Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/606 E. 2023/695 K. 26.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2020/606 Esas
KARAR NO:2023/695
DAVA: İflasın Ertelenmesinin Uzatılması
DAVA TARİHİ:15/09/2014
BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN —-SAYILI DOSYASI
DAVA: İflasın Ertelenmesinin Uzatılması
DAVA TARİHİ: 16/07/2016
BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN ——- SAYILI DOSYASI
DAVA: İflasın Ertelenmesinin Uzatılması
DAVA TARİHİ: 12/07/2017
KARAR TARİHİ:26/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İflasın Ertelenmesinin Uzatılması davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREKÇE:Mahkememizin —– Karar sayılı dosyasında:” Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından açılan iflas erteleme davasının mahkememizin —- sayılı dosyasına kaydedildiğini, o dosyada —- tarihinde verilen ve —— itibaren davacı şirketin iflasının bir yıl süre ile ertelenmesine karar verildiğini; kararın temyiz edildiğini; henüz kesinleşmediğini, ancak —— erteleme süresinin sona erdiğini; davacı şirketin iyileştirme projesine uygun olarak faaliyetini devam ettirdiğini; gün geçtikçe daha iyiye gittiğini; bu nedenle iflas erteleme süresinin 16/07/2014’den başlatılarak bir yıl süre ile uzatılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş; Kök dosyanın—- ve karar düzeltme isteminin incelenmesi için devam eden yargı sürecinde de ikinci dönem iflas süresi uzatım talebi mahkememizin—— sayılı dosyasına üçüncü uzatım davası ise — Esas sayılı dosyasına (bu dosyada verilen karar —— bozulmakla mahkememizin —– esasına kaydı yapıldı ) kaydolunmuş; ikinci ve üçüncü uzatım sürelerine ilişkin talepler zorunlu olarak ilk uzatım süresine ilişkin dava ile birleştirilip; mahkememizin—- tarafından onanan kök dosyasındaki iflas erteleme kararının karar düzeltmeden dönüşünün beklenilmesine geçilmiş; En nihayet karar düzeltme talebi de reddedilerek mahkememizce verilen 16/07/2013’den itibaren bir yıl süre ile iflasın ertelenmesi kararının kesinleştiği görülmüştür. Birinci uzatım süresine ilişkin dava ile birlikte kayyımlardan rapor alınmaya devam edilmiş olup; uzunca bir süreden beri kayyımların şirket kayıtlarını inceleyemediği, şirketin kapalı olduğu, nereye nakledildiğinin bilinmediği, ——- de yeni bir adres bildirilmediği; hal böyle olunca şirketin kayıtlarının kayyımlarca incelenemediği; ayrıca davacı vekilince inşaatlar yönünden kazanç elde edildiği bildirilmiş ise de, bu kazanca ilişkin belgelerin sunulamadığı nazara alınarak; şirketin herhangi bir ticari faaliyetine devam ettiğine dair bir bilgi ya da belge ile birlikte beyanda da bulunulmadığından; davacı vekilinin son celseden bir önceki celsede şirketin merkezinin neresi olduğunu bildirmesi, inşaatlar yönünden kazanç elde edilmişse bunlara ilişkin bilgi ve belgelerin sunulması ve şirket kayıtlarının kayyımlarca incelenebilmesi için; beyanda bulunması ve bilgi vermesi için kesin mehil verilmiş; ancak davacı vekili son celsede tüm aramalara rağmen davacı şirket ile bağlantı kuramadıklarını, yetkilileri ile görüşemediklerini bildirmiştir. Bu durumda, borca batıklık bilirkişileri tarafından son bir inceleme yaptırılması için karar oluşturulmaya da gerek görülmemiştir. Zira, bilirkişi heyetinin davacı şirket kayıtlarını inceleyip, mali durumu ve işletme projesine uygun davranılıp davranılmadığını tespit etmesi gerekip; kaldı ki, 1 + 4 yıl toplamda dolmuş bulunduğundan; sadece davacı şirketin mal varlığının +değerde olup olmadığının incelenmesi gerekip; – de ise iflas kararı verileceğinden; ancak davacı şirketin nerede olduğu, kayıtlarının nerede olduğu belli olmadığından; artık borca batıklık bilirkişilerinden yeniden rapor alınmasına ilişkin ara kararı zaman kaybından başka bir şeye neden olmayacağı; bununda davacının alacaklılarına zarar vereceği nazara alınarak; şirketin iflasına karar vermek gerektiği değerlendirilmiş; bu nedenle ilk yıl uzatıma ilişkin——– sayılı dosyada davanın reddi ile davacı şirketin iflasına karar verilmiş birleşen dosyalar 2. Ve 3. Süre uzatımı davaları olması nedeniyle ve şirketin iflasına karar verildiğinden konusuz kaldığı gerekçesi ile birleşen dosyalar yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş,Mahkememiz kararı davacı vekili tarafından istinaf edilmiş,———–her ne kadar mahkemece, davacı şirketin ve kayıtlarının nerede olduğu belli olmadığından borca batıklık raporu almadan şirket hakkında iflas kararı verilmişse de, bir sermaye şirketinin borca batıklık bildiriminde bulunarak iflasını istemesi halinde, bu durumun mahkemece re’sen tesbiti gerektiği açık olmakla, davacı şirketin mevcut kayıtları; mahkemece ulaşılabilecek tapu, trafik, sanayi ve ticaret odaları, ticaret sicil kayıtları gibi hakkında bilgi alınabilecek belgeler, varlık kalemlerinin rayiç değerlerine ilişkin uzman (teknik) bilirkişi görüşleri ve somut olay bakımından özellik arz edebilecek diğer verilerin toplanmasından sonra, konusunda uzman bir bilirkişi heyetinden alınacak teknik, detaylı ve denetime elverişli rapor sonucuna göre, borca batıklığın yukarıda gösterilen ilkeler çerçevesinde tespiti ile varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece, şirkete ulaşılamadığından bahisle davacı vekiline verilen kesin süre ile davacı şirket hakkında iflas kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğundan ilk derece mahkeme kararını kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir ” şeklinde mahkememiz kararı kaldırılmıştır.
Kaldırma kararı üzerine dosya mahkememizin —— Esasına kaydedilmiş, Kaldırma kararı çerçevesinde dosya değerlendirilmiş,Mahkememizce re’sen şirket kayıtları araştırılmış ancak şirket kayıtlarına ulaşılamamış bunun üzerine şirketin maddi durumunun tespiti yönünden ve şirketin lehine göre gerekli yazışmalar yapılmış; Her ne kadar şirket kayıtlarına fiziken ulaşmak mümkün değil ise de, şirketin yıl sonu nizamları, bilançoları tescil edilen kayıtlarından çıkartılmış; kök davada tespit edilen şirketin mal varlığı değerleri güncellenmiş bu çerçevede uzman bilirkişi heyetinden ——— tarihli rapor alınmıştır.Bu raporda şirketin öz varlığı öz varlık tutarının 2.600.835,53 TL olduğu 2019 yılı sonu itibarıyla tespit edilebilmiştir. Bundan daha ileri tarihli bir tespit mümkün olmayıp, bu rapora göre davacı şirketin öz sermayesi aktifte gözüktüğü için sadece davanın reddi ile yetinilmiş,Esasen mevzuat gereği ilk tedbir tarihinden itibaren 5 yıl sonunda tedbirin kaldırılması gerektiği için tedbirin mahkememizce 13/09/2018 tarihinde kaldırıldığı, Mahkememizin ——- sayılı ilk süre uzatım davasının zamanında açıldığı, onun yönünden artık şirket aktife geçtiğinden ve borca batık olmadığından davanın reddi gerektiği, şirketin ilk iflas erteleme kararının 16/07/2013 tarihinde verildiği, 16/07/2014 e kadar iflasının ertelenmesine karar verildiği; ilk uzatım davasının 16/07/2014 ten önce açıldığı, 16/07/2014 ile 16/07/2015 tarihleri arasında 1 yıl süre ile ertelemenin uzatılmasının istendiği, ikinci süre uzatım davasının 16/07/2015 tarihinden önce açılması gerekirken sonra açıldığı, bu nedenle ikinci süre uzatım davasının zaten usulden reddedilmesi gerektiği; üçüncü süre uzatım davasının da ikinci süre uzatım davası süresinde açılmadığından dolayı ve zincir bu nedenle koptuğundan onun da usulden ret edilmesi gerektiği nazara alınarak aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.

HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
İŞ BU DOSYADAKİ 1. İFLAS UZATIM TALEBİNE İLİŞKİN DAVANIN REDDİNE,
BİRLEŞEN 2. SÜRE UZATIM DAVASI SÜRESİNDE AÇILMADIĞINDAN DOLAYI USULDEN REDDİNE,
BİRLEŞEN 3. SÜRE UZATIM DAVASININ İSE ARADA VE SÜRESİNDE AÇILAN BİR İKİNCİ SÜRE UZATIM DAVASI BULUNMADIĞINDAN USULDEN REDDİNE,
Mevcut duruma göre davacı şirketin pasifte olduğu tespit edilmediğinden iflasına karar verilmesine yer olmadığına,
Davalar maktu harca tabi olduğundan her bir dosya için maktu harçtan eksik 244,65 er TL den toplam 733,95 TL harcın davacı şirketten alınarak hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafça karşılanan yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına, karar kesinleştiğinde bakiye gider avansı kalırsa davacıya iadesine,
Dava niteliği gereği taraflar leh ve aleyhlerine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına
Dair karar, Müdahillerden —–vekili,—–vekili, ——-İnşaat vekili, —— vekilinin yüzüne karşı, mazeretli sayılan Davacı vekili, müdahillerden——vekilinin,—– vekilinin, —–vekilinin, —- vekilinin,—- vekilinin,—– vekilinin, —- vekilinin, —- vekilinin, —– vekilinin, —— vekilinin ve diğer taraf vekillerinin yokluğunda karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde————– Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak oy birliği ile verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 26/10/2023