Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/665 E. 2021/1061 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/665 Esas
KARAR NO : 2021/1061

DAVA : İflas (İflasın Açılması)
DAVA TARİHİ : 01/03/2018
KARAR TARİHİ : 30/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İflas (İflasın Açılması) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREKÇE : Mahkememizin —– sayılı kararında;
“Davacı vekili, taraf şirketler arasında ticari ilişki bulunduğunu, müvekkilinin yakıt satıp, parasını alamadığını, bu nedenle — dosyası ile davalının da aleyhine icra takibini başlattıklarını, icra takibine davalının itiraz etmediğini ve takibin kesinleştiğini; aynı dosya üzerinden bu kez davalımıza “- yoluyla takip ödeme emri” gönderdiklerini, davalının 7 günlük yasal süre içinde bu takibe de itiraz etmediğini ve — yoluyla takibinde kesinleştiğini belirterek; mahkememizce davalı — karar verilmesini talep ve dava etmiş—
Davalı vekili, müvekkili şirketin borca batık olmadığını, kaldı ki, davacı şirkete de borçlu bulunmadığını; ticari defter ve kayıtları incelenirse davacıya borçlu olmadıklarının ortaya çıkacağını savunmuş; bilahare yargılama sürecinde ayrıca depo emrinden rücu edilmesini talep etmiş; söz konusu borç gerçekse bundan sorumlu olan şirketin bir başka ticari şirket olan —-; her iki şirketin farklı bulunduğunu; buna ilişkin yargı kararı da bulunduğunu belirterek, müvekkili yönünden davanın husumetten de reddi gerektiğini savunmuş,
Dava, İİK’nun 155. Vd maddeleri gereğince açılan iflas yoluyla adi takibe dayalı iflas davası olduğu,
Davacımızın—— takibinde —- —–başlatmış; iki adet fatura bedeli ve işlemiş faizleri olarak toplam —itibaren işleyecek sözleşmesel aylık faiz ile tahsilini talep etmiş; davalımız bu takibe itiraz etmemiş, takip davalımız yönünden kesinleşmiş, diğer davalı olan —- takibe itiraz etmiş, onun yönünden takip durmuş; davacımız takip süreci içinde İcra İflas Kanununun kendine verdiği yetkiye dayanarak ve bir kez takip yolunu değiştirebileceğinden davalımız olan şirkete bu kez iflas yoluyla adi takipte ödeme emri göndertmiş, davalımız bu ödeme emrine bir hafta içinde itiraz edebilecekken, itiraz etmemiş; iflas yoluyla takipte davalımız yönünden kesinleşmiş; iş bu davada hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu,
Davalı vekili her ne —- kendilerinin farklı bir şirket olduğunu ileriye sürmüş ve buna ilişkin—– sayılı dosyasındaki hükmü ibraz etmişse de; o dosyadaki takibe itiraz ettiği, husumet yönünden itiraz ettiği; bu itirazın iptali için açılan itirazın iptali davasında elbette bu durumun incelenip, —verildiği; — dosyamız için yapılan genel haciz yoluyla takibe ve iflas yoluyla yapılan takibe davalımızın herhangi bir itirazının söz konusu olmadığı; iflas yoluyla takip itiraz edilemeyerek kesinleşmişse; iflas davasında artık davalımızın gerçekten borçlu olup olmadığının incelenemeyeceği; davalı vekilinin talep ettiği o incelemenin yapılamayacağı; sadece takip talebindeki şirket ile davalımız olan şirketin aynı şirket olup olmadığının irdelenebileceği; takibinde davalımız olan şirket aleyhine yapıldığı nazara alınarak davalı tarafın bu savunmasına itibar edilemediği,
Mahkememizce, takip kesinleştiği için, artık borcun gerçekten doğup doğmadığı konusunda bir inceleme yapılmamış; iflas davasının özelliğinden dolayı gazete ilanı yaptırılmış ancak açılan davanın muvazaalı olduğunu iddia ederek başvuran herhangi bir şahıs ya da şirket bulunmamış;—- depo ettirilmiş; gerekli usulü işlemler tamamlanmış olup;
Mahkememizce takibe itiraz edilmediği de nazara alınarak ve bu sebeple inkar tazminatsız şekilde depo emrine konu olacak alacak uzman bilirkişiye hesaplatılmış,
Uzman bilirkişi raporunda;
2.162.747,95 TL asıl ve işlemiş faiz alacağı, 25.878,12 TL tahsil harcı ( peşin olarak yatırılmış 3.194,88 TL düşüldükten sonra kalan ) 39.509,00 TL kademeli avukatlık ücreti, 3.228,38 TL harç, 148,00 TL haciz yol masrafı, 14,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 2.231.525,45 TL’yi depo miktarı olarak tespit etmiş; bunun üzerine davalımıza bu depo kararını yerine getirmesi için 7 günlük süre verilerek; bu bedeli yatırmazsa iflasına karar verileceği ihtar olunmuş;
Davalı depo emrinden rücu edilmesini celse arasında istemiş, talebi reddedilmiş ve tebliğ edilmiş ancak duruşma gününe—- süreye rağmen davalı vekilince depo kararı yerine getirilmemiş; son celsede de müvekkilinin depo süresi gibi kısa sürede bu bedeli ödeyecek maddi gücü olmadığını, zaten borçlarınında olmadığını beyan etmiş,
Toplanan tüm bu deliller çerçevesinde; davalı aleyhine önce genel haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, takibin kesinleştiği, davacının bunun üzerine İİK’nun verdiği imkan ile takip yolunu değiştirip, iflasa tabii olan davalımıza bu kez iflas—- takibe ilişkin ödeme emri gönderdiği, davalının buna da itiraz etmediği ve iflas yoluyla takibinde kesinleştiği; davada— tamamlandığı; depo miktarının tespit ettirilip, davalıya tebliğ edildiği, davalının depo emrini yerine getirmediği görülmekle, yasal şartların gerçekleştiği nedeniyle iflasına karar vermek gerekmiş olduğu belirlenip;
DAVANIN KABULÜNE,
—– —- İİK’nun 158/2 maddesi uyarınca İFLASINA,
—- itibariyle AÇILMASINA,”
KARAR VERİLMİŞ;
Karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiş, ——sayılı ilamıyla,
“…İİK’nın 158.maddesinin göndermesi ile İİK’nın 166/2 fıkrasında belirtilen usule göre mahkemece gerekli ilanlar yapılmış, —— tarihinde —- ilan edilmiştir. Ancak davalı şirket unvanı …—— yapılmıştır.
Bu nedenle ilandan beklenen sonuçlar doğmamıştır, yapılacak ilan — ilgilendirmekte olup, iflası istenen gerçek takip borçlusu kim ise ilanda da o kişinin / şirketin belirtilmesi gerekir. Ancak, ilanın uygun yapılması halinde iflası talep eden borçlunun alacakları iflas davasından —- olabileceğinden, aksi hak kaybına neden olur ” denilmek suretiyle mahkememiz kararı kaldırılmış;
Mahkememizce, yeni esas numarası olan davada, bu kez usulüne uygun ve borçlu şirketin … olarak ilan yenilenmiş; hak iddia eden kişiler davet edilmiş ancak yine herhangi bir başvuru olmamış,
Ortaya çıkan bu durum nedeniyle mahkememizce verilen ilk kararın kaldırıldığı, ancak aradan geçen süre sebebiyle takip konusu miktarların arttığı, bu sebeple yeniden güncel borcun belirlenmesi gerektiği nazara alınmak suretiyle bilirkişi incelemesine gidilmiş, tayin edilen duruşma günü nazara alınmak suretiyle yapılan incelemede,
Alınan bilirkişi raporuyla tespit edilen borç kalemleri yönünden ödeme emri oluşturulup;
——-
368,50 TL icra masrafı olmak üzere toplam 4.670.966,98 TL’yi iş bugünden itibaren 7 gün içinde depo etmesi yoksa hakkında iflas kararı verileceğinin ihtarına karar verilmiş, ihtar davalı vekilinin yüzüne karşı yapılmış,
Davalı vekili süresi içinde yine ilk yargılamadaki itirazları ileriye sürerek müvekkili şirketin borçlu olmadığını beyan etse de; kaldırılan kararımızın bu yöndeki gerekçelerinin aynen devam ettiği, iflas yoluyla yapılan takip talebindeki ödeme emrinin davalımız olan şirkete tebliğ edildiği; davalımızın takibe itiraz etmediği için artık takibin kesinleştiği; bu nedenle bir başka şirketin borçlu olduğunu davalımızın ileriye süremeyeceği nazara alınarak ve ödeme emrinin de yerine getirilmediği belirlenerek, yeniden davanın kabulüne karar verilmiş, aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KABULÜNE,
—— İİK’nun 158/2 maddesi uyarınca İFLASINA,
İflasın—– itibariyle AÇILMASINA,
İflas kararının derhal yazı işleri müdürünce — bildirilmesine ve tasfiye işlemlerinin yapılması için iflas avansınında— aktarılmasına, — avansın yetmemesi halinde HMK’nun 325. Maddesi uyarınca masrafların resmi ödenekten karşılanıp –sırasında bu hususun dikkate alınmasına,
—- iş bu kararın ilan ettirilmesine,
İflas kararının masrafı peşin yatırılan posta giderlerinden karşılanarak İİK’nun 164. Maddesi uyarınca taraflara resen tebliğine,
Dava maktu harca tabi bulunduğundan 23,40 TL eksik ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafından karşılanan 2.446,20 TL ilk karardaki hüküm altına alınan yargılama giderlerine ilaveten 3 elektronik tebligat gideri 16,50 TL ile 1.500,00 TL bilirkişi inceleme toplamı 3.962,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansı kalırsa davacıya iadesine,
——maktu vekalet ücretinin davalıdan alınıp, davacıya verilmesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 10 gün içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak oy birliğiyle verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.