Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/66 E. 2023/258 K. 29.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/66 Esas
KARAR NO:2023/258
DAVA:Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 24/02/2020
KARAR TARİHİ: 29/03/2023

——–sayılı yetkisizlik kararıyla, dosya Mahkememiz esas defterinin —-sırasına kaydı yapılmış olmakla;

TALEP:Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; davalı şirketlerin vergi mevzuatına aykırı olacak şekilde vergi ödemediğini, bu şekilde önemli bir maliyet avantajı elde ettiklerini, müvekkilin vergi ödemekle birlikte bu suretle müvekkilinin maliyetinin arttığını ve bunu doğrudan fiyatına yansıtmak zorunda kaldığını, davalı şirketlerin —-elde ettikleri gelirler için hem —- ödemediklerini hem de —- mükellefi olmalarına rağmen —– satış yaptıklarını, davalı—- — bulunduğu yer olan —- —arasında anlaşma bulunduğunu, bu anlaşma doğrultusunda diğer davalı—-yeri itibariyle davalı —- şubesi olduğunu ve iki şirket arasında ticari temsil ilişkisi bulunduğunu, şu halde davalı— diğer davalı ——- iş yeri olarak kullandığını, — gelir elde etmesine rağmen vergisini ödemediğini, davalı şirketlerin—- satış yapmak suretiyle haksız rekabete sebebiyet verdiklerini, davalı ——- piyasaya sürmediği hizmeti ön sipariş uygulaması ile uygun fiyata satmakta olduğunu, bu şekilde tüketicilerin karar verme özgürlüğünün açıkça kısıtlandığını, çünkü tüketicilerin hizmetin ön sipariş yöntemi ile alınmasını kendi yararlarına olduğunu, zira hizmetin çıktıktan sonra satın alınmasının daha pahalı olacağını düşündüklerini, dolayısıyla davalı şirketlerin ön sipariş uygulamasıyla dürüstlük kurallarına aykırılık teşkil edecek şekilde hizmette son derece uygun fiyata sattıklarını, davalı——- muterif ürünleri çok uygun bir fiyata satarak tüketicilerin sattığı tüm ürünlerin ucuz olduğu sanısını oluşturmak suretiyle aldattığını ve dürüstlük kurallarına aykırı davrandığını, davalı —- bazı ürünlerde %80’e varan fiyat indirimleri yaptığını, davalı şirketlerin haksız rekabet teşkil eden diğer bir davranışının da ——- adını verdikleri uygulama olduğunu, bu uygulamanın amacının iki kişinin anlaşarak playstation ağı üzerindeki oyunun ücretini yarı yarıya ödeyerek satın almak olduğunu, bu kampanya ile davalı şirketlerin esasen maliyet fiyatının altında satış uygulamasını örtmeye çalıştıklarını belirterek; HMK’nın 389 vd. maddeleri gereğince——davalı———–alıcılara satış yaptığı ——– üzere, bu adres veya başka bir adres üzerinden —– satış faaliyetlerinin takdiren teminatsız olarak durdurulmasına, ihtiyati tedbir kararının icrasının mümkün olan en kısa süre zarfında sağlanabilmesi için ——- yazı yazılmasına veya işlemlerin hızlandırılabilmesi için bu konuda elden takip yetkisi verilmesine, davalı şirketlerin eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, davalı şirketlerin eylemlerinin menine, davalı şirketlerin haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin bir sonucu olarak oluşan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla, HMK’nın 107. maddesi gereğince şimdilik 10.000 TL tazminatın, haksiz eylemin işlendiği tarihten itibaren işletilecek ticari avans faiziyle birlikte davalı şirketlerden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı —-tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davacının—-ödenmediğine dair beyanlarına ilişkin olarak bir kurumun—–ödediğine dair emare varsa—- ihbarda bulunulması gerektiğini, davacının müvekkili şirketin stopaj kesintisi yapıp yapılmadığı tespitine yönelik——– müzekkere yazılması talebine yönelik olarak ise ödemeyi alan tarafın stopaj uygulamasının vergi tekniği açısından zaten mümkün olmadığını ve stopajlı bir satıştan bahsedilmesinin de zaten imkansız olduğunu, davacının kendisinin de müvekkili şirketin —-işletmediğini,—— üzerinden tüketiciye satılan konsol oyunlarının —– olmadığını gayet iyi bildiğini, bu sebeple davacının —— müzekkere yazılmasına dair taleplerinin somut uyuşmazlıkla ilgisi olmadığından reddedilmesi gerektiğini, davacının replik ve düplik dilekçelerinde yer almayan —-müzekkere yazılmasına ilişkin taleplerinin de reddi gerektiğini belirterek, bahsi geçen sebeplerle davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Davalı —— Vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ——- olduğundan uyuşmazlığın çözümünde—–Mahkemelerinin yetkili olduğunu, yetki itirazlarının bulunduğunu,—–diğer davalı ile yönetimsel bir bağı bulunmadığını, yine müvekkilinin dava konusu —-herhangi bir faaliyet yürütmediğini, müvekkilinin yalnızca —– fiziksel ortamdaki bazı oyunlarının —- dağıtımcısı olduğunu, müvekkilinin—– göre kurulmuş bir tüzel kişilik olduğunu ve kanuni yükümlülüklerini yerine getirdiğini, müvekkili şirketin nezdinde mevcut olan verilere göre müvekkili şirketin fiziksel ortamda piyasaya sunulan oyunlarda pazar payını davacının çok altında olduğunu, fiziksel oyunlar bakımından hakim konumda olanan esasen davacının kendisi olduğunu, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, TTK’nın 54 ve 55. maddeleri uyarınca açılmış olan haksız rekabetin tesbiti/ meni, maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dava ilk olarak——– esasında görülmekte iken mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen yetkisizlik kararı üzerine dosya mahkememize tevzi edilerek mahkememizin ———- kaydedilmiştir.
Tarafların delilleri toplanarak, haksız rekabet hukukunda uzman bir bilirkişi, sektör alanında uzman bir bilirkişi, hesap bilirkişisi ve vergi hukuku alanında uzman bir bilirkişiden rapor tanzim ettirilmesine karar verilmiştir. Bilirkişi kurulundan kök ve ek rapor alınmıştır.
Yapılan yargılama toplanan deliller ve bilirkişi raporundaki doneler hep birlikte değerlendirildiğinde; Dava, TTK’nın 54 ve 55. maddeleri uyarınca açılmış olan haksız rekabetin tesbiti/ meni, maddi tazminat istemine ilişkindir.Davacının haksız rekabet olarak ileri sürdüğü iddianın davalı yabancı şirketlerin aynı konuda ve türde yaptığı faaliyetlerde vergi ödememek suretiyle elde ettiği kazancı gerek ürün satışları ile ilgili reklamlarda kullanarak gerekse ürün satışlarında ki satış bedellerinin düşük tutarak oluşturdukları saldırgan satış politikaları ile haksız rekabet yarattığı bundan davacı şirketin zarar gördüğünü belirterek rekabet teşkil eden eylemlerin tespiti ile meni ve haksız rekabet sonucu oluşan durumu ortadan kaldırarak zararın tazminine ilişkin olduğu, Alınan bilirkişi raporunda, vergi muafiyeti devletin idari yapısında ve mevzuattan kaynaklandığı, yasalar çerçevesi ile yabancı şirketlere tanınan vergi muafiyetinden yararlanma davalı şirketlere bu yöndün dolayı bir kusur yada sonuç atıf edilemeyeceği, artık burada sağladığı ekonomik faydayı reklamlarda ve satış bedellerinde kullanmasına engel olunamayacağı, ancak reklamların sektördeki yerli ya da yabancı diğer şirketleri kötüleyici, onların ürünlerini, emtialarını aşağılayıcı ve kalitesiz olduğuna dair reklam yapılamayacağı, ancak dosya kapsamında ve bilirkişi raporunda haksız rekabet teşkil edecek reklamında bulunmadığı, davacı tarafından bu tür reklamın ispat edilemediği, Öte yandan satış bedelinden aynı tür emtialar için çok düşük tutulmasına haksız rekabet teşkil edeceği şüphesiz ise de bu tür nitelikte çok düşük satış bedelinin tespit edilemediği, bilirkişi raporunun —– nolu bendinde davalı——yönünden bir miktar buna yakın fiyat indirimi tespit edilmiş ise de raporda açıklandığı üzere diğer şartlar ile desteklenmeyen fiyat indiriminde haksız rekabet olarak değerlendirilmemiştir. Haksız rekabet davasında failini sadece haksız rekabeti gerçekleştiren gerçek ya da tüzel kişi olabileceği, şube temsilci veya bağlı ortaklık kapsamındaki ilişkilirden dolayı bağlı bulunulan ana şirketin yaptığı iddiaedilen haksız rekabetten şube,temsilci ya da bağlı ortaklığın sorumlu tutulamayacağı, bu sebeple davalı ———- yönünden davalı sıfatı (pasif husumet) yokluğundan usulden reddine,
Davalı Davalı ——yönünden davanın esestan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN REDDİNDE,
1-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 179,90 TL. Harçtan peşin alınan 170,78 TL. Harcın mahsubu ile bakiye TL. Harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca 9.200,00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı.29/03/2023