Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/687 E. 2022/369 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/687 Esas
KARAR NO : 2022/369

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/12/2020
KARAR TARİHİ : 18/05/2022

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında——-Satın Alma Sözleşmesi imzalandığını , ayrıca davalı tarafın müvekkili şirketten çeşitli tarihlerde siparişler geçtiğini, işbu sözleşme ve siparişler gereği taraflar arasındaki ticari ilişkiye istinaden müvekkilinin üzerine düşen tüm edimleri tam ve eksiksiz olarak yerine getirmiş olmasına rağmen davalının çeşitli tarihlerde müvekkili tarafından kesilen faturalara ilişkin ödeme yükümlülüğünü eksiksiz yerine getirmediğini, Müvekkili şirketin davalı şirketten 125.855,16 TL. alacaklı olduğunu, davalı tarafın aradaki bu ticari ilişkiden kaynaklanan borcu müvekkiline ödemediğini, yapılan görüşmelerden sonuç alınamadığını, borcun yine ödenmediğini, alacak nedeniyle —- Esas sayılı dosyası ile takibe
geçildiği ve ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiğini, borçlunun borca itiraz ettiğini, itiraz neticesinde takibin icra müdürlüğü tarafından durdurulduğunu, taraflar arasında yapılan arabuluculuk görüşmeleri sonucunda tarafların anlaşamaması üzerine anlaşamama ile sonuçlandığını , İş bu davayı açma zaruretinin doğduğunu , Müvekkilinin alacağının likit olduğunu bu nedenlerle; Davalı borçlu şirketin —-Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli İtirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlu aleyhine % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına Hükmedilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na uygun olarak hazırlanmadığını, davacının dilekçesinde herhangi bir delile dayanmadığını, hangi delil ile uyuşmazlık konusu vaıkanın ispat edileceğini kanun hükmü hilafına açık ve somut biçimde dava dilekçesinde belirtmediğini, Müvekkili şirketin davacıya, davacının talep ettiği tutarda borcu bulunmadığını, zira davacının müvekkili şirkete teslim etmesi gereken malzemeleri zamanında ve eksiksiz olarak teslim etmediğini, Müvekkili şirket ile davacı arasında onaylı sipariş formları gereği tesis edilmiş ticari ilişki kapsamında davacının ödemesi gereken ceza bedelleri mevcutken davacının müvekkili şirket aleyhine icra takibi başlatmasının haksızlık olduğunu , davacının sözleşme kapsamındaki taahhütlerini yerine getirmediğini, ve müvekkili şirkete teslim ettiği——– ayıplı hizmet verdiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin davacıya borcunun olduğunun düşünülse dahi, davacının müvekkili şirkete gecikmeler ve ayıplı hizmet nedeniyle olan borcunun alacağı olduğu iddia edilen bedelden takas-mahsup edilmesi gerektiğini, davacı tarafça talep edilen alacağın likit ve muayen bir alacak olmadığını, bu sebeple icra inkar tazminatı talebinin reddinin gerektiğini, bu nedenlerle, davacının açtığı itirazın iptali davasının reddine, davacının talep ettiği faiz oranının reddine, davacı aleyhine alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını beyan ederek davanın reddini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Celp edilen—- Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı-Alacaklı vekili tarafından—–tarihinde—– —-sayılı dosya ile Açık Hesap alacağına dayalı ilamsız icra takibi ile —–takip öncesi——- Toplam Alacağın, icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık % 10 oranında Ticari ( Avans ) faiz ile birlikte tahsili için icra takibi başlatıldığı, Ödeme emrinin davalı-borçluya —–tarihinde tebliğ edildiği, davalı-borçlu vekili tarafından verilen—- itiraz dilekçesinde Davalı/borçlu şirket nezdinde yapılan incelemeler neticesinde, Davalı/borçlu şirketin Davacı/alacaklı’ya ödeme emrinde belirtilen tutar kadar borcunun bulunmadığı Davacı/alacaklı tarafından cari hesap ekstresine konu olan ürünlerin geç ve ayıplı teslim edildiğinin tespit edildiği, Davalı/borçlu şirketin Davacı/alacaklı’ya herhangi bir borcu bulunmadığı ve hatta Davacı/alacaklı’dan alacaklı olduğu için ödeme emrine konu edilen borcun tamamına, faiz kısmına ve tüm fer’ilerine itiraz ettiği ve itiraz edilmesi sebebiyle takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmesi üzerine ——– Karar Tensip Tutanağı ile takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın uyuşmazlığın Davacı ile davalı arasında imzalanan sözleşmeden kaynaklı tarafların sözleşme yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği, sözleşmeden kaynaklı fatura alacağına dayalı davalı aleyhine başlatılan — sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince itirazın iptaline yönelik olduğu görüldü, ve %20 icra inkar talebi noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Tarafların tüm delilleri celp olunarak dosya ve ekleri ile taraf şirketlere ait tüm ticari defter ve kayıtları ile tüm dayanak belgeleri üzerinde uzman teknik Mali Müşavir bilirkişi ile Sözleşme/hesap uzmanı bilirkişiler aracılığı ile inceleme yapmak suretiyle dosyada mübrez bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez heyet bilirkişi raporunda özetle; : Yukarıda yapılan tespit ve açıklamalar neticesinde ;
Davacı ile Davalı şirket arasında ticari ilişkinin bulunduğu,
Davacı’nın Davalı’dan cari hesaptan kaynaklı 125.855,19 TL alacaklı olduğu, Davalı’nın da Davacı’dan cezai şart bedeli olarak —– olduğu, Davalı’nın mahsup talebi doğrultusunda alacağının mahsubu akabinde ise Davacı’nın 42.617,22 TL Davalı’dan alacaklı olduğu, — Esas sayılı takip dosyası ile yapılan icra takip dosyasına ilişkin yapılan hesaplamada; Davacı’nın Asıl Alacağı’nın 42.617,22 TL olduğu ve İcra Takibinde bundan 83.237,94 fazla olarak —- Asıl Alacak talebinde bulunulduğu ve fazla talep edilen —- Asıl alacağın iptali gerektiği, Taleple bağlılık ilkesi gereği Davacı’nın—- öncesi —- olduğu ve İcra Takibinin de bununla uyumlu olduğu, sonuç ve kanaatlerini bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen 07/07/2021 tarihli duruşmada verilen ara karar uyarınca; Oluşan durum nazara alınarak rapor bu aşamada hüküm kurmaya elverişli molmadığı için tarafların idda ve savunmaları ve rapora beyan ve itirazlarıda irdelenmek suretiyle HMK 281 maddesi gereğince tarafların iddia ve savunmaları irdelenmek suretiyle Dosyanın ek rapor için önceki bilirkişi heyetine Hesap Bilirkişisi —– dahil edilerek ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Dosyada mübrez bilirkişi heyetinden alınan ek raporda özetle; Sayın Mahkeme’nin görev tevdi eden ara kararı dikkate alınarak, tarafların iddia ve savunmalarına göre kök rapora vaki itirazların yapılan incelemesi sonunda; Davalının iade faturasına yönelik itirazının yukarıda değerlendirme başlığı altına (2) sayılı bent incelendiği; açıklanan gerekçe ve mevcut delil durumuna nazaran iştirak edilmediği;
Davacının cezai şart hesaplanmasına yönelik itirazının yukarıda değerlendirme başlığı altına (3) sayılı bent incelendiği; sunulu belge kapsamına nazaran, sözleşmenin 16. maddesi kapsamında davalının temin etmesi gereken malzemelerden olup olmadığının belirlenmesi teknik bilgi gerektirdiğinden, heyetimizde bu konuda uzman olmadığından gecikmedeki kusurun davacı ya da davalıda olduğunun bu aşamada belirlenememesi nedeniyle nihai miktar ve itiraz konusunda görüş bildiremediği; İşaret edilen hususlar ile tüm delillerin takdiri ve hukuki değerlendirmenin tamamı Sayın Mahkeme’ye ait olmak üzere, heyetimizin kanaatlerini bildirmiştir.
Mahkememizin 17/11/2021 tarihli duruşmada verilen ara karar uyarınca; HMK 266 ve 281 maddeleri gereğince dosyada alınan rapor bu aşamada hüküm kurmaya elverişli olmadığından dolayı tarafların rapora karşı itirazları da irdelenmek suretiyle bilirkişi heyetini uzman elektrik mühendisi bilirkişisinin dahil edilerek önceki bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Dosyada mübrez bilirkişi heyetinden alınan raporda özetle; Davacının Davalı’dan cari hesaptan kaynaklı—— alacaklı olduğu,
Davalı’nın da Davacıdan cezai şart bedeli olarak 10.879,87 TL alacaklı olduğu,
Davalı’nın mahsup talebi doğrultusunda alacağının mahsubu akabinde ise Davacının —- davalıdan ———- sayılı takip dosyası ile yapılan icra takip dosyasına ilişkin yapılan hesaplamada; Davacının Asıl Alacağı’nın —- olduğu ve İcra Takibinde bundan —-Asıl Alacak talebinde bulunulduğu ve fazla talep edilen 10.879,87 TL Asıl alacağın iptalinin gerektiği,
Taleple bağlılık ilkesi gereği Davacının takip öncesi İşlemiş————olduğu ve İcra Takibinin de bununla uyumlu olduğu,
Sonuç ve kanaatlerini bildirmişlerdir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkin olup, tarafların tüm delilleri celp olunarak dosya ve ekleri ile taraf şirketlere ait tüm ticari defter ve kayıtları ile tüm dayanak belgeleri üzerinde uzman teknik Mali Müşavir bilirkişi ile Sözleşme/hesap uzmanı bilirkişiler aracılığı ile inceleme yapmak suretiyle düzenlenen denetime uygun olan ve mahkememizce de benimsenerek hükme esas alınan rapor da dikkate alınarak, Davacı ve davalının defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemede, davacı kayıtlarında; davacının davalıdan 125.855,19TL alacaklı olduğu, davalı kayıtlarında davalının davacı tarafa 85.340,21TL borçlu olduğu görüldüğü, davacı ve davalı hesapları arasındaki farkın—- olduğu görülmüş olup farkın, davacının davalıya kesmiş olduğu —-faturadan kaynaklandığı, davalı tarafça iade edilen bu faturadan—– Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere iade faturasına konu malları davacıya teslim ettiği bu aşamada kanıtlanmadığı, Davacı tarafından teslim edilen —- ilişkin olarak —- ayıplı olduğu ve ayıbın davalı tarafından ürünlerin test edilmesi ve devreye alınması esnasında tespit edildiğinden bahisle 40.514,98TL bedelli temel faturanın davacı tarafa ihtarname ile iade edildiği ve muhasebe kayıtlarına işlenmediği belirtilmişse de ayıplı olduğu iddia edilen malların davacıya iade edildiğine dair dosya kapsamında herhangi bir belgenin mevcut olmadığı, ayıp halinde alıcının seçimlik hakları bulunmasına rağmen davalı tarafça bunların hiçbirinin kullanılmadığı, ayıplı malların da iade edilmeyerek yedlerinde tutulduğu anlaşıldığı, ayıp ve eksik ifa iaddiasının ispatı davalıda olup ispata yönelik delil sunmadığı, dava konusu malların gizli ayıplı olması varsayımında bile davalı şirketin bildirim külfetini süresinde yerine getirmediği, bunlara yönelik delil sunulmadığı,
Sözleşme’nin Ceza-i Şart başlıklı 7.maddesine göre”—–, mücbir sebepler dışında, bu Sözleşme’deki taahhütlerini yerine getirmekte gecikirse, geciktiği her gün başına sipariş tutarının % 2,5’i kadar cezayı nakden ve defaten ödemeyi kabul ve taahhüt eder. Sözleşme’de belirlenen cezai şart ifaya ekli cezai şart olup, gecikmenin—- geçmesi halinde —– hakkı saklı kalmak üzere ifayı beklemekte veya cezai şart ile birlikte oluşacak tüm doğrudan ve dolaylı zararları talep hakkı mahfuz kalmak kaydıyla Sözleşme’yi tek taraflı olarak ve derhal feshetmekte serbesttir.
Sözleşmenin feshedilmeyerek, cezai şart hakkı saklı kalmak üzere ifanın beklenildiği durumlarda, cezai şart faturaları her bir geç teslimi takiben düzenlenebileceği gibi, sözleşmenin sona ermesini takiben de düzenlenebilir. Geç teslimi takiben cezai şart faturasının düzenlenmemesi, bu talepten vazgeçildiği anlamına gelmemektedir.—- olan borçlarından mahsup hakkı bulunmaktadır. ” davalının—- teslimde gecikmesi bulunduğu, Davacının Davalı’dan cari hesaptan kaynaklı 125.855,19 TL alacaklı olduğu, Davalı’nın da Davacıdan cezai şart bedeli olarak 10.879,87 TL alacaklı olduğu, Davalı’nın mahsup talebi doğrultusunda alacağının mahsubu akabinde ise Davacının — davalıdan alacaklı olduğu kanaatine varılarak davanın kısmen kabul kısmne reddi ile Davalının—-. Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 114.975,32 TL asıl alacak üzerinden takip şartlarındaki hali ile aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, Davacının İİK 67/2.mad. Gereğince icra inkar tazminatı talebinin alacak başlangıçta likit olduğundan kabulü ile davalının 114.975,32 TL asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatına mahkumiyetine, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin şartlar oluşmadığından ve kötü niyetli olduğu ispatlanmadığından reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile,
Davalının —- Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin—- asıl alacak üzerinden takip şartlarındaki hali ile aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Davacının İİK 67/2.mad. Gereğince icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile davalının 114.975,32 TL asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatına mahkumiyetine, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin şartlar oluşmadığından REDDİNE,
4-Harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli 7.853,96 TL harçtan, dava açılırken peşin olarak yatırılan. 1.519,68 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.334,28TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden —-uyarınca —- vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekille—– vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yapılmış —- harç olmak üzere toplam 1.574,08 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak 118,00 tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olmak üzere 2.800,00TL masraf olmak üzere toplam 2.918,00TL yargılama giderinden kabul edilen kısma isabet eden 2.665,75 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davadan önce gidilen——- ücretinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.205,89 TL’sinin davalıdan,114,11TL’sinin de davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
10- HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.