar veren fiillerin işbu metro inşaatının başlaması sonrasında meydana gelen olayda pasif husumet nedeniyle tam kusurlu ve oluşan zarardan sorumlu olduğunu——- dosyasından zararlarına ilişkin delil tespitinin yapıldığını, —- tarihli bilirkişi heyeti raporunda eksik hesaplamaya dayalı —hasar bedeline itiraz ettiklerini, yine—– tarihinde yağan yağmurlardan kaynaklı hasarlarına ilişkin — dosyasından yapılan tespitte
bilirkişilerin kusur, zarar miktarı ve zarara maruz kalan ekipmanlar yönünden de hiçbir tespitte bulunmadığı yalnızca —- bedeline atıf yapmakla kaldığı ve bu nedenle iş bu tespit raporuna da itiraz ettiklerini, — yılından itibaren —- kez su baskınını yaşanması, — tarihinde yaşanan çok yakın tarihli su baskını nedeniyle müvekkilinin acı ve korkularının tekrar canlanması ruhsal
durumunda baskı ve manevi eza oluşturduğunu ve bu nedenlerle karşı tarafın —manevi tazminata mahkûm edilmesini talep ettikleri,— dosyasından zararlarına ilişkin delil tespitinin yapıldığını, — tarihli bilirkişi heyeti raporunda eksik hesaplamaya dayalı —- hasar bedeline itiraz ettiklerini, yine —– yağan yağmurlardan kaynaklı hasarlarına ilişkin —— yapılan tespitte bilirkişilerin kusur, zarar miktarı ve zarara maruz kalan ekipmanlar yönünden de hiçbir tespitte bulunmadığı yalnızca ——-hasar bedeline atıf yapmakla kaldığı ve bu nedenle iş bu tespit raporuna da itiraz ettiklerini,— yılından itibaren —- kez su baskınını yaşanması, —- tarihinde yaşanan çok yakın tarihli su baskını nedeniyle müvekkilinin acı ve korkularının tekrar canlanması ruhsal
durumunda baskı ve manevi eza oluşturduğunu ve bu nedenlerle karşı tarafın ——-manevi tazminata mahkûm edilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı —– tarihli cevap dilekçesinde özetle;
Derdestlik, görev, yargı yolu,iş bölümü itirazları ile beraber zamanaşımı def’inde bulunduğunu, dava konusu hasar olayının, aşırı yağışa bağlı su baskınından kaynaklandığının anlaşıldığı, hasara sebebiyet verdiği iddia edilen mazgal, ızgara ve yağmur suyu hattı, rögar kapağı gibi tertibat veya tesisat ise
münhasıran belediyelerin (ana arterlerde büyükşehir belediyesinin, ara arterlerde ise ilçe belediyelerinin) sorumluluğunda olduğunu, —— yerleşim yerlerinden uzaklaştırılması gereken yağmur sularıyla ve bu işe tahsis edilmiş yer altı hatları, yer üstü tertibatlarıyla (yağmur suyu bacaları,
mazgalları, ızgaraları vs.) hiçbir ilgisinin olmadığını, dolayısıyla bunlarla ilgili hizmet kusurlarından da dolayı sorumlu olmadığını, işin esasına girildiğinde, müterafik kusur, kusur oranı ve artırıp gidere sebepler açısından hasarın meydana geldiği iddia edilen binanın imar durumu, iskan veya kullanma
ruhsatının bulunup bulunmadığı, atık su ve içme sularının —- onaylı projesinin mevcut olup olmadığının sorulması gerektiğini, Yukarıda açıklanan sebeplerle, fazlaya dair hakları mahfuz tutarak (şimdilik),Açılan davanın öncelikle, husumet yokluğu sebebiyle ve esastan reddine, davanın (hizmet kusuruna dayalı tazminat talebi) vasfı gereği, açılan davanın görev (yargı yolu) yönünden reddine, Dava masraflarının davacı uhdesinde bırakılarak, lehlerine vekâlet ücreti takdirine, karar verilmesini talep etmiş Davalı —–tarihli cevap dilekçesinde özetle; Usul yönünden, işbu davanın görev nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, su basma olaylarının— yılından itibaren olduğu, bu konuda —- dilekçe verildiği,—- yılından itibaren müvekkili şirketin metro çalışması yaptığını, konuların — yıllarından itibaren bilindiği ancak öğrenilmesinden itibaren her halükarda — yılından itibaren zarar ve sorumlusu davacı tarafından bilinmekte iken dava ikame edilmediğini, bu nedenle maddi ve manevi tazminat istemlerinin zaman aşımına uğradığını, sigorta kapsamında bulunan işbu talebin—— poliçelerini düzenleyen —-ihbar edilmesini talep ettikleri, binada meydana gelen su baskınının müvekkili şirketin —- hiçbir ilgisinin olmadığını, projenin —– tarihinde tamamlandığını ve İstanbul ——- teslim edildiğini, tespit raporlarında olayın metro inşaatı ile ilişkili olmadığının belirtildiğini, söz konusu olayda haksız fiil ile manevi zarar arasında illiyet bağının bulunmadığını, Yukarıdaki nedenlerle ve Sayın Mahkemece resen çıkacak nedenlerle, öncelikle görev ve zamanaşımı
itirazlarının değerlendirilerek davanın reddine, müvekkili şirketin bahse konu olayın meydana gelmesinde kusuru olmadığından ve haksız kazanca yönelik, iş bu davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, Davacıya ait işyerinde yağan yağmurlardan kaynaklı su baskını oluşup oluşmadığı, su baskını oluşmuş ise iş yerinde ekipmanların zarar görüp görmediği, davalılara husumet yöneltip yöneltilemeyeceği, dava konusu alacağın zaman aşımına uğrayıp uğramadığı, ——- yağan yağmur sularının davacı iş yerinde su baskını olmasında etkisinin olup olmadığı, fiil ile zarar arasında ehliyet bağının olup olmadığı, davalı tarafların kusurlu olup olmadığına yönelik olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların delilleri toplanarak, dosya üzerinden makina mühendisi, inşaat mühendisi ve elektrik mühendisi bilirkişilere tevdi ile, teknik ayrıntıları gösterilen dosyada mübrez heyet bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez heyet bilirkişi raporunda özetle; Şehir içindeki yer altı kanalizasyon ve yağmur suyu kanallarının yapımı, bakımı ve ıslahı ile
Yağmur sularının herhangi bir zarar vermeden deşarjını sağlamak görevi kanunen —— verildiğinden, bu nedenle ——- önünde bulundurulduğunda; davacının işyerinde oluşan hasar ve zarardan davalı ——– kusurlu olduğu,
Dava konusu işyerinin bulunduğu binanın onaylı mimari projesine uygun olarak inşa edildiği, kaçak ve/veya imara aykırı bir bina olmadığı ve bodrum katın onaylı projesi ve ruhsatına uygun olarak kullanımda olduğu; bu durumda; Dava konusu işyerinin bulunduğu, — —– yetersiz, yağmur suyu borularının ise yetersiz ve/veya hiç olmaması nedeniyle aşırı yağış şeklinde oluşan —- tarihli sel baskını sonucunda davalı işyeri bodrum katında meydana gelen hasar ve zarar nedeniyle davacının herhangi bir müterafik kusuru bulunmadığı, Diğer davalı ——— başlangıç ve bitiş tarihleri öncesinde ve sonrasında bölgedeki aşırı yağış ve baskınların mevcut olması, ayrıca davalının yapmış olduğu metro inşaatı zemin kazı işleri ile zemin üzerindeki aşırı yağış ve su baskınları arasında herhangi bir illiyet bağının olmaması nedeniyle davalının davaya konu su baskını ile ilgili herhangi bir kusurunun bulunmadığı,
Dosyasına alınan bilirkişi raporları, taraf iddia ve beyanları ile —–ilişkin raporları da dikkate alınmak suretiyle yapılan değerlendirme sonucunda; davalı işyerinde meydana gelen su baskını sonucunda oluşan toplam zarar miktarının —– olduğu; Davacının manevi tazminat taleplerinin takdiri ve hukuki değerlendirmesinin Sayın Mahkemenin yargılama yetkisinde bulunduğuna dair kanaatlerini bildirmişlerdir.
Mahkememizce verilen—— tarihli duruşma ara kararınca; önceki heyete—– yerine uzman elektrik mühendisi bilirkişinin dahil edilerek bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Dosyada mübrez İnşaat mühendisi, makina mühendisi ve elektrik mühendisi ——–bilirkişi heyet raporunda özetle; Şehir içindeki yer altı kanalizasyon ve yağmur suyu kanallarının yapımı, bakımı ve ıslahı ile Yağmur sularının herhangi bir zarar vermeden deşarjını sağlamak görevi kanunen —-
verildiğinden, bu nedenle —— bulundurulduğunda; davacının işyerinde oluşan hasar ve zarardan davalı——- kusurlu olduğu, Davacı işyerinin bulunduğu bina pis su gideri ile bina dışındaki ana pis su borusuna bağlantı noktasındaki——— borusundan geriye gelebilecek suyun ters yönde akışını engellemekle birlikte, aşırı yağış sonucunda kanalizasyona baskın şeklinde gelen yağmur suları ile birlikte oluşan ve çok daha büyük bir debiye sahip olan toplam atık suyun (yağmur suyu+pis su) geriye tepmesini
engellenmesi beklenemez, bu nedenlerle davacı tarafın müterafik kusur yönünden sorumlu olamayacağı ,Diğer davalı ——-ait işin başlangıç ve bitiş tarihleri öncesinde ve sonrasında bölgedeki aşırı yağış ve baskınların mevcut olması, ayrıca davalının yapmış olduğu metro inşaatı zemin kazı işleri ile zemin üzerindeki aşırı yağış ve su baskınları arasında herhangi bir illiyet bağının olmaması nedeniyle davalının davaya konu su baskını ile ilgili herhangi bir kusurunun bulunmadığı, Dosyasına alınan bilirkişi raporları, taraf iddia ve beyanları ile ——baskınlarına ilişkin raporları da dikkate alınmak suretiyle yapılan değerlendirme sonucunda; davalı işyerinde meydana gelen su baskını sonucunda oluşan toplam zarar miktarının düzeltilmiş miktarı —-olarak hesap ve takdir edildiği, Davacının manevi tazminat taleplerinin takdiri ve hukuki değerlendirmesinin Sayın Mahkemenin yargılama yetkisinde bulunduğuna dair kanaatlerini bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkin olup, tarafların delilleri toplanarak, dosya üzerinden makina mühendisi, inşaat mühendisi ve elektrik mühendisi bilirkişilere tevdi edilerek düzenlenen denetime uygun olan ve mahkememizce de benimsenerek hükme esas alınan rapor da dikkate alınarak, Şehir içindeki yer altı kanalizasyon ve yağmur suyu kanallarının yapımı, bakımı ve ıslahı ile —- herhangi bir zarar vermeden deşarjını sağlamak görevi kanunen —–verildiğinden, bu nedenle — de göz önünde bulundurulduğunda; davacının işyerinde oluşan hasar ve zarardan davalı —— kusurlu olduğu, Davacı işyerinin bulunduğu bina pis su gideri ile bina dışındaki ana pis su borusuna bağlantı noktasındaki ——- geriye gelebilecek suyun ters yönde akışını engellemekle birlikte, aşırı yağış sonucunda kanalizasyona baskın şeklinde gelen yağmur suları ile birlikte oluşan ve çok daha büyük bir debiye sahip olan toplam atık suyun (yağmur suyu+pis su) geriye tepmesini engellenmesi beklenemez, bu nedenlerle davacı tarafın müterafik kusur yönünden sorumlu olamayacağı ,Diğer davalı —— ait işin başlangıç ve bitiş tarihleri öncesinde ve sonrasında
bölgedeki aşırı yağış ve baskınların mevcut olması, ayrıca davalının yapmış olduğu metro inşaatı zemin kazı işleri ile zemin üzerindeki aşırı yağış ve su baskınları arasında herhangi bir illiyet bağının olmaması nedeniyle davalının davaya konu su baskını ile ilgili herhangi bir kusurunun bulunmadığı, Dosyasına alınan bilirkişi raporları, taraf iddia ve beyanları ile –baskınlarına ilişkin raporları da dikkate alınmak suretiyle yapılan değerlendirme sonucunda; davalı işyerinde meydana gelen su baskını sonucunda oluşan toplam zarar miktarının düzeltilmiş miktarı ile —olarak olacağı, kanaatine varılarak Davalı —-Yönünden açılan maddi ve manevi tazminat talebinin reddine, Diğer davalı — yönünden açılan maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, — maddi tazminatın —– tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,Manevi tazminat talebine yönelik olarak; Manevi tazminat, ancak kişilik değerleri saldırıya uğrayan kişinin isteyebileceği bir tazminat türüdür. Kişilik değerleri, bireyin kişilik haklarını meydana getirmekte olup kanunda tanımlanmamış olmakla birlikte —– kararlarına göre manevi tazminata konu olabilecek kişilik hakları , kişinin yaşamı, kişinin sağlığı, kişinin vücut bütünlüğüne ilişkin ihlallerden kaynaklı olup, bu değerlerin korunması amacıyla kişilik hakları herhangi bir suretle ihlal edilenlere manevi tazminat davası açma hakkı tanımaktadır. Bir kimsenin, her üzüntü duyduğu bir olay ve olgu karşısında, manevi tazminat isteme hakkı doğmayacağından ve her üzüntü veren olay manevi tazminatı isteme hakkınıkazandırmayacağından bunun için kişilik değerlerinin saldırıya uğramış olması gerekeceğinden somut uyuşmazlıkta da böyle bir durum söz konusu olmadığından ve şartları oluşmadığından, manevi tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıda ki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davalı —– Yönünden açılan maddi ve manevi tazminat talebinin reddine,
2-Diğer davalı —— yönünden açılan maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile,
3—-maddi tazminatın —– tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
Manevi tazminat talebinin reddine,
4-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 2.594,97 TL harçtan, peşin alınan 1.801,68 TL harcın mahsubu ile bakiye 793,29 TL harcın davalı —nden alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 54,40TL başvurma ve 1.801,68 TL peşin harç toplamı 1.856,08 TL’ nin davalı —alınarak davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 164,80 TL tebligat, müzekkere+2.900,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.064,80 TL yargılama giderinin red/kabul oranına göre 1.542,07 TL’sinin davalı —— alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf yararına kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden 5.699,73 TL AAÜT uyarınca vekalet ücretinin davalı —- alınarak davacılara ödenmesine,
9-Davalı —- yararına red edilen maddi tazminat talebi yönünden 5.626,77 TL AAÜT uyarınca vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
10-Davalı —- yararına red edilen manevi tazminat talebi yönünden 5.100,00 TL AAÜT uyarınca vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
11-Davalı ——-için maddi tazminat talebi yönünden 5.100,00 TL AAÜT uyarıca vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
12-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine,
Dair karar, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ——–Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 25/05/2022