Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/651 E. 2022/332 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/651 Esas
KARAR NO: 2022/332
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/08/2016
KARAR TARİHİ: 27/04/2022
Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı ile müvekkil arasında işveren yüklenici bağı kurulduğunu, müvekkil tarafından —– sözleşme imzalandığını, müvekkil tarafından işin tam ve gereği gibi bitirildiğini, davalının verdiği uygunluk ve onaylar çerçevesinde müvekkil tarafından muhtelif hakkedişler yapıldığını ve faturaların keşide edildiğini, faturaların davalıya teslim edildiğini, sözleşme gereği yapılan hakkedişlere dair faturaların —eksiği ile müvekkile ödendiğini, — tarihli geçici kabul yapıldığını, sözleşme gereği geçici kabul yapılmasına, vergi sorumluluğunun bulunmadığına dair yazıların ve —- ibrazı ile kesintiye tabi tutulan nakit teminatın iadesinin düzenlendiğini, davalıya — tarihinde yapılan yazılı başvuruya rağmen iadenin gerçekleşmediğini, —-numaralı ihtarnamenin keşide edildiğini,— alacağın ödenmediğini, davalı aleyhinde —–dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine ieta takibinin durduğunu ileri sürerek davalının ——- yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %20 den aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; fatura düzenleyenin faturayı tebliğ etmesinin gerektiğini, tebliğ edilmese de işin teslim edildiğinin ispatlanması gerektiğini, davacının delillerde belirtiği belgelerinde tebliğ edilmediğini, alacağın sebebinin de açıklanması gerektiğini, davacının alacağının teminat kesintisinde mi, hakkediş alacağında mı, farklı sebeplerden mi kaynaklandığının belirsiz olduğunu ileri sürerek haksız davanın reddine, davacı aleyhine icra takip tutarının %20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Dava ilk olarak —- Esas sayılı Esasında görülmekte iken yapılan yargılama sonunda—Davanın Kısmen kabulü ile; Davalının— sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın —- üzerinden iptali ile takibin devamına, Takip tarihinden itibaren bu alacağa talep gibi yasal faiz uygulanmasına, Fazlaya ilişkin istemin reddine, Davacının İİK 67/2 maddesi gereğince talep ettiği tazminat alacak likit olmadığından reddine, ” karar verilmiştir.
Mahkememiz kararı istinaf edilmesi üzerine dosya istinaf incelemesi için—– gönderilmiştir.
—- istinaf incelemesi sonunda —-istinaf kararı ile “Mahkemece alınan —- tarihli mali müşavir ve inşaat mühendisi bilirkişilerin ortak raporunda, bahsi geçen —–kesintilere ilişkin bir hesaplama yapılmadan, sözleşmenin yukarıda belirtilen teminatın iadesine ilişkin düzenlemesindeki şartların gerçekleşip gerçekleşmediği değerlendirilmeden, doğrudan davacı ve davalı ticari defter kayıtları üzerinden bir bakiye borç tespiti yoluna gidilmiştir. Mahkemece de bu raporda defter kayıtlarına göre belirlenen —- hakedişlerden kesilmiş olan nakit teminat miktarı olduğu kabul edilerek davanın bu miktar üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiş olması yerinde olmamıştır. Her ne kadar istinaf dilekçesinde —yapımı sonucunda — açılan davanın halen devam ettiği, buna dair sundukları bilirkişi raporuna göre davacı firmanın yaptığı işte —– eksik veya yapılmayan iş bulunduğu belirtilerek, bu dava nedeniyle söz konusu kesintinin iadesinin istenemeyeceği belirtilmiş ise de, bu savunmanın ve bilirkişi raporunun ilk derece mahkemesinde yapılan yargılama sırasında ileri sürülmemişi olduğu, ilk olarak istinaf dilekçesinde ileri sürüldüğü, HMK’nın 357/1 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmaların istinaf aşamasında dinlenemeyecekleri, yeni delillere de dayanılamayacağı anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf dilekçesindeki bu itiraz ve sunulan bilirkişi raporu —- dikkate alınmayarak bu konuda bir değerlendirme yapılmamıştır. Tüm dosya kapsamına göre, mahkemece,—- kesintilerin iadesi gerekip gerekmediğinin belirlenmesi için ——- başlıklı kısmında belirtilen şartların gerçekleşip gerçekleşmediğinin, bu maddede öngörülen gerekli belgelerin sunulup sunulmadığının değerlendirilmesi, bunların sunulmasının davacı yükleniciden istenmesi, ayrıca bilirkişilerden davacının hakedişlerinden yapılan—- kesintiler toplamının ne kadar olduğuna dair ilgili hakediş ve ödeme kayıtları incelenmek suretiyle tespiti için ek rapor aldırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu hususlar üzerinde durulmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi yerinde olmamıştır. ” gerekçesi ile istinaf talebinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi üzerine dosya mahkememizin — Esasına kaydedilmiştir.
Dava dosyasının —- tarihli duruşmasında daha önce dosyadan rapor düzenleyen bilirkişi heyetine hesap uzmanı bilirkişi de eklenilmek suretiyle önceki bilirkişi heyetinden rapor aldırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen — tarihli bilirkişi heyet raporunun sonuç bölümünde özetle; Davalı tarafından düzenlenen faturaların — hariç tutarlarının —nakit teminat kesildiğinde uyuşmazlık bulunmadığı, Davacının anılan iş kapsamında —-tarihi itibari ile —- borcu bulunmadığına ilişkin belgelerin dosyada mevcut olduğu; daha önce alınan kök raporda davalı defterinde, davacıdan olan alacak miktarının —- olarak saptandığı, davacının aleyhine olan bu duruma itiraz etmediği; kararlaştırma gereği sözleşme kapsamında davalıya olan borçların teminattan indirilmesi gerektiği; buna göre kalan tutarın —- olduğu;—– Yukarıda somut olayın incelemesi başlığı altında —- sayılı bentte sayılı bentte işaret edilen çalıştırılan işçilerin ücret alacağı ya da iş kazası kapsamında açtığı dava olup olmadığının belirlenemediği; — üzerinden tespitinin —- mümkün bulunduğunun düşünüldüğü; bu yönde herhangi bir borç oluşmaması halinde —-davacı tarafından talebinin olanaklı hale geleceği; Davacının ilk hükme yönelik istinaf talebi olmadığından davalı yararına oluşan usulü müktesep hak sebebiyle birikmiş faiz hesabı yapılmadığı; davacının takip tarihinden itibaren asıl alacağına yasal faiz yürütülmesini talep ettiğinin görüldüğü sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen, somut olaya uygun görülen ve — kararı doğrultusunda aldırılan bilirkişi raporundaki gerekçeler ve hesaplamalara göre; taraflar arasında — tarihinde imzalanan —– kapsamında davacının isteyebileceği iş bedeli kapsamına dahil olup, hakkedişlerin kesilen nakit teminatların iadesine ilişkin — düzenlemeye yer verilmiş olup, davalının ticari defterinde nakit teminat kesintisini — olarak kaydettiği, bu miktarın fatura bazında — karşılığıyla uyumlu olduğu, davacının yapılan iş kapsamında — herhangi bir borcunun bulunmadığı, ayrıca davalı defterlerinde davacıdan olan alacak miktarının—- olarak saptandığı ve davacının bu duruma itiraz etmediği anlaşılmakla davalıya olan borcunun teminattan indirilmesi gerektiği nazara alınarak bakiye bedelin — olarak belirlendiği, mahkememizce—- sorgulaması sonucunda çalıştırılan işçilerin ücret alacağı ya da iş kazası kapsamında açtığı herhangi bir dava olmadığı görülmekle, davanın kısmen kabulüne ile; Davalının — dosyasına yapmış olduğu itirazın —- üzerinden iptali ile takibin devamına, davacı talebi gereğince bu miktara takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerektiği, taraflar arasındaki ilişki cari hesap ilişkisine dayalı olup likit olmadığından davacının İİK 67 maddesi gereğince tazminat talebinin reddi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalının —sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın —üzerinden iptali ile takibin devamına,
Takip tarihinden itibaren bu alacağa talep gibi yasal faiz uygulanmasına
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Davacının İİK 67/2 maddesi gereğince talep ettiği tazminat alacak likit olmadığından reddine,
2-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 2.693,31 TL harçtan, peşin alınan 497,92 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.195,39 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça dava açılırken yatırılan 29,20 TL başvurma harcı, 497,92 TL peşin harç toplamı 527,12‬ TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafça sarf edilen 2.765,00 TL(Bilirkişi ücreti: 2.600,00 TL+Posta/Teblgat gideri:165,00 TL) yargılama giderinin kabul ve red oranı (K:%95,64-R:%4,36) nazara alındığında 2.644,44 TL’sinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, bakiye 120,56‬ TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça sarf edilen 25,00 TL (Posta/Teblgat gideri) yargılama giderinin kabul ve red oranı —- nazara alındığında 23,91 TL’sinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, bakiye 1,09‬ TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf yararına, kabul edilen miktar yönünden AAÜT uyarınca 6.159,43 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
7-Davalı taraf yararına, reddedilen miktar yönünden AAÜT uyarınca 1.798,57 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
8-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ——- Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yokluğunda davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/04/2022