Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/607 E. 2023/204 K. 15.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/607 Esas
KARAR NO : 2023/204

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/01/2013
KARAR TARİHİ : 15/03/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan ——şasi, —– motor nolu—– plakalı aracın 26.200,00 TL bedelle satışı konusunda anlaşıldığını, aracın devir ve satış işlemlerinin davalılardan —–adına yapıldığını, aracın davalı tarafından teslim alındığını ve kullanılmaya başlandığını, ancak müvekkiline hiçbir bedel ödemediğini, davalılardan—–müvekkilince —– Noterliği’nin 25/03/2011 tarih,—–yevmiye numaralı ihtarname keşide edilerek borcun 7 gün içinde ödenmesi ve komisyon faturasının gönderilmesinin ihtar edildiğini, davalılarca müvekkiline —–. Noterliği’nin 01/04/2011 tarih ve —– yevmiye nolu ihtarname keşide edilerek —– müvekkili ile herhangi bir ilişkisinin olmadığı, diğer davalı … —– için de; satın alınan araçların bedelleri satın alma anında —– isimli şirket elemanının tanzim ettiği makbuzlar ile ödendiğinin iddia edildiğini, müvekkiline böyle bir ödeme yapılmadığını, müvekkili şirket defter ve kayıtlarında —– satılan araçtan dolayı müvekkilinin alacağının göründüğünü, ayrıca davalı … —– hakkında —–İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı dosyası ile takip yapılarak—— plakalı aracın satışına ilişkin 30/12/2010 fatura tarihli, ——sıra nolu 26.181,45 TL’lik irsaliyeli açık fatura, 18,55 TL damga vergisi toplamı 26.200,00 TL’lik alacağın tahsilinin talep edildiğini, ancak davalının tamamen haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, diğer davalı …müvekkili şirkete satış danışmanı olarak çalışırken müvekkili şirket yetkilisi —— tarafından şirket kayıtları üzerinde 29/01/2011 tarihinde yapılan incelemede açık hesap ile çalışılan bazı müşterilerden şirketin halen alacaklı olduğu ve açık hesap çalışılan bazı müşterilerden şirketin halen alacaklı olduğu ve açık hesap çalışılan bazı müşterilerin açık hesaplarında uzun süre hareket olmadığının tespit edildiğini, müvekkili şirket hesaplarında yapılan kontrollerde bazı müşterilerin müvekkili şirkete borçlarını ödemediği ve bu müşterilerden halen alacakları olduğunun görüldüğünü, bu nedenle müşterilere satışa aracı olan —-ve ——-. Noterliği vasıtasıyla ihtarnameler keşide edildiğini, iş bu ihtarnamelere cevaben gönderilen bazı ihtarnamelerde çalışan …ödemeler yapıldığı ve taraflarından tahsilat makbuzları olduğunu belirtildiği ancak müvekkiline belirtilen şekilde hiçbir ödeme yapılmadığını, ayrıca makbuz suretinin de ihtarname ekinde müvekkiline gönderilmediğini, müvekkili şirket yetkilisi —– davalılardan … ile yaptığı görüşmede—— bazı müşterilerden paralar aldığı, bu paraların bir kısmını şirket hesabına girdiği, bir kısmını girmediği ve bir kısmını hiç girmediğini belirttiğini yine müşterilerden ne kadar para aldığını bilmediğini ancak müşterilerin borçlarının tamamını ödemiş olamayacağını söylediği, müvekkili şirketin defter ve belgelerinde davalılardan—— satılan araçtan dolayı 26.200,00 TL alacaklı olduğunun görüldüğünü, müvekkiline makbuz suretleri gönderilmediğinden makbuzların içeriğini de inceleme imkanlarının olamadığını, müvekkilinin çok büyük zarara uğradığını, davalılardan … hakkında —– Cumhuriyet Başsavcılığı’na—— soruşturma sayılı dosya ile şikayette bulunduklarını soruşturma dosyasına sunulan makbuz suretlerini incelediklerinde bu makbuzların şirkete ait makbuzlar olmadığını gördüklerini, şirket açısından hiçbir bağlayıcılığının olmadığını bu makbuzlardaki ödemelerin müvekkili şirkete yapılmadığını tespit ettiklerini, savcılıkça yapılan soruşturmada davalı … ve —–hakkında Hizmet Nedeniyle Görevi Kötüne Kullanma nedeniyle —–Asliye ceza Mahkemesi’nin—–Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, bu davanın halen derdest olduğunu, —– plakalı aracın davalı … —– tarafından teslim alındığını ve kullanılmaya başlanıldığını ancak müvekkiline hiçbir bedel ödenmediğini, müvekkilinin alacaklı olduğunu belirterek 26.200,00 TL’nin ihtar tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesine ancak öncelikle aracın başlarına devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla tedbir kararı verilmesine, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … —— vekili cevap dilekçesinde özetle; —— plakalı aracın bedelinin müvekkilince —– bırakıldığını ve —–tarafından da makbuz mukabili davacı şirket yetkilisi … ödendiğini, davacı şirket tarafından muhtelif tarihlerdeki ticari ilişkilere ilişkin tahsilatları yapmak üzere … yetki verildiğini ve bundan önce yapılan tahsilatları da kabul ederek bu yetkiyi zımmen onayladığını, davacı şirketin elemanı —–yetki verdiğini kendi dava dilekçesinde —– davacı şirkette satış danışmaı olarak çalışmakta olduğu… Müvekkili şirketin yetkilisi —- davalılardan … ile yaptığı görüşmede —– bazı müşterilerden para aldığı, aldığı paraların bir kısmını şirket hesabına girip bir kısmını hiç girmediğini, ancak müşterilerden ne kadar para aldığını ne kadarını şirket hesabına ne kadarını kendi hesabına geçirdiğini bilmediğini, müşterilerin borçlarının tamamen ödenmiş olamayacağını söylediğini ancak müvekkilinin büyük zarara uğradığını” belirtiğini medeni kanunun ispat yükünü düzenleyen 6. Maddesi gereği davacı tarafın herhangi bir maddi ve somut bir delile dayanmaksızın ihtimallerden yola çıkarak iddiasını dayandırdığı olguları ispatlamadan huzurdaki davayı ikame ettiğini, ayrıca TTK M:18 gereği her tacirin ticaretine ait faaliyetlerinde basiretli bir işadamı gibi hareket etmesi gerektiğini, —–. Ceza Mahkemesi’nin——Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini dolayısıyla müvekkilince ödenen bir fatura bedelinin tekrarda ntahsili için açılan bu davanın iyi niyet ve dürüstlük ilkelerinden uzak, hukuki mesnetten yoksun olduğunu, yukarıdaki açıklanan nedenlerle gerekli yargılamanın yapılarak itiraz ve cevaplarının kabulüne , davanın reddini, tüm yargılama giderleri il vekalet ücretinin davacı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.Davalı ——- vekili cevap dilekçesinde özetle; Gerek TTK ve gerekse Vergi Kanunlarınca ticari şirketler arasındaki ticari ilişkilerde düzenlenen herhangi bir ticari belge veya evrakta söz edilemeyeceğini, alacak doğuracak bir belge olmaması nedeniyle haksız ve mesnetsiz açılan davanın husumet sebebiyle reddinin gerektiğni, dava dilekçesi ekinde ve icra dosyasına sunulan e vraklar, belgeler ve faturalardan görüleceği üzere davacı şirketin davalı … adına faturasını düzenlediği, müvekkili firma ile alakasının bulunmadığını, Medeni Kanunun ispat yükünü düzenleyen 6. Maddesine aykırı olarak davacının herhangi bir maddi ve somut delile dayanmaksızın ihtimallerden yola çıkarak iddiasını dayandırdığı olguları ispatlamadan huzurdaki davayı ikame ettiğini, ayrıca TTK md 18 gereği tacir olan davacını basiretli bir iş adamı gibi davranmayarak kusurlu davranışlar sergilediğini, davacının dava dilekçesindeki ifadelerinden de anlaşılacağı üzere ödemelerin davacı şirket elemanına yapıldığını, —–Asliye Ticaret Mahkemesindeki dosyanın yargılamasında tanık olarak dinlenen şirket muhasebe müdürü ve diğer elemanlarının, davacı şirket adına —– isimli şahsın tahsilat yaptığını, akşamları şirkete tahsilatları getirdikten sonra bankaya yatırıldığını ve ertesi gün dekontlarının verildiğini beyan ettiklerini, bunu davacının kabullendiğinin a şikar olduğunu, Yagrıtay kararlarına göre de bu şekiled şirket adına i şlem yapıldığını, şirket yekkilisi tarafından buna ses çıkarılmadığını, daha önceden de bu işlemlerin yapılageldiğini, teamül halini almışsa da burada zımmı kabulün varlığının söz konusu olacağını, bu durumda da adına işlem yapılan şirketin sorumluluğunun kabulünün gerektiğini, —–. Ceza Mahkemesi’nin —— Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasının gerektiğini, açılan davanın iyi niyet kuralları dışında haksız kazanç sağlamaya yönelik olduğunu belirterek itiraz ve cevaplarının kabulü ile davanın reddine, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafça ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :Dava; araç satışı nedeniyle alacak istemine ilişkindir.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, taraflar arasında mal satışı yapıldığı ihtilafsız olup davalıya teslim edilen malın eksik ve ayıplı olup olmadığı, eksik ve ayıplı ise; süresinde ve usulüne uygun olarak davalı tarafından bildirim yapılıp yapılmadığının tespiti ile takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı, varsa miktarının belirlenmesi noktasında toplandığı anlaşılmıştır.Eski —-yeni —–. İcra Müdürlüğü’nün——Esas sayılı takip dosyasının celb olunarak yapılan incelenmesinde; davacı şirket tarafından davalılardan —— aleyhine —— plakalı aracın satışına ilişkin 30/12/2010 tarihli seri ——sıra nolu 26.181,45 TL’lik irsaliyeli açık fatura, 18,55 TL damga vergisi açıklaması ile 26.200,00 TL’lik alacağın tahsili için genel haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, davalı …—– yasal süresi içerisinde takibe konu borcun ödendiğinden bahisle itirazda bulunduğu, takibin durduğu görülmüştür.Tarafların tüm delilleri celb olunarak taraf şirketlere ait ticari defter kayıtları ve dayanak belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır.
Davacı şirketin, davalılardan —– 30/12/2010 tarihli seri —-sıra no ——olan irsaliyeli fatura kapsamında —–plakalı —– marka binek otomobili 26.181,45 TL bedel karşılığı satıp teslim ettiği, davalı —–Şirketi’nin bu satışa aracılık ettiği bu hususlarda bir ihtilaf bulunmadığı, ihtilafın satış bedelinin davacıya ödeyip ödenmediği hususundan kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin —– Esas ve —— Karar sayılı ilamı ile; “1.Davanın davalılar —–ve ——-yönünden KABULÜ ile; 26.200,00 TL’nin 01/04/2011 tarihinden itibaren işleyecek değişir oranlı avans faiziyle birlikte davalılar —– ve ——- müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, 2-Davanın … yönünden REDDİNE” karar verilmiştir.
Anılan karar davalılardan ——tarafından temyiz edilmiş, —– Hukuk Dairesince tarih 02/11/2017, ——. sayılı kararı ile ” Eldeki davada, davacı araç bedelinin ödenmediğini iddia ederek bedelin tahsilini talep etmiş, davalılar ise bedelin ödendiğini savunmuştur. Mahkemece davalılara ödeme belgesini sunması için kesin olmayan süre verilmiş,davalılar ödeme belgelerinin diğer davalı … hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan yargılandığı ceza dava dosyasında olduğunu bildirmişlerdir. Mahkemece ise ödeme belgelerinin gerçekten bulunup bulunmadığı araştırılmaksızın ödemeye dair belge sunulmadığı gerekçesiyle bu davalılar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosyanın temyiz aşamasında ise davalılar ödeme dair makbuz sunmuşlardır. Bilindiği gibi ödeme bir itiraz olup, davanın her aşamasında ileri sürülebilir . O halde mahkemece, ödemeye ilişkin iddianın her zaman ileri sürülebilecek itiraz niteliğinde olduğu gözetilerek, ödeme belgeleri değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup,bozmayı gerektirir.” gerekçesi ile bozulmuş ve mahkememiz esas defterinin ——- Esas sırasına kaydı yapılmıştır.Mahkememizce, Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda sunulacak evraklar da dikkate alınarak önceki bilirkişiden ek rapor alınmasına, karar verilmiştir.Bilirkişi 30/11/2021 tarihli raporunda; davacının, davalı/… dava tarihi itibariyle 26.200,00 TL alacağı bulunduğu; davacının davalıdan, davalı davacına adına ödemeleri tahsil ettiği ve fakat kendi malvarlığına geçirdiği tarihten (yani haksız fiil tarihinden) itibaren işletilecek temerrüt faizi ile birlikte talep etme hakkının bulunduğu (TBK.md.117/f.2); fakat davacı, dava dilekçesinde, ihtarname tarihinden (yani 25.03.2011 tarihinden) itibaren işletilecek temerrüt faizi ile birlikte tahsilini talep ettiğinden bu talebi ile bağlı olduğu; davacının, diğer davalılardan dava tarihi itibariyle herhangi bir alacağı bulunmadığı; rapor edilmiştir.Dosyanın, bilirkişi heyetinden davalı … davacı şirket yetkilisi olmasa bile şirket adına daha evvelden para tahsilatı yapıp yapmadığının irdelenmesi için ve HMK 281-266 maddesi gereğince tarafların iddia ve savunmaları irdelenmek suretiyle Dosyanın ek rapor için önceki bilirkişiye tevdine, karar verilmiştir. Bilirkişi 06/06/2022 tarihli ek raporunda; karşı tarafça dava dosyasına sunulmuş olan Makbuzların, davacı şirket ile davalı/—— Şirketi arasında uzun zamandır devam eden ticari ilişkinin hal ve şartları karşısında, Ek Raporlarındaki gibi kanaate varmalarını haklı gösterdiğinin düşünüldüğünü, ek raporlarındaki kanaatlerinin değişmediğini, Eğer Mahkemece, karşı tarafça dava dosyasına sunulmuş olan Makbuzların hiçbir hükmü bulunmadığı kanaatine varılacak olursa, Mahkeme kararında da belirtildiği üzere, davacının davalı/—– ile davalı/—- Şirketi’nden 26.200,00 TL alacağı bulunduğu, bu alacaktan her iki davalının müteselsilen sorumlu oldukları; 26.200,00 TL’yi tahsil etmemiş olan davalı/… ise davacıya karşı borcunun bulunmadığı; rapor edilmiştir.
İlk bilirkişi raporunun 09/02/2022 tarihli celse ara kararını karşılamadığı zira ara kararın yerine getirebilmesi için davacının ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak davalı … şirket yetkilisi olmasa bile daha evvelden para tahsilatı yapıp yapmadığının tespit edilebileceği anlaşıldığından; HMK 222 ve devamı maddeleri uyarınca; Davacı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde mali bilirkişi incelemesi yaptırılmasına; karar verilmiştir. Bilirkişi 22/12/2022 tarihli raporunda; davalı …şirket yetkilisi olmasa dahi evvelden para tahsilatı yapıp yapmadığının tespit edilmesine ilişkin raporun 4.c. bölümünde incelenen tahsilat makbuzlarında davacı şirket adına davalı … diğer davalı ——şirketinden 2010 ve 2011 yılında muhtelif tarihlerde toplamda 9 adet belge karşılığı 69.600,00 TL tutarında nakit tahsilat yaptığına ilişkin makbuzlar düzenlendiğinin görüldüğü, dava konusu araç satış bedelinin davalı ..tarafından ödendiği ancak tahsilatı yapan davacı şirket çalışanı … satış bedelinin davacı şirket kasasına intikal ettirmediğinden, davacının davalı … 26.200,00 TL tutarlı alacağının bulunduğu rapor edilmiştir.Davacı vekilinin bilirkişi raporuna yönelik yapmış olduğu itirazın raporun usul ve yasaya uygun denetime elverişli olduğu kanaatine varılarak reddine karar verilmiştir.
Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçeler ve hesaplamalara göre; davalı … araç satışından kaynaklı 26.200,00 TL’yi daha öncede benzer şekilde yaptığı tahsilatlara dayanarak diğer davalıdan tahsil ettiği, ancak davacı şirket kasasına koymadığı, bu nedenle davacının davalı … bu miktarda alacaklı olduğu, ancak mahkememizce —– Esas ve —–Karar sayılı karar ile davalı … hakkında açılan davanın reddine karar verildiği, bu kararın davacı vekilince temyiz edilmediği, bu haliyle davalı … yönünden kazanılmış hak oluşturduğu, diğer davalıların ise ödemeyi —–daha önceki alışılagelmiş tahsil yetkisine dayanarak ——-yapmakla borçtan kurtuldukları kanaatine varıldığına tüm davalılar yönünden davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
1-Davalı … yönünden kazanılmış hakkı bulunduğundan açılan davanın reddine,
2-Diğer davalılara yönelik açılan davanın esastan reddine,
3-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL harcın, peşin alınan 447,45 TL harçtan mahsubu ile bakiye 267,55 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalılar ——Kendilerini vekil ile temsil ettiklerinden, bu davalılar yararına AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar —–ve—— ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6- Davalılar tarafından masraf yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7- Kullanılmayan gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde taraflara ya da ahzu kabza yetkili vekillerine iadesine,Dair karar, davacı vekili yüzüne karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.